๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 01 Şubat 2011, 16:23:31



Konu Başlığı: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Eflaki üzerinde 01 Şubat 2011, 16:23:31
Sen gel diye Ey Sevgili

(http://www.egiten.net/wp-content/uploads/2010/12/011121511Muhammed.jpg)

Yaradan Rabbimin adıyla okudum.
Ey Muhammed seni okudum.
Okudum, çoğaldı harflerim, ırmaklarım, yıldızlarım...
Tüm kitaplara senin isminle yazıldım.

Doğdum, Muhammed'e doğdum.
Aşıksam, Muhammed'e aşığım.
Ölürsem, Muhammed'e ölürüm.
Gelirsem, Muhammed'e gelirim.

Yusuf oldum kuyularda hep seni bekledim,
Hüseyin oldum kerbelada, kuruyan dudaklarımla sayıkladım ismini,
Gelsin de ırmaklar taşıyan ellerinden,
Ab-ı hayat akıtsın içime diye bekledim.
Bekledim, kapandı yollarım, uzattım parmaklarımı,
Hallaç gibi doğrandı ellerim.
Hiç seni söyleyemedim. Dağlandı dudaklarım.
Yazdım gözyaşlarımla Mekke'nin dağlarına:
Ey sevgili, gel diye...

Ağlama duvarını bir çıban gibi sırtında taşırken,
Yorulan kollarıyla taş atan Kudüs'üm ben.
Kaldırımlarımda ateşler yükselirken,
Geldin öptün beni alnımdan,
Serinleyip sarıldım taşlara yeniden.
Ey Muhammed...
Ey Sevgili.
Ey Bad-ı Saba.
Ey üzerimize doğan ay.
Ey güzelliklerin şahikası.
Ey şefaat pınarı.

Her düşmem gül ayaklarına kapanmamdır,
Böğrümden yediğim her kurşunla tutarım ellerinden.
Her şarkımda seni söylerim.
Her tebessümüm senindir.
Hep seni beklerim:
Sen bir gelsen diye ey Sevgili...
Sevgili...

Ben Veysel'im,
Kenan illerinde hasretini soluyan,
Hırkana bürünürüm karanlıkta kaybolduğumda,
Dört taraftan vururlar bana,
Vururlar da söyletemezler sensizliği,
Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi...
Hamza'yım Ey Sevgili,
Uhud'dayım tam önündeyim,
Vahşi'nin mızrağı deler geçer yüreğimi,
Gel de okşa ne olur oyulmuş kalbimi,
Hind değil hasretin acıtır onu...

Ben Grozniyim, Keşmirim, Kandaharım, Saraybosnayım, Hamayım, Buharayım, Bağdatım, Morayım, Taşkentim, Doğu Timur'um, Türkistan'ım, Ahıska'yım, Halepçe'yim, Kırım'ım, İstanbul'um..,
Ben kurşunlara evlat vermiş anneyim.
Kurşunlardan sakınan bedeniyle seni özleyen, taş atan bir Filistinliyim.
Okul önlerinde bekleşen ve ağlayan, karanfil dağıtan kızım.
Gel öp bizi alnımızdan,
Gel sev bizi kanayan yaralarımızdan.
Ey sevgili...
Ey Muhammed...

Gittin ya gül yüzlü sevgili.
Kırıldım gittiğinden beri.
Kırıldıkça yandı canım.
Çarmıhta çivilenen benim ellerim,
Benim ayaklarım.
Harami sofralarda sergilenen benim başım.
Beni bir ağaçta kıstırdılar,
Kör bir testereyle biçildim.
Ağladım, kurudu göz pınarlarım,
Ağladım, hasretine türkü yaktım.
Ağladım, gel diye ey sevgili...
Sevgili...

Ömer'im, Ali'yim, Osman'ım,
Vuruldum bir niyaz vaktinde,
Kanım dağıldı kitabın sayfalarına.
Seni yazdım bir damla kanla,
İsminin dolaştığı semaya,
Bir baştan bir başa.
Sen gel diye Ey sevgili...

Ey sevgili...
Kırıldı mı dişin?
Dikenler acıttı mı ayaklarını?
Deve işkembeleri kirletti mi elbiselerini?
Medine yollarında yoruldun mu?
Taifte taşlar kanattı mı gül yanağını?
Kırıldı mı kalbin bize?
Kırgın mısın sevgili?

Ne çare Bekirler yok şimdi, Aliler, Osmanlar, Ömerler yok.

Halidler gitti, Musablar gitti. Hatice yok, Zeynep yok, Fatıma yok.
Müminlerin annesi sofra açmaz evlerimizde.
Kedilerin babası dolaşmaz sokaklanmızda.
Biz ne çok yetim oluk da,
Senin gibi okşayanımız yok artık.
Gel bir okşa ne olur.
Yaralarımızda ki irinler azdı.
Canımız acıdı.
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...
Ey Sevgili...

Buralara bir hal oldu:
Ne Yakup inliyor şimdi,
Ne Mısırda rüya görülüyor,
Züleyhalar yalancı,
Yedi adam ne yapsın,
Mağaraların kapıları da kapalı.
Musa vurunca asasını,
Oynamıyor yer yerinden.
Yol vermiyor kızıldeniz.
Sakınmıyor İbrahimi ateşler,
Su taşımıyor karınca,
Ethemin balıkları getirmiyor iğneleri denizden.
Buralara bir hal oldu; Sen yoksun, buralar duman oldu efendim.
Bir mektubun gelmedi buralara...
Bir Necaşi sormaz halimizi.
Bir yalnızlıktır düştü ocağımıza.
Bir karanlık çöktü başımıza.
Ay aydınlatmıyor, Gül kokmuyor.
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,
Dağıldı hanemiz,
Dağıldı yüreğimiz,
Dağıldı birliğimiz...
Sevgili affet bizi:
Bir deve olamadık,
Hasretinden çatlayıp ölecek.
Bir kuru ağaç olamadık,
Yokluğuna kanlı gözyaşlar dökecek.
Bir Bilal olamadık,
Sensiz ses vermeyecek.
Bir Ebu zer olamadık,
Alıp başını gidecek.

Ey sevgili, Ey şefaat sahibi,

Affet bizi. Affet...

Şimdi bir şarkı düşer dilimize,
Bir aşk iner yüreğimize.
Bir el tutar elimizden.
Bir af fermanı gelir ötelerden.
Bir sen gelirsin.
Bir sen gelirsin.
Biz bin seviniriz:
Sevgilim Muhammed diye...
Sevgilim Muhammed diye...
Meleklerle yarış ederiz...

Gel sevgili,

Gel öp, kokla ve yeşert bizi, kalbimizi...


Adem Özbay


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Şubat 2011, 20:58:36
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,
Dağıldı hanemiz,
Dağıldı yüreğimiz,
Dağıldı birliğimiz...
Sevgili affet bizi:
Bir deve olamadık,
Hasretinden çatlayıp ölecek.
Bir kuru ağaç olamadık,
Yokluğuna kanlı gözyaşlar dökecek.
Bir Bilal olamadık,
Sensiz ses vermeyecek.
Bir Ebu zer olamadık,
Alıp başını gidecek.


    Var mı sevgiye dair bir iddiamız..Seviyor muyuz? Anam babam Sana feda olsun diyecek yüreklerin sahibi miyiz?Ne hazırladık yalnız O'na sunulacak..O'na ait..Sızlıyor mu burnumuzun direği anarken adını..Taifin dikenleri batıyor mu yüreğimize..Başına saçılan işkembelerin kokusunu duyuyor muyuz ciğerimizde?

     ''ÜMMETİ''  dediğinde birgün..Sesi ulaşır mı bize..Tutar mı elimizden Sırattan geçerken..Hatırlar mı bizi Mahşer yerinde..NE DERSİNİZ???


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Gizem-7J üzerinde 26 Mart 2011, 20:34:26
Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah azze ve celle

Ya rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.halime kucağına alıyor seni
Yeryüzünde bir gölgelik...seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve ümmü eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu talip bir başka seviyor

Ya rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen muhammed-ül emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan " ah! " sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen nebiyullahsın
Sen habibullahsın
Sen rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
" amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin " diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş arş-ı Âla
" bu koşan kimdir " diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı fatımatüz-zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
" ağlama kızım " diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
"seni bizim elimizden kim kurtaracak" diyorlardı
Sen,
Sen " allah! " diyordun
Allah azze ve celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen " allah! " diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de " allah! " diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi :
" anam babam sana feda olsun " diyordu

Ya rasulallah
Medine-i münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
" beni seviyor musunuz " diye sormuştun onlara
" seni çok seviyoruz ya habiballah " demişlerdi
Sen de:
" allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum" demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak :
" görüyor musunuz ne kadar güzel " demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti :
" anam babam sana feda olsun ya rasulallah, onu bana ver "
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen " hayır " demediğini bile bile
" peki " dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun ebu hureyre' nin diliyle :
" benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne evladımız olsaydı diyecekler "
Ve hz. enes ile paylaşmıştın özlemini
" beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim"

Sultanım!
Ey medine minberinde " ümmeti, ümmeti " diye hüznü giyen sevgili
Ey mekke mihrabında alemler hesabına " allah! " diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Ağustos 2011, 00:24:00
Bir karanlık çöktü başımıza.
Ay aydınlatmıyor, Gül kokmuyor.
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,
Dağıldı hanemiz,
Dağıldı yüreğimiz,
Dağıldı birliğimiz...

Kim Efendimiz gibi fedakar olabilir. Ümmetim ümmetim diye nida ederken bizler Onu ne kadar anlıyor, ne kadar anıyor ve ne kadar seviyoruz. İnş bizim de yüreklerimize Rabbimizin aşkı Efendimizin aşkı düşer bir gün.  


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 06 Ocak 2014, 18:34:32
Sen gel diye Ey Sevgili



Yaradan Rabbimin adıyla okudum.
Ey Muhammed seni okudum.
Okudum, çoğaldı harflerim, ırmaklarım, yıldızlarım...
Tüm kitaplara senin isminle yazıldım.

Doğdum, Muhammed'e doğdum.
Aşıksam, Muhammed'e aşığım.
Ölürsem, Muhammed'e ölürüm.
Gelirsem, Muhammed'e gelirim.

Yusuf oldum kuyularda hep seni bekledim,
Hüseyin oldum kerbelada, kuruyan dudaklarımla sayıkladım ismini,
Gelsin de ırmaklar taşıyan ellerinden,
Ab-ı hayat akıtsın içime diye bekledim.
Bekledim, kapandı yollarım, uzattım parmaklarımı,
Hallaç gibi doğrandı ellerim.
Hiç seni söyleyemedim. Dağlandı dudaklarım.
Yazdım gözyaşlarımla Mekke'nin dağlarına:
Ey sevgili, gel diye...

Ağlama duvarını bir çıban gibi sırtında taşırken,
Yorulan kollarıyla taş atan Kudüs'üm ben.
Kaldırımlarımda ateşler yükselirken,
Geldin öptün beni alnımdan,
Serinleyip sarıldım taşlara yeniden.
Ey Muhammed...
Ey Sevgili.
Ey Bad-ı Saba.
Ey üzerimize doğan ay.
Ey güzelliklerin şahikası.
Ey şefaat pınarı.

Her düşmem gül ayaklarına kapanmamdır,
Böğrümden yediğim her kurşunla tutarım ellerinden.
Her şarkımda seni söylerim.
Her tebessümüm senindir.
Hep seni beklerim:
Sen bir gelsen diye ey Sevgili...
Sevgili...

Ben Veysel'im,
Kenan illerinde hasretini soluyan,
Hırkana bürünürüm karanlıkta kaybolduğumda,
Dört taraftan vururlar bana,
Vururlar da söyletemezler sensizliği,
Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi...
Hamza'yım Ey Sevgili,
Uhud'dayım tam önündeyim,
Vahşi'nin mızrağı deler geçer yüreğimi,
Gel de okşa ne olur oyulmuş kalbimi,
Hind değil hasretin acıtır onu...

Ben Grozniyim, Keşmirim, Kandaharım, Saraybosnayım, Hamayım, Buharayım, Bağdatım, Morayım, Taşkentim, Doğu Timur'um, Türkistan'ım, Ahıska'yım, Halepçe'yim, Kırım'ım, İstanbul'um..,
Ben kurşunlara evlat vermiş anneyim.
Kurşunlardan sakınan bedeniyle seni özleyen, taş atan bir Filistinliyim.
Okul önlerinde bekleşen ve ağlayan, karanfil dağıtan kızım.
Gel öp bizi alnımızdan,
Gel sev bizi kanayan yaralarımızdan.
Ey sevgili...
Ey Muhammed...

Gittin ya gül yüzlü sevgili.
Kırıldım gittiğinden beri.
Kırıldıkça yandı canım.
Çarmıhta çivilenen benim ellerim,
Benim ayaklarım.
Harami sofralarda sergilenen benim başım.
Beni bir ağaçta kıstırdılar,
Kör bir testereyle biçildim.
Ağladım, kurudu göz pınarlarım,
Ağladım, hasretine türkü yaktım.
Ağladım, gel diye ey sevgili...
Sevgili...

Ömer'im, Ali'yim, Osman'ım,
Vuruldum bir niyaz vaktinde,
Kanım dağıldı kitabın sayfalarına.
Seni yazdım bir damla kanla,
İsminin dolaştığı semaya,
Bir baştan bir başa.
Sen gel diye Ey sevgili...

Ey sevgili...
Kırıldı mı dişin?
Dikenler acıttı mı ayaklarını?
Deve işkembeleri kirletti mi elbiselerini?
Medine yollarında yoruldun mu?
Taifte taşlar kanattı mı gül yanağını?
Kırıldı mı kalbin bize?
Kırgın mısın sevgili?

Ne çare Bekirler yok şimdi, Aliler, Osmanlar, Ömerler yok.

Halidler gitti, Musablar gitti. Hatice yok, Zeynep yok, Fatıma yok.
Müminlerin annesi sofra açmaz evlerimizde.
Kedilerin babası dolaşmaz sokaklanmızda.
Biz ne çok yetim oluk da,
Senin gibi okşayanımız yok artık.
Gel bir okşa ne olur.
Yaralarımızda ki irinler azdı.
Canımız acıdı.
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...
Ey Sevgili...

Buralara bir hal oldu:
Ne Yakup inliyor şimdi,
Ne Mısırda rüya görülüyor,
Züleyhalar yalancı,
Yedi adam ne yapsın,
Mağaraların kapıları da kapalı.
Musa vurunca asasını,
Oynamıyor yer yerinden.
Yol vermiyor kızıldeniz.
Sakınmıyor İbrahimi ateşler,
Su taşımıyor karınca,
Ethemin balıkları getirmiyor iğneleri denizden.
Buralara bir hal oldu; Sen yoksun, buralar duman oldu efendim.
Bir mektubun gelmedi buralara...
Bir Necaşi sormaz halimizi.
Bir yalnızlıktır düştü ocağımıza.
Bir karanlık çöktü başımıza.
Ay aydınlatmıyor, Gül kokmuyor.
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,
Dağıldı hanemiz,
Dağıldı yüreğimiz,
Dağıldı birliğimiz...
Sevgili affet bizi:
Bir deve olamadık,
Hasretinden çatlayıp ölecek.
Bir kuru ağaç olamadık,
Yokluğuna kanlı gözyaşlar dökecek.
Bir Bilal olamadık,
Sensiz ses vermeyecek.
Bir Ebu zer olamadık,
Alıp başını gidecek.

Ey sevgili, Ey şefaat sahibi,

Affet bizi. Affet...

Şimdi bir şarkı düşer dilimize,
Bir aşk iner yüreğimize.
Bir el tutar elimizden.
Bir af fermanı gelir ötelerden.
Bir sen gelirsin.
Bir sen gelirsin.
Biz bin seviniriz:
Sevgilim Muhammed diye...
Sevgilim Muhammed diye...
Meleklerle yarış ederiz...

Gel sevgili,

Gel öp, kokla ve yeşert bizi, kalbimizi...
çok güzel bir şiir ya...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: 8-D fatma zehra üzerinde 11 Mayıs 2014, 21:05:07
çok güzel peygamber efendimiz (s.a.v.) adına güzel bir şiir yazmışsınız allah bütün müslüman kardeşlerimizden razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Mayıs 2014, 22:48:59
Efendim

Rahmeti bol ve bütün noksanlıklardan münezzeh olan Allah
Dayanağımız Ente Rasûlullah

Yıllardan bir yıl,
Aylardan bir ay,
Ve, günlerden bir gün
Düşmanlık var yeryüzünde
Kin var insanların çoğu sözünde
Nefs, kuşatmış dört bir yanı
Aciz gibi görünüyor insanların fakir olanı
Kul gerçekten kulum diyorsa yalancı
Gelmedi mi her kavme bir Peygamber bir uyarıcı?
Allah için gelmedi mi Hz. İbrahim?
Allah için gelmedi mi Hz. Yunus ve Nuh Peygamber?
Ve Allah için gelmedi mi güzelliğiyle anılan ve dillere destan olan Yusuf Peygamber?
İşte bunları bilmek yalnız inanmayanlara düşer.
Ve yalnız inananlar kâr eder.
Fakat bu olanlara karşın Allah ' ın son Rahmeti geliyor.
Mekke sokaklarında bir sessizlik
İsa Peygamber'in müjdelediği Ahmed geliyor.
Kâinatın gözü son Nebi'de
O geliyor, yetimleri seven , öksüzleri sayan geliyor,
Kâinat Efendi'sinin adını bekliyor
Ve o ad yankılanıyor, "MUHAMMED!"
Melekler salat selam ediyor,Muhammed!
Gökyüzünde bir bereket var, Muhammed!
İşte alemlere rahmet geldi,O geldi, Hz. Muhammed!


Sen bir yaşındayken Efendim
Allah'ın emri bulutlaraydı
Senin gözünde bulutlardaydı
Çünki açlık vardı Mekke'de
Ve tabiki bir yerlerde Senin adın vardı
Sonraki gelecek ümmetinin kalbinde bir yerlerde

Yirmi beş yaşındayken sen
Kalplerdeydi yerin
Gül kokan teninle,
Güven veriyordu sesin
Çünkü sen Muhammed ül Emin'din

İşte tam zamanıydı Efendim
Sen kırk yaşındayken
Hira mağrasındaydın
Cebrail yere inerken
Alemlerin gözü sendeydi
Cebrail yere inerken
Rasûlullah diyordu ay ve yıldızlar
Oku diyordu Cibril-i Emin
Oku diyordu.

Kur'an âyetleri inerken yeryüzüne
Aişe annemizin  dilinden
Sen Kur'an ahlaklı, Kur'an ahlaklı

Sen ashabınlayken Efendim
Biz olamadık Seninle
Fakat Kalbimiz Seninleydi yerde ve gökte
Bedir'deyken sen üç bin Melek vardı
Uhud ve Hendek'deyken aslanların vardı
Sen Mirac'dayken
Adın vardı kainatta
Sen yürürken her adımda
Edep vardı

Fakat biz yoktuk hiçbirinde
Nasib böyleymiş derken
Yine Sen varsın kalbimizde
Biz biliyoruz ki Seninde kalbinde biz varız
Ümmetin var
Ey Efendiler Efendisi
Unutma bizi , unutma Ya Rasûlullah

                MEHMET ENES KARATAŞ

Sevgi ile Aşk ile ...
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina  Muhammed...





 




Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Kader 7/C üzerinde 14 Mayıs 2014, 15:03:14
VE ALEYKÜME SELAM....

Sen gel diye Ey Sevgili

Yaradan Rabbimin adıyla okudum.
Ey Muhammed seni okudum.
Okudum, çoğaldı harflerim, ırmaklarım, yıldızlarım...
Tüm kitaplara senin isminle yazıldım.

Doğdum, Muhammed'e doğdum.
Aşıksam, Muhammed'e aşığım.
Ölürsem, Muhammed'e ölürüm.
Gelirsem, Muhammed'e gelirim.

Yusuf oldum kuyularda hep seni bekledim,
Hüseyin oldum kerbelada, kuruyan dudaklarımla sayıkladım ismini,
Gelsin de ırmaklar taşıyan ellerinden,
Ab-ı hayat akıtsın içime diye bekledim.
Bekledim, kapandı yollarım, uzattım parmaklarımı,
Hallaç gibi doğrandı ellerim.
Hiç seni söyleyemedim. Dağlandı dudaklarım.
Yazdım gözyaşlarımla Mekke'nin dağlarına:
Ey sevgili, gel diye...

Ağlama duvarını bir çıban gibi sırtında taşırken,
Yorulan kollarıyla taş atan Kudüs'üm ben.
Kaldırımlarımda ateşler yükselirken,
Geldin öptün beni alnımdan,
Serinleyip sarıldım taşlara yeniden.
Ey Muhammed...
Ey Sevgili.
Ey Bad-ı Saba.
Ey üzerimize doğan ay.
Ey güzelliklerin şahikası.
Ey şefaat pınarı.

Her düşmem gül ayaklarına kapanmamdır,
Böğrümden yediğim her kurşunla tutarım ellerinden.
Her şarkımda seni söylerim.
Her tebessümüm senindir.
Hep seni beklerim:
Sen bir gelsen diye ey Sevgili...
Sevgili...

Ben Veysel'im,
Kenan illerinde hasretini soluyan,
Hırkana bürünürüm karanlıkta kaybolduğumda,
Dört taraftan vururlar bana,
Vururlar da söyletemezler sensizliği,
Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi...
Hamza'yım Ey Sevgili,
Uhud'dayım tam önündeyim,
Vahşi'nin mızrağı deler geçer yüreğimi,
Gel de okşa ne olur oyulmuş kalbimi,
Hind değil hasretin acıtır onu...

Ben Grozniyim, Keşmirim, Kandaharım, Saraybosnayım, Hamayım, Buharayım, Bağdatım, Morayım, Taşkentim, Doğu Timur'um, Türkistan'ım, Ahıska'yım, Halepçe'yim, Kırım'ım, İstanbul'um..,
Ben kurşunlara evlat vermiş anneyim.
Kurşunlardan sakınan bedeniyle seni özleyen, taş atan bir Filistinliyim.
Okul önlerinde bekleşen ve ağlayan, karanfil dağıtan kızım.
Gel öp bizi alnımızdan,
Gel sev bizi kanayan yaralarımızdan.
Ey sevgili...
Ey Muhammed...

Gittin ya gül yüzlü sevgili.
Kırıldım gittiğinden beri.
Kırıldıkça yandı canım.
Çarmıhta çivilenen benim ellerim,
Benim ayaklarım.
Harami sofralarda sergilenen benim başım.
Beni bir ağaçta kıstırdılar,
Kör bir testereyle biçildim.
Ağladım, kurudu göz pınarlarım,
Ağladım, hasretine türkü yaktım.
Ağladım, gel diye ey sevgili...
Sevgili...

Ömer'im, Ali'yim, Osman'ım,
Vuruldum bir niyaz vaktinde,
Kanım dağıldı kitabın sayfalarına.
Seni yazdım bir damla kanla,
İsminin dolaştığı semaya,
Bir baştan bir başa.
Sen gel diye Ey sevgili...

Ey sevgili...
Kırıldı mı dişin?
Dikenler acıttı mı ayaklarını?
Deve işkembeleri kirletti mi elbiselerini?
Medine yollarında yoruldun mu?
Taifte taşlar kanattı mı gül yanağını?
Kırıldı mı kalbin bize?
Kırgın mısın sevgili?

Ne çare Bekirler yok şimdi, Aliler, Osmanlar, Ömerler yok.

Halidler gitti, Musablar gitti. Hatice yok, Zeynep yok, Fatıma yok.
Müminlerin annesi sofra açmaz evlerimizde.
Kedilerin babası dolaşmaz sokaklanmızda.
Biz ne çok yetim oluk da,
Senin gibi okşayanımız yok artık.
Gel bir okşa ne olur.
Yaralarımızda ki irinler azdı.
Canımız acıdı.
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...
Ey Sevgili...

Buralara bir hal oldu:
Ne Yakup inliyor şimdi,
Ne Mısırda rüya görülüyor,
Züleyhalar yalancı,
Yedi adam ne yapsın,
Mağaraların kapıları da kapalı.
Musa vurunca asasını,
Oynamıyor yer yerinden.
Yol vermiyor kızıldeniz.
Sakınmıyor İbrahimi ateşler,
Su taşımıyor karınca,
Ethemin balıkları getirmiyor iğneleri denizden.
Buralara bir hal oldu; Sen yoksun, buralar duman oldu efendim.
Bir mektubun gelmedi buralara...
Bir Necaşi sormaz halimizi.
Bir yalnızlıktır düştü ocağımıza.
Bir karanlık çöktü başımıza.
Ay aydınlatmıyor, Gül kokmuyor.
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,
Dağıldı hanemiz,
Dağıldı yüreğimiz,
Dağıldı birliğimiz...
Sevgili affet bizi:
Bir deve olamadık,
Hasretinden çatlayıp ölecek.
Bir kuru ağaç olamadık,
Yokluğuna kanlı gözyaşlar dökecek.
Bir Bilal olamadık,
Sensiz ses vermeyecek.
Bir Ebu zer olamadık,
Alıp başını gidecek.

Ey sevgili, Ey şefaat sahibi,

Affet bizi. Affet...

Şimdi bir şarkı düşer dilimize,
Bir aşk iner yüreğimize.
Bir el tutar elimizden.
Bir af fermanı gelir ötelerden.
Bir sen gelirsin.
Bir sen gelirsin.
Biz bin seviniriz:
Sevgilim Muhammed diye...
Sevgilim Muhammed diye...
Meleklerle yarış ederiz...

Gel sevgili,

Gel öp, kokla ve yeşert bizi, kalbimizi...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Kevser 9 üzerinde 14 Mayıs 2014, 17:59:40
Efendim

Rahmeti bol ve bütün noksanlıklardan münezzeh olan ALLAH
Dayanağımız Ente Rasûlullah

Yıllardan bir yıl,
Aylardan bir ay,
Ve, günlerden bir gün
Düşmanlık var yeryüzünde
Kin var insanların çoğu sözünde
Nefs, kuşatmış dört bir yanı
Aciz gibi görünüyor insanların fakir olanı
Kul gerçekten kulum diyorsa yalancı
Gelmedi mi her kavme bir Peygamber bir uyarıcı?
ALLAH için gelmedi mi Hz. İbrahim?
ALLAH için gelmedi mi Hz. Yunus ve Nuh Peygamber?
Ve ALLAH için gelmedi mi güzelliğiyle anılan ve dillere destan olan Yusuf Peygamber?
İşte bunları bilmek yalnız inanmayanlara düşer.
Ve yalnız inananlar kâr eder.
Fakat bu olanlara karşın ALLAH ' ın son Rahmeti geliyor.
Mekke sokaklarında bir sessizlik
İsa Peygamber'in müjdelediği Ahmed geliyor.
Kâinatın gözü son Nebi'de
O geliyor, yetimleri seven , öksüzleri sayan geliyor,
Kâinat Efendi'sinin adını bekliyor
Ve o ad yankılanıyor, "MUHAMMED!"
Melekler salat selam ediyor,Muhammed!
Gökyüzünde bir bereket var, Muhammed!
İşte alemlere rahmet geldi,O geldi, Hz. Muhammed!


Sen bir yaşındayken Efendim
ALLAH'ın emri bulutlaraydı
Senin gözünde bulutlardaydı
Çünki açlık vardı Mekke'de
Ve tabiki bir yerlerde Senin adın vardı
Sonraki gelecek ümmetinin kalbinde bir yerlerde

Yirmi beş yaşındayken sen
Kalplerdeydi yerin
Gül kokan teninle,
Güven veriyordu sesin
Çünkü sen Muhammed ül Emin'din

İşte tam zamanıydı Efendim
Sen kırk yaşındayken
Hira mağrasındaydın
Cebrail yere inerken
Alemlerin gözü sendeydi
Cebrail yere inerken
Rasûlullah diyordu ay ve yıldızlar
Oku diyordu Cibril-i Emin
Oku diyordu.

Kur'an âyetleri inerken yeryüzüne
Aişe annemizin  dilinden
Sen Kur'an ahlaklı, Kur'an ahlaklı

Sen ashabınlayken Efendim
Biz olamadık Seninle
Fakat Kalbimiz Seninleydi yerde ve gökte
Bedir'deyken sen üç bin Melek vardı
Uhud ve Hendek'deyken aslanların vardı
Sen Mirac'dayken
Adın vardı kainatta
Sen yürürken her adımda
Edep vardı

Fakat biz yoktuk hiçbirinde
Nasib böyleymiş derken
Yine Sen varsın kalbimizde
Biz biliyoruz ki Seninde kalbinde biz varız
Ümmetin var
Ey Efendiler Efendisi
Unutma bizi , unutma Ya Rasûlullah

                MEHMET ENES KARATAŞ

Sevgi ile Aşk ile ...
ALLAHümme salli ala seyyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina  Muhammed...





 



MAŞALLAH çok güzel sanırım kendin yazdın???
Gerçekten hasretsem RASULULLAHA aşıksam Ona...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Mayıs 2014, 18:14:14
Evet yazmıştım acizane bir şekilde.Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi anlatmak güzel birşey fakat bizim anlatışımız çok acizane...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Arife 8 üzerinde 14 Mayıs 2014, 19:09:58
PEYGAMBER efendimizi çok güzel bir şekilde anlatmışsınız...
ALLAH sizden razı olsun..
Paylaşım için teşekkürler...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 12 Temmuz 2014, 00:23:18
Gercekten Peygamber efendimizi çok güzel anlatmışsınız. ALLAH razı olsun ...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Pelinay üzerinde 12 Temmuz 2014, 00:51:20
Esselamü aleykum ve rahmetullah;Allah razı olsun..çok güzeldi..

Gel sevgili,

Gel öp, kokla ve yeşert bizi, kalbimizi


Buna o kadar ihtiyacımız var ki Sevgili..bekletme bizi de gel..kararmış,yıpranmış kabimize bi dirilişle gel..
çek al bizi bu bataklıktan,çek de kurtar ümmetini bu günah selinden....


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ekvan üzerinde 12 Temmuz 2014, 10:37:00



           Rabbim aşkınızı şevkinizi iki cihanda da yoldaşınız eylesin, gönlü güzel değerli kardeşlerim...Maşaallah..Tebarekallah...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Rüveyha üzerinde 25 Kasım 2014, 19:05:31
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah.Mevlam razı olsun kardeşim..Efendimize olan hasreti anlatan mükemmel bir şiir..Rabbim suya susar gibi Efendimize susamayı, hasretle dolu olmayı nasip etsin inşaAllah.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ceren üzerinde 26 Kasım 2014, 00:23:10
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan hocam....


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Hatice 8/B üzerinde 15 Ocak 2015, 20:05:40
Peygamber efendimiz'i o kadar çok merak ediyorum ve ediyoruz ki sırf görmek.için her şeyi yapabiliriz nerdeyse o yüzden çok güzel bi şiir olmuş


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Gülbahar Aktay üzerinde 16 Ocak 2015, 18:50:25
ne kadar güzel bir şiir .ne güzel anlatmışsınız Peygamber Efendimizi .paylaşandan ALLAH razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Yunus Emre üzerinde 18 Ocak 2015, 15:40:09
cok guzel bir siir gerceketen
dagildi hanemiz
dagildi yureyimiz


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Rüveyha üzerinde 20 Mart 2015, 19:24:22
Esselamu Aleykum ve rahmetullah.Gönülden Efendimize yazılmış güzel bir şiir.Rabbim idrakimizi artırsın İnşaAllah.Rabbim razı olsun kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Sefil üzerinde 31 Ağustos 2015, 00:04:00
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...Ey Sevgili...

Efendimize dilbeste olmuş bir şairin gönül kaleminden akan harika bir şiir efendimizi candan canandan öte o kadar yaşıyorki sanki onunla aynı zamanda yaşıyor ona derdini anlatıyor derman bulabilmek için...

Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Pelinay üzerinde 31 Ağustos 2015, 13:20:53
Sevgili affet bizi:
Bir deve olamadık,
Hasretinden çatlayıp ölecek.
Bir kuru ağaç olamadık,
Yokluğuna kanlı gözyaşlar dökecek.
Bir Bilal olamadık,
Sensiz ses vermeyecek.
Bir Ebu zer olamadık,
Alıp başını gidecek.

Ey sevgili, Ey şefaat sahibi,


Ve aleykumusselam ve rahmetullah;
bu şiirden sonra söyleyecek ne bir söz,ne bir cümle buamıyorum.
Allah razı olsun bu hasret,muhabbet,aşk kokulu paylaşımınız için.
Affet bizi. Affet...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: İkraNuR üzerinde 31 Ağustos 2015, 14:56:33
ve aleykumuselam ve rahmetullah ve berakatuh. allhım sewgili efendimizn bu gönülleri bu kalpleri sewgisiyle yak . efendimiz muhammed mustafa s.a.v. allahumme salli ala seyyidina muhammed ve alaali seyyidina muhammet. selat ve selam onun uzerine olsun. yuce allahım bizleri efendimizin şeffaatine nail eyle inşllh. allah razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Melda üzerinde 31 Ağustos 2015, 17:26:58
Selamün aleyküm. Çok güzel, çok duygusal bir paylaşım olmuş. Rabbim Firdevs cennetin de Peygamber Efendimize bizleri komşu eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ramazan. üzerinde 03 Ekim 2015, 17:08:58
Ve Aleykümüs Selam . Mukemmel bir şiir . En çok da şu kısmını beğendim :
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...
Ey Sevgili...


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: sultan aktay üzerinde 05 Ekim 2015, 14:50:50
gerçekten çok güzel bir şekilde anlatmışsınız allah sizden razı olsun paylaşım için çok teşşekür ederim


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Pelinay üzerinde 15 Ocak 2016, 19:02:41
Gel bir okşa ne olur.
Yaralarımızda ki irinler azdı.
Canımız acıdı.
Bir merhamet et, bir gülümse efendim.
Bir görün puslu şehirlerin üstünde.
Bir ses ver puslu yüreklerimize.
Bekler dururuz her seherde,
Sen gel diye ey Sevgili...
Ey Sevgili...

maşallah,ne kadar derinden hissederek ,müthiş bir muhabbetle yazılmış mısralar...
okurken bizi alıp taa nerelere götürdü.
Allah razı olsun değerli paylaşım için


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Melda üzerinde 16 Şubat 2016, 20:28:09
Selamün aleyküm. Affet Ya Nebi Affet Affet Gül Efendi Affet Sana layık ümmet olamadık affet Ya Muhammed s.a.v affet ... Rabbim Senin şefatine nail olanlardan eylesin. Kevser 'de buluşmayı nasip etsin.


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Edanur üzerinde 16 Şubat 2016, 20:38:59
Aleykümusselam.
Ellerinize sağlık İnşaallah Allah c.c razı olsun paylaşımdan dolayi


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Selma 8 üzerinde 17 Haziran 2016, 13:22:11
Esselamü Aleykúm çok çok çok güzel ve çok içten yazîlan bir şiir efendimize olan sevgi çoook güzel anlatılmıs
Allah c.c Razı OLSUN...:)


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Hande 8 üzerinde 17 Haziran 2016, 17:01:06
selamün aleyküm...
peygamber efendimize sevgimizi anlatan güzel bir şiir.
allah cc. razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: zeynep ilayda üzerinde 04 Temmuz 2016, 00:58:24
selamun alethüm kardeşim sen yunus emre imam hatip lisesinemi gidiyorsun


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Rüveyha üzerinde 04 Temmuz 2016, 22:21:41
Ve aleykumusselam..Gerçekten çok güzel,çok manidar bir şiir.Mevlam Efendimize olan muhabbetimizi artırsın İnşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ruhane üzerinde 19 Şubat 2017, 15:21:38
Aleykum selam Amin allah razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Şubat 2017, 17:00:30
Aleyna ve aleykümselam kokusu güllerden daha güzel olan Efendim senin yolundan hiç ayrılmayacağız inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Ruhane üzerinde 19 Nisan 2017, 21:30:11
Aleykum selam Salat ve selam senin üzerine olsun efendim


Konu Başlığı: Ynt: Sen gel diye Ey Sevgili
Gönderen: Mustafa/Samed üzerinde 19 Nisan 2017, 22:13:08
Ve Aleykümüsselam. Rabbim peygamberimizin yolundan ayırmasın. Paylaşım için Rabbim razı olsun.