Gönüllerin Efendisine

GÖNÜLLERİN EFENDİSİNE SALLALLAHU ALEYHİ VESELLEM

Essalatü ve’s-selamu aleyke ya Rasulallah!

Essalatü ve’s-selamu aleyke ya Habibellah!

Ay yüzlü, yıldız tebessümlü, güneş bakışlı Efendim!
Senin dünyaya gelişin, tıpkı bereketli Nisan yağmurlarının yeryüzüne inmesiyle arzın kabarıp her taraftan bin bir çeşit rengârenk bitkinin fışkırması gibi insanlığa bir rahmet olmuş, insanlık yaşadığı en korkunç buhranlardan, senin Allah’tan getirdiğin mesajla, adeta bir çırpıda kurtulmuştur…

Sultanım!
Biz dikenlerdik, yalnız senin hatırına bu bahçeye vardık. Varlık gülşeninde, bir gül yüzlüyle ihtiyarladık. Ab-ı hayat doldu öylece yüreğimiz. Edebi, iffeti senden öğrendik, tebessümü gül yaprağından devşirdik dudağımıza.

Sevgili!
Sen ki, Asr-ı Saadetin güneşi, âlemin övünç vesilesi…
Sen ki, bütün müminlerin uyduğu önder, insanları Allah’a götüren Rehber...
Sen ki, Peygamberler topluluğunun mührü ve sonuncusu, insanların mükemmeli, yaratılmışların en şereflisi…
Sen ki, Kur’an hakikatlerinin ışığını yayan bir kandilsin Efendim…

Ey kutlu Nebi!
Sen, Yunus Emre Hazretlerinin dilinde aşk, Hazreti Mevlana’nın dilinde hikmet peygamberi, Hacı Bektaşı Veli Hazretlerinin dilinde eşsiz baba ve üstün insan olarak terennüm edildin.

Efendimiz!
Getirdiğin ilahi kitap, insanlığın kıyamete kadar aydınlık kaynağı olmak üzere, Allah tarafından koruma altına alınmıştır. Cenabı Hakk’ın lütfuyla insanlığa ölmeyen, asırlar geçse de eskimeyen ve hatta zaman ilerledikçe daha da kıymet kazanan prensipler bıraktın. Çünkü senin mesajın, insan fıtratına uygun olup içinde yaşadığımız dünyada karanlıkları aydınlatacak, kararsızlara yol gösterecek ve ölü ruhları diriltecek bütün evsafa sahipti.

Ve bu gün… Ya Rasulallah!
Uğrunda çırpındığın ümmetin yolundan, anlayışından, sünnetinden uzaklaştıkları için dert ve kederler içerisinde, perişan bir haldedir. Kıyamete kadar izin verilmiş, huzuru İlahi’den kovulmuş Şeytan tarafından aldatılıyor. Baş döndürücü bir hızla değişimlerin yaşandığı çağımızda; insanlık korkunç bir ahlakî çöküntü ve manevi buhranla karşı karşıya…

Her halimizde alâyiş, gösteriş, köpük köpük heva ve heves!
Her halimizde zevkü sefa, makam mansıp sevdası, şöhret ve şan ve dünyevi hülyalar var…

Ya Rasulallah! İnsanlardan pek çokları dünyaya dalmış. Allah’ı bırakmış avroya, dinara, dolara tapıyor.

Ruhlar mefluç, kalpler götürüm, basiretler âmâ, düşünceler kirli; davranışlar da tam buna göre…

Gece ve gündüz gibi ikiyüzlü yaşıyoruz; ak görünüyor, kapkara yaşıyoruz.

Ey kâinatın Efendisi!
Sana olan ümmetlik borcumuzu nasıl ödeyebiliriz?
Sana düşmanlık eden azgınlara rağmen, tevhidi bize ulaştırmak için çile çektin. Kâbe’nin etrafında doğduğun ve sevdiğin yerleri terk ederek bize ulaştırmak için hicret ettin. Düşmanlarının tehdit ve takiplerine rağmen bizim için ilerledin. Ümmetin için bizim için zahmet ve meşakkatlere katlandın. Secdelerde hep Ümmetini istedin. Bizim affedilmemiz, kurtulmamızdı isteğin…

Ey yüce Peygamber!
Ümmetin içten gelen bir sevgi ile Seni seviyor. Senin sevginle gönül ve ruhları nura gark oluyor, huzur buluyor.

Böyle bir sevgiye ne doyulur, ne yerine başka bir sevgi konulur, ne de senden başkası bu kadar sevilebilir!...

Sen Ey Sevgili; Allah’ın sevdiği ve müminlerin gönül verdiği sevgilisin…

Sen bize öğütlerinle, sözlerinle, fiillerinle, duanla hem dünya da hem ahirette rehbersin…

Ey Ümmeti Muhammed!

Kim, zulmetten kurtulmayı ve huzur bulmayı istiyorsa O’nun sallallahu aleyhi vesellemin sözlerine sarılsın.
Kim bunalımlarını sona erdirmek istiyorsa O’nun telkinleriyle teselli bulsun!
Dünyaya katlanmak, ahireti de kazanılmış bir yurt yapmak arzu ediyorsa O’nun öğrettikleriyle davranışlarına yön versin.

Şu sıkıntılı zamanlarda; problemlerin üstümüze üstümüze geldiği hafakanlı anlarda bile Kâinatın Rahmet ve Sevgi Peygamberinin, cennetleri yaşatan öğütlerini uygulamaya çalışalım…

Kutlu Doğum münasebetiyle, hem Peygamberimize sevgimizi ve bağlılığımızı sunmamız adına, hem de kendimizin ve çevremizin huzuru soluklanması adına;

“Hayatımız O’nun hayatı gibi olsun, O’nun sünneti yolumuzu aydınlatan ışık olsun…”

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın