> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü  (Okunma Sayısı 1468 defa)
08 Ekim 2010, 15:09:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Ekim 2010, 15:09:39 »



Efendimiz'in Ümmetine Düşkünlüğü

Peygamber Efendimizin (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) getirdiği mesaja icabet edip, çizgisinde gidenlere ise şefkat ve merhameti çok başkadır. İnsanlık tarihinde O’nun kadar “ümmetine düşkün” bir başkasını göstermek mümkün değildir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün varlığı şefkatle kucaklamış, başta insanlar olmak üzere kainat O’nun temsil ettiği rahmetten istifade etmiştir. Her güzel haslet ve ahlâkta olduğu gibi Allah Resûlü şefkatte de zirvedir. O’nun hayatının her karesi bu aşkın şefkatinin bir tecellisidir. Hayatı bir dantelâ gibi şefkat atkıları üzerine örgülenmiştir. Peygamber Efendimiz’in (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) getirdiği evrensel mesaja icabet edenlere olan şefkati üzerinde bir-kaç açıdan kısaca durmak istiyoruz.

Mücessem rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü, Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetinin temsilcisi olarak hayatı boyunca insanların o rahmetten istifade etmesi için çırpınıp durmuştur. Dünya ve ahiret saadetine götüren, Allah’ın engin rahmetinden olabildiğince istifade etme yollarını gösteren mesajına bîgâne kalan hatta inkâr edenlerin bile hidayete ermeleri için iki büklüm olmuş, ızdırapla kıvranmıştır. Kur’an, Kainatın iftihar tablosunun bu durumunu hem takdir hem de ta’dil(kendini bu kadar da yıpratma) ederek şöyle buyurmuştur: “Bu söze (Kur’an’a) inanmıyorlar diye neredeyse kendini telef edip bitireceksin” (Kehf, 18/6; Şuarâ, 26/3)

Peygamber Efendimizin (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) getirdiği mesaja icabet edip, çizgisinde gidenlere ise şefkat ve merhameti çok başkadır. İnsanlık tarihinde O’nun kadar “ümmetine düşkün” bir başkasını göstermek mümkün değildir. Kur’an bu hakikati

لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ

“Size kendi aranızdan öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya düşmeniz O’na çok ağır gelir. Kalbi sizin için titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe, 9/128) buyurarak, Rahmet Peygamberinin ümmetine olan alakasının aşkınlığını bildirmiştir.

Peygamber Efendimiz, ayette bildirildiği üzere ümmetine çok düşkündür. Onların üzerine öylesine titremektedir ki bir tozun bile konmasına gönlü razı değildir. Ümmetinin dünyada ve ahirette sıkıntıya düşmesi O’nu çok müteessir ve mahzun eder. O’nu (Sallallahu aleyhi ve sellem) en çok düşündürüp mahzun eden de ümmetinden ahirette cehennem azabına düşecek olanların halidir. Ümmetini cehennem azabına götüren bir yola düşmemesi için bir baba şefkatiyle ikaz eden Allah Resûlü, onların hep hayırlara, güzelliklere mazhar olması hususunda da çom hırslıdır.

Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) müminlere olan şefkati, düşkünlüğü bir babanın evladına olan şefkati gibidir. Bu son derece şefkatli bir babanın “evladım” diyerek gönül meyvesini ve ciğerparesini bağrına basması gibi O daha dünyaya teşrif eder etmez “ümmetim” demişti. Nitekim Şefkat Peygamberi ümmetine olan bu düşkünlüğünü şöyle ifade etmişti: إِنَّمَا أَنَا لَكُمْ بِمَنْزِلَةِ الْوَالِدِ

“Hiç şüphesiz ben size bir babanın evlatlarına olan durumu gibiyim.” 1

Ayette geçen بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ ifadesinde “بِالْمُؤْمِنِينَ” kelimesinin “رَءُوفٌ رَحِيمٌ “ den önce gelmesi; teknik ifadesiyle “car ve mecrur”un tekaddümü, alemlere rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü’nün müminlere özel bir şefkat ve merhametinin olduğunu bildirmektedir.2

Cenab-ı Allah, O’nun ümmetine düşkünlüğünü, şefkat ve merhametini güzeller güzeli isimlerinden “raûf” ve “rahîm” isimlerinin tecellileriyle ümmetine özel bir teveccühde bulunduğunu bildirerek tanıtmıştır. Allah şimdiye kadar hiçbir peygambere bu şekilde Esmâ-i Hüsnâsından iki ismi birlikte vasıf olarak zikretmemiştir.3

Allah Resûlü, müminlere kendi nefislerinden daha yakın ve önceliklidir. Çünkü O (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara kendi nefislerinden daha hayırlıdır, onları görüp gözetir. Müminlere dünyada ve ahirette hayırlarına olanı gösterir. Nasıl olmasın ki, biz nefislerimizden çok kere kötülük görürüz. Hâlbuki O’ndan hep kerem, iyilik, merhamet, şefkat ve mürüvvet gördük ve inşallah ötede de göreceğiz. O (sallalahu aleyhi ve sellem), Allah’ın rahmetinin temsilcisidir. Öyleyse, elbette bize bizden daha yakındır. Nitekim O, bu hususa şu şekilde dikkat çekmiş: “Ben mü’minlere kendi öz canlarından daha yakınım.” İsterseniz şu âyeti okuyun: “Allah Resûlü, müminlere kendi canlarından daha azizdir.” (Ahzab, 33/6) buyurmuş ve sonra da sözüne şöyle devam etmiştir: “Kim bir mal bırakırsa o akrabalarınadır. Fakat kim de bir borç veya bakıma muhtaç kimse bırakarak giderse borcunun ödenmesi ve geride kalanların bakımı bana aittir.” (Buharî, Tefsir, 33/1; Müslim, feraiz, 15)

O, müminlere kendilerinden bile öncelikli olduğu gibi, aynı zamanda müminler de Allah Resûlü’nü kendi canlarından bile daha çok sever/sevmelidir. Allah Resûlü, kendisine muhabbet besleyenleri aynı ölçüde sever; çünkü O, en büyük mürüvvet insanıdır.

Her Yerde Her Zaman Ümmetini Düşünmesi
Ümmetine çok düşkün olan Allah Resûlü, yaşadığı kutlu zaman dilimi boyunca hep ümmetini düşünmüş; dünya ve ahirette ümmetini saadete götürecek yolları hem tebliğ ederek hem de aşkın temsili ile bilfiil göstermiş, helaka sürükleyecek çizgi dışı düşünce ve davranışlardan da sakındırmıştır. O’nun vahiy orijinli, şefkat yörüngeli hayat-ı seniyyeleri mikro planda kıyamete kadar gelecek bütün Müslümanların her türlü dertlerine, problemlerine çare olacak zenginlik ve enginliktedir.

Allah Resûlü, kâinat yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir insan olarak, getirdiği ve temsil ettiği rahmetle insanlığı buluşturmak için işkencelere, hakaretlere maruz kalmış; ama bütün bunlara rağmen tel’in ve beddua için elini açmamıştır. Zira O (sallallahu aleyhi ve sellem), lanet etmek için değil alemlere rahmet olarak gönderilmiştir.4

Mekke’de kapı kapı dolaşmış, insanların bir araya geldiği panayır vs. gibi anları bir fırsat olarak değerlendirmiş mesajını tebliğ etmişti. Bir keresinde çok ağır haraketlere maruz kalmış, melek imdadına koşmuş, eğer isterse bir dağı kaldırıp bu âsî kavmin tepesine indirebileceğini söylemişti. Ama o şefkat abidesi insan ellerini kaldırarak:

أَرْجُو أَنْ يُخْرِجَ الله مِنْ أَصْلابِهِمْ مَنْ يَعْبُدُ الله وَحْدَهُ لا يُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا

"Allah'ın, onların neslinden (kıyamete kadar) yalnızca Allah'a ibadet edip O'na şirk koşmayan birilerini çıracağını ümit ediyorum"5 demiş ve onlara herhangi bir belanın gelmesini istememişti.

Peygamber Efendimiz, kendisini taşlayan, vücudunu kan revan içinde bırakan, namaz kılarken boğazını sıkan veya başına işkembe koyan, geçeceği yollara dikenler serpen insanların, hep hidayetlerini istemiş böylelikle düşmanlarının bile cennete gitmelerini arzu etmiştir. O, Taif'te taşlanmış, yüzü gözü kan içinde bir bağa sığınmak mecburiyetinde kalmış; ama kendine bunu reva görenlere beddua etmemiş halini Allah’a arzetmişti.

Yine harp meydanında dişi kırılıp yüzüne miğferinin bir parçası saplandığı ve yüzünden dökülen kan yere düşeceği esnada, hemen ellerini kaldırarak âdetâ duâ ile İlâhî gadabın önüne geçmeye çalışmış ve:

اللهمَّ اغْفِرْ لِقَوْمِي فَإِنَّهُمْ لا يَعْلَمُونَ

"Allah'ım kavmime hidayet et, çünkü onlar (beni) bilmiyorlar"7 niyazıyla kâfirlerin başına gelmesi muhtemel bir belayı önlemişti ki, bu ifadelerin her bir kelimesinde nasıl bir şefkat ırmağı çağladığı açıktır.8

Allah Resûlü hiçbir beşere nasip olmayan miraça mazhar olmuştu. Gökler velîmesine çağrılan Hakk’ın özel davetlisi O’ydu; herkesin gözünü diktiği “Kâb-ı Kavseyn”e uğrayıp geçen de yine O’ydu. “Sidretü’l-Müntehâ”nın misafiri olmak sadece O’na bahşedilmiş bir mazhariyet, “مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغَى” mazmununca gördüğü şeyler karşısında başının dönmemesi, bakışlarının bulanmaması da O’na lütfedilmiş özel bir temkindi. O, Âyetü’l-Kübrâ’nın kendi hususiyetleriyle zuhûrunu müşahede etti, ama asla gözleri kamaşmadı; kamaşmadı ve bütün gök ehlince “müşârun bi’l-benân” oldu. 9

Miraçta bütün varlığın ibadet ve tesbihlerini Cenab-ı Allah’a sunmuş, “es-Selamü aleyke eyyühennebi” hitabına mazhara olmuştu. Olmuştu da yine ümmetini düşünmüş “es-selamü aleyna ve ala ibadillahissalihin” diyerek selam ve emniyetten ümmetinin de olabildiğince istifade etmesini niyaz etmişti. 10

İşte, Sidretü’l-Müntehayı aşıp, aklın idrakinde pes ettiği “Kâb-ı Kavseyni ev ednâ” zirvesine ulaşan, idrak ufuklarımızı aşan likaullaha mazhar olan Allah Resûlü, gördüklerini gördürmek, duyduklarını duyurmak için aramıza dönmüş ve her müslümana donanım ve gayret ve performansı nisbetinde miraç yolunu açık bırakmıştır. 11

Miraç’da bile ümmetini düşünen ve dönüp gelen Efendimiz, ümmetine cennette ve Cenab-ı Hakk’ın cemalini müşahede etmede de rehberlik ve pişdarlık yapacaktır. O, “Müminler, cennette cuma günü Cenab-ı Hakk’ı göreceklerdir.” buyurmaktadır. Bu mevzuda da yine huzurun âdâb ve erkanını bilen Zât olarak ümmetine yol gösterecektir. Orada Livaü’l-hamd bayrağı altında, çok hamd eden, Allah’ın nimetlerini ruhunda ve vicdanında duyan ve o nimetler karşısında iki büklüm olan, bir adı da Ümmet-i Muhammed ve Hammâdûn olan ümmet-i merhume toplanacaktır. Allah Resûlü, Livâü’l-hamd bayrağı altında ümmetini arkasına alacak, yer yer Havz-ı Kevserine götürecek, yer yer Cenab-ı Hakk’ın cemalini -ki, cennet hayatının binlerce senesi bir saat rü’yet-i cemaline mukabil gelmeyen, anlaşılmaz ve idrak edilmez bir derin zevk ve lezzettir- O’nun sayesinde ve O’nun rehberliğinde ümmet-i Muhammed o âb-ı kevseri dahi nûş edecektir. Aynı zamanda müminler, O’nunla ebedî ve daima yenilenen bir güzelli...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü
« Posted on: 26 Nisan 2024, 22:58:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü rüya tabiri,Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü mekke canlı, Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü kabe canlı yayın, Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü Üç boyutlu kuran oku Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü kuran ı kerim, Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü peygamber kıssaları,Efendimiz in ümmetine düşkünlüğü ilitam ders soruları, Efendimiz in ümmetine düşkünlüğüönlisans arapça,
Logged
08 Ekim 2010, 15:59:03
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 08 Ekim 2010, 15:59:03 »

RABBİM ebeden razı olsun kardeşim..bu güzel yazı bizi başka alemlere taşıdı..REP vermeyi başarabildim mi bilmiyorum ama ben veremediysem de Rabbim mükafatınızı versin inşaallah..İlim meclisini evimizin içine getirdiniz..İnşaallah birgün bu mevzuya da değinirsiniz..(İlim ehlinin kazandıkları) RABBİM bu siteye emeği geçen ve bu sitede olmayı seven herkesi yukarıda müjdelenen 70000 kişnin içine dahil etsin insaallah..AMİN!
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ekim 2010, 18:12:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #2 : 08 Ekim 2010, 18:12:44 »

RABBİM ebeden razı olsun kardeşim..bu güzel yazı bizi başka alemlere taşıdı..REP vermeyi başarabildim mi bilmiyorum ama ben veremediysem de Rabbim mükafatınızı versin inşaallah..İlim meclisini evimizin içine getirdiniz..İnşaallah birgün bu mevzuya da değinirsiniz..(İlim ehlinin kazandıkları) RABBİM bu siteye emeği geçen ve bu sitede olmayı seven herkesi yukarıda müjdelenen 70000 kişnin içine dahil etsin insaallah..AMİN!

Esselamu aleykum ; amin amin ecmain insaAllah Hayirli duaniz ve değerli yorumunuz için Rabbim (c.c.) sizden de razi olsun insaAllah..Rabbim'in izniyle aciz kardesiniz hizmet yapmaya çalismakta Rabbim (c.c.) kabul ve karin eylesin insaAllah ilimdünyasinda beraber öğrenmeye gayret ediyoruz..Selam sevgi ve dua ile kalin insaAllah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ekim 2010, 18:30:06
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #3 : 08 Ekim 2010, 18:30:06 »

Selam vermişsiniz almamak olmaz  Ve alykum selam
Bugün yine kitlediniz beni..konular birbirinden güzel..Şekerlemeler arasında ne yapacağını şaşırmış bi çocuk gibi.Şunu da okuyayım.Bi de şunu okuyayım..diye daldan dala atlıyorum.Rabbi Rahimim yardımcınız olsun kardeşim..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Ekim 2010, 18:46:33
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #4 : 08 Ekim 2010, 18:46:33 »

Selam vermişsiniz almamak olmaz  Ve alykum selam
Bugün yine kitlediniz beni..konular birbirinden güzel..Şekerlemeler arasında ne yapacağını şaşırmış bi çocuk gibi.Şunu da okuyayım.Bi de şunu okuyayım..diye daldan dala atlıyorum.Rabbi Rahimim yardımcınız olsun kardeşim..

Amin ecmain insaAllah..Rabbim (c.c.) ebeden razi olsun.Fi emanillah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes