๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Eylül 2010, 12:31:02



Konu Başlığı: Sevgisiz çocuklar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Eylül 2010, 12:31:02
Sevgi(siz) Çocuklar


Ey çocukların da peygamberi olan Sevgili! Çocuklar; senden evvel ölüme mahkûm suçlular gibi doğuyordu. Ve bir babanın en büyük utancı kız çocuklarıydı.

Ya Rasûlâllah! Senin Ömer yüzlü Mekke’nde, senin güller şehri Medine’nde çocuk olmak… Evvel ve âhir asırların bütün insanları ne çok isterdi senin devrinde başı okşanan çocuk olmayı. Zeyd bin Hâris gibi, Enes gibi, Betül’ün (radiyallahüanhâ) yavrucakları cennetin efendileri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi…

Bir başka güzellikti Asr-ı Saadet’in çocuğu olmak. En acılı günleri gülistana çeviren sen vardın sultanım.

Senin o günlerinde Medine’nde yürüyen bir yavrucak da biz olsaydık… Seninle beraber Mescid-i Nebevî’de yürüyen minnacık bir ayak da biz olsaydık.

Bir bayram sabahı yüzü gülmeyen bir çocuğa Efendimiz: “Baban Hz. Muhammed (sav), annen Hz. Âişe-i Hümeyrâ, ablan Fâtımat’üz Zehra, Hasan ve Hüseyin’in de kardeşlerin olmasını ister misin” dediği çocuğun yerinde biz olsaydık…

Şimdi, senin nurunla hayat bulmak gerekirken, sünnetini unuttuk. Sekiz yaşındaki Ebû Mahzûre, Bilâl-i Habeşî ezan okurken o dalga geçmişti ya hani. Sen ise hiç kızmadan onu yanına çağırıp ona ezan okutup başını okşamıştın ve “Ebû Mahzûre Kâbe’de müezzinimdir” buyurmuştun. Ebû Mahzûre, sen onun başını okşadın diye, dokunduğun saçları ölünceye kadar kestirmekten utanmıştı.

Kâbe, on iki yaşındaki günahsız bir çocuğun Ebû Kubeys dağından getirdiği taşlarla inşâ edilmedi mi?

Son peygamber, âlemlere rahmet olarak gönderilen yüce nebî vefat edince cenaze namazını önce erkekler sonra kadınlar sırayla kılınmıştı da günahsız diye en son çocuklar tarafından kılınmamış mıydı?

Peygamberimiz “Miraçta cennetti gezerken başı göklere kadar yükselmiş mübarek bir zata rastladım. Yüzü Elleri ayakları nurdu, hayran kaldım. Etrafında küçücük çocuklar vardı. Sordum, Cebrâîl’e; “Kimdir bu?” Cebrâîl: “Deden İbrahim (as)” “Ya etrafındaki çocuklar?” “Onlar da buluğa ermeden ölen çocuklardır”. Amel defteri açılmadan vefat eden çocuklar cennetin yeşil kuşları olduğunu Kur’ân beyan ediyor.

Efendimiz (sav) Hz. Hasan’ı severken yanına bedevî bir âdem geldi. Peygamberimizi bu halde görünce “benim 10 çocuğu var, bir gün olsun onları öpmedim” deyince Kâinatın Sultanı: “Senin kalbinden Allah merhameti almışsa ben ne yapabilirim, insanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez” buyurur.

Bir çocuğun anne-baba üzerindeki haklarından olan; güzel isim, güzel ahlâktan sonra çocuklarını birbirinden ayırt etmeksizin onlara merhamet etmesi ve öpüp okşamasıdır. Veledini öpmeyen, okşayıp koklamayan ve sevgisizlik çölüne atan ebeveyn sanmasınlar ki başkaları bu çocukları sevecektir.

Günümüzde hep çocuğun anne babasına hak ve hukukundan bahsedilirken nedense çocuğun ebeveyn üzerindeki hakkı göz ardı edilir. Unutmayalım ki bir anne-baba çocuğunun hukukuna riayet etmemişse, o evladından kendilerine hukuk aramaları düşündürücüdür.

Bilinmeli ki herkes ektiğini biçer!


Zafer ŞIK