Konu Başlığı: Sahabe ilme önem verirdi Gönderen: Sefil üzerinde 11 Şubat 2012, 02:34:01 Sahabe ilme önem verirdi
(http://medya.milligazete.com.tr/haberler/2012/02/08/229633/sahabe-ilme-onem-verirdi-medium-0.jpg) Günümüz insanı sadece malında cimrileşmiyor aynı şekilde sahip olduğu bilgiden vermekte de, cimri davranıyor ya da bilgiyi ticari bir metaya dönüştürüyor. Oysa bilgi, verdikçe artan daha geniş kitlelere yayılan bir özelliğe sahiptir. ALLAH Resülünün etrafında ondan bir şeyler öğrenmek için fırsat gözleyen sahabe, bildiğini herkese anlatarak İslam'a hizmet ediyorlardı. Bilgi onların engin ruhlarında büyüyor ve geniş kitlelere yayılıyordu. "Peygamberimiz, Erkam'ın Safa tepeciğinin yanında bulunan evinde gizlenir orada, halkı İslamiyete davet ederdi. Bir çok insan, gelip Erkam'ın evinde müslüman olmuşlardı" (İslam Tarihi, M. Asım Köksal) Hazreti Peygamberin, Bedir Savaşında esir düşen müşrikler için fidye yerine, bunlar arasında okuma yazması olanların Medine'li on çocuğa bunu öğretmesi sonucunda serbest bırakılacağını emretmesi bilgiye ne kadar önem verdiğini göster mez mi? İlmin merkezi suffa İslam tarihinde, önemli bir yere sahip olan Suffa ve buraya gösterilen ilgi de Resulullah'ın ve Ashabının öğrenmeye ve öğretmeye karşı ne kadar hashas olduklarını ortaya koyuyor. Öyle bir zaman gelmiş ki, Suffa'da okuyan talebenin sayısı 400'e kadar yükselmiş. Buna yerli ve yabancı talabeler de dahildi. Hazreti Peygamber, Suffada kalan ve burada su taşımak odun kesmek suretiyle hayatlarını kazanan yabancı talabelerin ihtiyaçları için Medinelerden destek istiyordu. İyiliksever insanlar da üzerlerinde hurma salkımları bulunan dalları yenip tüketilmesi için getirip burada yüksekçe bir yere asıyorlardı. Suffa'da İslam'ın temel esaslarını öğrenen talebeler, bilgiyi zihinlerine hapsetmeyip, anlatmaya öğretmeye azmetmişler, gönüllü öğretmenler olarak dünyanın her yanına yayılmışlardı. Suffa'da eğitim olarak talebeler, Kur'an öğrenimiyle meşgul olmaktaydılar ve bunlara Kaari denmekteydi. Suffa'ya rağbet gün be gün artıyor ve insanlar ALLAH'ın emirlerini öğrenebilmek için buraya gelip talebe oluyorlardı. Öyle ki, zaman içinde Suffa artık ihtiyacı karşılamaya yetmez hale geldi ve Resulullah buradaki izdihamı ortadan kaldırmak için başkentteki mahallerde ilkokul, yahut hazırlık okulları diyebileceğimiz yerler açtı. Daha henüz hicretin ikinci senesinde bulunuyorken, Medine'de Mekremet'ubn Nevfel'in evinde Dar'ul Kurra adında ve Kur'an-ı Kerim öğretimine tahsis edilmiş bir yeni okul faaliyete geçirildi. Suffa ilk İslam Üniversitesi olarak bilinmekteydi. Resülullah burada dersler vermiş ama ilk zamanlarda, Kur'an'ı öğretmek üzere diğer bazı öğretmenler de vardı. Yaşamlarını İslam'ın güzellikleriyle bütünleştiren sahabe de, ilim öğrenme ve öğretme konusunda ellerinden geleni yapıyorlardı. İlme gönül verenler Kümeyl b. Ziyad'ın anlattığı şu olay Hz. Ali'nin ilme ne kadar önem verdiğini ortaya koyuyor: "Bir keresinde Ali. B. Ebu Talib (r.a) elimden tutarak beni şehrin dışına sahraya çıkardı. Sahraya vardığımızda oturup derin bir nefes aldı ve: Ey Kümeyl b. Ziyad, kalbler birer kaptır, kalblerin en iyisi de söylenenleri en iyi kavrayanlarıdır. Sana söyleyeceklerimi iyi belle! İnsanlar üç kısımdır.Birinci grup, Alimi Rabbani olanlar, yani ALLAH'ı tanıyıp ilimleriyle amil olan zümre... İkinci grup, kurtuluş yolunda ilim öğrenenler, Üçünçü grup da bayağı kimseler, sesi gür çıkan herkesin peşine takılan sakatat takımı... Ki rüzgar ne tarafa eserse o cihete yönelirler. İlim nüruyla aydınlanmamışlar, sağlam bir kaleye sığınmamışlardır" (Hayatüs Sahabe, M. Yusuf El Kandehlevi, Akit, s, 43,) Düzenli egzersiz ilaç gibi Aktif Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Haydar Demirel, birçok hastalıktan korunmada ve sağlıklı bir yaşam için fiziksel aktivitenin çok önemli olduğunu belirterek, ''Her gün en az 30 dakika egzersiz yapılmalıdır'' dedi. Demirel, ''egzersiz ilaçtır'' sloganıyla düzenlediği basın toplantısında, hareketsiz bir yaşam tarzının çok ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini ifade ederek, insanların 150 yıl önce günde 30 bin adımdan daha fazlasını atarken, bunun sanayi devriminin olduğu yıllarda 15 bin adıma gerilediğini, günümüzde ise 3 bin adıma bile zor ulaşır hale gelindiğini kaydetti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporlarına göre; 2050 yılında yaşlı nüfusu en hızlı artacak ülkelerden birisinin de Türkiye olduğunu dile getiren Demirel, ''Şimdi fiziksel aktivite alışkanlığını tüm toplumda küçük yaşlarda yaygınlaştırırsak, ilerleyen zamanda yaşlıların çeşitli hastalıklarla karşılaşma riskini de büyük ölçüde azaltmış oluruz'' dedi.Demirel, gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin yüzde 51'inden yaşam biçiminin sorumlu olduğunu dile getirerek, bu oran içinde de en önemli etkenin de hareketsiz yaşam biçimi olduğunu belirterek, ''İnaktivite (hareketsizlik) ölüme neden olan risk faktörleri arasında 4. sırada. Bugün Avrupa'da yılda 600 bin insan inaktivite nedeniyle ölüyor'' diye konuştu. Derneğin 12 ilde 2 bin 750 kişi ile yüz yüze görüşerek yaptığı araştırmada, bu kişilerin yüzde 25'inin aktif, yüzde 75'inin ise inaktif olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Demirel, araştırma sonuçlarına göre; en inaktif grubun da 15-18 yaş arasında olduğunu, bunda da sınavlara hazırlığın etkisinin bulunduğunu belirtti. milligazete |