> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi  (Okunma Sayısı 806 defa)
11 Aralık 2010, 17:37:11
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Aralık 2010, 17:37:11 »



Peygamberimizin Ağlaması ve Gülmesi


Ağlama

Allah Resûlü (sav) insanların çok gülmesini hoş görmezdi. "Allah'a yemin olsun ki, eğer benim bildiğimi siz de bilseniz, az güler çok ağlardınız. Yataklarda kadınlardan lezzet almazdınız. Yollara, çöllere dökülür, (belanızın def'i için) Allah'a yalvar yakar olurdunuz." (Tirmizi, İbn-i Mâce, K.S.-1681)
 

Allah korkusundan dolayı ağlayan kişiyi, Allah, cennetle mükâfatlandırır. "Allah korkusundan dolayı ağlayan kişi (hayvanın memesinden çıkan) süt memeye dönünceye kadar, cehenneme girmez." (Tirmizi, Nesei-6090, 6092, K.S.-999)

 
Hataları için ağlayanların kurtuluşa ereceğini belirtmiştir. (Tirmizi-9690)

 
Efendimiz (as), bir bulut görecek olsa tedirgin olurdu ve bu yüzünden anlaşılırdı. Bunun sebebini ise, bir azabın gelme ihtimali ve geçmiş milletlerin görülen bulutlar sonrası azaba dûçar olmasını hatırlatırdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-1680)



Gülme


 
 
Allah Resûlü (sav) mütebessüm idi. Ancak kahkaha atmaz, çok gülmezdi. "Çok gülme zira çok gülmek kalbi karartır." (Tirmizi-8378, 9685, İbn-i Mâce, K.S.-7281) Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Ben Resûlullah (sav)'ı ciddi bir şekilde, küçük dili görünecek derecede güldüğünü görmedim. O sadece tebessüm ederdi." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-1680)

 
Gülerken bazen gözlerini hafifçe yumardı. Dişleri dolu tanesi gibi parlardı. (Taberânî-8425)

 
Abdullah b. Haris; "Resûlullah (sav)'dan daha çok tebessüm eden birini görmedim." Buyurmaktadır. (Tirmizi-8417)

 
Allah Resûlü (sav), bir şeye sevindiği zaman, mübarek yüzü ay gibi parlardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi-7006)

 
Dünya ve nimetlerine dalmaz, bu konuda ashabını uyarırdı.

 
Çok gülmenin iyi olmadığını hatırlatırdı. "Vallahi eğer benim bildiklerimi bilseniz, az güler çok ağlarsınız. Yatak üzerinde kadından lezzet almazdınız. Çöllere çıkıp haykıra haykıra Allah'a yalvarırdınız. Kesilen bir ağaç olmayı ne kadar da çok isterdim bir bilseniz!" (Tirmizi-9662)

 
Allah Resûlü (sav), insanlar gülsün diye yalan yanlış konuşanları ciddi olarak uyarmıştır. (Ebu Davud, Tirmizi-7936)

 
Müslümanın din kardeşine tebessüm etmesi de bir iyiliktir. (Buhari, Müslim, Tirmizi-8257)

 
 


Resûlullah (sav)'ın Güldüğü Bazı Olaylar...


 
 

 
Ramazan ayında dayanamayıp eşiyle birlikte olan bir sahabi, Peygamber Efendimiz (as)'e gelir ve "Ben helak oldum" der. Durumu öğrenen Allah Resulü (sav) ile arasında şu diyalog geçer:

 
-Azad edecek bir köle bul.

 
-Ya Resûlullah (sav) buna gücüm yetmez.

 
-Öyleyse üst üste iki ay oruç tut.

 
-Ya Resulallah! Zaten başıma gelen bu yüzdendir. Dayanamam.

 
-Öyleyse altmış fakiri doyur.

 
-Bunu yapacak gücüm yok.

 
-Otur bekle bakalım.

 
Az sonra içi hurma dolu büyükçe bir sepet gelir. Efendimiz (as), az önceki adama:

 
-Bu sepeti al, fakirlere sadaka olarak ver.

 
Adam:

 
-Ya Resûlullah! Vallahi Medine'nin şu iki kayalığı arasında benden daha fakiri yoktur.

 
Bunu duyan Peygamber Efendimiz (as) uzun uzun güldüler ve:

 
-Öyleyse bunu al, ailene yedir. (Buhari, Müslim, Muvatta, Ebu Davud, Tirmizi, K.S.- c.9 s.527)

 
...

 
Sa'd b. Ebi Vakkas (ra) anlatıyor: Uhud savaşında Resûlullah (sav) ile beraberdim. Ok torbasındaki okları bana veriyor ve:

 
-At! Anam babam sana feda olsun, at!, diyordu.

 
Bir müslümana saldıran müşriklerden birini görünce, nişan alıp ona bir ok fırlattım. Yan tarafından okun isabet etmesi üzerine, adam yere yığıldı. Ancak yere öyle bir şekilde yığıldı ki hali çok komikti. Resûlullah (sav) bunu görünce yan dişleri görünecek şekilde güldü. (Buhari, Müslim, K.S- c.12 s.125)

 
...

 
Azadlı köle Ebu Rafi' ile hanımı sık sık tartışmakta, kocası da eşini bazen hırpalamaktadır.

 
Birgün iki birlikte Allah Resulü (sav)'nin yanına gelerek birbirlerini şikâyet ederler. Resûlullah (sav) onları usanmadan dinler. Kadın, kocasının kendisini dövdüğünden bahseder. Adam:

 
-Bana eziyet ediyor ya Resûlullah (sav)! der. Efendimiz (as), kadına dönerek;

 
-Sen nasıl eziyet ediyorsun?

 
Resûlullah (sav)'dan gelen soruya verilen cevap ilginçtir.

 
-Ya Resûlullah (sav) benim kocama eziyet ettiğim falan yok. Ancak o, abdesti bozulduğu halde, abdestini yenilemeden kalkıp namaz kılıyor. Ben kendisine; "Ebu Rafi', sen yellendin, kalk abdestini al da öyle namaz kıl" diyorum, bunda ısrarcı olduğum için de beni dövdü.

 
Bilgi seviyeleri düşük olan bu iki mü'minin tartışmalarının asıl kaynağını öğrenen Resûlullah (sav) onlarla birlikte güler. Ve adama dönerek şöyle buyurur:

 
-Ebu Rafi' Hanımın sana kötü bir şey söylememiş ki! Doğruyu söylemiş. ...

 
Ebu Zer (ra) anlatıyor:

 
Peygamber Efendimiz (as): "Ben, Cennet'e ilk önce girecek olan adam ile en son girecek olan şahsı yakinen bilirim.

 
Kıyamet gününde, bir adam hesap mahalline getirilip, Allah tarafından meleklere:

 
"Onun büyük günahlarını gizleyerek, kendisine, küçük günahlarını birer birer gösterin!" denir.

 
Melekler de, bu adamın büyük günahlarını gizleyerek:

 
"Sen, derler, filan senenin, şu gün, şu saatinde, şöyle günah işlemişsin!

 
Adamcağız, bu suçlarını dili ile ikrar eder; inkâr etmez. Fakat tam büyük günahlarının da hesabının sorulacağı korku ve tedirginliği içinde iken denir ki:

 
"Bu kuluma, işlediği bütün günahlarının yerine sevap verin."

 
Adamcağız, hiç de beklemediği bir şekilde, ceza yerine mükâfatla karşılaşınca, tamahkârlığı tutarak:

 
"Benim daha birçok büyük günahlarım vardı, amel defterinde onları göremiyorum!

 
Ebu Zer (ra) der ki, Bu adamın tavrı karşısında, Peygamber Efendimiz (as), dişleri görünecek derecede güldüler. (Tirmizi)

 
 

 
Efendimiz (sav)'den...

 
  "Allah'a iki damla ve iki izden daha sevimli yoktur. İki damlaya gelince, Allah korkusundan ağlayan gözyaşı ile Allah yolunda akıtılan kan damlası.

 
İki iz ise Allah yolunda savaşanın ayak izi ile Allah'ın farzlarından herhangi birisini yerine getirmek için atılan adımın ayak izidir." (Tirmizi-6117)

 
...

 
"İki göz vardır ki, onlara ateş değmez: Allah için ağlayan göz ile Allah yolunda uyanık sabahlayan göz." (Tirmizi, K.S.-1000) 


Mehmet Nezir GÜL
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi
« Posted on: 23 Nisan 2024, 20:56:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi rüya tabiri,Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi mekke canlı, Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi kabe canlı yayın, Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi kuran ı kerim, Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi peygamber kıssaları,Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi ilitam ders soruları, Peygamberimizin ağlaması ve gülmesi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes