Özel Dünyasında Hz. Muhammed -1
YÜRÜME ve OTURMASI
YürümesiPeygamber Efendimiz, yürüdüğünde sanki yer onun ayakları altında dürülüyormuşçasına hızlı (Tirmizi-8393, K.S.-5544),
öne doğru eğilircesine heybetli (Ebu Davud-8394),
vakur, sanki yüksekten aşağı bir yere iniyormuşçasına yürürdü. (Taberânî-8425)
Ashab-ı Kiram önünde ve yanında yürürdü. (İbn-i Mâce-8395)
O bir yoldan geçtiği zaman, güzel kokusu hemen hissedilirdi. (Ebu Ya’la-8426)
ALLAH’ın azabının uğradığı yerlerden geçerken hızlanır, orada oyalanmazdı. (Buhari, Müslim, K.S.-1974)
Orada yemek yap(tır)maz, su almazdı. (K.S.- c.7 s.251) Semud kavminin azaba uğradığı yerden geçen ashaba, alınan suların dökülmesini, yemek için yapılan hamurların da hayvanlara verilmesini emretti. (Buhari, Müslim, K.S.-1975)
OturmasıALLAH Resûlü (sav) dizlerini bükerek otururdu. Bu mütevazı hali pek çok insana heybetli gelmiştir. (Ebu Davud-7772)
Oturduğunda bazen dizlerini diker ve elleriyle dizlerini kavrardı. (Tirmizi, Ebu Davud-7773, Buhari, K.S.-5763)
Yastığı yan tarafına alıp yaslanarak, (Tirmizi-7797)
sol tarafın üzerine de yaslanarak da otururdu. (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-5302)
Vahşi hayvanların derilerinden yaygı yapılmasını hoş görmezdi. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, K.S.-5303)
Oturduğu bir kişiye doğru ayaklarını uzatmazdı. (Ebu Davud, Tirmizi-8413)
Resûlullah (sav), bir yerde oturanların, bir araya gelenlerin, yürüyenlerin ALLAH’ı anmadan kalkmamaları gerektiğini buyururdu.
“Kim bir yere oturur ve orada ALLAH’ı zikretmez (ve böylece kalkar) ise ALLAH’tan ona noksanlık vardır. Kim bir yere yatar, orada ALLAH’ı zikretmezse, ona ALLAH’tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve bu esnada ALLAH’ı zikretmezse, ALLAH’tan ona bir noksanlık vardır.” (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-1942)
Bir yerde oturup da ALLAH’ı zikreden bir topluluğa rahmet melekleri iner, etraflarını sarar, rahmetiyle bürür. (Müslim, Tirmizi, K.S.-1943)
Mehmet Nezir GÜL [
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın