> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Peygamberimiz'e göre ideal mümin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimiz'e göre ideal mümin  (Okunma Sayısı 1173 defa)
17 Temmuz 2009, 17:07:01
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 17 Temmuz 2009, 17:07:01 »





Hz. Muhammed'in gerçek bir mümini tarif ettiği hadis...

Mü’min, Allah’ın varlığına ve birliğine inanan anlamına geldiği gibi, başkalarına güven veren, güvenilen kişi anlamını da taşır. Öyle ise mümin, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmeyeceği, ahdine vefalı, anlaşmalarına sadık, sözü özü bir, dostluğuna güvenilen bir insandır.

Peygamber Efendimiz bir hadislerinde, gerçek mümini, "Dilinden ve elinden Müslümanların emniyet ve esenlikte olup (zarar görmedikleri) kimse" ifadeleriyle anlatır. Mümin, emniyet ve güven insanıdır. Öyle ki, diğer bütün müslümanlar, zerrece herhangi bir kuşku ve tereddüte düşmeden ona sırtlarını dönebilirler.

Zira bilirler ki, ondan kimseye zarar gelmez. Ailelerini birine emanet etmeleri icap etse gözleri arkada kalmadan ona emanet edebilirler. Çünkü onun elinden ve dilinden asla kimseye zarar gelmez. Onunla bir mecliste beraber bulunduktan sonra, o meclisten ayrılan insan, arkasından emindir; zira bilir ki, arkada kalan o insan, ne kendisi gıybet eder, ne de yanındakilerinin gıybetini dinler.

O, kendi haysiyetine, şerefine düşkün olduğu kadar, bir başkasının haysiyetine, şerefine de o kadar düşkündür. Dikkat edildiği üzere hadis-i şerifte el ve dilden bahsedilmektedir. Diğer organların değil de sadece bu iki organın ifade edilmesinde elbette pek çok nükte vardır. İnsan bir başkasına vereceği zararı iki türlü verir. Bu, ya yüz yüze veya arkasından olur. Hadiste yüz yüze zararı el, gıyabındaki zararı ise dil temsil eder. İnsan karşısındakine ya bizzat müdahalede bulunur ve onun hukukunu çiğner ya da gıyabında onun gıybetini yaparak, hakir ve küçük düşürerek hukukuna tecavüz eder. Bu iki çirkin durum da müminden hiçbir zaman meydana gelmez/gelmemeli.

MÜMİN GÜVENİLİR İNSANDIR

Efendimiz, lisanı elden önce zikrediyor. Çünkü, elle yapılacak zarara, karşı tarafın mukabele imkânı ihtimal dahilindedir. Halbuki arkadan yapılan gıybet veya atılan iftira, ekseriyetle karşılıksız kalır. Dolayısıyla, rahatlıkla böyle bir hareket, fertleri, toplumları, hatta milletleri birbirine düşürebilir. Dille yapılabilecek zararların takibi, yüzyüze yapılmak istenenlere nispeten daha zordur. Onun içindir ki Efendimiz dili, elden önceye almıştır. Diğer taraftan, bu ifadede, Müslümanın Allah katındaki değer ve kıymetine de işarette bulunulmuştur. Müslüman olmanın Allah katında öyle bir değer ve kıymeti vardır ki bir başka Müslüman ona karşı elini ve dilini kontrol altında bulundurması gerekmektedir.

Dünya çapında bir emniyet ve esenlik düşüncesiyle gelen İslâmiyet'in önemli bir ahlâkî boyutu, Müslüman ferdin, maddî-manevî kendine zarar veren şeylerden uzaklaşması ise diğer ehemmiyetli bir derinliği de az dahi olsa, başkalarına zarar vermemektir. Zarar vermek bir yana, toplumun her kesiminde, emniyet ve güveni temsil etmektir. Evet, Müslüman, sinesinde taşıdığı emniyet duygusu ve yüreğinin güvenle atması ölçüsünde hakiki müslümandır ve hakiki bir Müslüman da gezip dolaştığı; oturup-kalktığı hemen her yerde güvenilir insan olma durumundadır.

HADiS BiZE NE ANLATIYOR?

Hadisle alâkalı bu kuşbakışı ilk değerlendirmeden sonra, yine onun ruhundan fışkıran şu hususlara da bir göz atmakta fayda var:
1-Hakiki Müslüman, yeryüzünde evrensel barışın en emin temsilcisidir.

2-Müslüman, ruhunun derinliklerinde yaşattığı bu yüksek duyguyu her yerde soluklar.

3-O, ezâ, cefâ etmek ve zarar vermek bir yana, hatırlandığı her yerde emniyet ve selâmetin sembolü olarak hatırlanır.

4-Onun nazarında, elle yapılan tecâvüz ile gıybet, hakaret, küçük görme gibi dil ile yapılan tecavüz ve çekiştirme arasında fark yoktur. Hatta bazı durumlarda, ikincisi birinciden daha büyük cürüm sayılır.

5-Bir mümin bu günahlardan bazılarını işlese de yine mümindir ve dinden çıkmış sayılmaz.

6-Her meselede olduğu gibi, iman ve İslam meselesinde de himmetler yüksek tutulup herhangi bir Müslüman değil, en mükemmel müminliğe talip olunmalıdır.

ÖNÜMÜZDEKİ PAZAR MİRAÇ KANDİLİ

Önümüzdeki Pazarı Pazartesiye bağlayan gece Miraç Kandili. Bu yazımızda sizlere Peygamberimiz’in Miraç öncesi yaşadığı sıkıntılardan ve Miraç’ın bize bakan yönlerinden bahsetmek istiyoruz. Miraç hadisesinden önce Allah Resulü (sas) ve Müslümanlar akla hayale gelmedik zulüm ve işkencelere maruz kalmışlar, hatta bu işkencelerden korunmak için bazı Müslümanlar Habeşistan’a hicret etmişlerdir. Ayrıca bütün bu dayanılmaz zulümlerin üstüne Müslümanlar bir de Ebu Talip mahallesinde iktisâdî, ailevî her yönden müşriklerin boykotuyla karşı karşıya kalmışlardır.

Daha sonra ise bu sıkıntıları Efendimiz’in dört yaşındaki en büyük oğlu Kasım’ın, ardından diğer oğlu Abdullah’ın, müteakiben maddi ve manevi destekleriyle Peygamberimiz’in her zaman yanında olan amcası Ebu Talib ve hakkında "Kendi zamanındaki kadınların hayırlısı İmran’ın kızı Meryem’di. Bu ümmetin kadınlarının hayırlısı da Hatice’dir" buyurduğu biricik hayat arkadaşı Hz. Hatice validemizin vefatları takip etmiştir. Peş peşe gelen bu hadiseler Allah Resulü’nü ziyadesiyle mahzun etmiştir. İşte tam böylesi bir atmosferde Peygamberimiz’in beşeriyete ait perdeleri bir bir geçerek hem cismen hem de bedenen Cenab-ı Hakk’ı müşahede etmesi, İnsanlığın İftihar Tablosu ve ardından sahabiler için büyük bir moral kaynağı olmuştur. Allahu Teala, Efendimiz’i huzuruna alarak O’nu taltif etmiştir.

EŞSİZ SANATINI GÖSTERMİŞTİR

Her sanat sahibi sanatını teşhir etmek ister. Allahu Teala yaratmış olduğu bütün alemleri, bu alemlerdeki eşsiz sanatı ve akıllara durgunluk verecek nizamı, güzel isimlerinin hakikat ve tecellilerini bütün mahlukat namına onlar arasından seçtiği kulu ve resulu Hz. Muhammed’i katına alarak O’na göstermiştir. Allah Resulü keyfiyeti bizce meçhul bir binek vasıtasıyla Cenab-ı Hakk’ın yaratmış olduğu eşsiz sanat harikalarını bir bir görmüş ve en sonunda da bu sanatın kaynağı Allah’ın cemali ile müşerref olmuştur.

MiRAÇ HEDiYESi: NAMAZ

Allah Resulü, miraçla beşerin ulaşamadığı noktalara ulaştıktan sonra geriye dönmüş ve sonra da orada duyup tattığı hakikatleri diğer insanlara da anlatıp o zümrüt tepelere onları da götürmek istemiştir. Cenab-ı Hak da miraçtaki manevi atmosferi teneffüs edebilmeleri için adeta bir armağan olarak namazı Efendimiz vesilesiyle insanlara hediye olarak göndermiştir. Zira namaz, Allah Resulü’nün ifadesiyle her mü’minin miracı olarak, onları da miraca götürebilecek nurdan bir binektir. Bu sayede her mü’min, kılacağı namazın keyfiyeti ölçüsünde kendi miracına çıkabilecektir.

Ali İhsan Er

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimiz'e göre ideal mümin
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:07:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimiz'e göre ideal mümin rüya tabiri,Peygamberimiz'e göre ideal mümin mekke canlı, Peygamberimiz'e göre ideal mümin kabe canlı yayın, Peygamberimiz'e göre ideal mümin Üç boyutlu kuran oku Peygamberimiz'e göre ideal mümin kuran ı kerim, Peygamberimiz'e göre ideal mümin peygamber kıssaları,Peygamberimiz'e göre ideal mümin ilitam ders soruları, Peygamberimiz'e göre ideal müminönlisans arapça,
Logged
18 Ocak 2015, 12:29:52
Gülbahar Aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 581



« Yanıtla #1 : 18 Ocak 2015, 12:29:52 »

eskiden ,Efendimize göre ideal müminin özellikleri böyleyse ,şimdi hiç mümin yok demektir.paylaşandan ALLAH razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes