> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Hadis-i Şerif > Sizden Gelenler (Hadis- Şerif) > Hadislerde rahmet kavramı 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadislerde rahmet kavramı 2  (Okunma Sayısı 1181 defa)
08 Ekim 2010, 18:40:23
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Ekim 2010, 18:40:23 »



Hadislerde ''Rahmet'' Kavramı 2

Ebû Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Allah mahlûkâtı yarattıktan sonra rahim ayağa kalkıp (Allah’a yönelerek) şöyle demiştir: Bu makam, sıla-i rahimi kesenlerden Sana sığınanın makamıdır. Allah Teâlâ: “Evet, istemez misin sıla-i rahimi yapanlara ihsan edeyim, sıla-i rahimi kesenlere de ihsanımı keseyim. Rahim, evet yâ Rabbî öyle yap dedi. Allah Teâlâ, senin bu dileğin yerine getirilecek buyurdu.” Resûlullah (s.a.s.) bundan sonra (Ashaba yönelerek): İsterseniz şu ayeti okuyunuz: “Demek ki ey münafıklar! Siz işbaşına geçecek olursanız, ülkede fesat çıkaracak, nizamı bozacak, akrabalık bağlarını parçalayacaksınız!” (Muhammed, 47/22) buyurdu (Buhârî, Edeb 13; Müslim, Birr 16) . Diğer bazı hadislerde de rahimin arşa tutunduğu ve “Beni gözetene (sıla-i rahimi yapana) Allah ihsanda bulunsun, beni gözetmeyip sıla-ı rahimi kesene Allah ihsanlarını kessin.” (Müslim, Birr 17) dediği rivayet edilmektedir.

Sıla-i rahim, akrabalık bağı yanında komşuluk bağı, arkadaşlık bağı, insaniyet bağı gibi beşerî bağları da ifade eder. Şu halde hadis bu bağın, rahmet eseri olarak insanlar arasına konmuş, rahmetle kenetlenmiş şekilde irtibatlı olan bir bağ bulunduğunu, dolayısıyla rahmetin asıl sahibi Rahmân’la bağlı olduğunu ifade ediyor. Resûlullah’ın buradaki beyanına göre, gereğini yerine getirerek bu bağı koruyan, Allah’ın rahmetiyle irtibatını koruyor demektir; gereğini yapmayarak, bu sıla-i rahmi koparan da Allah’ın rahmetinden kopmuş olmaktadır (Canan, VI, 279) .

İbn Ebî Cemre’ye (v. 695 h.) göre sıla, malla yardım etme, ihtiyaçları giderme, zararlardan koruma, güleryüz ve dua etmekle olur. Kısacası sıla, akrabaya imkan olduğu nispette hayırda bulunma, güç yetirebildiği ölçüde kötülükleri onlardan uzak tutmadır. Akraba, mü’min ise böyle yapılır. Akraba eğer başka bir dinden ise veya dinsiz ise o kimseye nasihat etme, dini anlatma maksadıyla sıla yapılabilir. Eğer kabul etmezse gıyabında dua etmekle onunla bağlar korunmuş olur (İbn Hacer, X, 432) . Zira dinimiz mü’min olmayan yakınlarımızla bile irtibatın devam ettirilmesini istemektedir.

Esmâ binti Ebî Bekr’in müşrik olan annesi, kendisini ziyarete gelmişti. O da Resûlullah’a, annesiyle görüşüp-görüşmeme konusunu sormuş, Resûlullah da annesiyle görüşebileceğini ifade etmişti (Buhârî, Edeb 7) . Süfyan ibn Uyeyne, dinimizden olmayan yakınlarla alakayı devam ettirme konusunda “Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen kafirlere gelince, Allah sizi, onlara iyilik etmekten, adalet ve insaf gözetmekten menetmez. Çünkü Allah âdil olanları sever.” (Mümtahine, 60/8) ayetini delil olarak göstermiştir (Buhârî, Edeb 7) . Yine Hz. Ömer, Resûlullah’ın, bir başkasına hediye etmesi için gönderdiği elbiseyi henüz Müslüman olmamış kardeşine hediye etmiştir (Buhârî, Edeb 9) . Bu durum onun müşrik kardeşiyle beşerî münasebetlerini devam ettirdiğini gösterir.

Hadiste geçen “sicne”, ağaçlarda, diğerleriyle kenetlenmiş damara veya vadilerdeki ince yola denir. Hadiste, insanlar ve yakınları arasındaki beşerî-manevî bağlara Cenâb-ı Hakk’ın ne kadar ehemmiyet verdiği, husûsen Rahmân vasfıyla rahimin nasıl yakın bir ilgi ve alaka içinde bulunduğu ifade edilmektedir. Hadis, sanki rahim, Rahmân’dan ayrılmadır, Rahmân’ın bir parçasıdır manasında bir tefhim ile onun ehemmiyetini belirtmeye çalışmıştır. Hadis, rahim kelimesinin Rahmân kelimesiyle aynı kökten geldiğini belirtmiş, bu müşterekliğin de, rahimin ehemmiyetini kavramada yardımcı olabileceğine dikkat çekmiştir (İbn Hacer, X, 431-432) .

Şârihler rahimin arşa tutunması ve Allah Teâlâ ile konuşmasının bir darb-ı mesel ve istiâre-i temsîliye olduğunu söylerler (Aynî, XVIII, 129) . Kâdi Iyaz’a (v. 544 h.) göre rahim, hısımlık ve nesepten ibarettir, bunları ana rahmi bir araya toplar ve birbirine ekler. Rahimden ayağa kalkmak ve konuşmak beklenemez. Bu hadislerden maksat, akrabalarını ziyaret edip onlarla alakayı koparmayanların şanını yüceltmek ve faziletlerini ifade etmek; akrabayla alakayı kesenlerin işledikleri günahın ne kadar büyük olduğunu anlatmaktır (Nevevî, XIV, 347-348) .

Yukarıda verdiğimiz hadislerden başka Resûlullah’ın ifade buyurduğu bazı sözleri de sıla-i rahimin ehemmiyetini ifade etmektedir. “Sıla-i rahimi kesen cennete giremez.” (Buhârî, Edeb 11) , “Her kim rızkının bollaştırılmasını ve ecelinin geciktirilmesini isterse sıla-i rahimini yapsın.” (Buhârî, Edeb 12) bu hadislerden bazılarıdır.

Akraba ziyaretini kesenin cennete girememesi, bunu helal sayması itibariyledir. Akrabayla alakayı koparmayı helal itikad eden kimse kafir olur ve ebediyyen cennete giremez. Bir kimse böyle bir itikadda bulunmuyor fakat akrabayı da ziyaret etmiyorsa bu kimse, cennete ilk girenlerle beraber giremeyecek, cehennemde cezasını çektikten sonra cennete girecektir (Davudoğlu, X, 498) .

Rahmetle Nitelendirilen Bazı Hususlar:

Allah Teâlâ, nübüvveti (Bakara, 2/105)> ve Hz. Muhammed (s.a.s.)’i (Enbiyâ, 21/107)rahmetle tavsif etmiştir.

Hz. Aişe (r.anha) Resûlullah’tan tâûnu sorunca O (s.a.s.): “Tâûn, Allah’ın dilediği kullarına gönderdiği bir azabıdır. Mü’minler için ise Allah onu bir rahmet yapmıştır. Tâûn bölgesinde olan bir kimse, Allah’ın yazdığından başka bir şeyin (hastalık, musîbet, ‘tâûn’) kendisine bir zarar vermeyeceğini bilerek sabredip o yerde kalırsa Allah ona (öldüğü takdirde) şehid sevabı verir.” (Buhârî, Tıb 31) şeklinde izah etmiştir. Hadisten de anlaşıldığı gibi tâûn bölgesinde hastalığın yayılmaması için Resûlullah’ın belirttiği şekilde kalıp sonra ölen kimseye şehit sevabı verilmektedir. Bu mü’minler için geçerlidir. Allah’ı inkar edenlere gelince onlar için tâûn bir azaptır, ahiretteki azaplarından önce bu dünyada verilmiş bir azap. Mü’minlerden isyankâr kullara gelince İbn Hacer, “Yoksa o kötülükleri işleyip duranlar, iman edip güzel ve makbul işler yapanlara yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi, hayatlarında ve ölümlerinde onları bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü, ne yanlış bir muhakeme!” (Câsiye, 45/21) ayet-i kerîmesinden hareketle (İbn Hacer, X, 203) tâûnun onlar hakkında şehâdet hükmüne geçmeyeceği görüşündedir.

Resûlullah’ın (s.a.s.) beyanlarında cennet (Buhârî, Tevhid 25) , yağmur (Müslim, İstiskâ 14) , cemaat olma (toplumun birlik ve beraberlik içinde bulunması) (Müsned, IV, 278, 375) ve birinin ölümü üzerine akan gözyaşının (Buhârî, Cenâiz 32, 43) rahmetle nitelendirildiğini görmekteyiz.

Rahmetle nitelenen bu hususlardan bazıları neticesi itibariyle rahmettir. Meselâ yağmur, bitkilerin yetişmesi, toprağın sulanması, barajların suyla dolması v.s. gibi neticeleri itibariyle rahmettir. Bu konuya Râzî (v. 606 h.) temas eder ve şunları söyler: Hadiseler iki kısımdır. Birincisi, rahmet olmadığı halde rahmet sanılan, fakat hakikatte bir azap ve belâ olan hadiselerdir. İkincisi, hakikatte bir lütuf, ihsan ve rahmet olduğu halde bir azap ve ceza olduğu sanılan hadiselerdir (Râzî, I, 233) .




_________________

KAYNAKLAR

1. Ahmed b. Hanbel, Müsned.
2. Ahmed Şerbâsî, Mevsûatü lehü’l-esmâü’l-hüsnâ, Beyrut, 1402/1981.
3. Aynî, Ebû Muhammed Bedruddîn Mahmûd b. Ahmed, Umdetü’l-kârî, 1392/1972.
4. Buhârî, Muhammed b. İsmail, Sahih-i Buhârî.
5. Canan, İbrahim, Hadis Ansiklopedisi, İstanbul.
6. Davudoğlu, Ahmet, Sahîh-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul, 1977.
7. Ebû Davud, Süleymân b. el-Eş‘as es-Sicistânî, Sünen-i Ebî Davud.
8. Elmalılı, Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul.
9. Gülen, Fethullah, Fatiha Üzerine Mülahazalar, İzmir, 2004.
10. El-Heysemî, Ali b. Ebî Bekr Nurettin, Mecmau’z-zevâid ve menbau’l-fevâid, Beyrut, 1967.
11. İbnü’l-Esîr, Mecdüddîn el-Cezerî, en-Nihâye fî garîbi’l-hadîs ve’l-eser, Beyrut.
12. İbn Hacer, Ahmed b. Ali el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, Kahire, 1409/1988.
13. İbn Manzûr, Ebu’l-Fadl Muhammed b. Necîbiddîn, Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1414/1994.
14. Müslim, Ebu’l-Hüseyin Müslim b. el-Haccâc el-Kuşeyrî, Sahih-i Müslim.
15. En-Nevevî, Ebû Zekeriyâ Yahya b. Şeref, Şerhu Sahîh-i Müslim, Beyrut, 1408/1987.
16. Er-Râğıb el-İsfahânî, Müfredâtü elfâzı’l-Kur’ân, Beyrut, Dımaşk, 1412/1992.
17. Er-Râzî, Ebû Abdillah Fahruddîn Muhammed b. Ömer, et-Tefsîrü’l-kebîr, Beyrut.
18. Tirmizî, Ebû İsa Muhammed b. İsa, Sünen-i Tirmizî.



Yusuf Güneş
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadislerde rahmet kavramı 2
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:54:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadislerde rahmet kavramı 2 rüya tabiri,Hadislerde rahmet kavramı 2 mekke canlı, Hadislerde rahmet kavramı 2 kabe canlı yayın, Hadislerde rahmet kavramı 2 Üç boyutlu kuran oku Hadislerde rahmet kavramı 2 kuran ı kerim, Hadislerde rahmet kavramı 2 peygamber kıssaları,Hadislerde rahmet kavramı 2 ilitam ders soruları, Hadislerde rahmet kavramı 2önlisans arapça,
Logged
14 Mayıs 2016, 23:19:53
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 14 Mayıs 2016, 23:19:53 »

Selamun aleykum .. Rabbim bizleri Rahmeti ile muamele ettiği kullarindan eylesin ..Gazabindan cumlemisi korusun ..Amin amin ..Amin..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
14 Mayıs 2016, 23:24:53
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 14 Mayıs 2016, 23:24:53 »

Aleykumselam.Hadisleri okuyan ve hayatina yon veren allahin rahmetini kazanan kullardan olalim inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes