> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği  (Okunma Sayısı 1090 defa)
21 Eylül 2010, 14:38:54
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 21 Eylül 2010, 14:38:54 »



HZ MUHAMMEDİN RİSALETİNİN EVRENSELLİĞİ


Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun! Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'e, ailesine ve tüm ashabına salât ü selâm olsun.
Sahih bir hadiste Peygamber Efendimizin de haber verdiği üzere Allah (c.c), Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e diğer bütün resûl ve nebilerden ayrı olarak beş meziyet bahşetmiştir.
Bu meziyetlerden birisi de; her resûl özellikle kendi kavmine gönderilirken, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bütün insanlara gönderilmiş olmasıdır. Allah (c.c.)'ın Kitabı bu hususu pek çok âyetinde beyân etmektedir. Bunlardan birisi de:"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik." (Sebe, 34/28) âyetidir.
Öyleyse, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in risâleti, farklı yer ve asırlardaki bütün insanlara yöneliktir. Ve O'nun çağrısı, Allah (c.c), yeryüzüne ve onun üzerindekilere varis oluncaya kadar bütün insanlara yönelik kalacaktır.
Bizim "Hz. Muhammed (s.a.v.)'in risâleti, evrensel bir risâlettir" sözüyle anlatmak istediğimiz şey budur. Bu husus, izah edilmeye veya delil getirmeye ihtiyaç duymayan bir hakikattir. Ancak, bizim burada üzerinde duracağımız husus şu olacaktır: Acaba Kur'ân-ı
Kerîmin, risâletin evrenselliği ile ilgili haberini ve Peygamber Efendimizin kendisinin bütün insanlara gönderildiğini ifade eden hadis-i şerifini dikkate almadan, bu risâletin cihanşümûl olduğunu, bu risâleti bilip tanıyarak ve tabiatını araştırarak ortaya koymak imkânımız dahilinde midir?

Bu incelemenin sonucunda, muhteva ve konuları, insanlara hitap etme ve onlara risâleti anlatma yönüyle Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliğinin evrenselliğinin apaçık olduğunu göreceğiz.

Evet, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in risâletinin ihtiva ettiği akîde, hukuk ve ahlâk esasları, bu risâletin temayül ve muhtevada, tezahür ve üslupta evrensel bir risâlet olduğunu gösteren hususlardır.

Fakat bana öyle geliyor ki, bu hakikati açıklamaya başlamadan önce, özellikle bu hakikati beyan sadedinde, bazan karmaşıklık ve belirsizliğin görüldüğü önemli bir noktayı açıklığa kavuşturmamız gerekiyor...

"İslâm", kainat, insan ve hayat gerçeğini, bu hayatın vücut bulduğu esasları ve döneceği sonu ortaya koyan bir akîde olması yönüyle, bütün peygamberlere inen şeyin ortak adıdır. Uzun devirler boyunca ve değişik bölgelerde çok sayıda peygamberin gelmiş olması, onlardan her birinin kendi kavmine diğerlerinin getirdiğinden farklı bir akîde getirdiği anlamına gelmiyordu. Ancak, peygamberlerin çok sayıda gönderilmesi, kâinatın tek olan gerçeğini, değişmez akideyi ihtiyaca binâen te'kid etmeye matuf idi. Bu ise, bir peygamberin ardından uzun zaman geçtiğine veya birbirinden uzak millet ve toplumlar çoğaldığında yeni bir peygamberin gönderilmesiyle gerçekleşiyordu. Mahallî karakter ise, üslupta, bu akideyi sunmada ve açıklamada belirginleşiyordu...

Anlatılan bu durum, İslâm'ın esası ve özü olan akîde için geçerliydi. Akîdenin mütemmimlerinden olan ibadetler, hukuk ve genel davranış kuralları ise gerek şekil gerek muhtevada, mahallî ve zamanla değişebilir nitelikte idi. Bu durum, Allah (c.c.)'ın, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.v.)'i bütün insanlara elçi olarak göndermesine kadar devam etti. Fakat bundan böyle söz konusu kurallar, değişik zaman ve devirlere uygunluk içeren bir genişliğe ulaştığı gibi farklı millet ve toplumları içine alacak bir muhteva da kazandı. Kur'ân'ın: "Muhakkak ki bu sizin ümmetiniz, bir tek ümmettir" (Mü'minûn Sûresi, 52) âyeti bunu beyan buyurur.

Öyleyse geçmiş peygamberlerden her birinin görevi yöresel ve sınırlı da olsa onların bütün insanlara getirdikleri inanç esasları daima aynı olmuştur. Demek ki tüm peygamberlerin getirmiş olduğu İslâm akidesi evrenseldir. Bu, böyle olmuştur ve hep böyle de kalacaktır. Nebi ve resûllerin çok sayıda olması akidenin de müteaddit olduğu veya bu akidenin bir peygamberle diğeri arasında farklılık gösterdiği anlamına gelmez. Kur'ân-ı Kerim bu gerçeği Allah (c.c.)'ın şu beyanı ile ilan etmiştir: "Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye din olarak Nûh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrâhim'e, Mûsa'ya, İsa'ya tavsiye ettiğimizi sizin için hukuk düzeni yaptı" (Şûra, 13/42). Hukuk ve ahlâk kurallarına gelince bunlar her millet ve topluma göre hususiyet arzederdi. Bu husus, Resûlullâh'ın gelişine kadar devam edegeldi. Bu ikinci hakikati de Kur’ân-ı Kerîm şu şekilde açıklar: "Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirlemişizdir." (Mâide, 5/ 48).

KUR'ÂN'IN ARAPÇA OLUŞU VE RİSÂLETİN EVRENSELLİĞİ

Hz. Muhammed (s.a.v.)'in risâletiyle daha önceki semavi risâletler arasındaki ilişkiyi beyan ettikten sonra, O'nun risâletinin evrenselliğini izaha geçebiliriz. Kur'an, Allah (c.c.)'ın Hz. Muhammed (s.a.v.)'e gönderdiği risâletin ilk kaynağıdır. Kur'ân-ı Kerim'in Arapça indirildiği ve Arap kabilelerinin en üstün lehçesi olan Kureyş lehçesiyle formüle edildiği bilinen bir gerçektir.

Böyle bir kitap şayet semadan indirilmeyip yeryüzünde ortaya çıksaydı ilke ve fikirler itibariyle, üslup ve metot bakımından çevre, bölge veya aralarından çıktığı ve dillerini kullandığı milletin eğilimlerinden şu veya bu şekilde etkilenmiş olurdu. Nitekim söz konusu durum bütün kitap ve telifler için geçerli olmuştur; bunlar, içinde çıktığı çevrenin rengini mutlaka almıştır. Fakat biz, bu Kitab'a yani Kur'ân'a baktığımızda onda içinde çıktığı çevrenin izlerinden hiçbirine rastlayamıyoruz. Arapça olmasının ötesinde onda ne şekil ve metot bakımından ne de muhteva ve öz bakımından millet, kabile veya aşiret karakterinin herhangi bir tezahürünü göremiyoruz. Biz, baştan sona onda kendimizi mutlak insan karakteri karşısında buluruz. Bu, kendisinden kaynaklanan ister akîde ister ahlâk, ister şer'î hükümler olsun.. bütün bu alanlarda Kur'ân, reel, yani gerçek duruma, göze, mâhir bir terzi tarafından biçilip dikilmiş uygun bir elbise sunar. İnsanın yaratılışına tam gelir, ne eksik ne fazla. Bu elbiseyi ne kadar incelersek inceleyelim onda beşer toplumlarından hiçbirine veya herhangi bir tarih dönemine mensubiyet özelliği bulamayız. Evet ne içerik ve konu bakımından ne de görünüm ve tarz bakımından onda bu tür bir mensûbiyet bulamayız.

O halde, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in risâletinin yegane kaynağı olan Kur'ân, mutlak insan temayülünü yansıtmaktadır. İlke, konu ve hükümlerinin özü açısından, üslup ve metodu bakımından onun evrenselliği ile kastettiğimiz anlam işte budur. Aşağıda İslâm'ın bu evrenselliğinin Kur'ân kaynağındaki tezahürünü bu iki yönünü ayrı ayrı inceleyerek ele alacağız:

I- MUHTEVA BAKIMINDAN KUR'AN'DA İNSANÎ CİHET

Kur'an'ın ihtiva ettiği konular, akide, hukuk ve ahlâk esasları olarak özetlenebilir. Bu sınıflandırmanın dışında kalanlar ise, bunları teyit edici olmaktan öteye gitmezler. Bu konulardaki insanî temayülü ayrı ayrı görelim.

A-Akîde:
Kur'an-ı Kerim, Cenab-ı Allah'ın hakimiyyet ve uluhiyyetini herhangi bir millete tahsis etmeksizin ve bir bölge ile diğeri arasında ayrım yapmaksızın, O'nun varlığını, birliğini ve bütün âleme hükümranlığını, izah ve ispat etmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ, sadece İsrailoğullarının veya Arapların ya da herhangi bir ırkın İlâhı değil, bütün insanların İlâhıdır. Cenab-ı Hakk bunu şu şekilde beyan eder: "Hamd (övme ve övülme) âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur" (Fatiha, 2), "Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. "(Casiye, 45/ 36).

Bu yüzden Hz. Muhammed (s.a.v.)'in elçiliği, farklı bölge ve nesillerdeki bütün insanlara şâmildir. O'nun, belirli bir asırda ve Arap milleti gibi muayyen bir millet arasında ortaya çıkmış olması, risâletinin evrenselliğine bir halel getirmez. Aynı şekilde, Allah Teâlâ'nın, hitâbını diğer millet ve toplumlara ulaştırmada özel olarak Arapçayı seçmiş olması, Peygamber'in bu risâletinin cihanşümul olmasına bir halel getirmez. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "De ki: Ey insanlar! Gerçekten Ben sizin hepinize, Allah'ın (gönderdiği) elçiyim. " (A'raf, 7/158), "Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkân'ı indiren Allah, yüceler yücesidir." (Furkân, 25/1).

Kur'an-ı Kerim, insanın Allah'a kulluğunu tesbit ederken, bu kullukta ve gereklerinde bir ırk veya çevre ile diğer bir ırk ve çevre arasında hiçbir fark olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Öyleyse, Arap olsun olmasın hiçbir millet diğerlerinden farklı imtiyazlara sahip değildir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Araplar arasından çıkması ve onlara mensubiyeti ile Kur'ân-ı Kerim'in Arapça inmesi, İslâm ölçülerine göre, Araplara hukuk alanında veya dünyevî muamelelerde ya da Allah'a yakınlık hususunda birtakım ayrıcalıklar vermeyi gerektirmez. Biz bu gerçeği şu âyet-i kerimeden öğreniyoruz:

"Göklerde ve yerde olan herkes, istisnasız kul olarak Rahman'a gelecektir. O, bunların hepsini kuşatmış ve bir bir tesbit etmiştir." (Meryem, 19/93-94).

Bu hakikat, şu âyette daha açık bir şekilde görülmektedir: "Ey insanlar! Doğrusu Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:52:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği rüya tabiri,Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği mekke canlı, Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği kabe canlı yayın, Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği Üç boyutlu kuran oku Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği kuran ı kerim, Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği peygamber kıssaları,Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliği ilitam ders soruları, Hz. Muhammed in risaletinin evrenselliğiönlisans arapça,
Logged
31 Mart 2017, 21:05:58
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 31 Mart 2017, 21:05:58 »

Esselamu aleykum.Peygamber efendimizin peygamberligi ve risaleti kur ani evrenseldir.Rabbim razi olsun bilgilerden...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes