> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Peygamberimiz nasıl hac etti?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimiz nasıl hac etti?  (Okunma Sayısı 1494 defa)
11 Kasım 2010, 16:39:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Kasım 2010, 16:39:45 »




Peygamberimiz nasıl hac etti?


“Haccınızı benden alınız” (Hadis-i Şerif) “Haccın fıkhını nereden öğreneyim?” sualine verilecek en güzel cevap hiç şüphe yok ki “Allah Rasulü'nün sünnetinden” cevabıdır.
Zira sünnet, kendisine uyulmaya layık olandır. Bir hususta sünnette açık kapı bırakılmışsa, o konuda ibadet sahibine geniş bir manevra alanı tanınmışsa, birden fazla seçenek gösterilmiş veya sükût geçilmişse, bütün bunlar da sünnetin bir parçasıdır.
Tarihen sabittir ki, Hz. Peygamber hicretten sonra 9 yıl haccetmeden durmuş, 10. yıl haccedeceğini ilan etmiştir. Rasulullah'ın bu tek haccı tarihe “Veda Haccı” olarak geçmiştir. Bu hac sırasında müminlere “Haccınızı benden alın” diye emretmiştir. Çünkü hac ibadeti İbrahimî bir gelenek olarak Cahiliyye döneminde de îfâ ediliyordu. Fakat hem amacından saptırılmış, hem de yöntemi tahrif edilmişti. Hz. Peygamber, cahiliyye insanının elinde aslı tanınmayacak şekilde tahrip ve tahrif edilen hac ibadetini yeniden inşa ve ihya etti.
Veda Haccı, Rasulullah'ın vefatından hemen önce yapılmıştır. Zaten, “Veda” ismini almasının nedeni de budur. Bu hac, “dinin ikmal, nimetin itmam edildiğini” müjdeleyen ayetin fiili bir ezahürü olmuştur. Rasulullah, on binlerden oluşan müminler selinin huzurunda elçilik görevini yaptığına dair insanların tanıklığına başvurmuş, kendisi de bu tanıklığa Allah'ı şahit kılmıştır.
23 yıllık nübüvvet sürecinin sonuna denk gelmesi açısından hac ibadeti, tüm diğer ibadetlerin de taç yaprağını oluşturmuştur. Bu nedenledir ki hac ibadeti, Muhammedi şeriatın dayandığı temel ilkelere ilişkin birçok uygulama ve delili de bünyesinde barındırır. “Dinin ikmal edildiği” bir döneme denk düşen bu ibadet, İslam ibadet fıkhı için kurucu özne rolü oynayacak denli ayrıntılı ve zengin bir referans oluşturur. Tevatür derecesine ulaşmış ana çatısı ve en ince ayrıntılarına varana dek kayıt altına alınmış tabiatıyla hac ibadeti, ibadetlerin hikmetini kavramak isteyenler için de zengin bir bilgi kaynağıdır.
Müslümanların zihnindeki peygamber tasavvurları farklı farklı olsa da, gerçekte Peygamber bir tanedir. O da bir tek hac yapmıştır ve bu haccı tüm Müslümanlara “model” olarak takdim etmiştir. Bu takdimi talimatıyla pekiştirerek “Haccınızı benden alınız” buyurmuştur.
Şimdi bizlere ilk kaynaktan örnek olması gayesiyle Veda Haccı'nı anlatmaya geçebiliriz.
Rasulullah'ın hac ilanını duyan insanlar, onunla birlikte hac ibadetini yapabilmek için akın etmişti. Rasulullah Medine'den çıkmış ve Zülhuleyfe denilen yere gelmişti. Burada önce yıkandı, koku süründü, iki rekât namaz kıldı. Beline belden aşağısını örten bir örtü (izar) doladı. Omuzlarından aşağıya da yine bir başka örtü (rida) alarak ihrama girdi. Cinsel birleşme dışında ihram yasaklarından birini çiğneyene üç alternatifli bir fidye gerektiğini, Rasulullah'ın şu hadisinden öğreniyoruz: “Ka'b b. Ucra'dan: Hudeybiye zamanında Rasulullah onun yanına uğrayarak “Başına musallat olan haşere sana eziyet mi etti?” diye sormuş, Ka'b da “Evet” demiş, bunun üzerine Rasulullah şöyle yol göstermiştir: “Başını tıraş et. Sonra ya kurban olarak bir koyun kes, ya üç gün oruç tut, ya da üç sa' hurmayı altı fakire yedir.” (Müslim, Hac, 80-86; ayrıca, Buhârî ve Ebu Davud) Bu üç şıktan kolay olanı yapmak ruhsat, zor olanı yapmak azimet sayılsa gerektir.
“İbn Abbas'la Misver b. Mahreme, Ebva denilen yerde ihtilaf etmişler. İbn Abbas “İhramlı bir kimse başını yıkayabilir” derken Misver “yıkayamaz” der. Ravi Abdullah b. Huneyn dedi ki: “Bunun üzerine İbn Abbas beni Ebu Eyyub el-Ensari'ye gönderdi. Ebu Eyyub'a durumu arz ettim. O elbisesini başı görününceye kadar çekip indirdi. Başına su dökülmesini istedi ve başını elleriyle ovarak yıkadı ve dedi ki: “Ben Rasulullah'ın işte böyle yaptığını gördüm.” (Buhârî, Müslim, Nesâi, Ebu Davud, İbn Mâce)
“Âişe'ye ihramlının vücudunu kaşıyıp kaşıyamayacağı soruldu. Âişe, “Evet, bedenini kaşısın, hatta var gücüyle kaşısın” dedi.” (Buhârî, Müslim) Malik'te şu fazlalık yer alır: “Ellerim bağlansa ve ayaklarımdan başka kaşıyacak yerim olmasaydı, ayaklarımla kaşırdım.” (Aynı rivayet İbn Abbas, Cabir, Said b. Cübeyr, ‘Atâ ve İbrahim Nehaî'den de gelmiştir.)
“Rasulullah ile Ebubekir'in tüm yol eşyalarını bir deve taşıyordu. Bu deveyle ilgilenmesi için bir köle görevlendirilmişti. Arc denen yere gelindiğinde, geride kalan bu deveyi bekleyen Ebubekir, kölenin devesiz geldiğini gördü. Sorduğunda, kölenin deveyi kaybettiğini öğrendi. “Bir tek deveye sahip çıkamadın mı?” diyerek köleyi dövdü. Rasulullah, bir yandan tebessüm ediyor, bir yandan da “Şu ihramlıya bakın, ne yapıyor!” diyordu. Bundan başka bir şey söylemedi.” (Esma'dan; Ahmed, Ebu Davud ve İbn Mâce)
“Nebi aleyhisselam Arafat'ta bir hutbe okuyarak şöyle buyurdu: Alta sarınacak ihram bulamayan Müslüman don giysin; takunya bulamazsa mestlerini giysin.” (İbn Abbas'tan, Buhârî, Müslim ve Ahmed)
“İhramlıyken biri öldü. Rasulullah şöyle buyurdu: “Bunun başını örtmeyin ve koku sürmeyin; çünkü o kıyamet günü telbiye getirerek dirilecektir.”
Rasulullah ihrama girdikten sonra telbiye getirmeye başladı:
Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk, inne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerike lek.
Rasulullah'ın haccının türü neydi? Hz. Aişe'den gelen rivayet buna cevap niteliğindedir: “Veda Haccı senesinde Rasulullah ile birlikte çıktım. Kimimiz yalnız umreyi, kimimiz hac ile umreyi, kimimiz de yalnız haccı niyetine almıştı. Rasulullah ise yalnız hacca niyetlendi (Buhârî ve Müslim). Müslim'in Atâ'dan rivayetine göre Rasulullah yanında kurbanını getirmeyenlerin umreyi yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarını emretmiş, bunu kötü gören cahiliyye geleneğinin etkisinde kalanlara da “Yanımda kurbanım olmasaydı mutlaka ben de sizin çıktığınız gibi ihramdan çıkardım. Geride bıraktığım bu iş bir daha başıma gelecek olsa yanımda kurban getirmezdim. Fakat siz ihramdan çıkın.”
“İnsanlardan bazıları farklı şekillerde telbiye getirdiler. Rasulullah onlara müdahale etmedi” (Cabir'den; Müslim)
“Abdullah b. Ömer “Lebbeyke lebbeyk, lebbeyke ve sa'deyk, ve'l-hayru bi-yedeyk, lebbeyke ve'r-rağbâ', ileyke ve'l-‘amel” diye telbiye getirirdi. (Nafi'den; Malik)
“İbn Ömer sahabenin telbiyeye yaptıkları fazlalıkları duymuş, fakat onlara bir şey dememiştir.” (Ebu Davud ve Beyhaki)
Hz. Peygamber telbiye getirmeyi, evrendeki varlıkların ilahi korosuna bir katılım olarak görmüştür. Bu görüşünü de şöyle dile getirmiştir: “Hiçbir Müslüman yoktur ki, telbiye getirsin de, yeryüzünün bir ucundan öbür ucuna sağında ve solunda olan taş, ağaç, toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın.” (Tirmizi, Hac, 14; İbn Mâce, Menasik, 15)
Hz. Peygamber, bu ulvî sloganın yüksek sesle söylenilmesini emretmiştir.
Rasulullah'ın ihrama girdiği Zülhuleyfe'de Esma bt. Umeys doğum yapmış ve kendisinin nasıl yapması gerektiğini sormuştur. Bunun üzerine Rasulullah ona “Yıkan ve (ped görevi görecek) bir giysi, bir kuşak sarın, sonra da ihrama gir!” buyurmuştur. (Müslim, Hacc, 147)
Rasulullah'ın bu hac yolculuğu sırasında, hayata ait farklı durumlar zuhur etmiştir. O da bu durumlara uygun çözümler geliştirmiştir. Bu bağlamda kafile Serif adlı mevkiye geldiğinde Rasulullah'la birlikte hac yolculuğuna çıkan eşi Hz. Aişe hayız görmüş ve bunun üzerine ağlamaya başlamıştır. Rasulullah onu şöyle teselli etmiştir:
“Fesübhanallah. Niçin ağlıyorsun ey Aişe? Bu Allah'ın Âdem kızlarına takdir buyurduğu bir şeydir. Bir hacı ne yapacaksa sen de onu yap. Yalnız tavafı temizlendikten sonraya bırak.” (Müslim, Hac, 132 ve 133; ayrıca, Buhârî, Hayd, 7)
Rasulullah Kâbe'ye vardığında Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi selamlamış ve yedi kez tavaf etmiştir. Bu turların ilk üçünde hızlı yürümüş (remel) son dördünde normal yürümüştür. İhramın ucunu sağ koltuğun altından çıkarıp sol omuza alarak omuzu açıkta bırakmak demek olan “ıztıba”nın sünnet olmayıp tavafta kolaylık olsun diye yapıldığı çoğunluğun görüşüdür. İmam Malik “Böyle yapmak müstehap olmaz. Çünkü ızdıba bilinmeyen bir şeydir. Rasulullah'ın böyle yaptığını da kimse görmemiştir” der.
“İbn Ömer'den: “Rasulullah Hacerülesved'e döndü. Onu selamladıktan sonra dudaklarını taşın üzerine koyarak için için gözyaşı dökmeye başladı. Ömer de onun ağladığını görünce içten ağlamaya başladı. Onun gözündeki yaşları gören Rasulullah dönüp dedi ki: “Ey Ömer! Burada yaşlar dökülür.” (Hakim, Müstedrek) Rasulullah'ın Hacerülesved'i öpmesi, Kâbe'yi yeniden inşa ve ihya eden Hz. İbrahim'in elini öpmesini sembolize eder. Çünkü Hacerülesved Hz. İbrahim'den geriye kalan tek orijinal hatıradır. Bunu Mühelleb'in şu sözünden de çıkarmak mümkündür: “İbrahim aleyhisselamın Kâbe'yi yaparken kullandığı taşlardan sadece Hacerülesved'in kalmış olduğu ancak böylece kesin bir şekilde bilinmiş olur. (Nakleden: Seyyid Sabık, Fıkhu's-Sünne, II, 133)
“Ömer'in oğlu Hacerülesved'de sıkışır, hatta burnu kanardı. Rasulullah Ömer'e dedi ki: “Ey Hafs'ın babası, sen güçlü bir adamsın. Hacerülesved'de insanları sıkıştırma. Yoksa zayıflara eziyet verirsin. Eğer bir boşluk bulursan selamlama yap, şayet bulamazsan tekbir al geç.” (İmam Şafii, Sünen)
Turlar sırasında sadece Yemen tarafındaki iki rüknü selamlamış ve diğer ikisini selamlamamıştır. Bakara Sûresi'nin 201. âyetini dua olarak okumuştur: “Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru!”
Sonra Kâbe'nin makam denilen taşın bulunduğu mevkiinde, Kâbe'ye yönelerek iki rekât namaz kılmış, birinci rekatta Kafirûn, ikinci rekâtta İhlas sûrelerini okumuştur.
Sonra kapıdan Safâ'ya çıkmış ve oraya yaklaşınca İnne's-Safâ ve'l-Mervete min şe'airillah (“Hiç şüphesiz Safâ ve Merve Allah'ın sembollerindendir” 2:158) âyetini okumuştur. Âyette ilk geçen “Safâ”yı kastederek “Allah'ı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimiz nasıl hac etti?
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:13:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimiz nasıl hac etti? rüya tabiri,Peygamberimiz nasıl hac etti? mekke canlı, Peygamberimiz nasıl hac etti? kabe canlı yayın, Peygamberimiz nasıl hac etti? Üç boyutlu kuran oku Peygamberimiz nasıl hac etti? kuran ı kerim, Peygamberimiz nasıl hac etti? peygamber kıssaları,Peygamberimiz nasıl hac etti? ilitam ders soruları, Peygamberimiz nasıl hac etti? önlisans arapça,
Logged
23 Aralık 2014, 20:20:50
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #1 : 23 Aralık 2014, 20:20:50 »

maddi durumu iyi olanlar kesinlikle hacca gitmelidirler çok büyük bir sevaptır
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
17 Ocak 2015, 00:26:58
Derya 7/B

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 285


« Yanıtla #2 : 17 Ocak 2015, 00:26:58 »

Bu kadim ibadeti başta Hz. Âdem olmak üzere birçok peygamber Mekke'yi ziyaret ederek yerine getirmişlerdir. Hz. Peygamber de bunlardan birisidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicretten sonra Medine'ye yerleşmiş ve bir kere hac yapmıştır. Buna da Vedâ Haccı denmiştir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes