En sevilen öğretmen

En sevilen öğretmen

HAZRETİ MUHAMMED

Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, iyi bir aile reisi, güvenilir bir insan, seçilmiş bir öğretmendi. 23 sene dünyanın en ilkel, en cahil, ne kaba, âdet ve inançlarından en mutaassıp kavmine öğretmenlik yaptı. Kısa süre içinde onları dünyanın en bilgili, ne kibar, en adaletli, en iyiliksever, en güzel inançlı kavmi haline getirdi.
O güzeller güzeli ve güller sultanı, önce gönüllere taht kurdu. Herkese güven verdi. Dost düşman herkes biliyordu ki o insanların en emini, en güvenilir, en doğru sözlüsü ve en güzel ahlâklısı idi.
"Beni Rabbim en güzel bir şekilde terbiye etti." buyurur.(1)
Henüz peygamber olmadan ona herkes "Emin Muhammed" (Muhammedü'l–Emin) diyor ve herkes ona güveniyordu.
Kâbe'nin yeniden yapılması sırasında Mekkeliler arasında büyük bir tartışma çıktı. Her kabile, Hacerü'l–Esved taşını Kâbe duvarına koyma şerefinin kendisine ait olmasını istiyordu. Hiç kimse fedakârlığa yanaşmayınca problem çözülemedi. Sonunda bir hakem bulmaya karar verdiler. Kâbe'ye ilk geleni hakem tayin edeceklerdi. Beklemeye başladılar.
Heyecanlı ve stresli bekleyiş nihayet sona erdi. Gelen herkesin güvendiği ve kendisinden emin olduğu Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem idi. Gönüller rahatladı.
Durumu anlattılar.
O güzel ve zeki insan hemen çözüm buldu.
Yere bir bez serdirdi. Hacerü'l–Esved'i üzerine koydu. Her kabileden bir adam hırkanın bir ucundan tuttu. Taşı duvara kadar taşıdılar ve sonunda Aziz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, mübarek eliyle alıp Hacerü'l–Esved'i yerine koydu.(2)
Böylece önemli bir problemi çözdü.
Adaletli idi ve insanlara hep güven verdi.
Bu hâdisede Peygamberimizin Sallallahu Aleyhi ve Sellem problem çözücü, yol gösterici özelliğini görüyoruz. İnsanların çoğu, beğenmediği şeylerden şikâyet eder. Rehber insanlar, şikâyet etmek yerine, çözüm üretir.
Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, öğretmen ve eğitimci olarak, hayatı boyunca çözüm üretti ve bizlere çözüm üretmeyi öğretti.
İyi bir öğretmende bulunması gereken nitelikleri sıralayalım:
1–Mesleğini sevmeli.
2–Öğrencilerini sevmeli, yüreği sevgi ile dolu olmalı.
3–Güvenilir olmalı.
4–İnsanları sevmeli.
5–Alanını çok iyi bilmeli.
6–Şefkatli ve merhametli olmalı.
7–Sabırlı ve esnek olmalı.
8–Farklılıkları dikkate almalı.
9–Kendini işine adamalı.
10–Kolay olanı tercih etmeli, itidalli olmalı.
11–Yanlışları sık sık affetmeli, hoşgörülü olmalı.
12–Güzel ahlâklı olmalı.
13–Çocuklara örnek ve model olmalı.
14–Araştırma yapmalı, yeniliklere açık olmalı.
15–Öğrencileri proje, araştırma ve buluş yapmaya yönlendirmeli.(3)
İnsanlığın tanıdığı en güzel öğretmen Hazreti Muhammed'de bu saydığımız niteliklerin hepsi ve saymadığımız güzel niteliklerin tamamı, en güzel bir biçimde vardı. O hiçbir zaman öğrencilerinin yeteneksizliğinden, tembelliğinden, anlayışsızlığından şikâyet etmedi. Hep sabırla anlattı, anlattı, anlattı. Anlattıklarını nefsinde yaşadı. Hal diliyle örnek oldu. Sahabelerini dinledi. Problemlerine çözüm üretti. Herkesin kabiliyetine göre eğitim verdi. Yaban dikenlerini güzel güllere çevirdi.
Çocukların da öğretmeniydi. Hiçbir çocuğun kabiliyetsizliğinden, yaramazlığından, ilgisizliğinden veya bilgisizliğinden şikâyet etmedi. Herkese kabiliyetine göre ders verdi.
Özellikle çocuklarla :
1–Çok ilgilendi. Onlara bizzat ders verdi.
2–Onları sevdi. Omzuna aldı, gezdirdi.
3–Onlarla ilgilendi. Dertlerini dinledi. Çözüm üretti.
4–Onlarla oyun oynadı. Torunlarını sırtına aldı.
5–Problemlerini dinledi, çözüm üretti, yol gösterdi.
6–Sızlanmadı, şikâyet etmedi, yakınmadı.
7–Çocukların eğitimi ve hayata hazırlanması için her türlü fedakârlığa katlandı.
8–Yetim çocukları evine aldı, baktı ve büyüttü.
9–Kendini çocuklara sevdirdi.
10–Çocukların en çok sevdiği insandı.(4)
Burada bir örnek bir hadise anlatmak istiyorum. Peygamberimizin (sav), yanında ve yakınında bulunanlar, onu anne ve babalarından fazla seviyorlardı. Bu hadise eğitimcilere, anne ve babalara iyi bir örnektir.

Zeyd bin Harise Peygamberimizi
babasına ve annesine tercih etti
Zeyd bin Harise (Harise oğlu Zeyd), Kelp kabilesine mensuptu. Sekiz yaşlarında çobanlık yaparken bir kabile baskınında düşman bir kavim tarafından esir edilmişti. Hazreti Hatice Radıyallahu Anha, onu esir pazarından satın aldı.
Efendimiz, bu sırada Hazreti Hatice ile evliydi. Peygamberimiz, bu küçük çocuğu çok sevmişti. Onu Hazreti Hatice'den istedi ve alır almaz azad etti.
Zeyd, Peygamberimizin yanında mutlu bir hayat yaşıyordu, fakat ailesi onun kaybetmenin acısıyla yanıp tutuşuyordu. Babası Harise, diyar diyar dolaşıyor ve kaybettiği oğlunu arıyordu. Bir gün kardeşi Kab ile birlikte Mekke'ye geldi. Daha önce Mekke'yi ziyarete gelen hemşehrilerinden Zeyd'in Mekke'de olduğunu öğrenmişti. Oğluna kavuşma heyecanıyla dolup taşıyordu. Peygamberimizi buldu ve iltifat dolu şu sözleri söyledi:
"Ey Kureyş'in efendisi! Siz Harem halkı ve Harem–i Şerif'in komşususunuz. Beytullah'ın yanında esirlerin bağlarını çözer ve karınlarını doyurursunuz. Yanınızda bulunan oğlum için size geldik. Bizi memnun ve razı edecek fidye iste. Biz de onu verelim ve oğlumu serbest bırak!"
Aziz Nebi sordu:
–Oğlunuz kim?
–Zeyd.
–Bundan başka bir isteğiniz var mı?
–Hayır, başka bir şey istemiyoruz.
Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle dedi:
–Eğer sizi tercih ederse fidye almaksızın sizindir, alın götürün. Yok, eğer beni tercih ederse, vallahi, ben, beni tercih edene, kimseyi tercih etmem!
Harise ve kardeşi, bu konuşmadan çok memnun kaldılar.
–Sen, bize karşı çok insaflı davrandın, dediler.
Zeyd çağrıldı. Babası ve amcasının yanına gelince Peygamber Efendimiz ona sordu:
–Şunları tanıyor musun?
–Evet, tanıyorum.
–Kim onlar?
–Bu babam, şu da amcam.
–Benim kim olduğumu biliyorsun, sana olan şefkat ve sevgimi de gördün. O hâlde ya beni tercih et, yanımda kal ya onları tercih et, git.
Zeyd, serbest bırakılmıştı. İstediği tercihi yapmakta serbestti. Ama o hiç düşünmeden kararını verdi:
–Ben, sana hiç kimseyi tercih etmem. Sen, benim için anne ve baba yerindesin.
Oğlunun bu cevabı karşısında babası Haris, şaşırdı ve sarsıldı. Sonra öfkelendi ve şöyle bağırdı:
–Yazıklar olsun sana! Demek ki sen köleliği hürriyete; anne, baba, amca ve ev halkına tercih ediyorsun.
Zeyd, babası ile aynı fikirde değildi.
–Babacığım, ben, bu zattan öyle şeyler gördüm ki kendisine hiçbir zaman başka bir kimseyi tercih edemem.
Zeyd, böylece Yüce Nebi'ye olan sadakat ve bağlılığını ispatlamış oldu. Kader, onu nurlu ve parlak bir istikbal için hazırlıyordu.
Bu hadiseden sonra Peygamberimiz, Zeyd'i evlât edindi. Kureyşlilerin oturduğu Hıcır denilen yere götürdü ve orada bu durumu herkese ilân etti:
"Ey burada hazır olanlar! Şahit olunuz ki bundan böyle Zeyd benim oğlumdur. Ben ona varisim, o da benim varistir."(5)
İyi öğretmen olmak isteyenler, çocuklarını en iyi şekilde eğitmek isteyen anne ve babalar, onu örnek almalı. Hareketleri, sözleri ve uygulamaları ile çocuklara örnek olmalılar. Çocuklar, bizi dinler, sözlerimize kulak verir. Ama gözleri ile de bizi izlerler.
En etkili dil, davranış dilidir. Çocuk, büyüklerden gördüklerini kopyalar. Anne, baba ve öğretmenin sözleri, davranışlarıyla çelişiyorsa çocuğun kafasında problem oluşur. Çoğunlukla da çocuk, gördüklerini taklit eder. Böyle durumlarda sözlerin bir anlamı kalmaz. Onun için eğiticinin özü, sözüne uymalı.
Muhteşem eğitimci Hazreti Mevlânâ, bizi iki yüzlülükten kurtulmaya ve ihlâslı olmaya çağırıyor ve şöyle diyor:
"Ya göründüğün gibi ol ya olduğun gibi görün!"
Netice:
1–Eğitimci, güvenilir olmalı, güven vermeli.
2–Yüreği sevgi ile dolu olmalı, insanları ve çocukları sevmeli.
3–Dürüst olmalı, dürüstlüğü ders vermeli.
4– Problem çözücü olmalı, şikâyet etmemeli.
5– Yaşantısıyla örnek olmalı.
6– Mesleğini sevmeli.
7– Güzel ahlâklı olmalı. Güzel ahlâkı öğretmeli.
8– İdealist olmalı, kendisini mesleğine ve insanlara adamalı.
9– Sabırlı ve fedakâr olmalı.
10– Hoşgörülü olmalı, insanlarla iyi diyaloglar kurabilmeli.
11– Proje üreten, araştırma yapan, yeniliklere açık öğrenciler yetiştirmeli.

DİPNOTLAR:
1– Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed, Dr. Abdullah Özbek, Selam Yayınevi, s. 90.
2– A.g.e. s.209.
3– Öğretmeni Başarıya Götüren Yol, Ali Erkan Kavaklı, Nesil Yayınları, s.190
4– En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed(sav),Ali Erkan Kavaklı, Nesil Yayınları, İstanbul 2006.
5– Kainatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Salih Suruç, Nesil Yayınları,s. 146.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın