Dürüstlüğünüzden taviz vermeyin

Dürüstlüğünüzden taviz vermeyin

Hazreti Peygamber, "Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kişidir" buyurur. Buna göre müslümanın temel özelliklerinden biri de doğru sözlü ve güvenilir olmasıdır.

Ne yazık günümüzde Efendimizin tavsiyelerine rağmen insanlar güvenilirliğini kaybediyorlar. Komşunun komşuya, akrabanın akrabaya, kardeşin kardeşe güveni kalmıyor. Ve ne yazık ki öyle bir dünyada huzurlu bir yaşam sürmek pek mümkün olmuyor. İnsanlar sürekli korku ve tedirginlik içinde yaşıyorlar.

Yüce Allah kitabında dürüst erkek ve kadınları müjdeliyor.

"Doğru sözlü erkek ve kadınlara Allah bağışlanma ve büyük ecir hazırlamıştır" (Ahzap 33-35)

Ayet özünde ve sözünde doğru olmanın iki önemli getirisinin olduğunu açıklıyor. Birincisi, kişinin geçmişteki hatalarının bağışlanması, ikincisi, gelecekte büyük mükafat elde etmesidir.

Abdullah İbni Mes'ud'dan rivayet edilen bir hadis şöyledir: "Şüphesiz ki, sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında Sıddık (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık yoldan çıkmaya (fücür) sürükler. Fücür da Cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (Kezza) diye yazılır."

Ayeti kerimede Allah şöyle buyurur: "Ey Muhammed sen beraberindeki tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, doğrusu Allah yaptıklarınız görür." (Hud, 111-112)

Müslümanlara, rehber olarak gönderilen Peygamberimiz bizlere örnek hayatıyla yol göstermektedir. O peygamberlik gelmeden önce de Muhammedül Emin diye tanınır ve böyle anılırdı. Bir gün Süfyan es-Sekafi isimli bir sahabi kendisine gelmiş ve "Ey Allah'ın Resülü İslamiyet hakkında bana bir öğüt veriniz ki sizden sonra artık kimseden bir şey sormaya ihtiyacımız kalmasın demesi üzerine Peygamberimiz "Allah'a inandım de sonra da dosdoğru ol" buyurmuştur.

Allah'ın Resulü doğru sözlü olmayı ve dürüstlüğü imandan sonra dile getirmiş ve bununla iman arasında bir bağlantı kurmuştur. Çünkü dürüstlük İslamla şekillenmiş bir şahsiyetin göstergesidir ki, bu da kuvvetli bir imanla mümkün olabilir. Yine bir hadisi şerifte Hazreti Peygamber "Doğruluktan ayrılmayınız, doğruluk sizi bire (iyiliğe) o da sizi cennete ulaştırır. Kişi doğru olur ve daima doğru iş yaparsa Allah katında sıddıklardan yazılır. Yalandan sakınınız. Yalan da insanı günaha o da cehenneme götürür. Kişi durmadan yalan söyler ve yalan üzere iş yaparsa Allah katında yalancılardan yazılır. Buyurmuştur.
DOĞRU SÖZ TESİRLİDİR

Hazreti Peygamber, şöyle buyurur:

Siz bana altı hususta söz verin ben de size Cennete gireceğinize dair söz vereyim:

1- Konuşurken doğru konuşun.

2- Söz verdiğinizde yerine getirin

3- Emanete konusunda emin olun size bir şey emanet edildiğinde size güvenenleri yalancı çıkarmayın.

4- İffetli olun

5- Gözlerinizi harama karşı kapayın

6- Elinizi başkalarına zarar vermekten uzak tutun.
DÜRÜSTLÜĞÜNÜZ GETİRDİĞİ FAYDALAR

Dürüst insan çevresinde sevilen ve güvenilen biridir ve bu kişi insanların desteğini alır.

Dürüstlük insana iç huzuru verir ve kişi kendini iyi hisseder.

Dürüst insan çevresindeki insanlar tarafından sevilen biridir.

Kişi dürüstlüğüyle çevresindeki insanlara örnek olur
Alışverişlerimizde de dürüst olmalıyız

Çocuklar anne babayı taklit ederler. Eğer anne dürüst ve güvenilir biriyse bu davranışını çocuğuna da aktarabilir.

Güven duygusu, toplumun her kesiminde ve her alanda bulunması gerekir. Anne babanın çocuğa, çocuğun anne babasına; eşlerin birbirine; âmirin memura, memurun âmire; işçinin işverene; işverenin işçiye; satıcının müşteriye; müşterinin satıcıya güven duyduğu bir toplumda insanlar huzurlu ve mutlu olurlar. Hazreti peygamber her konuda olduğu gibi ticari alış verişlerimizde de güvenilirliği tavsiye ediyor. Çünkü sadece insan ilişkilerinde değil, alış verişlerimizde de güven kalktığında insanlarda doğal olarak her şeyi kuşkuyla karşılayacak ve toplumsal huzur yara alacaktır. Güvensizliğin yaygınlaştığı toplumlarda insanların manevi bağları zayıflar ve manevi olarak birbirlerine kenetlenmeyen insanlar kopmaya dağılmaya mahkum olurlar. Çünkü böyle bir ortamda kardeşlik duyguları zayıflamış insanlar birbirlerine çıkar ilişkileriyle bağlanmıştır. Hz. Peygamber, "alışverişte güvenin bolluğa ve berekete vesile olacağını" bildirmektedir. Ayrıca Emanete riayet rızık, hainlik ise fakirlik getirir" sözüyle bizlere insanca yaşamanın yollarını gösteriyor.
Kanser değil ama teşhisi öldürüyor

Kanser teşhisinden hemen sonra hastaların intihar etme ve kalp krizi geçirme riskinin büyük oranda arttığı belirlendi.

İsveçteki Karolinska Enstitüsü'nden bilim adamlarının yaptığı araştırmada, 500 binine kanser teşhisi konulan 6 milyondan fazla İsveçli'nin sağlık durumu incelendi. Kansere yakalananların çok azı teşhisten hemen sonra intihar etse de, teşhisi izleyen ilk hafta intihar riskinin kanser hastası olmayanlardan 12 kat fazla olduğu görüldü. Hastaların kalp-damar hastalıklarından ölme riskinin teşhisten sonraki ilk hafta diğer kişilerden 6, ilk ay 3 kat fazla olduğu belirlendi. Risklerin akciğer ya da pankreas gibi en tehlikeli kanser türlerine yakalananlarda daha fazla olduğu belirtildi. "New England Journal of Medicine" dergisinde yayımlanan araştırmada bilim adamları risklerin kademeli olarak azaldığını vurguladı. Araştırmacılar, bu durumun intihar ve kalp krizi geçirme ya da kalp-damar hastalıklarından ölüm riskinin artmasının, kanserin ilerlemesine ya da tedaviye bağlı duygusal veya fiziksel acıdan çok teşhise bağlı olduğunu gösterdiğine dikkati çekti.

Daha önceki araştırmalar, kanser hastalarının intihar etme ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin genellikle fiziksel olarak zor tedaviye bağlı olduğunu göstermişti.

milligazete
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın