> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler  (Okunma Sayısı 1529 defa)
11 Kasım 2010, 16:41:14
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Kasım 2010, 16:41:14 »



Peygamberimizin (as) mucizelerinden örnekler..



Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın umur-u gaybiyeden haber verdiği gibi doğru vukua gelen işler binlerdir, pek çoktur. Biz yalnız cüz'î birkaç misaline işaret edeceğiz.
İşte, başta Buharî ve Müslim, sıhhatle meşhur Kütüb-ü Sitte-i Hadisiye sahipleri, beyan edeceğimiz haberlerin çoğunda müttefik ve o haberlerin çoğu mânen mütevatir ve bir kısmı dahi, ehl-i tahkik onların sıhhatine ittifak etmesiyle, mütevatir gibi kat'î denilebilir. işte, nakl-i sahih-i kat'î ile, Ashabına haber vermiş ki: "?????? deyip" "Siz umum düşmanlarınıza galebe edeceksiniz. Hem feth-i Mekke, hem feth-i Hayber, hem feth-i Tam, hem feth-i Irak, hem feth-i İran, hem feth-i Beytü'l-Makdise muvaffak olacaksınız. Hem o zamanın en büyük devletleri olan İran ve Rum padişahlarının hazinelerini beyninizde taksim edeceksiniz." Haber vermiş. Hem "Tahminim böyle" veya "Zannederim" dememiş. Belki, görür gibi kat'î ihbar etmiş, haber verdiği gibi çıkmış. Halbuki haber verdiği vakit, hicrete mecbur olmuş, Sahabeleri az, Medine etrafı ve bütün dünya düşmandı.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, çok defa ferman etmiş: "?????? deyip" Ebu Bekir ve Ömer kendinden sonraya kalacaklar, hem halife olacaklar, hem mükemmel bir surette ve rıza-i İlâhî ve marzî-i Nebevî dairesinde hareket edecekler. Hem Ebu Bekir az kalacak, Ömer çok kalacak ve pek çok fütuhat yapacak. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem ferman etmiş ki: "?????? deyip" "Şarktan garba kadar benim ümmetimin eline geçecektir. Hiçbir ümmet o kadar mülk zaptetmemiş." Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, gazâ-i Bedir'den evvel ferman etmiş: "?????? deyip" müşrik-i Kureyş'in reislerinin herbiri nerede katledileceğini göstermiş ve demiş: "Ben kendi elimle Übeyy ibni Halef'i öldüreceğim." Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, bir ay uzak mesafede, Şam etrafında, Mûte nam mevkideki gazve-i meşhurede muharebe eden Sahabelerini görür gibi ferman etmiş: "?????? deyip" birer birer hâdisâtı Ashabına haber vermiş. İki üç hafta sonra Ya'le ibni Münebbih meydan-ı harpten geldi; daha söylemeden Muhbir-i Sadık (a.s.m.) harbin tafsilâtını beyan etti. Ya'le kasem etti: "Dediğin gibi, aynen öyle oldu.Ya resulallah."
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş: "?????? deyip" Hazret-i Hasan'ın altı ay hilâfetiyle, Ciharyâr-ı Güzînin (Hulefâ-i Râşidînin) zaman-ı hilâfetlerini ve onlardan sonra saltanat şekline girmesini, sonra o saltanattan ceberut ve fesad-ı ümmet olacağını haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş: "?????? deyip" Hazret-i Osman halife olacağını ve hal'i istenileceğini ve mazlum olarak, Kur'ân okurken katledileceğini haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, hacamat edip, mübarek kanını Abdullah ibni Zübeyr teberrüken şerbet gibi içtiği zaman ferman etmiş: "?????? deyip" harika bir şecaatle ümmetin başına geçeceğini ve müthiş hücumlara maruz kalacaklarını ve insanlar onun yüzünden dehşetli hadiselere giriftar olacaklarını haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış. Abdullah ibni Zübeyr, Emevîler zamanında, hilâfeti Mekke'de ilân ederek kahramanâne çok müsademe etmiş. Nihayet Haccac-ı Zalim büyük bir orduyla üzerine hücum ederek, şiddetli müsademeden sonra o kahraman-ı âlişan şehid edilmiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, Emeviye devletinin zuhurunu ve onların padişahlarının çoğu zalim olacağını ve içlerinde Yezid ve Velid bulunacağını ve Hazret-i Muaviye ümmetin başına geçeceğini, fermanıyla rıfk ve adaleti tavsiye etmiş. Ve Emeviyeden sonra devlet-i Abbasiyenin zuhurunu ve uzun müddet devam edeceğini haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş: "?????? deyip" Cengiz ve Hülâgû'nun dehşetli fitnelerini ve Arap devlet-i Abbasiyesini mahvedeceklerini haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, Sa'd ibni Ebî Vakkas gayet ağır hasta iken ona ferman etmiş: "?????? deyip" ileride büyük bir kumandan olacağını, çok fütuhat yapacağını, çok milletler ve kavimler ondan menfaat görüp, yani İslâm olup ve çoklar zarar görecek, yani devletleri onun eliyle harap olacağını haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış. Hazret-i Sa'd ordu-yu İslâm başına geçti, devlet-i İraniyeyi zirüzeber etti, çok kavimlerin daire-i İslâma ve hidayete girmelerine sebep oldu.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, imana gelen Habeş Meliki olan Necâşî hicretin yedinci senesinde vefat ettiği gün Ashabına haber vermiş, hattâ cenaze namazını kılmış. Bir hafta sonra cevap geldi ki, aynı günde vefat etmiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, Ciharyâr-ı Güzîn ile beraber Uhud veya Hira Dağının başında iken dağ titredi, zelzelelendi. Dağa ferman etti ki: "?????? deyip" Hazret-i Ömer ve Osman ve Ali'nin şehid olacaklarını haber vermiş. Haber verdiği gibi çıkmış.
* Nakl-i sahih-i kat'î ile, Hazret-i Fatıma'ya (r.a.) ferman etmiş ki: "?????? deyip" "Âl-i Beytimden, herkesten evvel vefat edip bana iltihak edeceksin" diye söylemiş. Altı ay sonra, haber verdiği gibi aynen zuhur etmiş.
* Hem Ebû Zer'e ferman etmiş: "?????? deyip" Medine'den nefyedilip, yalnız hayat geçirip, yalnız bir sahrâda vefat edeceğini haber vermiş. Yirmi sene sonra, haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem Enes ibni Mâlik'in halası olan Ümmü Haram'ın hanesinde uykudan kalkmış, tebessüm edip ferman etmiş: "?????? deyip" Ümm-ü Haram niyaz etmiş: "Dua ediniz, ben de onlarla beraber olayım." Ferman etmiş: "Beraber olacaksın." Kırk sene sonra, zevci olan Ubâde ibni Sâmit refakatiyle Kıbrıs'ın fethine gitmiş; Kıbrıs'ta vefat edip, mezarı ziyaretgâh olmuş. Haber verdiği gibi aynen zuhur etmiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş ki: "?????? deyip" Yani, "Sakif kabilesinden biri dâvâ-yı nübüvvet edecek ve biri hunhar zalim zuhur edecek" deyip, nübüvvet dâvâ eden meşhur Muhtar'ı ve yüz bin adam öldüren Haccac-ı Zalimi haber vermiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, İstanbul'un İslâm eliyle fetholacağını ve Hazret-i Sultan Mehmed Fatih'in yüksek bir mertebe sahibi olduğunu haber vermiş. Haber verdiği gibi zuhur etmiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş ki: "?????? deyip" başta Ebu Hanife olarak, İran'ın emsalsiz bir surette yetiştirdiği ulema ve evliyaya işaret ediyor, haber veriyor.
* Hem ferman etmiş ki: "?????? deyip" İmam-ı Şâfiî'ye işaret edip haber veriyor.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş ki: "?????? deyip" ümmeti yetmiş üç fırkaya inkısam edeceğini ve içinde fırka-i nâciye-i kâmile, Ehl-i Sünnet ve Cemaat olduğunu haber veriyor.
* Hem ferman etmiş ki: "?????? deyip" çok şubelere inkısam eden ve kaderi inkâr eden Kaderiye taifesini haber vermiş. Hem çok şubelere inkısam eden Râfızîleri haber vermiş.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, İmam-ı Ali'ye (r.a.) demiş: "Sende, Hazret-i İsâ (a.s.) gibi, iki kısım insan helâkete gider: Birisi ifrat-ı muhabbet, diğeri ifrat-ı adâvetle. Hazret-i İsâ'ya, Nasrânî, muhabbetinden, hadd-i meşrudan tecavüzle-hâşâ'ibnullah' dediler. Yahudi, adâvetinden çok tecavüz ettiler, nübüvvetini ve kemâlini inkâr ettiler. Senin hakkında da, bir kısım, hadd-i meşrudan tecavüz edecek, muhabbetinden helâkete gidecektir." demiş. "Bir kısmı, senin adâvetinden çok ileri gidecekler. Onlar da Havâriçtir ve Emevîlerin müfrit bir kısım taraftarlarıdır ki, onlara 'Nâsibe' denilir."
Eğer denilse: "Âl-i Beyte muhabbeti Kur'ân emrediyor. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm çok teşvik etmiş. O muhabbet, Şîalar için belki bir özür teşkil eder. Çünkü, ehl-i muhabbet bir derece ehl-i sekirdir. Niçin Şîalar, hususan Râfızîler o muhabbetten istifade etmiyorlar, belki işaret-i Nebeviye ile o fart-ı muhabbete mahkûmdurlar?"
Elcevap: Muhabbet iki kısımdır. Biri: Mânâ-yı harfiyle, yani Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hesabına, Cenâb-ı Hak namına, Hazret-i Ali ile Hasan ve Hüseyin ve Âl-i Beyti sevmektir. Şu muhabbet, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın muhabbetini ziyadeleştirir, Cenâb-ı Hakkın muhabbetine vesile olur. Şu muhabbet meşrudur, ifratı zarar vermez, tecavüz etmez, başkalarının zemmini ve adâvetini iktiza etmez. İkincisi: Mânâ-yı ismiyle muhabbettir. Yani bizzat onları sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı düşünmeden, Hazret-i Ali'nin kahramanlıklarını ve kemâlini ve Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in yüksek faziletlerini düşünüp sever. Hattâ Allah'ı bilmese de, Peygamberi tanımasa da, yine onları sever. Bu sevmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın muhabbetine ve Cenâb-ı Hakkın muhabbetine sebebiyet vermez. Hem ifrat olsa, başkaların zemmini ve adâvetini iktiza eder. İşte, işaret-i Nebeviye ile, Hazret-i Ali hakkında ziyade muhabbetlerinden, Hazret-i Ebu Bekri's-Sıddık ile Hazret-i Ömer'den teberri ettiklerinden, hasârete düşmüşler. Ve o menfi muhabbet, sebeb-i hasârettir.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş ki: "?????? deyip" "Ne vakit size Fars ve Rum kızları hizmet etti; o vakit belânız, fitneniz içinize girecek, harbiniz dahilî olacak, şerirleriniz başa geçip hayırlılar ve iyilerinize musallat olacaklar" haber vermiş. Otuz sene sonra haber verdiği gibi çıkmış.
* Hem, nakl-i sahih-i kat'î ile, ferman etmiş ki: "?????? deyip" "Hayber Kalesinin fethi Ali'nin eliyle olacak." Me'mulün pek fevkinde, ikinci gün bir mucize-i Nebeviye olarak, Hayber Kalesinin kapısını Hazret-i Ali çekip kalkan gibi istimal ederek fethe muvaffak olduktan sonra kapıyı yere atmış. Sekiz kuvvetli adam o kapıyı yerden kaldıramamış. Bir rivayette, kırk adam kaldıramamış.
* Hem ferman etmiş ki: "?????? deyip" Sıffin'de Hazret-i Ali ile Muaviye'nin harbini haber vermiş. Hem ferman etmiş ki: "?????? diye, "Bâği bir taife Ammâr'ı katledecek." Sonra, Sıffin harbinde katledild...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler
« Posted on: 24 Nisan 2024, 02:48:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler rüya tabiri,Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler mekke canlı, Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler kabe canlı yayın, Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler kuran ı kerim, Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler peygamber kıssaları,Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örnekler ilitam ders soruları, Peygamberimizin a.s. mucizelerinden örneklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes