> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) >  Güllerin ve gönüllerin Efendisine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güllerin ve gönüllerin Efendisine  (Okunma Sayısı 757 defa)
04 Mayıs 2010, 12:40:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Mayıs 2010, 12:40:45 »



Güllerin & Gönüllerin Efendisine

Bir seher vakti uyandım. Yine gama, yine kedere dalmış her yer Efendim.


Yine efkar, yine ah u zar almış cihanı. Bir velvele ki, sorma Efendim.


Yine hasret, yine gurbet almış her yanı.


Bütün aşklar, sevgi ve muhabbetler, bütün dertler kıyama kalkmis.


Sana hasret, sana müştak, sana tutkun gönüller kıyama kalkmış.


Bir seher uyandım Efendim, sana meczup aşıklar kıyama kalkmış.


Her varlık ah u zara durmuş, laleler, sümbüller, güller kıyama kalkmış.


Kıyam etmiş bülbüller, zikre durmuş gönüller.


Bir seher uyandım efendim, bülbüle kulak verdim;


Geçmiş günleri, sevda ve aşkları yad ediyordu.


Sana yazılan na’tları, bestelenen şiirleri hikaye ediyordu.


Ötüyordu dertli dertli. Yine hicran, yine giryan, yine hazan, yine hüsrandı.


Kah ağlıyor, kah inliyor, kah susuyordu yine.


Hiç böyle ötmemişti, böyle şakımamıştı.


Yakmıştı canı, yıkmıştı cananı, velveleye vermişti cihanı.


Hiç böyle sızlanmamıştı, böyle dertlenmemişti, geçmişe böyle yanmamıştı.


Bu sabah ona kulak verdim Efendim.


Bir sevda dilindeydi, bir aşkı anlatıyordu.


Oturduğu dalı, yaprağı, gövdeyi titretiyordu, öyle ötüyordu.


Hasretten yanıyor, gurbetten ağlıyordu. Sanki bütün sevdalıları ağlatıyordu.


Bu seher başkaydı efendim, bu sefer başka.


Hazır dili çözülmüşken ona sormak istiyordum;


Bunca velvele, bunca serseniş kime? Onca kıyamet, onca şikayet niye?


Bir şeyler fısıldadı, bir şeyler söyledi.


Ah efendim, beni yüreğimden vurdu.


Kalbim böylesine yanmamıştı, göğsüm böyle daralmamıştı.


Ruhumu inletti, beni divane, muzdarip etti.


Böyle aşk dinlemedim, böyle muhabbet, böyle hasret görmedim.

Seherde ağlattı beni, yine gama, kedere saldı...


Meğer bunca dağlanışı, sızlanışı, bunca ahı, bunca efganı;


Yıkık gönüller, kırık kalpler, kavrulmuş yürekler adına imiş.


Yanık sinelerin, aşka adanmış türkülerin,


Hasretten lal kesilmişdillerin sözcüsü imiş meğer.


Bunca kıyamet Efendim, bunca ahu zar;


Sana adanmış ruhların, türkülerin, aşk ve sevdaların


Yürek yakıcı bir efganı, bir efkarıymış Efendim.


Nasıl bilmedim, nasıl uyanmadım, kendimden utandım.


Hissizliğimden, insanlığımdan, aşka olan sessizliğimden utandım.


Soğumuş bir demir kesilmiş bedenimden,


Kurumuş, çölleşmiş, hadekamdan, Sana tutkun gönüllerden utandım.


Bir seher vakti uyandım Efendim, her yer meşke boyanmış, her yer sermest olmuş.


Bağban hayran, bülbül mestana, kızıllık her yeri sarmış, sanki gülzare dönmüş.


Günler buruk ve yalnız, öksüz ve yetim kalmış, o kutlu doğumu yada durmuş.


Bir sessizlik var her yerde Efendim, sanki varlık lal kesilmiş.


Yine hazan, yine hicran, yine giryan cana düştü. Yine efgan bana düştü.


Gül böylesine kızıl olmamıştı, böyle dertli, gönül böyle mahsun olmamıştı.


Her zerresini böyle gam, böyle keder, her yanını kırmızı almamıştı.


Mevsim böylesine yaş dökmemişti ardından, akşam böyle kararmamıştı.


Sabahlar ne kadar inlemiş, gül ne kadar gözyaşı içmiş bilsen Efendim.


Göz ne kadar acı dökmüş. Gam ne keder vermiş, ne canlar yakmış,


Ne hüsranlar yaratmış bilsen.


Yokluğun ne elem salmış geceye, ne hüzün vermiş sehere, ne dert vermiş.


Kırmızılık bir kez daha giyinmiş, bir kez daha kuşanmış ayrılık güllerinde.


Onlar Sen’i temsil ediyor sözde, Seni hatırlatıyor.


Aşkını o sembolize ediyor, teninin kokusunu o takdim ediyor sanki.


Gönül bir teselli bulmak istiyor, ayrılık ateşine bir çare.


Bu hicrana, bu efgana, bu hüsrana bir merhem istiyor.


Bir seher vakti Efendim, teselli aradım gülden, bülbülden.


Geceden, gündüzden Sen’i sordum.


Aşktan, ızdıraptan, hasretten bezenmiş bir buket yaptım.


Sabahı Sana delalet, şafağı teselli yaptım.


Hasret ve tutkularıma Efendim, sebeb-i meserret yaptım.


Bir ferman yazmak isterdim her yerde okunsun,


Sana olan aşkları, tutkuları dile getirsin.


Bir çerağ yakmak isterdim, gönüllerde Sen’in sevdanı tutuştursun.


Bir türkü söylemek isterdim, Sen’in adını yüceltsin.


Aşkına adanmış bir beste yazmak, güle, bülbüle onu okutmak


Her dertli gönüle onu ezberletmek isterdim.


Ne çare, sonunda anladım ki Efendim,


Sevdanı anmak, sevdanı yazmak için,


Erbab-ı dil olmak gerek, erbab-ı gönül.


°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Salat ve selam gönlümün gülü'ne olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güllerin ve gönüllerin Efendisine
« Posted on: 23 Nisan 2024, 14:31:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güllerin ve gönüllerin Efendisine rüya tabiri, Güllerin ve gönüllerin Efendisine mekke canlı, Güllerin ve gönüllerin Efendisine kabe canlı yayın, Güllerin ve gönüllerin Efendisine Üç boyutlu kuran oku Güllerin ve gönüllerin Efendisine kuran ı kerim, Güllerin ve gönüllerin Efendisine peygamber kıssaları, Güllerin ve gönüllerin Efendisine ilitam ders soruları, Güllerin ve gönüllerin Efendisineönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes