> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Sizden Gelenler (Tasavvuf)  > !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!!
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!!  (Okunma Sayısı 1066 defa)
16 Kasım 2009, 01:49:21
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Kasım 2009, 01:49:21 »



Nasuh tövbesi demek;

 geçmişte işlenen günahlara pişmanlık duymak, derhal o günahlardan sıyrılıp çıkmak, bir daha da o gibi günahlara girmemeye de kesin kararlı olmaktır Tövbe tüm hayırların anahtarıdır ve mü'minlerin kurtuluşu tövbededir Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

 "Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler, İşte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirecektir Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir" (Furkan: 7O)
Hasan-ı Basri'den (ra) rivayet edildiğine göre, Allah-u Zülcelal şeytanı dergahından kovunca, şeytan Allah-u Zülcelal'e: "Ululuğun hakkı için, ademoğlunun ruhu cesedinden ayrılmadıkça, bende onu rahat bırakmam" dedi Allah-u Zülcelal de şeytana şu cevabı verdi: "Ululuğum ve yüceliğim hakkı için, ben de kulumun canı boğazına gelinceye kadar tövbe kapısını önünde açık tutarım"

Anlatıldığına göre, Allah-u Zülcelal Davud (aleyhisselam)'a şöyle buyurmuştur: "Ey Davud! Benden yüz çevirenleri benim nasıl beklediğimi, günahları terk edip bana yönelenleri nasıl arzu ettiğimi bilseydiler, hemen bana yönelirlerdi İşte benden yüz çevirenlere karşı muamelem budur Bana yönelenlere karşı muamelemin nasıl olacağını sen düşün!"

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki; bilindiği gibi her baba çocuğunu aşık olmuşcasına sever Bir çocuk aniden babasından yüz çeviripte kaçarsa, o şevkatli baba bir an önce çocuğunun evine dönmesini ister Allah-u Zülcelal'in merhameti kulların merhametinden daha fazladır Herkes kendisine sormalıdır? Bu kadar şevkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tövbe edip O'na layık bir kul olmaya çalışmak hak değil midir?

İnsan ne isterse Allah-u Zülcelal onu o kuluna veriyor İnsanın tek çaresi hatalarını itiraf edip, merhametlilerin en merhametlisi olan Allah-u Zülcelal'e yönelmektir

Allah-u Zülcelal'in kullarına dönük rahmetine ve esirgeyiciliğine bakın! O, ne kadar çok merhamet sahibidir O kullarını affetmek için küçük bir bahane arıyor Onun için her zaman tövbe ederek Allah'a yönelmeliyiz ve beş vakit namazı zamanında kılmaya gayret etmeliyiz Çünkü Allah-u Zülcelal, beş vakit namazı, büyükleri dışında kalan tüm günahlardan arınma vesilesi kılmıştır

Gerçekten eski insanlar bir defa Allah-u Zülcelal'e söz veriyorlardı ve bir daha sözlerinden dönmüyorlardı

Hasan-ı Basri (ks) bir gün, arkadaşları ile yolda yürüyordu Karşısına devlet erkanının çocuklarından biri çıktı, hizmetçileri ve yardımcıları da beraberinde idi Kendisi de atın üstündeydi Hasan-ı Basri yol ortasında durdu ve:
- Ey Emiroğlu, ben bir cümle satıyorum, alır mısın? dedi Emiroğlu:
- Kaç dirhem gümüşe satıyorsun? diye sordu Hasan-ı Basri:
- Bir dirhem gümüşe sattığım var, iki dirhem gümüşe sattığım var, dedi Emiroğlu:
- Önce, bana bir dirhem gümüşe sattığın cümleyi söyle, dedi Bunun üzerine Hasan-ı Basri:
- Ey Emiroğlu, senin evin var mı? diye sordu O da:
- Var! dedi Hasan-ı Basri:
- O evi sen mi yaptırdın, yoksa sana miras mı kaldı? diye sordu Emiroğlu:
- Ben yaptırdım, diye cevap verdi Hasan-ı Basri:
- Ne kadar sürede yaptırdın? diye sordu Emiroğlu:
- Şu kadar sürede yaptırdım, dedi Hasan-ı Basri:
- Neden daha kısa bir sürede yaptırmadın? diye sordu Emiroğlu:
- O binanın taşını taşıyan eşeğe acıdım, bunun için de, kısa zamanda yapamadım, dedi Bunun üzerine Hasan-ı Basri:
- Ey emiroğlu, başkasının eşeğine acıyorsun Ama günahların, masiyetin yükünü çeken nefsine acımıyorsun Hem de günahlar, masiyetler dağlar, tepeler gibi yığılmış iken! dedi Hasan-ı Basri'nin bu sözü Emiroğluna tesir etti

Hemen atından indi, Hasan-ı Basri'nin elini öptü ve:
- Ya Şeyh, iki dirhem gümüşe sattığın cümleyi de bana söyle! dedi Bunun üzerine Hasan-ı Basri:
- Nereye gidiyorsun? diye sordu Emiroğlu:
- Kardeşlerle bir memurluk meselesi için devlet başkanının yanına gidiyorum, diye cevap verdi Hasan-ı Basri:
- Haline bir bak ki, değerli elbiseler giymişsin Güzel kokular sürünmüşsün ki; onlara karşı mahcup olmayasın Halbuki, onlar da senin gibi bir insan! Yarın Peygamberlerin, salih zatların yanına gittiğin zaman; bu kadar çok günahla, isyan kiri ile utanmayacak mısın? dedi

Bu sözler Emiroğluna daha çok tesir etti Hemen atını kölesine bağışladı Bundan sonra Hasan-ı Basri'nin elini tutup tövbe ve biat etti Ölünceye kadar ibadet ve taat işleri ile meşgul oldu

İşte onlar tövbe ettikten sonra, bir daha aynı hatayı işlemiyorlardı Allah-u Zülcelal'in merhametine sığınıp günaha dönmüyorlardı Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur

"O, kullarının tövbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir" (Şura: 25)


Abdullah ibn-i Mes'ud (radıyallahu anh)dan rivayet edildiğine göre, Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur

Günahından tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir" (İbn Mace)


Yani insan, anasından doğduğu zaman, nasıl günahsız ve tertemiz olarak dünyaya geliyorsa, günahından tövbe eden kimse de anasından yeni doğup, günahsız ve tertemiz dünyaya gelmiş gibi olur Allah-u Zülcelal çok merhametlidir Bizlere çok büyük bir nimet olarak tövbe kapısını açmıştır

Anlatıldığına göre bir adam, bir gün pazara gidip bir hıristiyan köle satın alır ve İslam dininin güzelliğini köleye anlatır Köle kelime-i şehadet getirerek müslüman olur Sonra, hesap yapabilmesi için köleye rakamları öğretmeye çalışır Adam bir dediği zaman köle de bir der Adam iki dediği zaman, köle:
"Hayır iki diyemem, ben Allah'a söz verdim Çünkü ben bir olan Allah'a secde ediyorum" diye karşılık verir Kölenin efendisi de, köleyi Allah için azad eder

İşte onların Allah'a bağlılıkları böyleydi İnsan Allah-u Zülcelal'e karşı vermiş olduğu sözde durması lazımdır Evet, Allah-u Zülcelal çok merhamet sahibidir Allah'ın merhameti neredeyse o tarafa meyilli olalım

Onun için sahabiler, Hz Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem)e: - Ya Rasulallah, Allah'ın velileri kimdir? diye sormuşlar, Hz Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem) de şöyle cevap vermiştir: - Görüldüklerinde Allah'ı hatırlatan kimselerdir (İbn Mace, İbn Ebi'd-Dünya)

Çünkü Evliyalar daima Allah-u Zülcelal'den bahsederler Onun için her zaman iyi kişilerle beraber olup, onların sohbetlerine gitmek gereklidir

Bir mürşid-i kamile:
- Sizin işiniz nedir, ne ile meşgulsünüz? Diye sorduklarında:
- Bizim işimiz, çözmek ve bağlamaktır, cevabını vermiş, tekrar:
- Bağlamak ve çözmek ne demektir bizi aydınlatır mısınız? Diye sorduklarında, şöyle cevap vermiştir:
- Biz, bize gelen kimselerin kalplerini dünyadan çözer, ahirete bağlarız"

İşte bu söz, çok doğru bir sözdür Allah'a ulaşabilmek için bir Allah dostuna ihtiyaç vardır İnsan ancak bir Allah dostu vasıtasıyla Allah'a ulaşabilir Bu yolu takip etmek lazımdır, aksi halde Allah'a ulaşmak çok zor olur

İnsan devamlı zikir ve sohbet meclislerine gittiği zaman, günahkar da olsa, Allah-u Zülcelal'in af ve mağfiretine mazhar olur Nasıl, kar güneşin karşısında eriyorsa, günahlar da o şekilde eriyip yok olur
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:

"İyi insanla kötü insanın yanında oturanların hali, misk satanla demirci körüğü çekenin yanlarında oturanın hali gibidir Miskçinin yanında oturursan ya sana misk verir veya satın alırsın, yahut onun güzel kokusundan faydalanırsın Demirci körüğü çekene gelince, ya elbiseni yakar, yahut onun pis kokusundan rahatsız olursun" (Buhari, Müslim)


Evliyalarla, salih kimselerle beraber olan kişilerin Allah'a muhabbetleri artar Marifetullah sahibi olurlar İbadetler tatlı gelmeye başlar, günahlar ise onlar için çirkinleşir, iğrençleşir Allah'ın aşkı, sevgisi kalplerine dolar İnsan ibadetlerinde ne kadar kusurlu olduğunu, nefsinin ne kadar zelil olduğunu, Allah'ın azametine karşı kendi acizliğini anlar İşte bunlar İyi kişilerle, Evliyalarla beraber olmanın faydalarıdır

Onun için insan Allah-u Zülcelal'in yolunda sapmadan doğru bir şekilde yürüyebilmek için daima iyi kişilerle birlikte olmalıdır Böyle kimselerle beraber olmak hem Allah-u Zülcelal'i, hem Hz Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem)i hem de Evliyaları razı eder

Allah-u Zülcelal kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin (Amin)

Kaynak; İlim Meclisinden Sohbetler (SMuhammed Konyevi)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!!
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:41:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! rüya tabiri,!!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! mekke canlı, !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! kabe canlı yayın, !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! Üç boyutlu kuran oku !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! kuran ı kerim, !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! peygamber kıssaları,!!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!! ilitam ders soruları, !!!....Tövbe Tasavvufun Çağrısı....!!!önlisans arapça,
Logged
27 Ocak 2011, 16:42:04
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2011, 16:42:04 »

Amin inş . Çok dokunaklı bir sohbettı maşallah.Hrıstiyan kölenin müslüman olması ve sonrası çok etkiledi beni.Hassasiyete bakın.Sözünde durmanın güzelliğine bakın.Radıyallahu anhum.Allah c.c bizleride dostlarından , ilim meclislerinden ayırmasın.Ola ki onların hürmetine bizlerde affolunanlardan oluruz..Allah c.c razı olsun.Selam ve muhabbetle.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Şubat 2011, 06:20:30
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #2 : 05 Şubat 2011, 06:20:30 »


    Anlatıldığına göre, ALLAH-u Zülcelal Davud (aleyhisselam)'a şöyle buyurmuştur: "Ey Davud! Benden yüz çevirenleri benim nasıl beklediğimi, günahları terk edip bana yönelenleri nasıl arzu ettiğimi bilseydiler, hemen bana yönelirlerdi İşte benden yüz çevirenlere karşı muamelem budur Bana yönelenlere karşı muamelemin nasıl olacağını sen düşün!"

       AH RABBİM..Bilebilseydik halimiz böyle olur muydu?Ne olur Ya Rab.Ne Olur..Bunun neşvesini içimize duyur..Ve bizi sensizliğin girdaplarından kurtar..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes