> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Kutsalımıza hakaret
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kutsalımıza hakaret  (Okunma Sayısı 625 defa)
02 Aralık 2011, 19:09:18
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Aralık 2011, 19:09:18 »



Ahmet Kurucan
   
Kutsalımıza hakaret

Kutsala hakaret bütün hukuk sistemlerinde suçtur. Bunun değişmez bir kaide olarak bütün insanlık çapında genel kabule mazhar olmasının altında yatan neden "kutsal" kavramının muhtevasında gizlidir.

Neyin kutsal olduğu dine, sisteme, şahsa göre değişebilir; o ayrı bir mesele ama değişmeyen şey kutsala insan vicdanının atfettiği manadır, ona verdiği değerdir; gösterdiği vicdani kabuldür. O zaman yaratılış icabı "ötekilerle" birlikte yaşamak zorunda olan insanın yapacağı şey; sadece kendi kutsalına değil; başkalarının da kutsalına -onu kutsal kabul etse de etmese de- saygı göstermektir. İnsan olmak bunu gerektirir.

Hz. Muhammed Mustafa (sas) Müslümanlar nezdinde kutsal bir varlıktır. Evet, O bir beşerdir, insandır, kuldur ama aynı zamanda peygamberlik vazifesiyle serfiraz kılınmış birisidir. Zaten O'nu kutsal yapan da bu vazifesi, bu özelliğidir. İslami inanç zaviyesinden Hz. İsa'dan Hz. Adem'e uzanan çizgide yerini alan sair peygamberler de böyledir. Bugün yeryüzünde bu gerçeği bilmeyen kimsenin olduğunu zannetmiyorum.

Şimdi inançsız veya başka dine inanan bir insanın Nebiler Serveri'ni (sas) kutsal kabul etmemesi başka, O'na hakaret etmesi; hakaret ihtiva eden sıfatlarla hitap etmesi başkadır. İnanmama din hürriyeti kapsamında mütalaa edilen bir haktır ve herkes için caridir. Allah inanmama hakkını insana vermiştir ki hürriyet zaten o demektir. Hukuki açından inanmama suç değildir ama inanca hakaret etme suçtur ve hukuki bağlamda suç kapsamına giren bir fiil işlendiği an, orada kişinin inancına bakılmaz; eylemin mahiyetine bakılır ve ona göre hüküm verilir. Suçun işlendiği yerdeki hukuk sistemine göre de o şahıs hakkında işlem yapılır.

Tapılan ineğe bile hakaret edilmez

Burada inanmayan insanın Müslümanların kutsalını tanımlama yetkisi olmadığı gibi, Müslümanların da başkalarının kutsalını tanımlama yetkisi yoktur. Hindu dinlerinin bazılarında ineğe kudsiyet atfedilmesi Müslüman için bir mana ifade etmeyebilir, ama bu, o kutsala hakaret etme yetkisini Müslümanlara vermez.

Bakın tevhidi ikame için gelmiş Kur'an inananlara bu konuda ne diyor: "Onların Allah'tan başka yalvardıkları tanrılarına hakaret etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini aşıp Allah'a hakaret etmesinler!" (6/108). Halbuki Kur'an yüzlerce ayetinde şirke, küfre atıfta bulunur ve bunun yanlışlığına değinir. Tabiri diğerle eleştirir müşrik ve kafirlerin tutumlarını. Ama aynı Kur'an onların ilahlarına hakaret edilmesini de yasaklar; çünkü hakaret başka şeydir; hakaret etmeksizin yapılan şeyin yanlışlığını ifade başka şeydir.

Burada ifade özgürlüğü ne olacak diyebilirsiniz? İfade özgürlüğü akla gelen her şeyi söyleme yetkisi vermez insana; bu bir. Hakaret hakkını vermez; bu da iki. Kutsala hakaret hakkını hiç vermez; bu da üç. Dördüncüsü, ifade özgürlüğü yazılı veya sözlü hangi yolla olursa olsun olumlu ve olumsuz açılardan kullanılabilecek bir olgudur. Mesela yalancı şahitlik ile doğru şahitliği mukayese edelim. Doğru şahitlik hakkın ve adaletin yerini bulması için yapılırken, yalancı şahitlik tam aksi bir gaye gütmekte ve alanına göre toplumda ahlaki, sosyal, ekonomik dengesizliklerin doğmasına, insanlar arasındaki huzur ve sükûnun kaybolmasına, adalet mekanizması ile vatandaşlar arasındaki güven bunalımına sebebiyet verebilmektedir. Kutsala hakaret de bundan farklı değildir ki!

Onun için konuşma özgürlüğü kullanılırken onun kapsamı içinde kullanılması, toplum içinde kargaşa, huzursuzluk ve dengesizliğe sebebiyet verebilecek bir nitelik taşımaması, tek kelime ile suistimal edilmemesi şarttır. Konuşmada elbette niyetin yeri ve önemi vardır. Hatta İslamî açıdan sonuçlar niyetler, niyetler de sonuçlar kadar önemlidir denilebilir. Onun için umulmadık sonuçları ortaya çıkartan maksadı aşan beyanlara nazar-ı müsamaha ile bakılır. Ama öte tarafta öyle sözler de vardır ki sözün mahiyeti, arkasındaki niyeti rahatlıkla gösterir. Mukaddesata küfür, kutsala hakaret, iftira, lanet, tekfir gibi. Bunların hepsi toplumun sosyal ve ahlaki dengesini sarsan, fertler arasındaki huzur ve güven ortamını bozan şeylerdir. Zaten kutsala hakaretin hukukta yasaklanmasının ve cezai yaptırıma konu edilmesinin altında yatan neden budur.

Dikkat ederseniz müessif bir hadise münasebetiyle kaleme aldığım bu düşünceler esnasında söz konusu hadiseye veya o hadisenin failine hiç atıfta bulunmadım; bulunmadım çünkü gerek görmedim. Şiddet-i vuzuhundan gizli olan o hadiseyi de, o şahsı da kamuoyu gayet iyi biliyor. Hatta program esnasında gerekli tepkiyi de, dersi de aldı. Bunun için A. Turan Alkan Üstadımızın da dediği gibi linç'e gitmeye hiç gerek yok. Tepkimizi gösterelim derken şirazeden çıkmaya da gerek yok. Bunlara amenna da fakat okumuş yazmış o kocaman insanlar da ağızlarından çıkan sözlere dikkat etmeli değiller mi? Kendilerini söz üstadı, dil üstadı olarak kamuoyuna tanıtan, bu sebeple yıllardır gazete köşelerini, TV ekranlarını tutan ve bu işten ekmek yiyen insanlar kamu vicdanını yaralayacak sözlerden kaçınmalı değil mi? İnsan sözünü söylemeden önce en azından hangi ülkede yaşadığına, o ülke insanının kahir ekseriyetinin hangi dine mensup olduğuna bir bakmalı değil mi? Ne güzel der Safvet Senih:

Sözü süz de söyle...
Manayı inci gibi diz de söyle,
Yüzde söyle, gıybet olmasın.
Ukdeyi içinden çöz de söyle, yapmasın yara
Öyle bir söyle ki, hoş gelsin yâre ağyâra

Hakaret, ifade özgürlüğünün istismarıdır

Bütün hukuk sistemlerinde özgürlüklerin kötüye kullanılması söz konusu özgürlüklerin kısıtlanma ve suçun oluşması durumunda sorumluların cezalandırılma sebebidir. Kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması üst başlıkları halinde sıralanan sınırlama nedenleri hakareti de içine almaktadır. Özgürlükleri kötüye kullanma ise düşüncelerin açıklanış biçimleri ile başkalarını eyleme sürükleyebilecek yakın ve mevcut bir tehlike arz etmeleri ile ölçülür.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kutsalımıza hakaret
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:43:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kutsalımıza hakaret rüya tabiri,Kutsalımıza hakaret mekke canlı, Kutsalımıza hakaret kabe canlı yayın, Kutsalımıza hakaret Üç boyutlu kuran oku Kutsalımıza hakaret kuran ı kerim, Kutsalımıza hakaret peygamber kıssaları,Kutsalımıza hakaret ilitam ders soruları, Kutsalımıza hakaretönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes