Anladım Sultanım...

Hac ibadeti esnasında tuvalette ayağım kaydı, yere düştüm.Kuyruk sokumum çok fena incindi.Mekke'deki rehberin evine geldim.Halbuki o gün şeytan taşlanacaktı ve o geceyi Mina'da geçirmek sünnetti.Durumum kötü olduğundan evde kalmaya karar verdim.Uyumuşum.Seyyid Muhammed   Raşit Hazretlerinin irşatta olduğu zamanlardı.Rüyama Hızır gibi yetişti ve bana şöyle buyurdu:

  ''Derman bulan derman bulur!'' ,uyandım.

  Hangi dermanı bulacağım da hangi dermana sebep olacaktı?Kendi kendime sordum:''Eğer,Mina'ya gitmen kuyruk sokumundaki ağrı yüzünden aksayacaksa Mina'da ulaşacağın dermandan mahrum kalırsın.Yok,eğer oraya gidecek ve dermanı bulacak olursan,Allah sana derman da verecek demektir.''

  ''Anladım,Sultanım!''dedim,yataktan kalktım.Mina'ya gittim.İnandım ki kul,Allah'a itaatte O'nun rızasına bir karış yaklaşırsa,Allah da azametiyle onun dermanını verecektir.

  Tasavvufa girince 1959'da kalp dersi aldım.1982'de bir rüya gördüm.Bana rüyamda,''Sen Afyon'dan,Mevlevi,Kadiri,Nakşi tarikatlerinin,çok bulunduğu bir şehirdesin,.Zahiri ilimlerden menfaat gördün.Ne zaman kamil insan olmak için sıraya gireceksin?''diye soruldu.
 
  O zaman da uyanmıştım!Bu yola gireli yirmi üç sene olmuş!

  O vakit bana''Ne zaman kamil olacaksın'' denilmedi.''Kamil olmak için ne zaman sıraya gireceksin denildi.Yirmi üç senedir  sıraya bile girememişiz.Yirmi üç senede sıraya giremeyen bir insanın sofililğinden ne derece kemalatla bahsetmek uygun olur?

  Buradan herkes kendi payını çıkartsın.



Mehmet Ildırar/Mürşid ve Mürid Hukuku

      Çok ibretli bir hikaye...Bazen, olmak için, kırk sene gerekir,bazen kırk dakika yeter..Galiba biz 40 senede olanlardanız..Allahtan ümit kesilmez ama ..Az gittim uz gittim..işte bizim hikaye bu yönde ilerliyor..Olmazları olduran KÜN FEYEKÜN sahibi Rabbim..Bizi bize bırakmasın..

Amin ecmaın ablam..
Allah razı olsun kardeşim..güzel paylaşımınızdan dolayı..