> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Efendimizi s.a.s sevmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimizi s.a.s sevmek  (Okunma Sayısı 1221 defa)
10 Ekim 2010, 16:49:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Ekim 2010, 16:49:57 »



EFENDİMİZ'İ (s.a.s) Sevmek

Bu konunun seçiminde, son günlerde dozunu ciddi boyutlara varacak derecede artıran Kâinatın Efendisi'ni (s.a.s.) sıradan bir insanmış gibi görmeye ve göstermeye çalışan, bazen de saygı sınırlarını aşan tavır ve yaklaşımlar etkili olmuştur diyebilirim. Saygı, sevgi ile iç içe kavramlardır. Sevgi beraberinde saygıyı istilzam eder. Bu hakikati ikrar mahiyetinde Cenab-ı Hak: “De ki: Allah'ı seviyorsanız, Bana (Yani Efendimiz'e (s.a.s.) uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Âl-i İmran sûresi, 31) buyurur. Çok acı ve acıklıdır ki bu
anlayış genellikle O’nun (s.a.s.) getirmiş olduğu değerler manzumesinin temsilcileri konumundaki bazı kimseler tarafından dillendirilmektedir. Ve yine ne hazindir ki bu çevreler O’nu (s.a.s.) sıradan beşer görme ve gösterilmesini adeta vazife edinmektedirler. Oysa O’nu (s.a.s.) en yakından tanıma ve takip etme bahtiyarlığına ermiş olan kimselerin Efendimiz’in (s.a.s.) şahsiyet ve makamı hakkında bizlere naklettikleri tablo çok farklıdır.

Bu konuda o mübarek kutluların inanç ve anlayışlarının bilinmesi hayati önemi haizdir. Bu noktadan hareketle konuyu dinimizin en temel iki kaynağı Kitap, Sünnet ve ardından sahabe-i kiram hazretlerinin anlayışları perspektifiyle ele almaya çalışacağız.

Sevgi Nedir Nasıl Olmalıdır?

Sevmek sevilene karşı kalben alaka duyup muhabbet göstermek, aklen, fikren onunla olmak, sevilen için yaşamaktır. Onunla beraber olma arzusu içinde kıvranmak, onunla beraber olmak, ona benzemek, onun hoşlandıklarından hoşlanıp, sevmediklerinden kaçınmak, onun hal, ahval, tavır ve diline benzemektir.

Rivayet edilir ki: birbirlerine kırılan iki arkadaştan biri uzun bir aradan sonra diğerinin kapısını çalar. ‘Kim o?’ diye seslenir içerdeki. ‘Benim’ der kapıyı çalan. ‘Burada ikimize birlikte yer yok’ diye cevap verir öbürü. Aradan uzunca bir zaman geçer. Yeni bir umutla tekrar çalar sevdiği arkadaşının kapısını. ‘Kim o?’ diye sorar yine içerdeki. ‘Sen’im!’ der bu sefer. Ve kapı sonuna kadar aralanır. Hz. Mevlana da: ‘Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi bırakıp adeta ‘o’ olmalısınız’ diye anlatır hakiki muhabbeti. İşte sevmek ‘o’ olmaktır. Kalbi sadece ‘o’na hasretmektir.

Evet Efendimiz’i (s.a.s.) çok sevmeliyiz. Sevgimizi de O’nda fâni olarak izhar etmeliyiz. Bu mevzuda zikredeceğimiz o kadar kriter vardır ki, alt alta sıralanacak olsa herhalde bir makale sınırını çoktan aşacaktır.

O’nu Sevmemizi Allah Talep Etmiştir.

Cenab-ı Hak bizatihi bu mevzuda ‘Mü’minlerin, Peygamber'i kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir.’ (Ahzâb sûresi, 6) buyurmaktadır. Ayette geçen emir de mutlak itaati gerektirir.

Efendimiz (s.a.s.) de konuyla ilgili olarak ayrıca şöyle buyurur:‘Sizden biriniz, beni anasından babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olmaz.’ (Buharî, iman 8; Müslim, iman 70)
Sevmek sevilenin arzusunu yerine getirmeyi gerektirir. Sevilen/sevilecek olan Rabbimiz ise bu gerçek daha da önem arz edecektir. Yani O’nu (c.c) sevmemiz yine O’nun (c.c) emirlerini yerine getirmemizle gerçekleşecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şu ki, Rabbimiz Âl-i İmran sûresi, 31. ayette: ‘De ki: Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.’ buyurmaktadır. Yani kendisini sevmemizin şartını Efendimiz’e ittiba ile mukarin kılmaktadır. Zira netice olarak Efendimiz’e ittiba yine Rabbimize ittiba demektir.

‘O halde Allah’ı sevenler bu emr-i ilahiyi tebliğ eyleyen Resulullah’a muhalefet etmemek ve onun talimatı tebligatına tâbi olmak ve onu numune-i imtisal addeylemek lâzım gelir. Bu itaat doğrudan doğruya Allah'a itaattir. Çünkü Hz. Muhammed'in şahsı ve bedenî varlığı bakımından değil, O'nun peygamberlik görevi bakımındandır ve Allah adına vekâlet yoluyla olan bir itaattir. Yani, bana uyunuz, demek, "Allah'a ve Resûle uyunuz!" demektir. (Bkz.: Yazır, Elmalılı Hamdi, Hak Dini Kur’ân Dili, İstanbul, 1936, 2/1076-1077 )

Efendimiz (s.a.s.) Kendisinin Sevilmesini Bizzat Talep Etmiştir
Efendimiz (s.a.s.)’i sevmek O’nun getirmiş olduğu Kur’ân’ı sevmek, değerler manzumesini sevmek demektir. Bu noktadan hareket edilecek olursa Efendimiz (s.a.s.) kendi beşerî zâtından ziyade temsil ettiği risalet vazifesiyle bütünleşmiş olan mübarek şahsiyetinin sevilmesi gerektiğini vurgulamak istemiştir.
Yukarıda da zikrettiğimiz gibi Hz. Ömer (r.a): ‘Yâ Resûlallah! Sen'i canım dışındaki her şeyden çok seviyorum!..’ der. Efendimiz (s.a.s.) Hz. Ömer (r.a)’ın elini tutar ve: ‘Beni canından çok sevmedikçe olmaz, Yâ Ömer!’ buyurur. O da hemen: ‘Canımdan da çok seviyorum Yâ Resûlallah!’ der. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s.): ‘Şimdi oldu.’ buyurur.

Efendimiz (s.a.s.) Mekke’den Medine’ye hicret etmiş Muhacirlere kucak açan Ensarı sevmenin iman alameti olduğunu ifade eder. ‘Ensârı sevmek, iman alâmetidir. Münafıklığın alâmeti ise, Ensâra kin ve düşmanlık duymaktır.’ (Buharî, Menâkıbu'l-Ensâr, 4) Buradan Efendimiz (s.a.s.)’i sevmenin evveliyatla imanın gereği olduğunu istinbat edebiliriz.

İnsan Olmak Efendimiz’i (s.a.s.) Sevmemizi Gerektirir
Her şeyden önce kâinatta yaratılmış bir varlık olmak Efendimiz (s.a.s.)’e borçlu olmayı gerekli kılar. Zira kâinat, O (s.a.s.)’nun yüzü hürmetine halk edilmiştir. O (s.a.s.) olmasaydı kâinat olmayacak, insanlık varlık alemine teşrif etmeyecek, mahz-ı şer olan yoklukta kalacaktı.

Ayrıca onun dünyaya teşrif etmesi ile kâinatta var olan canlı-cansız her mahluk nasibini almıştır. Öncelikle vahye muhatap olan ins ve cin O’nun ebediyetlere daveti ile dünya ve ahiret saadetine nail olmuşlardır. Zira Efendimiz (s.a.s.) âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Allahu Teâla şöyle buyuruyor: ‘Doğrusu bu Kur'ân'da, kulluk eden kimselere bildiri vardır. Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.’ (Enbiya sûresi, 106-107). Diğer açıdan Efendimiz (s.a.s.) getirmiş olduğu değerler manzumesi ile bizlere insanlığımızı öğretmiştir. Tebessümün dahi ibadet olduğunu biz O (s.a.s.)’nun hedy ve siretinden öğrenmiş bulunuyoruz.

İman Nimeti Efendimiz (s.a.s.)’i Sevmemizi Gerektirir.
İman, iki cihan saadetinin olmazsa olmaz anahtarıdır. Allahu Teâla Hucurat sûresi, 7. ayette şöyle buyuruyor: ‘Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalblerinizde güzelleştirdi.’ Bu durumda kalblerimizde sevdirilen iman ile bu imanın en güzel temsilcisi Efendimiz (s.a.s.) tabiatıyla sevilecektir. Diğer bir tabirle O (s.a.s.)’nu sevmek fıtratımıza derc edilen iman sevgisi gereğidir.

Bir hadislerinde Efendimiz Hz. Ali (r.a)’ye: "Allâh'a yemin ederim ki Cenâb-ı Hakk'ın senin vâsıtanla bir tek kişiyi hidâyete kavuşturması, (en kıymetli dünya nimeti sayılan) kırmızı develere sâhip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhârî, Ashâbu'n-Nebî 9). buyurur. O halde Efendimiz (s.a.s.)’i bizlere iman nimetiyle tanışmamıza vesile olduğu için en azından minnet borcumuz gereği sevmeliyiz.

‘İşte, O Zât'ın telkin ettiği iman nazarıyla kâinata bakılmadığı takdirde, kâinat böyle korkunç, zulümatlı bir şekilde görünecekti. Fakat o mürşid-i kâmilin gözüyle ve iman gözlüğüyle bakılırsa; her taraf nurlu, ziyadar, canlı, hayatlı, sevimli, sevgili bir vaziyette arz-ı didar edecektir.’ (Bediüzzaman, Mesnevi, s. 22)
Efendimiz (s.a.s.) Kemale Ermenin Vesilesidir
Efendimiz (s.a.s.) getirmiş olduğu değerler manzumesi ile en eşref varlık olarak yaratılmış olan insanın bünyesinde var olan tılsımı idrak etmesi ve neticesinde evc-i kemâlini bulmasına vesiledir. ‘Kâinatın kemalâtını keşfeden canlı bir güneştir. Saadet-i ebediyeyi ihbar ve tebşir ediyor. Nihayetsiz rahmeti keşfetmiş, ilân ediyor. Saltanat-ı rubûbiyetin mehasininin dellâlı ve esma-i İlahiyenin gizli definelerinin keşşafıdır.’ (Bediüzzaman, Mesnevi, s. 22)

O öyle bir ışıktır ki O’nunla zulümât dağılmış, O’nun rehberliği ile medeniyetler meydana gelmiştir. ‘Öyle ise, O’ndan sonra gelen asırların o Zâttan aldıkları feyizlere dikkat etmek üzere geri dönelim. Bak arkadaş! Bütün bu asırlar, o Asr-ı Saadet'in güneşinden Ebu Hanife, Şafiî, Ebu Yezid, Cüneyd-i Bağdadî, Abdülkadir-i Geylanî, İmam Gazalî, Muhyiddin-i Arabî, Ebu Hasen-i Şazelî, Şah-ı Nakşibend, İmam Rabbanî (Radıyallahü anhüm ecmaîn) gibi binlerle nuranî ziyadar yıldızlar ayrılıp, âlem-i beşeri tenvir etmişlerdir.’ (Bediüzzaman, Mesnevi, s. 26)

En Hayırlı Olan Sevilir, Sevilmelidir

Efendimiz’in isminin ‘övülen’, ‘çokça övülen’ anlamına gelen Muhammed olması dikkat çekicidir. Yeryüzünde övülmüş olmasından dolayı ‘Muhammed’ ismiyle, göklerde yeryüzünden daha fazla övülmesinden dolayı da ‘Ahmed’ ismiyle adlandırılmıştır. İbn Abbâs (r.a.)’den şöyle rivâyet ediliyor: "Peygamber (s.a.s.)’in ashabından bazı kişiler, kendisini beklemek üzere oturmuşlardı. Resûlullah (s.a.s.) çıktı onlara yaklaşınca onların konuştuklarını duydu. Bazıları şöyle diyordu: 'Şaşılacak şey doğrusu Allah yaratıklarından birini dost edinmiş, İbrahim'i dost edinmiş' diğer bir kısmı ise 'Musa’nın Allah’la konuşması daha hayret verici bir şeydir. Allah onunla apaçık konuşmuştur.' Diğer bir kısmı ise 'İsa Allah’ın kelimesi ve ruhudur.' Diğer bir kısmı da 'Adem, babasız şekilde yaratılmış, seçkin insandır.' dediler.” Resûlullah (s.a.s.) onların yanına geldi selam verip şöyle buyurdu:

"Konuşmalarınızı ve hayret ettiğiniz şeyleri dinledim. İbrahim, Allah’ın dostudur ve bu bir gerçektir. Musa da...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimizi s.a.s sevmek
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:11:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimizi s.a.s sevmek rüya tabiri,Efendimizi s.a.s sevmek mekke canlı, Efendimizi s.a.s sevmek kabe canlı yayın, Efendimizi s.a.s sevmek Üç boyutlu kuran oku Efendimizi s.a.s sevmek kuran ı kerim, Efendimizi s.a.s sevmek peygamber kıssaları,Efendimizi s.a.s sevmek ilitam ders soruları, Efendimizi s.a.s sevmek önlisans arapça,
Logged
25 Mart 2017, 21:01:29
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 25 Mart 2017, 21:01:29 »

Esselamu aleykum.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden onlarin sunnetine tabi yasayan ve kalbini onun sevgisi ile besleyen kullardan olalim insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Mart 2017, 00:20:14
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #2 : 26 Mart 2017, 00:20:14 »

Aleykum selam
Sevmek sevilene karşı kalben alaka duyup muhabbet göstermek, aklen, fikren onunla olmak, sevilen için yaşamaktır. Onunla beraber olma arzusu içinde kıvranmak, onunla beraber olmak, ona benzemek, onun hoşlandıklarından hoşlanıp, sevmediklerinden kaçınmak, onun hal, ahval, tavır ve diline benzemektir insaallah bu şekilde sevenlerden oluruz
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
26 Mart 2017, 04:16:36
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 26 Mart 2017, 04:16:36 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm. O ki canlar canı nebiler nebisi gönüllerimizin sultanı hz peygamberimiz * Sallallahu aleyhi ve sellem * dir. Mevlam bizleri kendi sevgisiyle ve Peygamberimiz'in  sevgisiyle rızıklandırsın inşaAllah. Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Nisan 2017, 21:20:38
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #4 : 19 Nisan 2017, 21:20:38 »

Sevmek sevilene karşı kalben alaka duyup muhabbet göstermek, aklen, fikren onunla olmak, sevilen için yaşamaktır allahım her an seni ve habibini seven kullarindan eyel bİzleri amin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes