๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 28 Ağustos 2010, 14:36:11



Konu Başlığı: Peygamber Efendimiz s.a.v Rüyası
Gönderen: Hadice üzerinde 28 Ağustos 2010, 14:36:11
                                               Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in Bir Rüyası

   Buhari'nin rivayetine göre sahabeden Semure bin Cündüb (ra) şöyle anlatmıştır:
Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in Bir Rüyası Resulullah (sav) bir sabah bize şöyle anlattı:

"Bu gece (rüyamda), bana her zaman gelen iki melek (Cebrail ile Mikâil) geldi Bunlar bana: Haydi yürü ! dediler Bende kendileriyle (beraber) yürüdüm

Derken, sırtüstü yatmış bir adamın yanına geldik Bunun baş ucunda, (elinde) bir taş parçası (ile) bir başkası duruyor ve elindeki taşı, o, (sırtüstü) yatan adamın başına atıp başını yarıyordu Taş ta, şu tarafa doğru yuvarlanıyordu O (taşı atan) adam da, taşın arkasından koşup (tekrar) alıyordu (Henüz) O dönüp gelmeden (sırtüstü yatanın) başı eskisi gibi iyi oluyordu O adam dönüp gelince birinci defada yaptığını tekrar yapıyordu Ben bu meleklere:

--Subhanallah nedir bu? dedim Onlar: Hiç sorma, ileri yürü! dediler İlerledik

Derken, ensesi üzere (sırtüstü) yatmış bir adamın yanına vardık Yanı başında elinde demirden çatal bir kanca (bulunan) birisi duruyordu Bu kişi elindeki kancayı yatan adamın yüzünün bir tarafına sokuyor, avurdunu, burnunu ve gözünü kafasına kadar parçalıyordu Sonra öteki tarafa geçiyor, orasını da (aynen) böyle parçalıyordu Henüz bu bir tarafın işini bitirmeden, daha önce tahrip ettiği tarafı eski haline gelip iyileşiyordu Sonra buraya dönüp birinci defada yaptığını yine yapıyordu Ben :

Subhanallah, bunlar nedir? dedim Bana:

Hiç sorma, ileri yürü! dediler İlerledik  Fırın gibi altı geniş, üstü dar bir deliğe eriştik Bu deliğin altında ateş yanıyordu Ateş, alevlenip yükseldikçe içindeki insanlar da yükseliyor, hattâ (delikten) çıkmağa yaklaşıyorlardı Ateşin alevi sakinleştikçe de aşağı düşüyorlardı Burada çıplak erkekler ve çıplak kadınlar vardı Ben bu iki meleğe:

- "Bunlar kimdir?" diye sordum Melekler bana:

Hiç sorma ileri yürü! dediler Yürüdük

Derken (içi kan dolu) bir nehire vardık Bir adam nehrin ortasında (yüzer halde) dikiliyordu Nehrin kenarında da önünde taşlar olan (başka) bir adam vardı Nehirdeki adam, (sahile) yönelip çıkmak isteyince, sahildeki adam, onun ağzına bir taş atıp eski yerine kovuyordu Çıkmak için sahile gelmeye her teşebbüs ettiğinde, nehrin kenarında bulunan, derhâl (onun) ağzına bir taş atıyordu O da, gerisin geri dönüyordu Ben, o iki meleğe:
Bu iki adamın hali nedir ? dedim Onlar bana:

Hiç sorma ileri yürü! dediler Yürüdük Çok çirkin bir adamın yanına gittik Himayesinde bir ateş vardı Onu durmadan yakıyor ve etrafında koşuyordu Ben o iki meleğe:

Bu adamın hali nedir? dedim Onlar bana :

Hiç sorma yürü! (ilerle) dediler Yürüdük

İçinde her çeşit çiçek bulunan; sık ve uzun bitkilerle kaplı bir bahçeye geldik Bahçenin ortasında uzun (boylu) bir adam vardı Semaya doğru uzanan boyunun uzunluğundan, başını göremiyordum Bu adamın çevresinde de pek çok çocuk vardı Ki o kadar çocuğu bir arada asla görmemiştim Ben:

Bu adam ve çocuklar kimlerdir ? diye sordum Onlar bana:

Hiç sorma ileri yürü! dediler Yürüdük

Derken, büyük bir ağaca rastladık Ki ondan daha büyük ve daha güzel bir ağaç görmemiştim

Bana: Buraya tırman (çık) ! dediler Birlikte o ağaçta bulunan bir şehre doğru çıktık O şehrin binaları altın ve gümüş tuğlalardan yapılmıştı Şehrin kapısına vardık, kapının açılmasını istedik, kapı (görevliler tarafından) açıldı Bizde içeri girdik Bizi bir takım adamlar karşıladılar Onların vücutlarının yarısı, senin gördüğün şeylerin en güzeli gibiydi Vücutlarının diğer yarısı da senin gördüğün şeylerin en çirkinine benziyordu (Yanımdaki) o iki melek bu kimselere:

“Haydi! gidip şu nehre giriniz” Dediler Baktım, enine akmakta olan bir nehir Suyu da görülmemiş beyazlıkta Onlar gittiler bu nehre girdiler Sonra bize dönüp geldiler ki; kendilerinden o çirkinlik gitmiş, en güzel bir hale gelmişler O iki melek bana: “Şimdi sana anlatacağız” dediler

Hani, yanına ilk vardığın (sırtüstü yatıp) başı taşla yarılan adam yok mu? O, Kur'anı öğrenmişken onu terk etmiş, farz namazı kılmadan uyumuştu Gündüzde Kur'anla amel etmemişti

Hani şu avurdu, burnu ve gözleri kafasına kadar parçalanan adam yok mu? O, bir kimsedir ki, sabahleyin evinden çıkınca bir yalan söylerdi ki; o söylediği yalan, bütün afâkı kaplardı

Hani, o tandır gibi bina içinde gördüğün çıplak erkek ve kadınlar var ya, onlar zina yapanlardır

Hani, nehirde yüzüp te ağzına taş atılan adam var ya, o da faiz yiyendir

Hani, durmadan ateş yakan ve ateş çevresinde koşan o çirkin suratlı adam yok mu ? O da cehennem muhafızı Malik'tir

Bahçedeki uzun boylu adam ise; İbrahim (peygamber)dir O'nun etrafındaki çocuklarda; (İslâmi) fıtrat üzere doğup ta, ölen çocuklardır

Hani şu vücutlarının yarısı güzel yarısı çirkin olan kimseler yok mu ? Onlar iyi bir ameli; başka bir kötü (amel) ile karıştırmış olanlardır"[3]

ALLAH'ü Teala hepimizi bu kötülüklerden korusun AMİN
Salât ve selâm peygamberimize, peygamberimizin şefaati de sizlerin üzerine olsun



Konu Başlığı: Ynt: Peygamber Efendimiz s.a.v Rüyası
Gönderen: Ceren üzerinde 25 Mayıs 2017, 21:05:32
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri onun yolunda giden ve gunahdan haramdan uzak kalan ve peygamber efendimize layik bir ummet olan kullardan olalim insallah...


Konu Başlığı: Ynt: Peygamber Efendimiz s.a.v Rüyası
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Mayıs 2017, 21:32:01
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Peygamber Efendimiz s.a.v Rüyası
Gönderen: Melda üzerinde 25 Mayıs 2017, 23:05:19
Aleyküm selam . İnsanın içi bir tuhaf oluyor okurken . Allahım azaplardan sana sığınırız . İnşallah salih amelli kullardan oluruz .


Konu Başlığı: Ynt: Peygamber Efendimiz s.a.v Rüyası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 25 Mayıs 2017, 23:12:14
Ve Aleyküm Selam.  Mevlam bizleri affeylesin bizleri kendine lâyık kul eylesin inşaAllah.