Dün Gece İzinsiz SİZ(s.a.v)'i Düşündüm
Özür dilerim dün gece sizi düşündüm.
Üzgünüm dün gece deniz alabildiğine dalgalıydı.
Yağmur damlaları düşüyordu sahile.
Bulutluydu gökyüzü.
Bana yüz vermiyordu dalgalar.
Öylesine yalnızdı öylesine uzaktı ki her şey,
karanlıkta parlayan tek şey,
Herkesin yalnızlığıydı,
uzaklara gitmeliyim deyip duruyordu .
En çokta dağları özlüyordum,
Dağlara çıkıp etek etek bulut toplamalıydım.
Gökyüzüne yaklaşmalıydım.
ÜZGÜNÜM EFENDİM,DÜN GECE İZİNSİZ SİZ'İ(sav) DÜŞÜNDÜM.
Oysa benim hiç çıkacak dağım olmamıştı ki.
Kendimi bildim bileli hep üşürdü yüreğim.
Güneş hiç uyanmamıştı.
Sevgiler hiç büyümemişti yüreğimde.
Buz tutardı ağustos güneşinde ve kimse bilmezdi.
Küçük anlamlı şiirler yazmak isterdim.
Sevgiyi anlatmak isterdim.
Sevgiyi anlamak isterdim.
İyyakena'budu’ yu biliyordum ya.
Tükenip gitmeden zamanım bitmeden,
her şeyi anlamak isterdim.
Üzgünüm denizi bu şehirde tanıdım.
Onu gördüğüm ilk andaki düşüncem,
üzerinde yürümek olmuştu.
Dün gece en çok bunu düşündüm.
Kar yağmayan bu şehirden kaçmalıydım.
Yoksa kalabalıklar beni bu şehre hapsedecek,
yüreğim sıkışacak nefes alamayacağım.
Yapacak bir şeyim yok deyip duracağım,
ve her gece yağmur yağmadan ağlayacağım.
Nasıl başladı bilmiyorum.
ÜZGÜNÜM EFENDİM,DÜN GECE İZİNSİZ SİZ'İ(sav) DÜŞÜNDÜM.
Ah yüreğiniz bende kaldı altı milyar insan içinde,
Yüreğime ulaşabilen bir tek sizin yüreğiniz var.
Bunu bilmeniz çok kötü, çok kötü ama bunu bilmeniz lazım.
Nasıl söylesem nasıl anlatsam hangi mısraya danışsam.
İçimdeki şeylerin kokusu ne, rengi nasıldır,
Niye sakin değilim.
Nasıl söylesem nasıl anlatsam hangi mısraya danışsam,
Ruhum sevgiyi öğretir mi?
Üzgünüm, yağmur damlaları iri ve sıcaktı.
Deniz ise köpürdükçe köpürüyordu.
Gökyüzü alabildiğine dalgalıydı.
İhanet etmişti yıldızlar bana,
Ayda görünmüyordu.
Kıştı soğuktu yapayalnızdım,
Kimsem yoktu kimsem olmamıştı,
Zaten kimsem olsun istememiştim ki.
Belki yüreğim ısınırdı sizi düşünmekle.
ÜZGÜNÜM EFENDİM,DÜN GECE İZİNSİZ SİZ'İ(sav) DÜŞÜNDÜM.
İmla kurallarınız hiç yoktu sizin.
Ne öğrendiyseniz yağmurlardan öğrenmiştiniz.
Ah işte ben bir çocukları sevdim,
Bir de kar’ın aklığını.
Ne çok gençtim ne de çok inanıyordum insanlara.
Hiç bitmedi saatler,
Ulaşmak istediğim zaman hiç gelmedi.
Üzgünüm, üzgünüm tren sesleri geliyordu uzaktan.
Hangi kentten geliyor hangi kente gidiyor bilmiyordum.
Kimse beni bilmiyor ben kimseyi bilmiyordum.
Her şey ihanet etmişti bana.
Deniz deliydi.
Dağlar çok uzakta kaldı.
Gökyüzü yıldızsızdı.
Yağmurlar bir tek düşmeyi öğretiyorlardı.
Ben yalnızdım aslında herkes yalnızdı.
Yağmurlar bir tek düşmeyi öğretiyorlardı.
ÜZGÜNÜM EFENDİM,DÜN GECE İZİNSİZ SİZ'İ(sav) DÜŞÜNDÜM.
ALINTI
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın