๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Tasavvuf) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Kasım 2010, 18:42:01



Konu Başlığı: Bir meczûb ve gönül ilâcı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Kasım 2010, 18:42:01
BİR MECZÛB VE GÖNÜL İLÂCI


Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri ilâç yaparken rastladığı bir hekime:
   "- Ey tabib! Sende benim hastalığıma da ilâç var mı?" dedi.
   Hekim sordu:
   "- Hastalığın nedir?"
   Bâyezîd Hazretleri:
   "- Günah hastalığı..." cevabını verdi.
   Hekim ellerini iki yana açarak:
   "- Ben günah hastalığının ilâcını bilmem." dedi.
   O esnâda orada bulunmakta olan meczûb bir genç söze karışıp:
   "- Baba, senin hastalığının ilâcını ben biliyorum." dedi.
   Bâyezîd Hazretleri de sevinçle:
   "- Söyle ey delikanlı!" dedi.
   Halkın meczûb gördüğü, ancak hakîkatte bir ârif olan genç, günah ilâcını şöyle tarif etti:
   "- On dirhem tevbe kökü ile on dirhem istiğfâr yaprağı al! Bunları kalb havanına koy! Tevhîd tokmağı ile döv! İnsâf eleğinden geçir! Gözyaşlarıyla yoğur! Aşk fırınında pişir! Böylece oluşacak olan macundan her gün beş kaşık al; hastalığından eser kalmaz!.."
   Bunları dinleyen Bâyezîd-i Bistâmî, içini çekti ve:
   "- Senin gibi âriflere mecnûn diyerek kendilerini akıllı sananlara eyvahlar olsun!.." dedi.

   KISSADAN HİSSE:

   Bir kul için halkın nazarından ziyâde Hakk'ın nazarı evlâ olduğu zaman kemâlât ve irfân yolları açılır. Artık onun bakış, duyuş ve hissedişi bambaşka bir sır ve derinlik arz eder. Böyle kullardan kimisi Veysel Karanî olur da halk ona gâfil bir hâlde mecnûn deyip durur. Fakat aslında o, Allâh ve Peygamberinin husûsî dostluklarına mazhar olmuştur.
   Diğer taraftan bu kıssa, "Sâlihlerle beraber olunuz!" (el-Tevbe, 119) ilâhî emrindeki bereketi aksettirir. Ârif olan gençte görüldüğü gibi, cümle sâlihlerden sudûr eden gönül reçeteleri de nice mânevî hastalıklara şifâ bahşederek kalbleri zinde ve pâk bir şekilde Hakk'a bağlar. Burada Bâyezîd-i Bistâmî'nin diri ve âgâh bir kalbe sahip olduğu hâlde gönül ilâcı istemesi, kendisindeki tevâzuun bir tezâhürü olması yanında sohbet ettiği hekimin gönlünü tedâvî içindir.


 

ALINTI