๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 01 Aralık 2010, 16:33:34



Konu Başlığı: Şehitliğin üstünlükleri
Gönderen: Hadice üzerinde 01 Aralık 2010, 16:33:34
Şehitliğin üstünlükleri

Gönüllerin Sultanı peygamberimiz “şehidliğin” üstünlüklerini anlatıyordu buyurdular ki .
Kıyamet gününde şehidler. mahşer Yerine gelirlerken orada bulunan Peygamberler ayağa kalkarlar. Onlar ailesi akraba ve dostlarından 70.000 kişiye şefaat ederler. Cehennemden kurtarırlar….

Bu sözleri işiten “Nevfel” ismindeki sahabe iki oğlu ile hanımını da oraya getirdi.

– Ya Resulallah, bir dua etmek isterim , siz de amin der misiniz? diye sordular.

Peygamber efendimiz de kabul ettiler. Bunun üzerine Nevfel :

– Ya Rabbi, Nevfel kulunu şehid bu evlatlarını yetim, bu hanımını dul eyle, diye duada bulundu. Peygamber efendimiz de (amin) dediler.

Hazreti Ali‘nin bildirdiğine göre, ilk savaşta Nevfel, hakikaten şehid oldu… Savaştan sonra Allah’ın Resulü ve de arkadaşları Medine’ye dönüyorlardı. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar karşılamaya çıktılar. Hepsi sevinç içindeydiler. Nevfel’in hanımı çocukları ve yaşlı annesi de karşılıyanların arasındaydılar.

– Gazanız mübarek olsun Ya Resulallah, Nefvel’in ahli durumu nedir ? Diye sordular.

Merhametli Efendimizin gözleri buğulandı. Şehidlik haberini vermeğe mübarek kalbleri dayanamadı. Elleriyle arka tarafı işaret buyurup yoluna devam ettiler.

Arkadan Hazret’i Ali geliyordu. Nevfel’in yakınları O’na sordular.. Allah’ın arslanı yanında yürüyen Hazret’i Ammar’a..

– Şimdilik haberini bende veremiyeceğim. Yürü biz de gidelim dediler. ve Hz. Ali de eliyle arka tarafı işaret etti Sonra Hazret-i Ömer geliyordu “Büyük” Ömer de aynı şekilde hareket etmek zorunda kaldı.. Arkasından gelen Hz. Osman da aynı bu şekilde davranmak zorunda kaldı oda eliyle arka tarafı işaret etti ve gitti… En son gelen Ebu Bekir Hazretleriydi. Yanında da Muaz bin Cebel bulunuyordu. Geride Hazreti Zübeyr’den başka hiç kimse kalmamıştı Nevfel’in yakınları son bir ümitle Peygamberimiz (s.a.v) in en yakın arkadaşının yanın a gittiler. Yine aynı şeyleri sordular. Hz. Ebubekir kendi kendine düşündü :

– Ya Rabbim.. Ne kadar güç durumdayım. Eğer doğru söylersem mahzun üzgün kalpleri daha fazla üzmüş olacağım. Bunu yapmaktan Sevgililerin sevgilisi Peygamberimiz bile çekindiler. Bu durumda nasıl aykırı davranabilirim. Ancak yalan  söylersem dinimi yıkmış olurum. Ya Rabbim sen bana öyle bir şey ilham etki bu gariplerin yüreği daha da fazla yanmasın Allah’ım diye niyazda bulundu.

Efendimizin doğru sözlü dostu “Sıddik”, bütün kalbiyle, Ya allah. Ya Nevfel.. diye ah çekerek inledi. İşte o sırada yaydan fırlamış bir ok gibi bir atlı yıldırım hızıyla yanlarına yetişti.

– Buyur Ya Sıddik.. Benimi çağırdın. Ey Allah Resulünün sevgilisi ? diye sordu. Bu atlı Nevfel’den başkası değildi.

Bütün Eshab-ı Kiram, hayrette kaldılar.

Sonra Cebrail aleyhisselam isimli melek göründü. Cenab-ı Hak diriltti… Nevfel bundan sonra, nice yıllar daha yaşadı.

alıntı