> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti  (Okunma Sayısı 954 defa)
17 Ekim 2010, 16:13:22
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Ekim 2010, 16:13:22 »



 
   Peygamber Efendimizin Şahsiyetinin Mahiyeti


Hz. Muhammed'in (sav) yüksek şahsiyeti ile İslam dinini yaymakta ve hayata geçirmekteki başarısı konusunda herkes hemfikirdir. O'nun muhteşem bir zat olduğunu herkes kabul etmektedir. Herkes tam bir ittifakla O'nun büyük ve başarılı bir şahsiyet olduğunu ifade eder. Ancak O'nun şahsiyeti ve davasının, hizmetinin mahiyeti; başarısının altında yatan faktörlerin mahiyetinin ne olduğu hususlarında farklı yaklaşımlar, tartışmalar ortaya çıkmıştır.
Aydınlanma felsefesi denen materyalist felsefe akımlarının yaygınlaşmaya başlaması ile birlikte Peygamber Efendimiz hakkındaki tartışmalar alevlenmiştir. 19. yüzyılın başlarından itibaren batıda Hz. Muhammed (sav) hakkında çok sayıda kitap yayınlanmıştır. Bilimsel esaslara dayalı tarafsız çalışma olma iddiasındaki bu yayınların ortak özelliği; İslam'a karşı duyulan nefretin belirgin bir şekilde ortaya çıkması ve Hz. Muhammed'i dünyevileştirme gayretleridir.
Bu dönem şarkiyatçıları, Hz. Muhammed'i dünyevileştirmek, O'nun gerçek bir peygamber değil, dünyevi bir lider olduğunu ortaya koyabilmek için büyük çaba sarf etmişlerdir… Yine bu dönemde İslam konusunda objektif olmaya çalışan bazı şarkiyatçılar, Hz. Muhammed'i “Avrupa'yı etkilemiş, görüşleri berrak, kendinden emin bir kahraman” gibi seküler nitelikleri ön plana çıkararak tanımlamaya çalışmışlardır. Batılı şarkiyatçılardan etkilenen bazı Arap yazarlar da Hz. Muhammed'in Peygamberliğini göz ardı ederek mucizelerine ve nübüvvetine değinmeden; O'nun sosyal, siyasal ve askeri başarıları ile büyük bir insan olduğunu söyleyerek kahramanlığına ve dehasına vurgu yapmışlardır.
Bazı İslam âlimleri, bu yaklaşımın “Nübüvvetin yerine dehayı ikame etmeye çalışan sinsi bir oyun'' olduğuna dikkat çekmişlerdir. Çünkü bu üslup; “Hz. Muhammed Peygamber şeklinde ortaya çıkmış bir kahramandan ibarettir.” iddiasını yaymaya hizmet etmektedir. Burada ustaca ortaya konulan sinsi yaklaşım ile Hz. Muhammed methediliyor gibi görünerek; aslında Hz. Muhammed'in risaleti ve şahsı manevisinin mahiyeti nazarlardan saklanmakta ve inkâr edilmektedir. Hâşâ Peygamber Efendimizi, “ sıradan bir insan, hatta yüz bin defa hâşâ peygamberim diyerek insanları kandıran siyasi bir deha” olarak yalancı konumunda gösterme gayreti vardır.
Bazı Hıristiyan yazarlar ise Hz. Peygamberin hem bir ideoloji hem de bir devlet kurucusu olduğunu, onun için manevi boyutunun bulunmadığını ve dünyevi yönünün ağır bastığını ortaya atarak Hz. İsa ile kıyaslanamayacağını, belki Ben-i İsrail Peygamberleri ile mukayese edilebileceğini ileri sürmüşlerdir. Bu yaklaşımda ise; Hz. Muhammed'in Peygamber olduğu kabullenilmekle birlikte, manevi/peygamberlik derecesinin Hz. İsa'dan aşağıda olduğu, manevi yönünden ziyade dünyevi yönünün ağır bastığı iddia edilmektedir. Bu düşüncede, İslam'ın getirdiği taze ve güçlü iman hakikatleri ve İslam ahlakı karşısında Hıristiyanlık dinini muhafaza edebilme, hala geçerli üstün dinin Hıristiyanlık olduğunu savunabilme endişesi gözlenmektedir.
Bazı Hıristiyan yazarlar da Peygamber Efendimizin evliliklerini ve savaşlarını dikkate vererek, şahsiyetini (hâşâ) sönük gösterme cüretine girmişlerdir.
Batıda, Peygamber Efendimizin risaletini göz ardı ederek onu sadece dünyevi bir lider olarak lanse etmeye çalışan İslam aleyhtarı yayınların yanı sıra; İslam âleminde de Hadis ve Sünnet-i seniyye aleyhtarı bazı akımlar ortaya çıktı. İslam ülkelerinde yaşayan, Müslüman milletlere mensup ve Müslüman olduğunu söyleyen bazı çevreler, “Hz. Muhammed de bizim gibi bir insandı, O'nun sözleri bizi bağlamaz, biz Kuran'a uymakla yükümlüyüz. Dini kaynak Kuran'dır. Biz Kuran'ı okur uygularız. Hadis okumak uygulamak zorunda değiliz.” türü fikirleri Müslümanlar arasında yaymaktadırlar. Bu yaklaşımın sahipleri de sinsi bir şekilde iman ve İslam düşmanlığı yapmaktadırlar. Zira Kur'an-ı Kerim de Hz. Peygamberi sevmek ve O'nun sünnet-i seniyyesine uymak emredilmektedir. Allah'ı gerçekten seven birisinin Resulullah'ı sevmemesi düşünülemez. Burada Resulullah'ın şahsını ve Hadislerini sönük ve sıradanmış gibi göstermekle Allah ve Kur'an düşmanlığı yapılmaktadır.
Batıda veya Doğuda, Hz. Peygamber aleyhtarı düşünce ve yayınlara karşı; İslam âleminde de Hz. Peygamber (sav) muhabbeti ile pek çok yayınlar yapılarak; hem Hz. Peygamberin büyüklüğü ispatlanmaya, hem de yöneltilen gizli veya açık tenkitlere cevaplar verilmeye çalışılmıştır. Müslüman müellifler tarafından yayınlanan bu eserler genellikle Peygamber Efendimizin hayatını anlatan siyer kitabı mahiyetinde idi.
Ancak, Bediüzzaman Said Nursi, çok farklı ve orijinal bir yaklaşımla nübüvvet konusunu izah ederek; Peygamber Efendimizin şahsı manevisinin mahiyetine, davasının yüceliğine, hizmetinin ihtişamına ve muvaffakiyetinin sırlarına dikkat çekmiştir. Risale- i Nur'da On dokuzuncu Söz ve On dokuzuncu Mektup gibi eserlerde Hz. Muhammed'in (sav) şahsı manevisinin büyüklüğü, ihtişamı gösterilerek; Nübüvvet müessesesi ve Hz. Muhammed'in risaleti, akli ve mantıki delillerle kesin bir şekilde izah ve ispat edilmiştir.

Efendimiz(s.a.v.)in Şahsiyeti:

Hz. Muhammed (sav), hiç şüphesiz yaratılmışların en mükemmeli, mahlûkatın en şereflisi ve tarihin kaydettiği en mümtaz şahsiyettir. O'nun nübüvvetinden önceki devirler cehalet dönemi, O'nun risaletinin dönemi ise saadet asrı olarak anılmıştır.
Kâinatın Sultanı Allah c.c. tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilen ve “Sen olmasaydın âlemleri yaratamazdım.” hitabına mazhar olan Hz. Muhammed'in (sav) şahsı manevisi, o kadar büyük ve manevi makamı o kadar yüksektir ki; eğer bütün akıllar birleşip tek bir akıl olsalar, yine de onun şahsı manevisinin büyüklüğünü ve ihtişamını idrak edemezlerdi. Çünkü O, zülcenaheyn(iki yönlü) muhteşem bir Zat'tır: Kâinat ağacının yaratılış sebebi, çekirdeği ve en mükemmel meyvesi olan Hz. Muhammed(sav), bir yönüyle Allah'ın en güzel, en mükemmel eseri, Esma-i ilahiyenin en temiz ve en parlak aynası, Allah'a kulluk görevini en güzel yapan kulluk dairesinin reisi ve bütün kulların yüce Mevla'ya karşı temsilcisidir. Diğer taraftan da; Kainatın Sultanı ve Alemlerin Rabbi olan yüce Allah'ın kullarına gönderdiği memuru, elçisi, yaver-i erkemi, kainat sarayının mihmandarı ve bütün insanlığa ve cinlere kainatın yaratılış gayesi ve sırlarını, kulluk adabını yani Halik-ı Zülcelal'in emir ve yasaklarını öğreten rehber-i azam, en büyük öğretmen ve Allah'ın Resulü'dür.
Hz. Muhammed(sav)in şahs-ı manevisinin ihtişamını Bediüzzaman Hazretleri şöyle tasvir eder:
“O burhânın(Hz. Muhammed'in) şahs-ı mânevîsine bak:
-Sath-ı Arz bir mescid, Mekke bir mihrab, Medine bir minber... O bürhân-ı bahir olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ehl-i imana imam, bütün insanlara hatib, bütün enbiyaya reis, bütün evliyaya seyyid, bütün enbiya ve evliyadan mürekkeb bir halka-i zikrin serzâkiri... Bütün enbiya hayattar kökleri, bütün evliya taravettar semereleri bir şecere-i nuraniyedir ki; herbir dâvasını, mu'cizâtlarına istinad eden bütün enbiya ve kerametlerine itimad eden bütün evliya tasdik edip imza ediyorlar. Zira o, “LE İLAHE İLLALLAH” der, dâva eder. Bütün sağ ve sol, yâni mâzi ve müstakbel taraflarında saf tutan o nuranî zâkirler, aynı kelimeyi tekrar ederek, icmâ' ile mânen "Sadakte ve bil-hakkı natakte" derler.” (Sözler/On dokuzuncu Söz'den)
Bediüzzaman, Mesnevi-i Nuriye isimli eserinde ise Peygamber Efendimizin Şahsiyetinin mahiyetini şöyle anlatır:
“İ'lem Eyyühel-Aziz!
Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitab nazarıyla bakılırsa, Nur-u Muhammedî (A.S.M.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir.
Eğer o âlem-i kebir, bir şecere tahayyül edilirse, Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi olur.
Eğer dünya mücessem bir zihayat farz edilirse, o nur onun ruhu olur.
Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur.
Eğer pek güzel şaşaalı bir cennet bahçesi tahayyül edilirse, Nur-u Muhammedî onun andelibi olur.
Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, Nur-u Muhammedî o Sultan-ı Ezelîn makarr-ı saltanat ve haşmeti ve tecelliyat-ı cemaliyesiyle âsâr-ı san'atını hâvi olan o yüksek saraya nâzır ve münadi ve teşrifatçı olur.
Bütün insanları davet ediyor. O sarayda bulunan bütün antika san'atları, hârikaları ve mucizeleri tarif ediyor. Halkı o saray sahibine, sâniine îmân etmek üzere cazibedar, hayret-efza davet ediyor.” (Mesnevi-i Nuriye/Habbe)
Hazreti Peygamberin büyüklüğü ve başarılı bir zat olduğu konusunda görüş birliği bulunmakla birlikte; Efendimiz(s.a.v.) şahsiyeti ile ilgili tartışmaların cereyan ettiği alan, “deha” mı, “nübüvvet” mi değerlendirmeleridir. Yani Hz. Muhammed(sav), Avrupa filozoflarının ve bazı Asya münafıklarının iddia ettiği gibi “bizim gibi sıradan bir insan, zeki ve dahi bir komutan ve devlet adamı” mıdır; yoksa İslami kaynaklarda belirtildiği ve İslam alimleri tarafından ifade edildiği gibi “Allah'ın en mükemmel şekilde yarattığı, en güzel ve en üstün seciyelerle donattığı, bizzat Allah'ın terbiye ettiği, fıtratında bütün güzellikleri bulunduran, Allah'ın görevli bir memuru mu “ dur?
Bediüzzaman Hazretleri, Mesnevi-i Nuriye isimli eserinde;
“…Nebiy-yi Zişan (asm) tecelliyatı ilahiye mazhar ve makesdir; mastar ve menba değildir. Çünkü, O zat yalnız abddir ve ibadetçe herkesten ileridir. Demek bu kadar görünen terekkiyat, kemalat onun zati malı değildir. Ancak hariçten verilen Rahman-ı Rahimin tecellileridir…” demektedir.
Bu ifadelerde Peygamber Efendimizin üstün seciye ve meziyetleri ile muvaffakiyetinin sonradan elde edilen insani kazanımlar değil; bizzat Allah tarafından yaratılmış Rabbani tecelliler olduğu belirtilmektedir.
Bediüzzaman Said Nursi, Peygamber Efendimiz'in sahip olduğu üstün seciye ve meziyetleri ile güzel ahlakına ve muvaffa...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti
« Posted on: 24 Nisan 2024, 19:49:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti rüya tabiri,Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti mekke canlı, Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti kabe canlı yayın, Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti Üç boyutlu kuran oku Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti kuran ı kerim, Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti peygamber kıssaları,Efendimi zin şahsiyetinin mahiyeti ilitam ders soruları, Efendimi zin şahsiyetinin mahiyetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes