> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz ) > 0 62 yaş arası 4
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 0 62 yaş arası 4  (Okunma Sayısı 620 defa)
10 Ekim 2010, 18:54:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Ekim 2010, 18:54:13 »



0 -62 yaş arası 4



Akabe Biatleri

Bi’setin 11. yılında Akabe mevkiinde İslâmiyet’le şereflenen altı Medineli, bir sene sonra aynı yerde buluşacaklarına dair Resûl-i Ekrem Efendimize söz vermişlerdi. İlk görüşmelerin üzerinden bir sene geçip, hac mevsimi gelince içlerinde, bir sene önce İslâm’la şereflenmiş altı kişinin de bulunduğu on iki kişilik bir kafile Mekke’ye doğru yola çıktı. Bu kafile, Akabe denilen yerde gece vakti Peygamberimizle buluşarak Resûlullah’a şu altı hususta biat ettiler:

- ALLAH’a hiçbir şeyi eş ve ortak koşmamak,

- Hırsızlık yapmamak,

- Çocuklarını öldürmemek,

- Zina etmemek

- Kimseye iftirâ etmemek,

- Hiçbir hayırlı işe karşı çıkmamak

Bu hadiseye İlk Akabe Biatı adı verilmiştir.

Bir müddet sonra Medine’de İslâm yayılmaya başladı ve buradaki Müslümanlar Resûlullah’tan, kendilerine İslâm âdâp ve erkânını öğretecek bir Kur’ân muallimi gönderilmesini istediler. Resûl-i Ekrem onların bu tekliflerini, fıtraten oldukça nazik, aynı zamanda güzel bir simaya sahip olan Hz. Mus’ab bin Umeyr Hazretlerini Medine’ye göndererek kabul etti.

Bi’setin 13. senesinde İkinci Akabe Biatı gerçekleşti ve ilk Akabe biatinde bulunan on iki kişinin de bulunduğu yetmiş beş kişi gelerek Peygamberimize biat ettiler.


Medine’ye Hicret

Müşriklerin baskısının artması üzerine, ALLAH-ü Teâlâ’dan gelen izin sonrasında, Müslümanlar birer ikişer Medine’ye göç etmeye başladılar. Nihayetinde Peygamber Efendimiz de 622 yılında, yanında Hz. Ebûbekir’le birlikte Medine’ye göç etti. Hz. Ali’yi ise, emanetleri yerine teslim etmesi için Mekke’de bıraktı. Müslümanların Mekke’den Medine’ye olan bu göçlerine Hicret denir.

Peygamberimizin Medine’ye doğru yola çıkması üzerine müşrikler kendisini takibe başladılar. Bunun üzerine Peygamberimiz ve Hz. Ebûbekir Sevr mağarasına sığındılar. Müşrikler Resûl-i Ekrem Efendimizin izini takip ederek mağaranın kapısına kadar geldiler. Ancak mağaranın ağzını örümcek ağının kapladığını ve içeride güvercin yuvasının bulunduğunu görünce, mağarada kimsenin olmadığına hükmederek geri döndüler. Hicretin mukaddes yolcuları, mağaradan ayrıldıktan sonra Sürâka adlı bir kişi Peygamberimizin ve Hz. Ebûbekir’in izlerini bularak onlara yaklaşmak istedi; fakat atının ayakları kuma saplandı. Peygamberimizin duasıyla bulunduğu vaziyetten kurtulan Sürâka gördüklerini başkalarına bildirmemek üzere ayrıldı. Kendisi

Hicretin 8. senesinde İslâmiyet’le şereflenmiştir.

Hicret esnasında Resûl-i Zîşân Efendimiz Kûba adı verilen yerde konakladı ve burada Amr bin Avfoğulları’nda on küsür gece kaldı. Yine burada İslâm Cemaatinin ilk mescidi olan Kûba Mescidi inşa edildi.

Peygamber Efendimiz Medine’de büyük bir coşkuyla karşılandı. Medine’ye gelindiğinde, Medineli Müslümanların her biri Peygamberimizin kendi evinde kalmasını istiyordu. Peygamber Efendimiz ise devesi Kasvâ’nın çökeceği yerde kalacağını bildirdi. Deve Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin evinin önünde çöküverdi. Peygamberimiz de ilk olarak Hz. Ebû Eyyûb’ün evinde kaldı.

Hz. Ebû Eyyûb, Emeviler döneminde İstanbul kuşatmasına katılmış ve burada şehid olmuştur. Mezarı İstanbul’un fethi esnasında, Fatih’in hocası Akşemseddin tarafından bulunarak türbe haline getirilmiştir.

Mekke’den göç eden Müslümanlara Muhâcir, onları Medine’de karşılayanlara ise Ensâr denilmiştir.

Medine’ye hicret edildikten sonra Efendimiz, ensârla muhacirler arasında kardeşlik müessesesi kurdu. Bu sayede her ensâr bir muhaciri yanına aldı ve aynı evi ve işi paylaştı.


Medine, Peygamberimizin hicretine kadar Yesrib adını taşıyordu. Hicretten sonra ise Medine adını aldı. Hicretten sonra Müslümanlar, Peygamberimizin emriyle bir mescit inşasına başladılar. Medine’nin ilk camisi olan bu mescidin inşasında Peygamberimiz de bizzat çalıştı. Bu mescide Mescid-i Nebevî adı verilmiştir.

Ashâb-ı Suffa

Mescid-i Nebevî’nin bir kısmında, Medine’de ne aşireti ne de akrabaları bulunan, Kur’ân ilmi tahsil eden talebeler kalmaktaydı. Bunlara Ashâb-ı Suffa denilirdi. Vakitlerini Resûl-i Kibriyâ’nın huzurunda geçiren bu mübarek zümre, Efendimizden daima feyiz alırdı. Peygamber Efendimiz tarafından tespit edilen muallimler, bu talebelere Kur’ân öğretirdi. Bunlardan yetişenler, Müslüman olan kabilelere Kur’ân’ı öğretmek ve İslâm’ı anlatmak için gönderilirdi.

Peygamberimizin katılmadığı seferlere seriyye denilmiştir. Resûl-i Ekrem Efendimiz Medine’ye hicret ettikten sonra her tarafaseriyyeler göndermeye başladı. Hicretin ilk senesi ticari amaçla yapılan bu tarz seriyyelerle geçti.

Hicretin 2. senesinde kıblenin yönü değiştirildi. Daha önce Kudüs’teki Beytü’l-Makdis’e doğru namazlarını kılan Müslümanlar bu seneden sonra Kâbe’ye yönelmeye başladılar.


Bedir Muharebesi

Hicretin 2. senesinde Kureyş müşrikleri bir ticaret kervanı hazırlamıştı. Şam’a gönderilen bu büyük kervanın satılan malları karşılığında Müslümanlara karşı planladıkları harbe hazırlık için silah alınacaktı. Durumu haber alan Peygamber Efendimiz Mekkelilerin bu teşebbüsüne mani olmak istedi. Bunu öğrenen Mekkeli müşrikler derhal savaş hazırlıklarına başladı. Müslümanlar da bir ordu hazırladı ve iki ordu Bedir denilen yerde karşılaştı. Müşriklerin sayısı 950-1000 civarındaydı. Müslümanların sayısı ise 300 kadardı. Müşriklerle Müslümanların ilk savaşları olan Bedir’de müşrikler büyük hezimete uğratıldı. Bu savaşta müşriklerin ileri gelenlerinden Ebû Cehil öldürüldü. Müslümanlardan şehid olanların sayısı 14 iken, müşriklerden 70 kişi öldü. Peygamberimiz bu savaşta bir mucize olarak eline bir avuç kum alarak müşrik ordusuna savurmuş, bu bir avuç kum tüm müşriklerin gözüne girmiştir.

Ebû Leheb Bedir harbine katılmamış, yerine bir başkasını göndermişti. Müşriklerin hezimet haberini alınca kederinden öldü. Ölüsü çok fena koktuğu için yıkanmadan, sopalarla sürüklenerek şehir dışına çıkarıldı ve üzeri taşla örtüldü.

Peygamberimiz Medine’ye teşrif ettiğinde Medineliler, Abdullah bin Übey’i reis yapmak için hazırlanıyorlardı. Ancak Peygamberimizinteşrifi onun bu hayallerini suya düşürmüş, çevresindeki kimseler İslâmiyet’i seçtiğinden, o da İslâm’ı kabul etmiş gibi davranmaya mecbur kalmıştı. Baş münafık olarak bilinen Abdullah bin Übey her fırsatta Müslümanları birbirine düşürmeye çalışmıştır.

Bedir Harbinden önce, Medine’de yer alan Benî Kaynuka Yahudileri Müslümanlarla anlaşma yapmışlardı. Bu anlaşmaya göre; Yahudiler, Müslümanlara karşı bir harekete kalkışmayacaklar ve bir dış saldırı karşısında Müslümanlarla beraber olacaklardı. Ancak Yahudiler bu anlaşmayı bozarak bir Müslüman’ı şehid ettiler. Bunun üzerine Medine’den sürüldüler.

Hicretin 2. senesinin diğer mühim olayları; Ramazan orucunun ve zekatın farz kılınması ve ilk Ramazan ve Kurban Bayram namazlarının kılınmasıdır. Yine bu sene içerisinde Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma ile Hz. Ali evlenmişlerdir. Peygamberimizin diğer bir kızı olan ve Hz. Osman ile evli bulunan Hz. Rukiyye de bu sene içerisinde vefat etmiştir.


Uhud Muharebesi

Hicretin 3. senesinde Kureyş müşrikleri Bedir’de uğradıkları hezimetin öcünü almak gayesiyle 3000 kişilik bir ordu hazırladı. Kureyş’in hazırlıklarını haber alan Peygamberimiz de 1000 kişilik bir ordu hazırladı ve iki ordu Uhud mevkiinde karşılaştı. Savaş ilk önceleri Müslümanların lehinde gitmesine rağmen, sonraları Resûl-i Ekrem Efendimizin dağ eteklerine bıraktığı elli okçunun yerini terk etmesi sonucunda savaş Müslümanların aleyhine döndü.

Savaş esnasında Talha bin Ubeydullah, Peygamberimize gelen bir oka elini siper yapmış ve çolak kalmıştır. Fakat bu fedakarlığıyla Peygamberimizin “Yeryüzünde gezen Cennetlik bir kimseye bakmak isteyen, Talha’ya baksın.” iltifatına mazhar olmuştur.

Harbin şiddetlendiği bir anda, Peygamberimizin amcası Hz. Hamza, Ebû Süfyan’ın karısı Hind’in kiraladığı Vahşi adında bir köle tarafından şehid edildi.

Yapılan harp sonucunda Müslümanlardan yetmiş kişi şehid düştü. Bunlar arasında Hz. Hamza ve Mus’ab bin Umeyr gibi güzidesahabeler de vardı.

Hicretin 4. senesinde, Uhud Harbi’nde Müslümanların mağlubiyetini gören çevre kabileler, onlara karşı savaş hazırlıklarına başladılar. Fakat bunda başarılı olamadılar ve başka bir yolla Müslümanlardan intikamlarını almak üzere harekete geçtiler. Bu kabilelerden altı kişilik bir heyet Peygamberimize gelerek Müslüman olduklarını bildirdiler ve kendilerine Kur’ân’ı öğretecek kişiler gönderilmesini istediler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz on kişilik bir heyet gönderdi. Bu heyetten sekiz kişi Reci’ mevkiinde tuzağa düşürülerek şehid edildi. Geri kalan ikisi ise esir alınarak satılmak üzere Mekke’ye götürüldü. Bu iki sahabe burada İslâm düşmanlarına satıldı ve idam edilerek şehid edildi. Bu şehitlerden Hubeyb Bin Adiyy, idam edilmeden önce iki rekat namaz kılarak bu adeti başlatmış oldu.

Yine Hicretin 4. senesinde, Müslümanlarla anlaşmalı bulunan Benî Nâdir adlı Yahudi topluluğu Peygamber Efendimize suikast düzenledi. Fakat bu planları ALLAH tarafından Efendimize bildirildi. Bu hadiseden sonra yaptıklarından pişman olmayan ve teslim olmayı kabul etmeyen bu Yahudi topluluğu Medine’den sürüldü.Hicrî 4. senenin diğer mühim hadiseleri; içkinin haram kılınması, Peygamberimizin zevcelerinden olan Hz. Zeyneb’in vefat etmesidir (Peygamberimizin iki zevcesi kendisi hayattayken vefat etmiştir: Hz. Zeyneb ve Hz. Hatice).

Hicretin 5. senesinin mühim hadiselerinden biri, Müslüman kadınlara tesettürün emredilmesidir. Yine bu sene içerisinde “...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 0 62 yaş arası 4
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:27:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 0 62 yaş arası 4 rüya tabiri,0 62 yaş arası 4 mekke canlı, 0 62 yaş arası 4 kabe canlı yayın, 0 62 yaş arası 4 Üç boyutlu kuran oku 0 62 yaş arası 4 kuran ı kerim, 0 62 yaş arası 4 peygamber kıssaları,0 62 yaş arası 4 ilitam ders soruları, 0 62 yaş arası 4önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes