๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 19 Ekim 2010, 20:55:09



Konu Başlığı: Nur üstüne doğan nur
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 19 Ekim 2010, 20:55:09
NÛR ÜSTÜNE DOĞAN NÛR


Bir ALLAH’ın adıyla başladığım sözümde;
Tâ yürekten aşk ile seni andım Efendim!..
Her beyânın bir deryâ, bir ummândır özümde;
Daldıkça her damlada nûra kandım Efendim!..

Tevhîdin cezbesiyle kaynayıp taşan sensin; 
Hasret vadilerinde bitmez mi o intizâr?..
Mir’âcınla zamanı, mekânı aşan sensin;
Senindir secde gülü, sendedir özge diyâr!..

Tefekkür çilesinde, her bir derde dayandın;
Yarıldı ayın bağrı, gökler lâlezâr oldu!..
Kaç Bilâl’le tutuştun, kaç Ammar ile yandın?
Yıldızlar arzdan arşa bir bir âşikâr oldu!..

Sen sardın saf yüreğin kan dolan gözyaşını;
Yerden, yüce dağlardan, göklerden ağır bu yük!..
Sen söktün damar damar Hubel’in şirk taşını;
Bu sevdâ öyle derin, bu dâva öyle büyük!..

Bir ilâhî nûr indi, çöllerin siyâhına;
O diriliş harcında dağıldı put isyânı!..
Tütüp yandı şafaklar bir yüreğin âhına;
Hicretin hüznü ile göçtü o gül kervanı!..

Dağlar, taşlar, ağaçlar secdede iki büklüm;
Gül, gül ile kaynaştı vecde geldi gülistân!..
Yeşerdi güzel âhlak, gül tuttu hayat, ölüm;
Sınandıkça duruldu, arındı idrâk, iz’ân!..

Yarın gülen zaman mı bu sancı, onca cefâ?                                       
Kıvranan kaç geceyi bekledim fecre kadar!..
Nefesinle can buldu, o solmuş ahde vefâ;
Açtın varın sırrını, gizli oldu aşikâr!..

O içli gül özünde, kızardıkça gözyaşı;
Umut oldu, baht oldu göklerden gelen sesler!..
Bir sevgi damıtıldı, dindi ömrün telâşı;
Canlar mâ’naya döndü, şifâ buldu nefesler!..

Zamanı ar, edeple, erdemle süzen sensin;
Senden ahenk getirir başımda dönen rüzgâr!..
Vuslâta menzil olan esrârı çözen sensin;
Bir takvâ tezgâhında ayıklandı kâr, zarar!..

Sen ey kulluk yolunu Sidre’de aşan yolcu;
Yer karanlık, gök dalgın, gönüller nûru gözler!..
Bir ufka dalmışım ki, ezele bağlı ucu;
Geceler gül seheri, çöller yağmuru gözler!..

Bu devrin, bu devrânın gam yüklü baharında;
Okudum elif elif bir gülün yaprağını!..
Hakk’ı tesbih eyleyen o gönül gülzârında;
Sen yaktın aşk oduyla mâ’rifet ocağını!..

Ey hakikat membaı, ey Habib-i Kibriyâ;
Sensin iki cihânda nûr üstüne doğan nûr!..
Ey Hakk’ın son kelâmı, ey Hâtemü’l Enbiya;
Sendedir o gül kokan ebedî sonsuz huzur!..

 



Rıfat Araz