> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması  (Okunma Sayısı 574 defa)
13 Ekim 2010, 17:32:03
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Ekim 2010, 17:32:03 »



Peygamberimiz'in İnsan Unsurunu Verimli Kullanması


Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün bir hayatı tâlim etmek için gönderilmiştir. O, peygamberliğiyle birlikte, devlet başkanı, ordu komutanı, hâkim ve öğretmen gibi pek çok vasfı da aynı anda şahsında bulundurmaktaydı. Özellikle Medine döneminde, devlet yapısının temellerini atarken, toplum olmanın tabiî bir gereği olarak, değişik alanlarda insan istihdam etmiştir. Bu alanları ana hatlarıyla şu şekilde sıralamak mümkündür: Eğitim-öğretim, irşad ve tebliğ, kâtiplik, elçilik, yargı, maliye, askerî işler, istihbarat/haberleşme, sağlık ve valilik vb. gibi idarî görevler.

Şu bir gerçektir ki, İslâm’ın ilk dönemi itibariyle Peygamberimiz’in elinde yetişmiş bir kadro bulunmuyordu. O, bir vazifeye birisini seçeceği zaman, mevcutlar içerisinden şartları en uygun olanını tercih etmek durumundaydı. Fakat bu durum hep böyle devam etmedi. O bir taraftan toplumun temel taşlarını yerine oturturken, bir taraftan da her alanla ilgili ihtiyaç duyduğu miktarda insan yetiştirmeyi ihmal etmedi. Hz. Peygamber (s.a.s.), sınırlı imkânlar içerisinde mevcudu en iyi ve verimli bir şekilde değerlendirmiştir. Biz bu makalemizde, Peygamber Efendimiz’in tatbikatından hareketle insan istihdamında verimliliği nasıl sağladığı hususunu ele almak istiyoruz.

1. Örnek Olma / Efendimiz’in Aşkın Temsili

Hz. Peygamber’in insan unsurunu verimli kullanmasında en etkili faktör, bizzat kendisidir. O, insanların nasıl olmasını istiyor ve hedefliyorsa, önce bizzat kendisi yaşamış ve fiilî olarak örnek olmuştur. Zaten O’nun örnek olma yönü Kur’ân’da da vurgulanır: “And olsun, size, Allah’ı ve âhiret gününü umanlara ve Allah’ı çokça zikredenlere Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab Sûresi, 33/21)

Peygamberimiz en güzel örnek ve rehberdir. Biz hayatın her alanında O’na uyarız. Zira bizler için gerçek hayatı O ve diğer nebîler temsil etmişlerdir.

Bizim burada hâssaten belirtmek istediğimiz husus, Peygamberimiz’in genel olarak örnek olması, sahabenin O’na uyma konusundaki isteklerinin yanında Peygamberimiz’in yapılan işlerde bizzat sahabeyle beraber olması ve böylece onların çalışma isteklerinin artmasına vesile olmasıdır. Zira, Peygamber Efendimiz her hususta zirvede bir temsil ortaya koymuş, onun bu temsili insanları çok ciddi motive etmiştir.

Peygamberimiz, mescit yapımında herkesle birlikte kerpiç taşımıştır.1 Hendek Savaşı öncesi Medine’nin etrafına hendekler kazılırken bizzat kendisi de çalışmıştır. Bu durum sahabenin çalışma iştiyakını artırmıştır.2 Sahabe, Peygamberimiz’in çalışmasını naklederken, açlıktan karnına taş bağladığını,3 toprak taşıdığını ve vücuduna toz toprak bulaştığını söyler. Hattâ sahabedeki yorgunluk ve açlığı gördüğü zaman da, onların kuvve-i maneviyelerini takviye için zaman zaman şu şiirleri okumuştur: “Allah’ım âhiret hayatından başka hayat yoktur. Sen Ensar ve Muhacirleri bağışla”; “Allah’ım Sen olmasaydın biz hidayete eremezdik, namaz kılamaz, zekât veremezdik. Sen üzerimize sekîne indir ve düşmanla karşılaşırsak bizim ayaklarımızı kaydırma.” Sahabe de, “Biz hayatta kaldığımız sürece cihad etmek üzere Hz. Muhammed’e biat ettik” sözleriyle bu coşkuya katılmıştır.4

Peygamberimiz’in bizzat kendisinin örnek olmasıyla ilgili dikkat çekici bir başka misâli de Huneyn Savaşı’ndan vermek istiyoruz. Bilindiği gibi savaşlar can pazarıdır. Hayatın ölüme en yakın yamaçlarıdır. Bazen zafer kazanılır, bazen bozgun yaşanır. Huneyn Savaşı’nda da Müslümanlar beklemedikleri bir bozgun tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, Peygamberimiz dağılan orduyu toplamak için tek başına ortaya atılmış ve “Ben Peygamberim yalan yok, Ben Abdulmuttalip’in torunuyum!” diyerek bozulan orduyu tekrar harp düzenine koymuştur.”5 O, bu sözüyle, Fil Vakası’nda Abdulmuttalip, Allah’ın izniyle sağ-salim kurtulduğu gibi ben de o zâtın torunuyum, diyerek bu badirenin atlatabileceğine işaret ederek onları tekrar toparlanıp kendilerine gelmeleri hususunda motive etmiştir.

2. İstişareye Önem Verme / Katılımcı Yönetim Anlayışı

Sürekli vahyin te’yidi altında olan ve vahiyle beslenen birisi olarak insanların fikirlerine ihtiyaç duymama hususunda en müstağni kişi Peygamberimiz olmalıdır. Ancak bununla beraber O, henüz vahiy gelmemiş hususlarda veya vahyin insan istişaresine bıraktığı hususlarda ashabıyla istişare etmiştir. Peygamberimiz bazen rey ve görüş sahiplerine birer birer düşüncelerini açarak, bazen de görüş sahiplerini bir araya getirerek plân ve projelerini sağlam bir zemine oturtmuş ve böylece fikirlerini bütün bir topluma mâl etmiştir. Yani yapılması gereken işlere, herkesin ruhen ve fikren iştirakini sağlayarak projelerini en sağlam temeller üzerinde gerçekleştirmiştir.

Şûra, İslâm dininin, İslâm toplumunda gerçekleştirmek istediği temel esaslardan biridir. Kur’ân-ı Kerîm’in Uhud Savaşı’nın hemen akabinde, “İşlerde onlarla istişare et.” (Âl-i İmran Sûresi, 3/159) buyurarak Peygamberimiz’e istişareyi emretmesi oldukça mânidardır. İstişârenin açık bir şekilde geçtiği bir diğer âyet de şöyledir: “Onlar öyle kimselerdir ki Rab'lerinin çağrısına kulak verip, namazı hakkıyla îfâ ederler ve işlerini istişare ile yürütürler…” (Şûrâ Sûresi, 42/38) Görüldüğü gibi burada istişare, dinin ana esaslarıyla yan yana zikredilmektedir. “Meşveret eden güvenlik içindedir.” (Ebû Dâvûd, Edeb 114; Tirmizî, Zühd 39; Edeb 57; İbn Mâce, Edeb 37) diyerek istişarenin istikamet vaat eden atmosferine işaret eden Peygamberimiz, “İdarecileriniz hayırlı, zenginleriniz cömert olursa ve işleriniz de aranızda istişare ile yürütülürse yerin üstü altından hayırlıdır…” (Tirmizî, Fiten 78) buyurarak istişareyi yaşanabilir bir toplumun temel dinamikleri arasında saymıştır.

Enes b. Mâlik Peygamberimiz’in bu konudaki tutumunu anlatırken, “Arkadaşları ile istişareye Hz. Peygamber kadar önem veren bir başkasını görmedim.” der. (Tirmizî, Cihad 34) Hz. Ömer, Peygamberimiz’in Müslümanlarla alâkalı bir meselenin istişaresi için Hz. Ebû Bekir’le birçok geceler baş başa kaldıklarını, bazen (bu istişarelere) kendisinin de katıldığını söyler.6

Şurası bir gerçektir ki, istişare sonucu alınan karar, fikrî katkısı olan herkesi sorumlu kılar. Fikri alınanların, kendilerini sorumlu hissederek hileye kaçmayıp ellerinden geleni yapacakları için, alınan kararın müspet neticesi daha garantilidir. Mesuliyet duygusu, ferdî şahsiyetin temeli olması sebebiyle bu istişare prensibinin terbiye edici bir hususiyeti vardır.7

Peygamberimiz istişarenin bereketiyle birçok meseleyi hem insanlara mâl etmiş hem de çözmüştür. Bu da insanların verimliliği açısından çok önemlidir. Zira insanlar bir meselede, kendi fikirlerinin de sorulmasından onore oldukları gibi, fikirleri alınan meselelere daha iyi sahip çıkarlar. Bu da verimliliği müspet yönde etkiler.

Peygamberimiz’in bu yöndeki uygulamalarıyla ilgili pek çok misâl olmasına rağmen, biz burada fikir vermesi açısından birkaçına işaret etmekle iktifa edeceğiz.

Bedir Seferi, baştan sona istişare ile yürütülmüştür. Ana hatlarıyla belirtmek gerekirse Hz. Peygamber, Bedir’de sahabenin ileri gelenleri ve tecrübeli kişilerle dört kez istişare ederek Allah’ın emrini yerine getirdi:

1. Ebû Süfyan komutasındaki ticarî kervanın gelmekte olduğunu duyunca önlerinin kesilmesi hususunda.8

2. Kureyş’in, ticarî kafilesini korumak için hareket ettiğini duyduğunda.9

3. Bedir’de uygun yer için Hubab b. Münzir’in teklifinde10

4. Düşmandan alınan esirler hakkında.11

Peygamberimiz buna benzer daha pek çok meselede hep ashabıyla istişare etmiştir. Hattâ Hudeybiye’de olduğu gibi, zaman zaman kritik meselelerde bile eşleriyle de istişare ettiği olmuştur.12

Onun bu metodu, sahabenin daha hızlı ve kolay bir şekilde çözümün bir parçası olmasını sağlamıştır. Zira bilinen bir gerçektir ki, çözümün parçası olmayanlar, problemin parçası olabilirler. Hz. Peygamber (s.a.s.) ise mâhir bir şekilde ve bizlere de misâl teşkil edecek şekilde ashabının görüşlerine değer vermiş ve onları çözümün bir parçası yapmıştır. Böylece onların enerjisini verimli bir şekilde kullanmıştır.

3. Manevî Etkenler / İnanç Faktörünü Değerlendirme

İslâm’ın teklif ettiği hayat tarzı, madde ile manayı, dünya ile âhireti birlikte kucaklayacak şekildedir. İslâm, âhiretten kopuk bir dünya hayatını kabul etmez. Bu bakımdan bir Müslüman’ın tamamen dünya ile ilgili gibi görünen bir işi bile, netice itibariyle âhirete bakan bir yöne sahiptir. Bu da Müslümanların daha şuurlu ve dikkatli bir hayat yaşamalarını sağlar.

Bir Müslüman için en büyük gaye, Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bu şuuru kazanan bir insan, sürekli O’nun gözetiminde ve denetiminde olduğunu bildiği için, hayatını daha verimli geçirecektir.

Kur’ân’da bu hususla ilgili şöyle buyrulur: “De ki: Çalışın! Yaptıklarınızı Allah da, Resûlü de, mü'minler de görecekler.” (Tevbe Sûresi, 9/105)

Bu âyette de belirtildiği gibi, bir Müslüman yaptığı her işi Allah’ın, Resûlullah’ın ve mü'minlerin teftişine arz etme şuuru ve ciddiyeti içerisinde, yani itkan şuuruyla yapmalıdır. Hz. Peygamber de bir Müslüman’ın her işini arızasız ve mükemmel yapması gerektiğine işaret ederek şöyle buyurur: “Allah, her şeyin ihsanla yapılmasını emretmiştir. Öyle ise bir hayvanı boğazlarken, en güzel şekilde kesin. İçinizden kurban kesen kimse bıçağını iyice bilesin ve kes...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:58:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması rüya tabiri,Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması mekke canlı, Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması kabe canlı yayın, Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması Üç boyutlu kuran oku Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması kuran ı kerim, Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması peygamber kıssaları,Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması ilitam ders soruları, Peygamberimiz in insan unsurunu verimli kullanması önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes