Sayfayı Yazdır - Hz. Peygamber sorulan her soruya cevap verirdi

Hz. Peygamber sorulan her soruya cevap verirdi

Kadın-erkek ayrımı yapmayan Hazret-i Peygamber, kadınlara, mescide çıkmaları ve burada ibadet etmeleri konusunda izin vermiş ve onların ilmi olarak kendilerini yetiştirmelerine yardımcı olmuştur. Hatta Hazret-i Peygamber kadınlara erkeklerden ayrı olarak ders vermiş ve bunun için belli bir gün tahsis etmiştir.

Efendimiz, insanlığın kurtuluşu için çalışıyor ve gece gündüz İslam'ın tebliğini yapıyordu. Bu konuda kadın erkek ayrımı yapmayan Hazret-i Peygamber, kadınlara, mescide çıkmaları ve burada ibadet etmeleri konusunda izin vermiş ve onların ilmi olarak kendilerini yetiştirmelerine yardımcı olmuştur. Hatta Hazret-i Peygamber kadınlara erkeklerden ayrı olarak ders vermiş ve bunun için belli bir gün tahsis etmiştir. Sosyal yaşamda kadın erkek rolleri farklı olsa da insan olma yönünden her iki kesim de ortaktır. Efendimiz kadının toplumsal alandaki yapısal farklılıklarını dikkate alarak bazen kadınlara özel dersler vermiştir.

"Bir defasında kadınlar Hz. Peygamber'e; 'Ya Rasûlallah! Erkekler (Seni dinleme konusunda) bize baskın geliyorlar (biz Sen'den yeterince istifade edemiyoruz). Bize özel bir gün ayarlasan!' demişler, Efendimiz de onlara özel bir gün tahsis etmiş, o günde onlarla buluşmuş onlara nasihat ve öğütte bulunmuştur." Rasûlullah, erkeklere ders verdiği zamanlarda, kadınlara da nasihatta bulunur onların sorularına cevap verirdi. Mesela bir Ramazan bayramında, hutbeyi okuduktan sonra, bulunduğu yerden inip kadınların yanına gitmiş ve onlara vaaz etmiştir. Yine kadınlar, günün her saatinde rahatlıkla Hz. Peygamber'e ya da Rasûlullah'ın hanımlarından her hangi birine gelir, çeşitli sorular sorup müşküllerini çözerlerdi. Rasûlullah kadınlara sadece öğrenim imkanı sunmuyor, bu çalışmalarının sonucunda öğrendikleri bilgilerin bilince dönüşmesi için yardımcı oluyor ve bu konuda onların önündeki engelleri kaldırıyordu. Nitekim Resulullah kadınların mescide çıkmalarına müsaade etmiş ve onlara bu konuda izin verilmesini istemişti.
Kadınlar hayatın her alanında vardı

Hz. Peygamber dönemine, kadınların her alanda hizmet verdiklerini görüyoruz. Okuma yazma bilmeyenler öğreniyorlar ve kimileri sağlık alanında hizmet veriyor, kimileri ticaretle ilgileniyor kimileri kadınlara yönelik çalışmalara katılıyordu. Mesela risaletin ilk dönemlerinde okuma yazma bilenlerin sayısı sınırlıydı ve Efendimizin teşvikiyle bu sayı artmıştı. Bu dönem okuma yazma bilenler bunu bilmeyenlere öğretmişlerdir. Mesela, Sahabiyye es-Şifa Bintu Abdillah el-Adeviyye İslamiyet'ten evvel de okuma yazma bilenler arasındaydı ve bu konuda kadınlara yardımcı olmuştu. Onlar bildiklerini bilmeyenlere öğretiyorlar ve bu konuda yardımlaşıyorlardı.

İslamiyetle birlikte, kadın insan olarak hak ettiği değeri elde etmiştir. Daha önce hayatın dışına itilen, aşağılanan ve ikinci sınıf bir varlık olarak görülen kadınlar bu dönem, Hazret-i Peygamberin teşvikiyle topluma aktif olarak katılıyorlardı. Kadınlardan bir kısmı ticaretle, bir kısmı dericilikle ilgileniyor, bir kısmı da sağlık konularında hizmet veriyordu. Mesela Esma'nın oğlu Yemen'den koku gönderir o da Medine'de satardı. Alım satım işleriyle uğraşan hanımlardan biri de Kayle Ümmü Beni Enmar'dı. Bir gün Merve'de Efendimizin yanına gelmiş ve "Ya Resulullah! Ben alım satımla uğraşan bir kadınım'demiş ve ticaretle ilgili bazı problemlerini anlatmış, Efendimiz de ona ticaretle ilgili bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Ümmehatül Mümininden Hz. Zeynep Bintü Cahş ve Hz. Sevde ise bir şeyler satar ve bundan elde ettikleri parayı tasadduk ederlerdi. Bu dönem sağlıkla ilgilenen kadınlardan da söz edilir. Hişam b.Urve babasından naklettiğine göre "Tıbbı, fıkhı ve şiiri Aişe'den daha iyi bilen birini görmedim" demiştir. Bin Urve Hazreti Aişe'ye "Anacığım senin kavrayışına hayret ediyorum, çünkü Resulullah'ın hanımı Ebu Bekr'in kızısın. Şiir ve tarih bilgine de hayret ediyorum çünkü Ebu Bekr'in kızısın, o da bu işleri çok iyi bilirdi. Fakat senin tıp bilgine hayret ediyorum. Bunu nasıl veya nereden öğrendin diye sormuş o da, Efendimizin, ömrünün sonunda rahatsız olduğunu tedavi için heyetlerin geldiğini bu bilgileri onlardan görüp öğrendiğini ifade etmiştir. Yine, bu dönem, Er-Rubeyyi Bintu Muavviz'in Peygamberle birlikte savaşa katıldığı ve burada yaralıları tedavi ettiği bilinir. Bütün bu örnekler, Müslüman kadının İslamla birlikte sosyal hayatta aktif olarak rol aldığını ve toplumdan hiçbir zaman kopmadığını gösteriyor. Efendimiz kadınları yeteneklerini değerlendirmeleri ve insanlara faydalı olabilmeleri için teşvik etmiş ve onları desteklemiştir.

İlim öğrenmek ve öğrendiğiyle amel etmek hepimizin görevi. Dinimiz bu konuda kadın erkek ayrımı yapmamış, insan olarak bizlere sorumluluklar yüklemiştir. Hazreti Peygamber kadınları ilim öğrenmeye teşvik etmiş ve "ilim talebi her müslümana farzdır" buyurmuş ve bu konuda en büyük mesuliyeti aile reisine yüklemiştir. Kişi sürüsünden mesuldür sözüyle aile büyüklerini eğitime ve maiyetindekileri korumaya teşvik etmiştir.

Milli Gazete

๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 12 Haziran 2011, 21:52:16