๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 24 Ekim 2010, 21:52:23



Konu Başlığı: Hz. Peygamber'in özellikleri
Gönderen: Sefil üzerinde 24 Ekim 2010, 21:52:23

Hz. Peygamber'in özellikleri...


Toplum içindeyken son Peygamber!



Hz. Hüseyin radıyallahu anh diyor ki: "Babama (Hz. Ali'ye) Resûlullah'ın eve girişini sorduğumda şöyle anlattı: "Resûlullah kendi evine girmek hususunda pek tabii ki serbestti. Evine vardığında vaktini üçe ayırırdı. Bir kısmını Allah için, bir kısmını aile efradı için, bir kısmını da kendisi için ayırırdı. Sonra kendisi için ayırdığını da kendisiyle halk arasında paylaşır, o vaktini halka ayırım yapmaksızın verir, vaktinden herhangi bir şeyi kendisi için saklamazdı.

Ümmeti için ayırdığı zaman için âdeti şöyleydi: Fazilet ehlini kendilerine izin vermekle diğerlerine takdim ve tercih ederdi. Bu taksimatı o kimselerin dindeki faziletleri nispetinde yapardı. Binaenaleyh bir ihtiyacı olanlar da vardı, iki ihtiyacı da, birçok ihtiyacı olanlar da... Onlarla meşgul olur, hem o kimseleri hem de umumu ıslah edecek şeyler söylerdi.

Onların hâlini sorar, onlara uygun olanı kendilerine bildirir ve şöyle derdi: "Burada hazır bulunan, hazır bulunmayana tebliğ etsin. Bana ihtiyacını ulaştırmaktan aciz olanların ihtiyaçlarını sizler ulaştırın. Çünkü Allah Teâlâ, ihtiyacını bir emîre iletmekten aciz olan kimsenin ihtiyacını o emîre ulaştıran kimsenin kıyamet gününde iki ayağını da köprü üzerinde sabit kılar!" Resûlullah'ın katında ancak bu zikredildi ve hiç kimse de bundan başkasını kabul etmezdi. Onlar Resûlullah'ın huzuruna ancak hayrı umarak, talep ederek girerler ve bir şey yemeden ayrılmazlardı. Oradan ayrılırlarken de ancak insanları hayra teşvik edici kimseler olarak ayrılırlardı."

Hz. Peygamber'in, mecliste ayrılmış bir yeri yoktu

Hz. Hüseyin radıyallahu anh diyor ki: "Babama Resûlullah'ın oturuşunu sordum, şöyle buyurdu: "Allah Resûlü ancak zikir üzerine otururlardı. Belli yerleri kendisine tahsis etmediği gibi, böyle yapmaktan insanları da sakındırırdı. Bir meclise vardığında, nerede meclis bitmişse (boş yer var ise) o noktada oturur ve sahabilere de böyle davranmalarını emrederdi.

Kendisiyle oturan herkese payını verirdi. Onunla oturan hiç kimse, Resûlullah'ın katında kendisinden daha üstünü olduğu kanaatine varmazdı. Kim Resûlullah ile oturursa veya bir ihtiyacını Hz. Peygamber'den almak için kendisine giderse, Hz. Peygamber ona karşı sabreder, o peygamberi bırakıp gidici olurdu. Kim Hz. Peygamber'den bir ihtiyacını isterse ya o ihtiyacı yerine getirir veya tatlı söz söyleyerek onu geri gönderirdi. Onun güler yüzü, güzel ahlâkı, o insanları zengin kılmıştı. O insanlar için bir baba gibiydi ve insanlar onun katında hak hususunda müsaviydiler. Onun meclisi ilim, hayâ, sabır ve emniyet meclisiydi.

Peygamberin meclisinde sesler yükselmezdi

O mecliste sesler yükselmez, o mecliste hiçbir hürmet ayıplanmaz, yıkılmazdı, mecliste yapılan hatalar dışarı çıkmaz ve yayılmazdı. Herkes eşit bir şekilde orada oturur, herkes takva ile birbirinden üstün olurdu: Tevazu ehli idiler. O mecliste yaşlı bir insana hürmet edilir, küçüğe merhamet gösterilir, ihtiyaç sahibi öne alınır, garibin hakkı gözetilirdi."

Hz. Peygamber bir mecliste oturduğunda nasıldı?

Hz. Hüseyin radıyallahu anh diyor ki: "Babama Hz. Peygamber'in yanında oturanlar hakkında nasıl bir tutum izlediğini sordum, şöyle buyurdu: "Allah'ın Resûlü daima güler yüzlüydü. Yumuşak huylu ve alçak gönüllüydü. Kaba biri değildi, bağırıp çağırmazdı. Hiç kimseyi ayıplamaz, kimseyle alay etmezdi. Hoşuna gitmeyen şeyleri görmezlikten gelirdi. Ondan bir şey ümid eden, ondan ümidini kesmezdi. Kendisiyle ilgili olarak, nefsini üç şeyden (keder, çokça konuşmak ve malayani sözlerden) uzak tutmuştu. Başkalarıyla ilgili olarak da nefsini üç şeyden uzak tutardı. Kimsenin aleyhinde konuşmaz, kimseyi ayıplamaz, hiç kimsenin kötü tarafını araştırmaz, ancak sevap umduğu konularda konuşurdu.

O konuşunca herkes susardı

O konuştuğunda onunla oturanlar başlarını eğip, onu dinlerlerdi. Sanki onların başlarına kuş konmuştu (kıpırdama dahi yoktu). O konuştuğu zaman yanındakiler susarlardı, o sustuğu zaman onlar konuşurlardı. Onun katında münakaşa etmezlerdi. Onlar neye gülerse Hz. Peygamber de ona gülerdi. Onlar neden hayret ederlerse, o da ondan hayret ederdi. Yabancı bir kimseye konuşması katı da olsa, yersiz şeyler de söylese sabır gösterirdi, öyle ki ashabı konuşması hususunda kendisine ricada bulunurlardı. O şöyle buyuruyordu: "Bir ihtiyaç sahibini gördüğünüz zaman ona yardımcı olunuz!".

Kimsenin konuşmasını kesmezdi

Hz. Peygamber iyilik yapan kimseden sena (övgü) beklerdi. Kimsenin konuşmasını -haksız bir şey söylemedikçe - kesmezdi. Konuşan haksızlık yaparsa ya onu konuşmaktan nehyeder ya da oradan kalkıp giderdi."

Hz. Hüseyin radıyallahu anh diyor ki: "Babama Resûlullah'ın sükûtu nasıldı diye sordum, şöyle buyurdu: "O dört konu üzerinde sükût ederdi. Hilm, sakınma, takdir, tefekkür! Takdirine gelince, insanları dinlerken ve onların işine bakarken susardı. Tezekkür veya tefekkürüne gelince, ebedî ve fâni olanlar hususunda teemmül ederken susardı. Allah Resulü'ne hilm ve sabır bir arada verilmişti. Hiçbir şey onu öfkelendirmez ve hiçbir şey onun sabrını tüketmezdi. Dört noktada ona hazer verilmişti: En güzelini seçer ve insanlar için dünya ve ahireti bir araya getiren konularda gayret sarf ederdi."

[Kaynaklar: Tirmizi, Şemail, Hz. Hasan'dan; Beyhaki, Delail, Hz. Hasan'dan; İbn Kesir, Bidaye, 6/33; Hâkim, Müstedrek, 3/640; Kenz'ül-Ummal (Ruyani, Taberani, İbn Asakir), 4/32; Taberani Mecma, 8/275; M. Yusuf Kandehlevi, Hayatü's - Sahabe]


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Peygamber'in özellikleri
Gönderen: Gülbahar Aktay üzerinde 18 Ocak 2015, 14:40:55
Peygamberimiz her zaman örnek bir insan olmustur .örnekliğiyle dikkati her zaman üstüne çekmiştir.