> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > Bedir savaşına doğru 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bedir savaşına doğru 2  (Okunma Sayısı 507 defa)
09 Kasım 2010, 17:17:45
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 09 Kasım 2010, 17:17:45 »



Bedr Savaşı'na Doğru 2


Kureyş kısa zamanda hazırlandı...ancak bir korkuları vardı. Ya Kureyş'in hasmı Bekiroğulları, müslümanlarla çarpışırken kendilerine arkadan saldırırsa!

Kureyş'in ileri gelenleri, Bekiroğullarının ileri gelenleri ile görüştüler...bazı tavizler karşılığı Bekiroğullarının Kureyşe saldırmayacağına dair teminat ve kefalet alındı.

Bunun üzerine, örme zırh ve dövme zırhlara bürünmüş kılıçlı, mızraklı, yerinde durmayan cins arap atları ve soylu develere binmiş müşrik ordusu... arkada tef ve şarkılarıyla orduyu coşturan güzel sesli kadınlar, hürriyetlerine kavuşmuş cariyeler olduğu halde yürüyüş başladı.

Utbe bin Rebia ve Şeybe bin Rebia da Kureyş ordusundaydı...bunlar sefer için kılıç kuşanıp zırh giyerken kendilerini köleleri Addas gördü. Bir fevkaledelik olduğunu gören bu garip mümin merakla sordu:

-Ne oldu? Nedir bu hal? Nereye gidiyorsunuz?

-Hani Taifte iken bizim bağın yanına yorgun ve ayakları kanlar içinde bir adam gelip oturmuştu.

-Evet, benimle üzüm göndermiştiniz.

-İşte O adam ve taraftarları ile savaşa gidiyoruz.

Sanki Addas'ın başından kaynar sular dökülmüştü.

-Ey efendilerim! Sizin "O adam" dediğiniz en son Peygamber.. Yalvarırım gitmeyin. Bir Peygambere kılıç çekilmez. Emin olun savaşa değil; felakete gidiyorsunuz. Gelin bir kerecik de siz beni dinleyin; bu habis işten vazgeçin..

Addas'ın gözlerinden sicim gibi yaşlar dökülüyordu ama Utbe ve Şeybe çıkıp gittiler.

 

Az sonra oraya As bin Münebbih bin Haccac isminde bir genç geldi...

-Nedir bu gözyaşları ya Addas? Niye böyle rengin uçmuş?

-Felakete gittiler; düşüp ölecekleri yere kendi ayakları ile gittiler.

-Kim?

-Utbe ve Şeybe Resulullahla çarpışmaya gittiler.

-Ya Addas! Muhammed hakikaten peygamber midir?

Soru, bu sağlan iman sahibi mubarek Sahabiyi zangır zangır titretti. Tüyleri diken diken olmuştu:

-Vallahi O bütün insanlara gönderilmiş son Peygamberdir.

.....

.....

Mü'minler Bedr'e doğru yol alıyorlar. Akik mevkiinde iken Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, eshabı arasında Medineli müşriklerden Hubeyb bin Yesâf ile Kays bin Muharris'i gördüler.

Cesur ve mahir bir savaşçı olan Hubeyb bütün yüzünü örtecek şekilde bir miğfer giymiş olmasına rağmen Kâinatın Efendisi, kendisini tanıdılar; ve Sa'd bin Muaz radıyallahü anh'a:

-Ya Sa'd! Sağ tarafında giden Hubeyb bin Yesaf değil mi? Diye sual buyurdular.

-Evet ya Resulallah; Hubeyb ve Kays...

İslama gelmedikleri halde bu iki kişi, islâm saflarında ne arıyordu; onların bu kutlu saflarda, bu üstün insanlar arasında ne işleri olabilirdi? Bir hesapları var ki sonu meçhul bir seferin ortasına dalmışlar? Evet bir hesapları var...nasıl ki bu akında bulunan muhacirin ve ensarın bir hesabı varsa bu iki Medineli gayrımüslimin de bir hesapları var...ancak eshab-ı kiram aleyhimürridvan efendilerimizinki ahiret hesabı; bu iki insanınki dünya hesabı; dünya menfaati... Seçilmiş ve süzülmüş iyiler cemaati eshab'ın hesabı şu:

Sevgili Peygamberimiz'in rızasına kavuşmak. Yüce ALLAH'ın rızası ancak ve ancak O'nun sevgilisinin sevgisini kazanmakla mümkün... Eshab, can pazarına bu maksatla çıkıyorlar..herşeyin bir bedeli var; bu rızanın en zirve noktadaki bedeli de ölümü hayata tercih etmek..

Hubeyb bin Yesaf ile Kays bin Muharris'in hesapları ise dünyalık...onlar müşrik kervanına karşı çarpışarak bir kaç dünyalık bir şey elde etmek için gelmişler...ne yapsınlar; işin idrak ve özünden haberli değiller...olamazlar da. Ta ki kendilerine hidayet erişene kadar.

Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, iki yabancıyı yanlarına istettiler:

-Siz ne maksatla bizimle geliyorsunuz?

Cevapları şu:

-Anneniz Halime Hatun tarafından sizinle akrabayız. Ayrıca şimdi de komşuyuz. Tecrübeli birer cengaveriz; iyi dövüşürüz. Saflarınızda Mekke'lilere karşı çarpışmak buna mukabil biz de ganimet malı almak istiyoruz.

Peygamberimiz sordular:

-İslamiyete girdiniz mi?

-Hayır; müslüman değiliz.

-Öyleyse geldiğiniz yere geri dönün. Bir müşrike karşı bir başka müşrikin yardımını kabul edemeyiz. Dinimizde olmayan saflarımızda da olamaz.

Yürüyüş devam ediyor...bir zaman gittikten sonra Hubeyb, Beyda'da bir kere daha Efendimiz'e geldi ve kendilerine de izin verilmesi için ısar etti:

-Benim nasıl bir kahraman muharip olduğumu; düşman saflarında nasıl gedikler açtığımı herkes bilir...müslüman olmamızı şart koşma; sırf ganimet almak için saflarınızda mücadele etmemize izin ver. Hasımlarınla dövüşelim.

 

Sevgili Peygamberimiz:

-ALLAH'a ve Resulüne îmân ettiniz mi?

Diye sordular.

Hubeyb:

-Hayır, dedi..

-Öyleyse geri dönünüz..

Geri döndüler...

.....

Eshab-ı Kiram aleyhimürridvan, ilk gün yola oruçlu olarak devam ettiler...ama ikinci gün Resulullah efendimizin emirleri ile ve cihaddan sonra tekrar tutmak üzere ağır tabiat ve iklim şartları yüzünden oruçlar açıldı.

O, yüksek insan da, oruçlarını açmışlardı.

Akik Vadisinden sonra ibni Ezher Deresi'ne kadar ıssız yollar takip edildi. Bu dereye varıldığında mola verildi. Sevgili Peygamberimiz, bir ağacın altına indiler...bu sırada Efendimizin güzel arkadaşı Hazreti Ebu Bekr radıyallahü anh da taşlardan bir küçük mescid yaptı. Resulullah Hazreti Ebubekr'le birlikte bu mescidde namaz kıldılar... Bir kaç gün burada kalındı.

Sonra Zülhuleyfe, Zâ'tül reyş, Türban yolu takip edildi.

Türban'da iken Efendimiz, karşılarındaki dağ yamacında bir geyik gördüler ve Sa'd bin ebi Vakkas'a:

-Ya Sa'd geyiğe bak! Buyurdular.

Hazreti Sa'd, Peygamberimizin muradını anladı; ve derhal nişan vaziyeti aldı. Resulullah, oku kendi mubarek elleri ile Sa'd radıyallahü anh'ın omuzuna yerleştirdi ve:

-At ya Sa'd, dediler ve, ALLAHım Sa'd'ın okunu isabet ettir, diye dua buyurdular.

Vınlayan ok, Resuller Resulü ve O'nun aziz arkadaşlarına rızık olma nimetine kavuşan mubarek ceylanı boynundan vurarak devirdi.

 

Sevgili Peygamberimiz tebessüm buyuruyorlar.

Biraz sonra nefis bir kızarmış geyik kokusu tâ uzaklardan bile alınıyordu...

.....

Müslümanlar Ruha'ya geldi. Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki:

-Rûhâ arap vadilerinin en güzelidir...

Ruha'da konakladılar.. Hubeyb bin Yesaf, geri dönmüşken tekrar müslümanların yanına geldi ve Resulullahın yüsek huzurlarına çıkmak istediğini bildirdi. Âlemlerin efendisi kabul ettiler. Hubeyb ısrar ediyor.

-İzin ver ben de Mekkelilerle çarpışayım.

-Dinimizde olmayan; saflarımızda da olamaz ya Hubeyb! Önce Müslüman ol; sonra çarpışırsın..

İşte o ân Bedr yolunda islam, bir yiğit daha kazandı; Hubeyb bin Yesaf müslüman oldu; radıyallahü anh..

...böylece Peygamberler Peygamberi, kahraman ve korkusuz bir savaşçı olduğunu beyan eden ve islam saflarında yer almak isteyen birine kılıcı önce küfrüne çektiriyordu...Hubeyb bu cesareti gösterek Hazreti Hubeyb oldu...

Kays bin Muharris ise maalesef gitti...ama hidayet O'na da nasib oldu; islam ordusunun Bedr'den dönüşünde Kays da müslüman olacaktır.

Ebu Lübabe ve Asım ibni Abdil Ensar vazifeli olarak; Haris ibni Samed ile Havvab ibni Cübeyr ise yola devam edemeyecek kadar ciddi bir kaza geçirdikleri için Ruha'dan geri gönderildiler.

.....

Peygamberimiz komutasında yürüyüş devam etti.. Safra köyüne yaklaşınca bu köy solda bırakılacak şekilde bir dirsek yapılarak Zefiran Vadisine girildi ve bir müddet gittikten sonra Safna Vadisine varıldı. Müslümanlar burada Şam kervanı hakkında gönderdikleri habercilerden haber bekleken; Kureyş'in kuvvetli bir ordu ile üzerlerine gelmekte olduğunu öğrendiler.

.....

.....

Bedr'e yaklaştığı sırada Cebar'da kervanın müslümanlar tarafından takip edildiğini anlayan Ebû Süfyan, Şam-Bedir-Mekke hattını değiştirerek Bedir'i solunda bırakacak şekilde Şam-Kızıldeniz sahil şeridine yöneldi ve bir ân evvel takipten kurtulmak için kervanın sür'atini arttırdı...kervandakilerden bazıları önce vaziyeti kavrayamadıkları için hem gidiş yolunun değiştirilmesi hem de kaçarcasına gidilmesine bir mânâ verememişlerdi? Nihayet tehlike kalmadığına; selamet sayılacak bir yere vardıklarına kanaat getirince Ebu Süfyan bin Harb, hızını kesti ve yanına Kays bin İmr'ül Kays'ı çağırarak:

-Bir tehlike geçirdik. N'olur n'olmaz diyerek Zamzam'ı Mekke'ye yardım getirmesi için yollamıştım.

-Evet ya Hanzala.

-Şimdi böyle bir tehlike kalmadı. Hemen bineğine atla ve Kureyş'i nerede olursa olsun bul ve tehlikenin geçtiğini haber ver. Vazifen gayet mühimdir. Lüzumsuz yere kan dökülmemeli; çabuk olmalısın.

-Derhal!..

Müşriklere gelen Kays bin İmr'ül Kays, Ebu Süfyan'ın haberini vererek.

-Kervan emniyettedir. Ebu Süfyan, hiç kimsenin endişeye kapılmamasını ve bu yüzden sefere çıkılmamasını tenbih etti.

...dediyse de fırsatı bir kere yakalamış olan Ebu Cehil, teklifi reddederek ateşli bir konuşma ile milleti coşturdu:

-Ey Kureyş! İçimizden çıkan biri, inandıklarımızı, geleneklerimizi reddederek kendisinin ahir zaman nebîsi olduğunu iddia etti ve ALLAH tarafından vazifeli olduğunu söyledi!.. O, bunları söyler ve aramızdan bir takım saf kimseleri müslüman yaparken; biz ne yazık ki gerekli cesareti göstererek O'na hakettiği cezayı veremedik...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 09 Kasım 2010, 17:22:44 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bedir savaşına doğru 2
« Posted on: 27 Nisan 2024, 07:12:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bedir savaşına doğru 2 rüya tabiri,Bedir savaşına doğru 2 mekke canlı, Bedir savaşına doğru 2 kabe canlı yayın, Bedir savaşına doğru 2 Üç boyutlu kuran oku Bedir savaşına doğru 2 kuran ı kerim, Bedir savaşına doğru 2 peygamber kıssaları,Bedir savaşına doğru 2 ilitam ders soruları, Bedir savaşına doğru 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes