๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Ekim 2010, 18:06:11



Konu Başlığı: Ey beni en çok sevenin en sevdigi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Ekim 2010, 18:06:11
EY BENİ EN ÇOK SEVENİN EN SEVDİĞİ


Bilirim. her gün doğmadan kızıllığına yazar adını..Her martı dokunmadan denize kendi dilince tekrarlar duanı.Ve her gül açmadan dünyaya kollarını senin kokunla bular her yaprağını…Bilirim düşmez güneş toprağın hiçbir zerresine hatırlamadan seni…Bilirim seversin sen de seni seveni….
Ey beni en çok sevenin en sevdiği…
Ey gönlümdeki sevgiye bengisuyunu, okyanus diyarından yudum yudum damlatan…Kar suları yıkarken ruhumu, ılık bir yağmur damlasının sevdasında, yürek atışlarıma merhamet denizinden katreler yağdıran…Ey kalbimin en derin toprağına, avuçlarımda biriktirdiğim dualarıma kattığım, kirpiklerimin ıslaklığı ile bezediğim, nazenin çiçeğimin adı…Adıyla,en tenha zamanların karmaşasında, içimin dalları kıran fırtınalarını durulttuğum…Her uyanışımda sabaha, gurubun kızıllığına taze açmış yaseminler aklığında ismini yüreğimle yazdığım…Ey adıyla, serin rüzgarlarında bedenimi üşüten eylülü, nisanın yeni açmış badem ağaçlarına döndüren… içimin dermansız bildiğim dertlerine, sonsuz bir iyileşmeyle deva olan…
Ey, gönderdiğim selamların kabul olma umudunun heyecanıyla, dağbaşlarımı kuşatan bencillik dumanlarının arasında, sevmeye dair al laleler açtıran…İçimde dünyalık nefesler adına büyüttüğüm bütün mavi kuşları salıyorum semaya… uğruna, kendi içimde kendimi tutsak ettiğim her anın zincirlerini koparıyorum zihnimden… Teselliyi sana yolladığım selamın kabul edilmesi umudunda buluyorum.Bilir misin Ya Resulullah? Her yıkılışında içimin kaleleri, kalbimin kırıklarını bu umutla sarıyorum, yüzüme kapanan kapıların dibinde gözyaşımdan bir ırmakta boğulurken, bana uzanan elin sıcaklığı bu umuttan. Bütün alınmışlıklarımın, tek başına bırakılmışlarımın, darmadağın oluşlarımın sessizliğine düşen tatlı bir terennüm oluyor bu umut… İçimin burukluğunda, merhametsizlik dağlarken yüreğimin her bir zerresini, sabah ezanlarına kadar kapanmayan gözlerimin aminlerine dost ediyorum bu umudun varlığını…
Gözyaşımdan bir kuşun kanadı bırakıyor beni, senin yürüdüğün çöl zerrelerin arasına… Bir tek özlemin dev bir dalga olup, sürüklüyor bedenimi, Sevr mağarasında yuva yapan güvercinin kanat çırpmayışlarına… Bir tek dualarımın kabulü taşıyor beni yaşadığın zamanların kıyısına… Hıçkırıklar kesiyor nefesimi, yüzümde pişmanlıkların buyun eğişleri… anlatamıyorum- sevmekten uzak seslenişlerim susuyor iç yangınlarımda… Senin adını yüreğime mühürleyip dönüyorum amin deyişlerime…
İçimin ülkelerine çöreklenmiş menfaat bulutlarından kaçıyorum. Kaçıyorum kibirden yalnız kendine istiyor olmaktan, öfkeden… kaçıyorum ne varsa faniliğe dair… pişmanlıkla ıslanmış bir hıçkırıkta, selamlarımın kabul edilmesi umudunda yeniden geliyorum hayata…Kan revan oluyor aklımda hüzünler… Yağmamış yağmurlar kadar latif şimdi kalbimde devleşen sıkıntılar…
Korkularımı emziren bütün gecelerin siyahı, yeni açmış bir karanfil kokusu oluyor… bulunca seni…Benliğimin kuytularında sızlayan yalnız kalmışlıklar, kayan dev bir yıldız oluyor…anınca seni…Bütün sessizlikler rahmet oluyor… bütün çaresizlikler gündoğumu...Bütün boyun büküşler amin oluyor dudaklarımda… bütün amin deyişler gül adında…
Zaman merhametsizlikte hüküm sürüyor ya Resulalah… Mazlumun ayaklar altında ezilen yüreğiyle besleniyor zalim kalp atışları… Şefkate kanat çırpan kırlangıçların kanatları isyandan devleşen tel örgülere takılıyor. Kanatlarından sızan kana bulanıyor ruhum…Belki her gün bir günahsız yavrunun bedeni, hain bir merminin kılıcından geçiyor, günahsızların iniltileri içimde yankılanıyor. Semayı sarsıyor annelerin ağıtları… insanlar çoktan sökmüş gibiler köklerini, içlerindeki merhamet adlı çınarların.İçim acıyor Ya Resuluallah..Her acının ardında çaresizlik yağmamış bir bulut gözlerimde… Bir tek silahım var… ona sarılıyorum gece yarıları…Dualarıma..Sevmek çekince dalgalarını bir zamanlar hiç durmadan dövdüğü kıyılarımızdan, okyanus ortasında su arar olduk… öldük hatta susuzluktan… yağmur sağanak sağanak boşanırken bedenlerimize… Adını unuttukça anmayı, dudaklarımızdan, başka isimler söyler oldu dillerimiz… başka sevdalar salınır oldu bakışlarımızda… içimize yabancı hevesler ,içimizde… hasretleri bile yabancılaştı dünyamızın… sevgi uzaklaştığımız hatta kaçtığımız bir hastalık gibi…ben böyleyken… hala umudu var mıdır sana olan selamlarımın kabulünün?… bu kadar kendimi bulanmışken sensizliğe…
Aynı zaman diliminde atsaydı kalplerimiz seninle… Yüreğimiz hissetseydi seni bir kere görmüş olmanın bahtiyarlığını… Oysa şimdi hercai sevgilerde kanıyor ümitlerimiz… Varsa zihnimin kirli dumanları arasında ,dünyaya bel bağlamış iniltili hayatımın ortasında,hala sevmeye dair kımıldayan bir tomurcuk sana olan özlemimin sıcaklığındandır… Ya Resulullah bu özlemimizin sınırsızlığına bakıp dua eder misin yüreklerimize? Secdenin izi alınlarımızdan, amin deyişler gece uyanışlarımızdan ve sana olan sevgi solmayan yediverenler gibi hiç silinmesin gönüllerimizden…
Ey beni en çok sevenin en sevdiği…
Bir lale vakti… Bir bahar gecesi… Dudaklarımda sana selamlarla göz kapayışlarım var geceye… Herşeye rağmen sevilme umuduyla bükülüyor boynum… Sevginin sonsuzluğuna açılıyor avuçlarımda ruhum…
Ey Rabbim,
en sevdiğinin sevgisini artır ki kalbimde… Senin yanına sevdiğinin sevgisiyle dolu bir yürekle varabileyim son nefesimde…



Zuhal GEDİK