> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Sizden Gelenler (Tasavvuf)  > Çile -2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çile -2  (Okunma Sayısı 2793 defa)
13 Ekim 2009, 11:40:29
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Ekim 2009, 11:40:29 »



ÇİLE -2

Çile hep aynı olsa da, dervişler onu, biraz isti'datları biraz da mukavemetlerine göre farklı farklı çıkarırlar. Kimileri, dünyevilikten tamamen sıyrılarak, gece-gündüz demeden yemez, içmez, uyumaz; bunlara ciddî İhtiyaç hissedince de, "def-i belâ" kabilinden hepsini geçiştirir ve sürekli zikir, fikir ve ibadetle dopdolu yaşar.. kimileri, bedenî ve cismanî ihtiyaçlarını ölmeme çizgisinde götürür ve ötesini israf sayar.. kimileri, hayatın her saniye, salise ve âşiresini duyma gayreti gösterir ve zamanın en küçük bir parçasının bile kurbet yolunun dışında geçip gitmesine fırsat vermez. Saatler gelip geçer, haftalar birbirini takip eder, elemler ve ızdıraplar içinde mahrumiyetler uzar gider de. çileyi artık bir yaşam biçimi olarak duymaya başlamış derviş, "erbaîn"lerin bitmesini kafiyen istemez. Gerçi Sûfiye usûlüne göre, kırk gün tamam olunca rüya ya da daha başka müşahedelere binâen artık halvet durumu gözden geçirilir; iç dünyasının atlasına kalbî, rûhî hayat seviyesini yakalayarak, belli merasimlerle "erbaîn"ler sona erdirilir ve çileye bir nokta konur ama. tezkiye ve arınmanın tamamlanmamış olması mülâhazasıyla, yeni erbain fasılları da her zaman söz konusu olabilir.

Çile ile alâkalı Mevlevîlerin upuzun merasimleri olduğu gibi, Farsların, Azerilerin, hattâ bir kısım Bektaşîlerin de kendilerine göre bir hayli renkli merasim ve şölenlerinin olduğunu kitaplar yazıyor. Derviş, hangi yol ve hangi sisteme mensup olursa olsun, çileden maksad; nefsin tezkiyesi, rûhun tasfiyesi, sâlikin kendi iç dünyasını keşfedip tanıması, tanıyıp nefis veya ruh mertebeleri itibarıyla her gün yeni yeni seyahatlerle daha farklı buudlara açılması ve kalbî hayat öne çıkarılarak bu rampadan sırra, hafîye, ahfâya yürünmesi, mürid-mürşid arası münasebetlerin teessüsü, emre itaatteki inceliklerin anlaşılması; rûha tevazu, mahviyet ve hacalet ahlâkı kazandırılarak, "kün inde''n-nâsi ferden mine'n-nâs = insanlar içinde insanlardan bir insan ol" düsturunun gönüllere yerleştirilmesi.. gibi esaslardır. Çile ortamında, ister mürşid tarafından, ister sâlikin kendi iç mülâhazalarından almak istediği ruh ve mânâ işte budur. Bütün bunlarla ulaşılmak istenen hedef de insan-ı kâmil olmaktır.

Ancak, böyle uzun merasimlere girmeden, iç dünyamızla bütünleşmiş acz u fakr, şevk ü şükür mülâhazasıyla, velâyet-i kübrâ varisi bir rehberin gözetiminde; meşrû dairedeki zevk ve lezzetlerden istifade ederek: ama şüpheli şeylerden de kaçınarak fevkalâde bir takva, fevkalâde bir zühd ve fevkalâde bir ihlâsla da aynı neticelere ulaşmak mümkündür. Elverir ki, haramlara girilmesin, şüpheli şeylere karşı hassas davranılsın ve helâl olan nesnelerde de ihtiyaç ölçüsüne bağlı kalınsın.

Aslında, da'vâ-yı Nübüvvet'in varisleri için çile. halvethane ve çilehanelerdeki uzlet-ibadet.. halvet-evrâd ü ezkâr.. terk-i râhat - ihtiyâr-ı azap.. mâsivâdan kat'-ı alâka - manevî füyûzât hisleri.. gibi, biraz da meşakkatli temrinât yerine, halk içinde Hakk'la beraber olma.. İslâmî duygu, düşünce ve tavırlarla çevrede ibadet iştiyakı uyarma.. açıktan açığa dini en iyi şekilde temsil ederek, başkalarında da dînî hisleri harekete geçirme.. şahsî füyûzât arzu ve isteklerine karşılık, herkeste inanma duygularını geliştirmekten ibarettir ki, bu, aynı zamanda Sahabî mesleğidir.

Bu mânâda çile, şahsî hayatımızın tekâmülü kadar, hattâ onun da ötesinde ömrümüz'", başkalarının elem ve lezzetlerine bağlayıp, tamamen onlar için yaşamanın adı ve ülü'l-azmâne diğergâmlığın da başka bir ünvanıdır. Evet çile. hakikat erinin her gün birkaç kere ölüp ölüp dirilmesi, her zaman hayatı ve memâtı iç içe yaşaması, alâkadar olduğu daire içinde nereye ateş düşerse düşsün, yangını kendi sînesinde hissetmesi, maddî-manevî her muzdaribin ızdırabını rûhunda duyması, "ızdırabı çekmeyen bilmez" bencilce mülâhazasına karşılık, uzak ve yakın çevrede yaşanan elem ve acıların hepsini kendi yaşıyormuşçasına hissetmesi demektir.

İnkâr ve ilhad fırtınaları karşısında dişini sıkıp aktif bekleyişe geçmek en büyük çile.. cahiller arasında yaşamaya katlanıp, onları aydınlatmaya çalışmak muzaaf bir çile.. insanî ve İslâmî değerleri tanımayıp, dini, imanı hafife alan nâdanlarla uğraşmak mürekkep bir çile.. bütün bu çile vesilelerinin birden yaşandığı ve "dostun bî-vefâ, feleğin bî-rahm, devrânın bî-sükûn/derdin çok. dermanın yok, düşmanın kavî, tali'in de zebûn" olduğu bir atmosferde sürekli Hakk'ı soluklayıp durmak, hayatı zehir gibi yudumlayarak yaşamak mük'ab bir çile ve Hakk yolcusunu amûdî (dikey) olarak semâvîleştirecek bir hamledir.

Bu mânâdaki çile kahramanlarının merkezini enbiyâ-i izâm tutar; sağ ve sol cenahlarda ise evliyâ, asfiyâ yerlerini alır.

 bunu ifade eder ve musibetlerin şiddetiyle, çilekeşlerin salâbeti arasında tam bir münasebetin bulunduğunu hatırlatır.

Çilenin çile olması, biraz da onu çekenlerin azlığına bağlıdır. Herkesin, her zaman maruz kaldığı, biraz da ayağa düşmüş ızdırap ve sıkıntılara çile denmez. Ona çile demek çileye saygısızlıktır. Çile. yalnız duyulur, yalnız yaşanır; ve o, ancak çilekeşlerin azlığı ölçüsünde kendini tam hissettirir. Kuyuya atılmakla çilesi başlayan Hz. Yusuf aleyhisselâm, halinden, yolundan ve dilinden anlamayan firavunlar ülkesinde onun muzaafını yaşamıştı; yaşamış, derken peygamberlik çerçevesi ve mukarrebîn ölçüsünde, müstakbel pâyesi adına birkaç defa tepeden tırnağa arınmıştı. Adem nebî (s.a.s.) ağlayarak çile atmaya çalışmış: Nuh peygamber, kıyamet ölçüsündeki hâdiseleri göğüsleyerek.. Hazreti Halil, farklı buudlarda hep bir ateş çemberi içinde dolaşarak: Hazreti Kelîm, gücün, kuvvetin tuğyanına karşı savaşarak.. Hazreti Rûhullah, darağaçlarının ölüm edalı gölgeleri altında insanları Allah'a çağırarak.. ve Hazreti Rûh-u Seyyidi'1-Enâm, bunların bütününe denk musibetler ağında ağlayarak, inleyerek ve başkalarını kurtarma adına ocaklar gibi yanarak, fakat gam izhar etmeyerek hep çilenin mük'abıyla içli dışlı olmuştu.

Dünden bugüne daha yüzlerce çilekeş, çektiklerini düşünmeyecek kadar teslimiyet içinde, belki de sermest olduklarından, en korkunç musibet ve ızdıraplarla yaka-paça olurken dahi. sadece yaşatmanın zevkini duymuş, belâları "eyvallah"la selâmlamış ve yollarına devam etmişlerdi. Çile ve ızdırabın en büyüğü fikir çilesi ve ızdırabıdır. Düşünme, düşündürme ve koskoca kâinatlar ağırlığındaki muammaların altına girerek, varlık bilmecesinin sırrını çözmeğe çalışmak, en sarp uçurumlardan daha derin ve daha sarp meseleler karşısında pes etmeden sürekli uğraşmak ve düşünceyi vahyin semeresiyle buluşturmaya çalışmak; sonra da bu büyük terkibi, aç ve susuz gönüllerin hazmedebilecekleri ölçüde hulâsalandırarak, onlara da duyurup tattırmak, duyurup tattırmak ve bıkmadan, usanmadan bunu tekrar edip durmak.. evet işte, gözleri nebiler ufkunda, melekler kadar içten ve derin bu ızdırap süvarileri, zehirde panzehiri bulmuş, ateşte "berd ü selâm "a ermiş öyle bahtiyarlardır ki, onların ne erbainlerinin sonu gelir ne de sonu gelen çileye onlar razı olur. Aslında onları bu çile cennetlerinden uzaklaştırmaya kalkışsanız da, uzaklaştıramazsınız; şayet uzaklaştırırsanız, ateşlerini söndürmüş ve onları da öldürmüş olursunuz.

Evet, işte hakikî dervişin ruhunu besleyen en temiz kaynak bu ölçüdeki çiledir ve o, Hakk erini sonsuza ulaştırmada en güçlü vesiledir.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çile -2
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:07:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çile -2 rüya tabiri,Çile -2 mekke canlı, Çile -2 kabe canlı yayın, Çile -2 Üç boyutlu kuran oku Çile -2 kuran ı kerim, Çile -2 peygamber kıssaları,Çile -2 ilitam ders soruları, Çile -2önlisans arapça,
Logged
05 Şubat 2011, 06:36:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 05 Şubat 2011, 06:36:58 »

Dünden bugüne daha yüzlerce çilekeş, çektiklerini düşünmeyecek kadar teslimiyet içinde, belki de sermest olduklarından, en korkunç musibet ve ızdıraplarla yaka-paça olurken dahi. sadece yaşatmanın zevkini duymuş, belâları "eyvallah"la selâmlamış ve yollarına devam etmişlerdi. Çile ve ızdırabın en büyüğü fikir çilesi ve ızdırabıdır. Düşünme, düşündürme ve koskoca kâinatlar ağırlığındaki muammaların altına girerek, varlık bilmecesinin sırrını çözmeğe çalışmak, en sarp uçurumlardan daha derin ve daha sarp meseleler karşısında pes etmeden sürekli uğraşmak ve düşünceyi vahyin semeresiyle buluşturmaya çalışmak; sonra da bu büyük terkibi, aç ve susuz gönüllerin hazmedebilecekleri ölçüde hulâsalandırarak, onlara da duyurup tattırmak, duyurup tattırmak ve bıkmadan, usanmadan bunu tekrar edip durmak.. evet işte, gözleri nebiler ufkunda, melekler kadar içten ve derin bu ızdırap süvarileri, zehirde panzehiri bulmuş, ateşte "berd ü selâm "a ermiş öyle bahtiyarlardır ki, onların ne erbainlerinin sonu gelir ne de sonu gelen çileye onlar razı olur. Aslında onları bu çile cennetlerinden uzaklaştırmaya kalkışsanız da, uzaklaştıramazsınız; şayet uzaklaştırırsanız, ateşlerini söndürmüş ve onları da öldürmüş olursunuz.

Evet, işte hakikî dervişin ruhunu besleyen en temiz kaynak bu ölçüdeki çiledir ve o, Hakk erini sonsuza ulaştırmada en güçlü vesiledir.

    Rabbim razı olsun..Bu bakış açısı çok önemli..Olayı''ben ''olmaktan çıkarabilmek ve kendi kurtuluşunu başkalarının kurtuluşu için çaba sarfetmeye bağlı görmek..Bunu başarabilmek ne güzel..Rabbim bizi bu yolda istihdam eylesin,inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes