Selâm sana sultanım

Selâm Sana Sultanım...

Nebiler Serveri Efendimiz (aleyhisselâtu vesselâm) buyuruyorlar ki:

“– Şüphesiz ALLAH’ın yeryüzünde dolaşan bazı melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selâm ulaştırırlar.” (Neseî)

Sensin en vefâlı Yâr,

Selâm Sana Sultanım.

Gönderir genç, bahtiyar,

Selâm Sana Sultanım!..

Gönül kuşlar kadar hür,

Kimse vuramaz mühür,

Bâd-ı sabâ götürür,

Selâm Sana Sultanım!..

Sabah, akşam, rûz ü şeb,

Aşkın yakmaktadır hep,

Verir her gonca-i leb,

Selâm Sana Sultanım!..

Ne mübârektir adın,

Hayranın erkek kadın,

Selâm ise murâdın,

Selâm Sana Sultanım!..

Dünya tabut gibi dar,

Bir Sensin bize Medâr,

Tâ kıyâmete kadar,

Selâm Sana Sultanım!..

Nûrundan semâ, zemîn,

Rahmetisin âlemin,

Verir Cibrîl-i Emîn,

Selâm Sana Sultanım!..

Ayrı kalmak cefâdır,

Aşkın cana safâdır,

Her selâm bir vefâdır,

Selâm Sana Sultanım!..

Hayâl almaz bu nice?

Durmak yok gündüz gice,

Şu dünyanın ömrünce,

Selâm Sana Sultanım!..

Zülüf zülüf tel verir,

Seherlerde yel verir,

Diller ne güzel verir,

Selâm Sana Sultanım!..

Bu can, aşka râm gider,

Hüzün, keder, gam gider,

Ezanlarınla tam gider,

Selâm Sana Sultanım!..

Var gazi, var şehid’den,

Var şu nesl-i cedid’den,

Var Kur’ân’ı Mecîd’den,

Selâm Sana Sultanım!..

İşte can mutluluğu,

Kuş, ceylan, keklik, kuğu,

Gönderir buğu buğu,

Selâm Sana Sultanım!..

ALLAH neler var eder?

Bilmeyenler zâr eder,

Kim verirse kâr eder,

Selâm Sana Sultanım!..

Lütfedince Yaratan,

Herşey kalkar aradan,

Var deniz, var karadan,

Selâm Sana Sultanım!..

Gündüz vardır, gice var,

Yerde gökte nice var,

Kuşların dilince var,

Selâm Sana Sultanım!..

Gönüller pâre pâre,

Yanmış hasret-i nâre,

Gönderir Hacer, Sâre,

Selâm Sana Sultanım!..

Bülbül gül gül dolaşır,

En güzel aşkı taşır,

Tâ Sidre’den ulaşır,

Selâm Sana Sultanım!..

Her şey hep Senin için,

Kâh verir melek, kâh cin,

Kâh verir ak güvercin,

Selâm Sana Sultanım!..

Düşer yola bacılar,

Diner hasret, acılar,

Götürmede hacılar,

Selâm Sana Sultanım!..

Var İbrahim, var Hûd’dan,

Var Süleyman Dâvûd’dan,

Var Bedir’den, Uhud’dan,

Selâm Sana Sultanım!..

Can bir kuştur kafeste,

Çırpınır her nefeste,

Sunulur deste deste,

Selâm Sana Sultanım!..

Nûrundan mine, zambak,

Herbiri kar gibi ak,

İstemede bizden Hak,

Selâm Sana Sultanım!..

Sulhda var, gazâ’da var,

Arzda ve fezâda var,

Tâ rûz-i cezâ’da var,

Selâm Sana Sultanım!..

İsmin verir dile haz,

Necati ne dese az,

Gitmededir bahar, yaz,

Selâm Sana Sultanım!..

“– Şüphesiz ALLAH ve melekleri Peygamber’e çok salât (ve tekrîm) ederler. Ey îman edenler, siz de ona salât edin, tam bir teslimiyetle de selâm verin.” (Ahzap, 56)

M.Necati Bursalı
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın