๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 11 Aralık 2010, 17:53:19



Konu Başlığı: Peygamberimizin fiziki yapısı nasıldı?
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 11 Aralık 2010, 17:53:19
Peygamberimizin Fiziki Yapısı Nasıldı?


İnsan peygamberinin nasıl bir fiziki yapıya sahip olduğunu merak ediyor.
Elleri, ayakları, yüzü, kısacası mübarek bedeni vücudu nasıldı?
Her ne kadar bu merakı gidermek veya başka amaçlarla kimi insanlar, Peygamber Efendimiz (as)’in resmini çizmeye yeltenmişlerse de bu Müslümanlarca hiç de hoş karşılanmamıştır.

 

“Hz. Muhammed (sav)’in hüsn-ü cemali, tamamen ortaya çıkmamıştır. Eğer vücudunun tüm güzelliği olanca hakikatiyle görünseydi, Ashabı, O’na bakmaya güç getiremezdi.”

                                               İmam Kurtubi


 

İnsan peygamberinin nasıl bir fiziki yapıya sahip olduğunu merak ediyor.
Elleri, ayakları, yüzü, kısacası mübarek bedeni vücudu nasıldı?
Her ne kadar bu merakı gidermek veya başka amaçlarla kimi insanlar, Peygamber Efendimiz (as)’in resmini çizmeye yeltenmişlerse de bu Müslümanlarca hiç de hoş karşılanmamıştır.

    Şu bir gerçek ki; Allah Resulü Hz. Muhammed (sav), yeryüzüne gelmiş ve tarihin kaydettiği en değerli varlıktır. Bundan sonra da bu güzellikte ve bu mükemmellikte bir insan gelmeyecektir.
Yüce Rabbimiz, insanları zaten en güzel bir biçimde yaratmıştır. (Tin 95/1-5) Bu en mükemmel yaratılış içinde bazı insanlar ayrı bir güzelliğe sahiptirler. Mesela, Hz. Yusuf; güzelliği ile bu anlamda akla ilk gelen zattır.

    İslam inancında insanlar,  bedeni güzellikleri değil iman ve ahlak güzelliği ile değer kazanır. Allah Resulü (sav); “Allah sizin suretlerinize (bedensel özellik ve güzelliklerinize) değil kalplerinize (iman ve amellerinize) bakar” buyurmuştur. Nice insanlar vardır ki, kılık kıyafetleri ve fiziki yapıları çok biçimsiz olmasına rağmen, yüreklerindeki iman ve davranışlarına yansıyan ahlak ile Rabbimizin katında çok üstün bir makama sahiptirler.

    Genel kural ve çerçeve bu olmakla birlikte, Allah adına insanların huzuruna çıkıp ilahi mesajları ulaştıran Efendimiz (as)’in fiziki yapısını bize ulaştıran sahabeler, tarihçiler mükemmel bir portre sunmaktadırlar.

    Allah Resulü, ahlaki güzelliğinin yanı sıra bedeni mükemmelliğe de sahipti.

    En mahrem durumlarda O’nunla birlikte olan eşlerinin ve aile fertlerinin beyanları ve O’nunla ortak bir mücadele vermiş sahabelerin rivayetlerine baktığımızda şu manzarayı görüyoruz:

    Başından ayaklarına dek, bütün uzuvları birbiriyle uyumlu idi. Boyu ne uzun ne de kısa olup uzuna yakın bir durumdaydı. Heybetliydi. Yürürken adımlarını sürümez, genişçe atardı. Uzaktan bakınca O; insanların en güzeli ve zarifi, yakında bakınca onların en hoş ve en mükemmeli idi.

    Doğduğu zaman bile tertemiz, pâk, göbeği kesilmiş ve sünnetli olarak doğmuş idi.

    Mübarek başı iri olmayan bir büyüklükte idi. Alnı açık, aydınlık ve geniş, kaşları yay gibi, arası açık, ince ve gözlerinin ucuna doğru uzanmıştı ve çatık değildi. Kaşlarının arasında bulunan bir damar, her hangi bir şeye kızdığı zaman kabarır, görülürdü. 

    Kirpikleri uzun, gözbebeklerinin siyah çok net, gözlerinin beyazlığında bazı kırmızıçizgiler olup, yaratılıştan sürmeli gibi idi.

    Yüzü güzeldi. Toparlak değil hafif uzunca olup yanakları pürüzsüzdü.
Biçimli, büyükçe ağzı vardı. Dişleri birbiriyle uyumlu, düzgün ve seyrekçe, burnu normal biçimli, kemiğinin ortası biraz kavisli ve güzellik veren bir parlaklığa sahip olup kulakları normaldi.
Yüzü sakallıydı. Sakallarının etrafını aldırır, biçim verirdi. Bıyıklarını kırpardı.

    Saçları ne tam düz ne de kıvırcık olup dalgalı denebilecek bir yapıdaydı. Saç ve sakalları gür ve siyahtı. Vefatına doğru,  çok az bir beyazlanma görülmeye başlanmıştı. Saçlarının uzunluğu ile ilgili farklı bilgilerin gelmesi, Efendimizin, değişik uzunlukta saç bıraktığını gösterir. Çok az olarak tamamen tıraş ettiği şeklindeki bilgiye ek olarak şunu belirtelim ki, saçları kulak memesi hizasında veya omuzlarına yakın bir noktadaydı.

    Saçlarının bakımını yapar, temizler, tarar, bazen düz olarak bırakır, ama genelde ortadan ikiye ayırırdı.

    Boynu uzun, omuzları geniş, göğsü ve karnı aynı hizadaydı göbekli değildi. Vücudu da pek kıllı değildi.

    Cildi genel anlamda yumuşak, kırmızıya çalan bir beyazlıkta idi. Ne kireç gibi beyaz ne de esmer. Sırtında nübüvvet alameti olan mühür gibi bir et parçası vardı.

    Allah Resulünün avuçları geniş, parmakları uzundu. Bacakları da uzun, ayakları dolgundu. Pazıları enli, mafsalları kalındı. Ayaklarının altı çukurcaydı, düz değildi.

    Normal bir insan gibi terlerdi. Teri inci tanesi gibi ve misk kokusunu andırırdı. Koku sürünsün veya sürünmesi, her zaman çok güzel kokardı. Öyle ki bir yerden geçtiğinde uzunca bir mesafeden güzel kokusu hissedilir, onunla beraber olan, elini sıkan, herkes belli bir süre o güzelim kokusunu üzerinde hissederdi. Bu güzel kokusundan dolayı, edebiyatımızda ve kültürümüzde gül kokusu, Muhammed (sav) kokusu olarak adlandırılır.

    Kendisini ilk olarak görenler, heybeti karşısında sarsıntı geçirirlerdi. Fakat kısa bir süre sonra veya O’nunla sohbet edince ne kadar mütevazı olduğunu da hemen anlarlardı.
O’nu görüp de bu bilgileri verenler, gördüklerinin sanki bir insan değil de ruhani bir varlık olduğunu belirtmektedirler.

Rabbim rahmetine ve Resulünün şefaatine nail eylesin.

Geniş Bilgi İçin:
Prof. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemaili- Damla Yay. İst. 2005 7. Bsk*İmam Tirmizi Şemail-i Şerif- Müt. M. Raif Efendi İhya Yay.*Dr. İbrahim Bayraktar- Hz. Peygamber’in Şemaili Seha Neş. İst. 1990*Ashabın Dilinden Peygamberimizin Hayatı Abdurrahman İbnül Cevzi Ter.Tacettin Uzun Uysal Kitabevi 1992*Dr. Durak Pusmaz-En Güzel Rehber Hz. Peygamber İpek Yay. İst.*Şaban Döğen Resûli Erkemdeki Eşsiz Ahlak Gençlik Yay. 6. Bsk. 2004


Mehmet Nezir Gül