๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Nisan 2011, 13:27:18



Konu Başlığı: Onun (s.a.v.) Merhametini Kuşanmak
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Nisan 2011, 13:27:18
O’nun (s.a.v.) Merhametini Kuşanmak



Ahmet Taşgetiren


Bismillahirrahmanirrahim

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla....

.....

Kur’an’ı Rahman öğretti.

İnsanı Rahman yarattı.

Rahman koydu rahmet ölçüsünü.

“Rahmetenlilalemin”i Rahman gönderdi.

Rahmeten lil alemin olanın yüreğinden rahmet ışıkları taşındı evrene...

O tuttu insanın elinden, insanın yüreğini rahmetle o yoğurdu.

Kur’an rahmetti, Muhammed Mustafa rahmetti, İslam rahmetti.

Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta

Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi.

O geldi, insanı insan yaptı.

Kız çocuklarını kurtardı, onları diri diri toprağa gömen babaların yüreğini kurtardı, avucundan uçup giden kız çocuklarına yanan annelerin yüreğini kurtardı.

İslam, bir vahşet ortamından, rahmet insanı çıkardı.

İslam, bir vahşet toplumundan çağlar boyu örnek alınacak rahmet toplumu, saadet toplumu çıkardı.

Kutlu Peygamber, Allah’ın kutlu elçisi, bütün çağların annesi gibi, babası gibi, muallimi, mürebbisi gibi, emek verdi insanların yüreğine...

Rahmet... rahmet.... rahmet taşıdı.

Her işin başına Rahman ve Rahimin adını koymayı öğretti.

“Zulmü ve zalimi sevmez Allah” dedi, zulmü söktü aldı yüreklerden...

İpeğe dönüştü yürekler.

“Yerdekine merhamet etmeyene Gökteki merhamet etmez” dedi, gökten yere rahmet sağdı.

Kediyi aç bırakma, dedi.

Hayvana vurma, sövme dedi.

Karıncaları yakma, dedi.

Her şeyin hukuku var, dedi.

Dağları bile sevdi.

Çocukların başını okşadı.

Öksüzlere, yetimlere çok özel şefkati vardı.

Aç yatan komşudan komşuyu sorumlu tuttu.

Savaşta bile, vahşete izin vermedi.

Kadınlara, çocuklara, din adamlarına dokunulmazdı O’nun savaş hukukunda. Ağaçlar yakılmazdı...

Evet, o bir “Rahmet Peygamberi” idi.

Ve O, bütün çağlara rahmet taşımak için gelmişti.

Bütün çağların bütün insanlarına.

İslam evrensel bir çağrıydı ve İslam, bütün zamanların rahmet mesajı idi.

İnsan var oldukça, onun yüreğine, İslam’ın rahmet mesajı akmalıydı.

İnsanın yüreği, bütün çağlarda, İslam’ın rahmet mesajı ile yoğrulmalıydı.

.....

Şiddet kol geziyorsa hala... Üstelik çok daha vahşi boyutlarda...

Savaşlarda binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca insan can veriyorsa... Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, savaş dışı kalması gereken herkes, savaşların kurbanı haline geliyorsa.

Üstelik savaşlar, çok daha kıyıcı kitle imha silahlarının kullanımına sahne oluyorsa.

Uyuşturucu çörekleniyorsa gençlerin yüreğine...

Küçücük kıvılcımlardan, büyük cinayetler çıkıyorsa...

Aile içi şiddet, anneleri, çocukları boğuyorsa...

Yeni doğan bebekler çöp konteynırlarında bulunuyorsa...

Babalık, annelik, evlatlık, dehşet verici bir değer aşınmasına maruz kalmışsa...

İlkel dönemlerde olduğu gibi merhametsizlik insanı devreden çıkarmış, neredeyse yeniden insan insanın kurdu haline gelmişse...

Üstelik çok daha vahşi araçlarla...

....

Rahman’a bağlılık yeniden yoğurmalı yüreklerimizi...

Rahmet Peygamberi yeniden tutmalı elimizden...

İnsanoğlu yeniden tutmalı Rahmet Peygamberi’nin elinden.

Yüreğini yeniden teslim etmeli O’nun merhamet terbiyesine...

İnsanın yüreği, yeniden arındırılmalı, İslam’ın rahmet potasında...

Çünkü ancak kalbi olanlar merhameti yüklenebilir.

Kur’an’ı yeniden okumalı insan. Rahman ve Rahim olan’dan indirilmiş nur huzmeleri halinde...

...

Bismillahirrahmanirrahim

Rahman ve Rahim Olan’ın adıyla yeniden başlamalı hayata...

Evrene rahmeti taşımalı.

Müslüman, buna kendi kişiliğinden başlamalı.

Her müslümanda bir rahmet insanı ete kemiğe bürünmüş olmalı.

Hazreti Mevlana “Memlekette üşüyenler varsa sen de üşü” diye sesleniyor.

Bu, evrensel bir empati çağrısıdır.

Başkasının acısı yakmalı bizim de yüreğimizi.

İslam toplumları rahmet toplumları olmalı.

Bir rahmet seferberliğine başlamalı.

Evlerimizde rahmet olmalı.

Babaların yüreği rahmet duygusuyla atmalı...

Anneler, rahimlerinde bebelerini rahmetle beslemeli, doğduklarında onları rahmet sütü ile emzirmeliler, çocukların yüreği rahmetle yoğrulmalı...

Ve çocuklar, yaşlı anne- babalarına rahmet kanatlarını germeli.

Öğretmenler rahmet insanı olmalı, öğrencilerin yüreğini rahmetle donatmalı.

Yönetenler rahmeti kuşanmalı, yönetilenler rahmeti çoğaltmalı.

Siyaset rahmeti ve merhameti çoğaltmak için yapılmalı...

Ülke ülke rahmeti solumalıyız.

Merhamet, içimizde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden yakmalı.

Bin şekilde kendini göstermeli merhamet, insanda...

Bir çocuğun başını okşayarak mesela...

Dertli birinin ellerini tutarak mesela...

Ağlayan birinin göz yaşına ortak olarak mesela...

Ekmeğini bir yoksulla paylaşarak mesela...

Susuz kalmış köpeğe su vererek, ayağı yaralanmış kediyi tedavi ederek mesela...

Kara kışta üşüyen bir serçenin acısını paylaşarak mesela...

Sokakta mendil satan bir çocuğun üşüyen ellerini ısıtarak mesela...

Yakınlarını kaybetmiş bir dedenin, ninenin yalnızlığını paylaşarak mesela...

Çağımızda yaşanan insani acılar karşısında gözlerimizi yummayarak, kulaklarımızı kapamayarak, kalbimizi perdelemeyerek mesela...

...

Bizim coğrafyamızda, ve bütün coğrafyalarda insan çok acı çekti.

Yeni bir çağ başlamalı İslam’ın rahmetiyle donanan.

Yeni bir çağ başlamalı, Rahmeten lil aleminin, gönül iklimiyle buluşan.

Yeni bir çağ başlamalı, Saadet Çağı’ndan güzellikler taşıyan...
......

Bismillahirrahmanirrahim.

Rahman ve Rahim olanın adıyla...