> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) >  Hazreti Peygamber'in adaleti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hazreti Peygamber'in adaleti  (Okunma Sayısı 1296 defa)
10 Temmuz 2012, 14:02:31
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 10 Temmuz 2012, 14:02:31 »




Hazreti Peygamber'in adaleti


Hazreti Peygamber'in torunları, Hasan ve Hüseyin aynı anda Peygamberimizden su istediler. Peygamberimiz önce Hasan'a sonra da Hüseyin'e su verdi.

Bunun üzerine Hz. Fatıma; "Babacığım suyu neden önce Hasan'a verdin. Hasan'ı daha mı çok seviyorsun" diye sordu. Peygamberimiz: "Hayır, ilk önce suyu Hasan istedi" cevabını verdi. Hazreti Peygamber bir hadisinde de şöyle buyurmaktadır: "Bağış ve ihsanlarınızda çocuklarınıza adaletli davranınız. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım."

Allah Resulü hayatı boyunca, toplumda adaleti hâkim kılmak için mücadele etmiş, gerek Müslümanlar gerekse gayrimüslimler arasındaki muamele ve hükümlerde adaleti sağlamıştır.

Hazreti Peygamber bir hadisinde şöyle buyurur: "Adil, bilgili ve başarılı hükümdarlar; hısım, akraba ve Müslümanlara karşı yumuşak kalpli ve şefkatli olanlar; aile efradı kalabalık olduğu halde harama el uzatmayıp, haramdan uzak kalmaya çalışanlar cennet ehlidir" (Müslim, Cennet, 6).

Hazreti Peygamber, adaleti sağlama konusunda insanları uyarır; "Dikkat edin! Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden sorumlusunuz. İnsanların başında bulunan yönetici de çobandır ve sürüsünden sorumludur" buyurmaktadır.

"De ki: Ben Allah'ın indirdiği kitaba inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum" (Şura, 15).
Adil ve tevazu sahibi idi

Kur'an'ın nüzulünün tamamlandığını bildiren ayetler nazil olduğunda Hazreti Peygamber Cebrail'e sordu: "Ey Cebrail öleceğimi anladım" buyurdu. Cebrail de; "Ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır, Rabbin sana (istediğini) verecek sen de razı olacaksın" ( Duha, 4-5) dedi. Bunun üzerine Hazreti Peygamber, Bilal-i Habeşi'ye,  insanları cemaatle namaz kılmak üzere toplamalarını istedi. Muhacirler ve Ensar Mescid-i Nebevi'de toplandılar. Hazreti Peygamber namazı kıldırdıktan sonra minbere çıktı ve insanlara şu konuşmasını yaptı:

-Ey insanlar sizin için nasıl bir Peygamber idim?

Onlar:

-Allah mükafatını versin çok iyi bir Peygambersin. Sen bizim şefkatli ve öğüt veren bir kardeşimiz gibiydin. Allah'ın sana verdiği peygamberlik görevini yerine getirdin O'nun (Allah'ın) vahyettiğini bize ilettin, bizleri Allah'ın yoluna hikmetli ve güzel sözlerle davet ettin. Allah, ümmetlerine yaptıkları görev nedeni ile peygamberlere vereceği mükâfatın en güzelini sana versin, dediler.

Bunun üzerine Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyurdu:

-Ey Müslüman topluluğu! Sizin üzerinizde bulunan hakkım ve Allah adına, sizden kime bir haksızlık yapmış isem, kıyamette hesaplaşıp hakkını almadan önce, şimdi onun ayağa kalkıp hakkını benden almasını istiyorum, dedi. Hiç kimse kalkmayınca Peygamberimiz bunu üç defe tekrarladı. Üçüncü defa söyledikten sonra Müslümanlar arasında bulunan ve kendisine Ukkaşe denilen yaşlı bir sahabe ayağa kalktı ve şöyle dedi:

-Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın elçisi, eğer ısrar etmeseydin senin karşına çıkıp bir şey istemeyecektim. Bir savaştan sonra gazilerin arasındaydım. Oradan ayrılacaktık ki, develerimiz yan yana geldi. Devemden inip de sana yaklaştığımda, değneğini kaldırdın ve sırtıma vurdun. Bana kasten mi vurdun yoksa deveye mi vurdun bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle dedi:

-Ey Ukkaşe sana kasten vurmaktan Allah'a sığınırım. Ey Bilal git (kızım) Fatıma'ya, uzun bir değnek getir dedi. Bilal-i Habeşi ellerini başının üzerine koydu, şaşkındı. "Allah'ın Peygamberi kendisine kısas yapılmasını istiyor" diyerek, Hz. Fatıma'nın yanına geldi ve kapıyı çaldı. Sonra; "Ey Peygamber'in kızı! Bana uzun bir değnek ver" dedi. Hz. Fatıma sordu:

-Bugün ne hac günü, ne de O'nun savaştığı bir gün değil, babam uzun değneği ne yapacak? Bilal-i Habeşi cevap verdi:

-Allah'ın elçisi borçlarını ödüyor ve kendisine kısas yapılmasını (kendisinde hakkı olanların hakların almasını) istiyor, dedi. Bunun üzerine Hz. Fatıma:

-Ey Bilal! Allah'ın elçisine kısas yapmayı (hakkını almayı) kendisine lâyık gören kimdir? (Peygamberin torunları) Hasan ile Hüseyin'e haber ver. O adamın (Ukkaşe) yanına gitsinler de, almak istediğini (hakkını) onlardan alsın. Peygamberden almasına izin vermesinler, dedi.

Bilal-i Habeşi mescide girip değneği Peygamberimize verdi. O da Ukkaşe'ye verdi. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer bunu görünce ayağa kalktılar:

-Ey Ukkaşe! İşte önündeyiz hakkını bizden al. Peygamberden alma, deyince, Peygamber Efendimiz:

-Bırak ey Ebu Bekir sen de bırak ey Ömer. Allah sizin değerinizi ve makamınızı biliyor, dedi. Bunun üzerine Ali bin Ebu Talip (Hz. Ali) ayağa kalktı:

-Benim hayatım Allah'ın elçisinin hayatının önündedir. İşte sırtım hakkını kendi elinle benden al ve bana (O'nun yerine) yüz sopa vur. Allah'ın elçisinden alma, deyince Peygamberimiz:

-Otur ey Ali. Allah senin değerini ve niyetini biliyor buyurdu. Sonra Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin kalktılar:

-Ey Ukkaşe! Sen bilmiyor musun biz Allah'ın elçisinin torunuyuz. Hakkını bizden alman Peygamberden alman gibidir, deyince Peygamber Efendimiz:

-Gözümün nuru torunlarım siz de oturun, Allah sizi burada unutmamıştır (sizin de niyetinizi ve değerinizi bilmektedir). Sonra Peygamber Efendimiz, Ukkaşe'ye:

-Ey Ukkaşe! Vuracaksan vur deyince, Ukkaşe (r.a):

-Ey Allah'ın elçisi! Sen bana vurduğunda benim üzerimde elbise yoktu deyince, Peygamberimiz sırtını açtı. Müslümanlar yüksek sesle ağlıyorlardı. Ukkaşe, Peygamberimizin sırtına eğildi ve nübüvvet mührünü öptü sonra şöyle dedi:

-Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın elçisi sana kısas yapmaya (senden hakkını bu yolla almaya) kim cüret edebilir?

MİLLİGAZETE

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hazreti Peygamber'in adaleti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:25:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hazreti Peygamber'in adaleti rüya tabiri, Hazreti Peygamber'in adaleti mekke canlı, Hazreti Peygamber'in adaleti kabe canlı yayın, Hazreti Peygamber'in adaleti Üç boyutlu kuran oku Hazreti Peygamber'in adaleti kuran ı kerim, Hazreti Peygamber'in adaleti peygamber kıssaları, Hazreti Peygamber'in adaleti ilitam ders soruları, Hazreti Peygamber'in adaleti önlisans arapça,
Logged
18 Ocak 2015, 18:33:48
Derya 7/B

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 285


« Yanıtla #1 : 18 Ocak 2015, 18:33:48 »

Adalet hem toplumsal hem de bireysel ilişkilerde en temel ahlaki değerdir. Toplumun huzuru ve düzeni adaletle sağlanır. Hakkı gözeten bir adalet anlayışı, fertlerin güven içinde yaşamalarına imkân tanır. Haksızlık ve adaletsizlik ise, huzursuzluk ve anarşiye zemin hazırlar. Yüce Allah, Hz. Muhammed’in adaleti gerçekleştirmek üzere gönderildiğini haber vermekte ve  “…Eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hükmet! Allah adil olanları sever.”  buyurmaktadır. Peygamberimiz, adaletle hükmeden ve herkesin hakkını gözeten bir insandı. O, her zaman adaletli olmayı kendine prensip edinmişti. İnsanlar arasında inanç farkı gözetmeden herkese eşit davranırdı. Adaleti ve temel hakların korunmasını toplumsal barışın kaynağı olarak görürdü.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Ocak 2015, 18:38:06
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 18 Ocak 2015, 18:38:06 »

Esselamu aleyküm ve rahmetüllahi ve berakatüh,  Rabbim bizleri adaletle hareket eden ve adaletle duran kimselerden eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Ocak 2015, 19:06:29
Tuğçe 8/D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 360


« Yanıtla #3 : 18 Ocak 2015, 19:06:29 »

 Adalet, toplumun içinde hakkın aranması, haklı ile haksızın ayırt edilmesinden sorumludur. Adalet beraberinde demokrasiyi de getirir. Bu iki kavram toplumdaki çatışmalara engel olur. Peygamberimizde,  adaletten yanadır, haksızlığa tahammül edemez. Bir ülkede barış ve huzurun sağlanması için adaletin uygulanması şarttır. İnsan hak etmediği şeye karışmamalı, elini sürmemelidir. Aksi takdirde bu haksızlığın bedelini mutlaka ödeyecektir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Şubat 2015, 15:18:21
8c nazlı

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 282


« Yanıtla #4 : 04 Şubat 2015, 15:18:21 »

Bu zamanda oldugu gibi Peygamberimizin yaşadıgı yillardada adaletsizlik vardı. Peygamberimiz adalete önem veren adaletsizligi görünce karşı koyan birisiydi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes