> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) >  GÜL gibi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: GÜL gibi  (Okunma Sayısı 783 defa)
19 Kasım 2010, 16:44:15
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 19 Kasım 2010, 16:44:15 »



    GÜL gibi



Başkaları gülü bir çiçek diye sever belki de. Ama biz, gülü “gül” olduğu için severiz. Bizim için gül sevgilidir, gül güzelliktir, gül coşkudur. Gül, esmanın eşyaya tecellisinin esrarıdır. Gül aşktır, gül sevinçtir, gül bahar muştusudur… Gül, ezelle ebed arasındaki bütün zamanların en güzelinden yansımalar taşıdığı için güzeldir. Ve katmer gül; rengini şehit kanından, kokusunu Efendimiz (A.S.)’ın mübarek teninden aldığı için çiçekler sultanıdır

Bu sebeple olsa gerek, gülün kokusuyla kendimizden geçeriz. Başka bir aleme gideriz. Yol buluruz mâverâya… Biz güle, gülistanda açan katmer güllere “Peygamberlik Gülzarının Eşsiz Gülü”nün remzi olduğu için vurgunuz. Ve gülü her kokladığımızda salâvat getiririz, O’nun terinin kokusundan bir zerreyi teneffüs ettiğimizden…

Gülü tarife ne hacet; gül Sevda-yı Muhammedî’dir. Gülün sevdası kalbimizin hâfi tepelerinde, ahfâ zirvelerinde sancak açmıştır. Ve bizler, gönlü gülşen olan insanlara meftun oluruz, Kainatın Solmayan Gülü’nün aşkıyla… Gün gelir, gözyaşıyla gül sularız. Bir gül için bin dikene su veririz. Ve biliriz ki, güllerin içinde diken yoktur, dikenler içinde gül vardır.

O, aşkımızın mihrabındaki gül… O, alemlere rahmet olarak gönderilen bir rasûl… O, çöl sıcağındaki bir kevser şelâlesi… O, teşrifiyle kainatı aydınlatan ve ışık bahşeden sonsuz bir nur şulesi… Gündüzleri dünyayı ışıtan güneş ve geceleri gökyüzünde çiçek çiçek açan yıldızlar, O’nun sönmeyen ışığının en mütevazi kandilleri… Sera da, süreyya da O’nun nuruyla aydınlanır… O’nun sîreti bir amaç, O’nun sünneti bir hidayet, O’nun sureti gönüllere ülfet ve nimet veren bir âb-ı hayat… Ruhumuz O’na aşık… O, gül mushaflı sevdamızın sembolü…

O, onsekiz bin alemin emsali olmayan gülü…

Lakin, O Gül’ün sevdasını kelimelerle anlatmak, dizelerle vasfeylemek ne mümkün ?

O’nda toplanmıştır bütün güzellikler… O, hep ümmetim, ümmetim diyen, nefsim demeyen Hatemül Enbiya tacının sahibi… O, Sidretül Münteha’nın misafiri… O, Gaye İnsan… O, Mahşer günündeki tek sığınak… O, kırık gönüllerin mimarı… O, Hakk’a giden yolun rahmet kapısı… O, İslam’ı bütünüyle hayatında billurlaştıran, bizatihi İslam’ın kendisi olan Habib-i Kibriya… O, çöle inen nuru bütün cihana yayarak tebliğini tamamlayan nebiler nebisi… O, tek Rehber… Aşıklar O’nun için yanar… Sadıklar O’nun için ağlar… Rüzgar O’nun yadıyla eser… Bülbüller O’nun kokusunun olmadığı yerlerde susar… O’nun izinden gitmeyen saadet bulamaz. O’nun nuruna pervane olmayan mahşerde kurtulamaz

O, ilahi nizamın namütenahi güzelliğini bahşetti gönüllerimize… O, ruhlarımıza üflediği sonsuzluk aşkıyla hilkatin esrarını öğretti bize… O’nsuz ne farkı vardı gündüzlerin geceden? O’na gelen vahiyle aydınlandık, karanlık her düşünceden… O olmasaydı, sonsuzluk iklimine ulaşamazdık… O olmasaydı, dünyadaki bu sarp yokuşları asla aşamazdık… O’nunla kalbimize nur olup, ilham doldu… O’nunla ışık buldu gece, gündüz ve akşam… O’nsuz baharlar kıştı… O’nsuz insanlık, öksüz ve yetim kalmıştı

Kainatta mütecelli olan esma-yı ilahiyye’yi şahsında en mükemmel biçimde tebarüz ettirip, en mücellâ keyfiyetiyle temsil eden gaye insan O’dur. O’nun her kelâmı hakla batılı ayıran bir kıstas O’nun her hükmü şaşmaz bir adalettir. O’nun hayatı tebliğini temsille geçmiş ve cihana en iyi tebliğin temsil olduğunu göstermiştir

O, ıztıraptan çatlamış dudaklara merhem, kuraklıktan çoraklaşmış gönüllere zemzem, insanlığını kaybetmiş ruhlara erdem ve alev alev yanan sinelere bir meltem gibi serinlik; bizlere cennet-asa baharlar ikram eder

O’nun gelişi, gecelerin ebedi bir gündüze dönüşüdür… Ve O’nunla İslam’ın nuru tulû etmiştir. O, ümmetini küfrün yakıcı sıcağından imanın serin iklimine kavuşturmuş, karanlıktan nurun aydınlığına çıkarmıştır…

Unutmayalım ki, en karanlık devirlerde bile dikenler arasında goncaya durmuştur güller… Gülün çevresindeki dikenler, gül kokusuyla hemhâl olunca güle dönüşür birer birer… Bizler, Gül kokusunun ikliminde insanlığımızı yeniden keşfettiğimiz zaman; rahmet, bereket ve hidayet yağmurlarıyla madde ve mana planında dirileceğiz. Mekanın ve zamanın ölü noktalarına Gül Devri’nden gelen esintilerle hayat üflemeye muktedir olacağız. Gül yüzlüler göz yaşıyla gül sularken, tomurcuk veren güllerin açılmasını beklemektedir… Gonca güller açıldığı zaman vuslat baharı gelecek, gönlümüz şaduman olacaktır. Kalpler O’na bağlanıp ram olduğunda, yanlışlıklar bütün neticeleriyle ortadan kalkacaktır…

Sonsuz salat ve selam O’nun üzerine olsun
 


ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: GÜL gibi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:28:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: GÜL gibi rüya tabiri, GÜL gibi mekke canlı, GÜL gibi kabe canlı yayın, GÜL gibi Üç boyutlu kuran oku GÜL gibi kuran ı kerim, GÜL gibi peygamber kıssaları, GÜL gibi ilitam ders soruları, GÜL gibi önlisans arapça,
Logged
19 Kasım 2010, 16:59:02
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #1 : 19 Kasım 2010, 16:59:02 »



Cennet kapıları açılıp, “Gir ya Muhammetd denildiğinde giremem ben, ta ki
ümmetim gelmezse, ümmetim yanımda olmazsa, dediğin ümmetiniz …

Bütün
insanların birbirinden kaçıştığı o günde, kızım Fatıma ,Oğlum İbrahim Sana
feda olsun. İlla ümmeti, illa ümmeti dediğin o biçare ümmetiniz…

Seviyoruz Seni Sevgili!

Hicret eder gibi seviyoruz biz Seni. Sümeyyeler
gibi sevemesek de, Bilaller gibi göğsümüzde taşlar yeşertemesek de seviyoruz
Seni Sevgili.

Uhud’da Sana ok isabet etmesin diye önünde duvar olan sahaben gibi olamasak
da, Seni onlar gibi sevemesek de aynı sevdayla Seni sevdik; aynı sevdayla
güllere Senin kokunu
verdiği için hayran olduk; aynı sevdayla güllere bakınca kendimizden
geçtik Hep aynı sevdayla yaşadık Sevgili, Seni göremesek de Gül Efendim,
Seni görme umuduyla yaşadık…

Hep içimizdeydin Sen Sevgili. Hiç çıkmadın ki…

Bu sevda hiç yüreklerimizden çıkmadı. Onun içindir ki, güle Senin kokun
verildiği için aşık olduk.

Bir yakaze halinde gördüğüm gözlerin,
Uyanmada kaybetmeten korktuğum rüyam,

Ve sen Rüyalarımdaki çiçek,

Koklamaya kıyamadığım kadar güzel,
Hatta en güzel………

Gül……………

Cemre düşer kalbimi
Kainat anlamına kavuşur,

Bakarsın,
Görürsün o zaman seni,

Bir Anne bağrında yatan bebek saflığındada ileri,
En masumane,

Sen hayatın temiz yönü gibi,

Yüceliğin yüreklerde şiir,
Dillerde türkü…………

Seni anlatmak, Seni anlatmak kadar zor işte……….

Ve sen çok uzaklarda bir yerde……………….

Gül……

Gecemde yıldızım ol, yolumu bulayım
Gündüzünde güneşim ol, sende ısınayım…………

Bir küçük balığım, denizim ol, nefes alayım,
Ceylanım, yeşilliklerimi kaybettim, ucsuz bucaksız ovalarım ol, sende
koşayım……

Bir martıyım, ufuklara hasret, gökyüzüm olda sende uçayım………….

Patlamaya hazır bombayım,
Ateşim ol,

Zerrelerime kadar sende yok olayım…………

Umudum ol,
Hülyalarım,

Ulaşamadığım hayallerimi sende yaşayım……….

GÜL……….

Olmayan,
Olunmaya hasretlikler değil,

Hasretlikleri yaşayan………………

Kor ateş gibi pişmanlıklarda yüreğe oturduğunda,
İstenilen O hasretliklerden başkası değil……………

Görülen rüya,
Yazılan şiir güllerden başkası değil………

Sadece bir feryat,
Bir aman,

Esmek istediğinde deli gönül,
Gördüğüm bir resim,
Dilimde bir isim……………

GÜL……………

GÜL GİBİ OLAN SEN,
GÜL GİBİ KOKAN SEN,
GÜL GİBİ GELEN SEN,
GÜL GİBİ GÜLEN SEN………

Renklerin ve varlığın yanında soluk kaldığı,

RENKLERİ VE VARLIĞI SENDE YAŞAYIM,
EYY GÜL………….


 
     

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes