> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı > Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) > Şifaya dönüşen dualar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şifaya dönüşen dualar  (Okunma Sayısı 535 defa)
05 Şubat 2012, 19:44:48
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 05 Şubat 2012, 19:44:48 »



     

Abdullah Aymaz
   
Şifaya dönüşen dualar


Anadolu'dan Avustralya'ya gelen sağlam itikatlı, saf ve temiz insanlarımızın hikâyelerini bir ibret vesikası olarak dinliyoruz.

Her ne kadar Batı toplumlarının eritici ve yok edici potalarının içinde eriyip gidenlerin haddi hesabı olmasa da hârikalar kuşağında sade ve nezih inançlarının güzelliklerini yaşayanlar da az değil... Melbourne şehrinde yaşanan enteresan bir olayı Erzurumlu Murat hocamız yaşayanların dilinden bize şöyle aktardı:

Sadık Kabakçı evlenerek geldiği Avustralya'nın Melbourne şehrinden 2000 yılında sıla-ı rahim için memleketi Çorum'a gider. Fayans ustalığı ile geçimini sağlayan Sadık Bey, geride 6,5 ve 3,5 yaşlarında üç çocuk ve beş aylık hamile eşi Şeyma Hanım'ı bırakır; ama ne olur ne olmaz diyerek Çorum'daki ev telefonunu da oğluna yazdırır öyle gider. Memlekete gelişinin üçüncü günü Melbourne'deki komşusundan gelen bir telefonla Sadık Bey olduğu yere yığılıp kalır. Çünkü beş aylık hamile eşi beyin kanaması geçirmiş ve hastaneye kaldırılmıştır. Bu durumda Sadık Bey geçirdiği şoktan dolayı Çorum'da Devlet Hastanesi'nde, eşi de Melbourne'de St. Vincent Hastanesi'nde yatmaktadır.

Hastaneden taburcu olur olmaz ilk uçakla Melbourne'e dönen acılı Sadık Bey, ameliyat için kendisine uzatılan izin kâğıdını imzalarken durumun vahametini daha iyi anlar. Zira eşinin beyninde bir tümör teşhis edilmiştir. İki ameliyat gerekmektedir. İlk ameliyat, uyutulan Şeyma Hanım'ın beynindeki kanamayı durdurmak için yapılacaktır. Ancak doktorlar ameliyat öncesinde kürtaj yapılmasının şart olduğuna Sadık Beyi ikna etmeye çalışmaktadırlar. Beş aylık bebeğin annenin geçireceği uzun beyin ameliyatından sağ çıkma ihtimali hiç yoktur. Annesine göbek kordonundan bağlı bebeğin anneye verilen narkozdan tekrar ayılması tıbben mümkün değildir. Bebeğin kuvöze alınabileceği döneme de daha iki ay vardır. Ortada büyük bir risk vardır.

Sadık Bey çocuğunu kaybetmeye razı olmaz ve doktorlara şöyle bir teklifte bulunur: "Çocuk doğum uzmanı da beyin ameliyatına girsin. Şayet çocuk ameliyat sırasında vefat ederse hemen rahimden alınsın." Doktorlar bunun bir işe yaramayacağından yüzde yüz emin oldukları halde acılı babaya merhamet ederek 'Tamam!' derler. Şeyma Hanım ameliyata girerken Sadık Bey bir taraftan duaya başlar, bir taraftan da kendine ayırılan yerden ameliyatı seyreder. Hanımına narkoz verilmesinden sonra bebeğin nabzını takip eden doktorlar dakikalar ilerledikçe hayretten hayrete girerler. Onlar "Oh my God! Oh my God!"(Yani Aman Allah'ım! Aman Allah'ım!) diyerek şaşkın şaşkın birbirlerine bakarken Sadık Bey'in ifadesi ise "Allah (cc) adeta narkozun annenin göğsünden aşağıya inmesine müsaade etmiyor." şeklinde olur. Verilen narkozla annenin ameliyatı başlamıştır bile ama bebek hâlâ uyanıktır. Bu hal nekahet devresinde verilen narkozda bile devam etmiştir.

Ancak ameliyat sırasında Sadık Bey'in dikkatini çeken bir başka hâdise daha olmuştur. Beyaz elbiseli bir kadın -Sadık Bey onun doktor olduğunu zannetmektedir- elindeki bir şeyi ameliyat masasındaki hanımına vermeye çalışmaktadır. Ama sanki diğer doktorlardan bir türlü fırsat bulamamaktadır. Hâdiseyi dikkatle takip eden Sadık Bey İngilizcesi de yetersiz olmasından derdini anlatamaz ama o doktor hanıma yer açarak elindeki şeyi hanımına vermesine yardımcı olur.

İki ay sonra Fatma Nur bebek yedi aylıkken sezaryenle alınır. Böylece ikinci bâdire de atlatılmış olur. Bundan sonra Şeyma Hanım'ın beynindeki tümörün alınacağı ameliyatın hazırlıkları başlar.

Bütün bunlar, çok uzak gurbet ellerde imanıyla, İslâmî değerleriyle kendisinin ve ailesinin varlığını çalışarak onurluca sürdürmek isteyen insanımızın hikâyesidir. Ama onlara yaşamak zorunda oldukları o uzak diyarlarda, benliğini kaybetmeden, toplumların katmanları arasında ve eritici potasında erimeden nasıl sağlam kalacakları da, o mozaikte kendi güzel renklerimizle nasıl çiçek açacakları da öğretilmeli ve gerekli destekler verilmelidir.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şifaya dönüşen dualar
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:34:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şifaya dönüşen dualar rüya tabiri,Şifaya dönüşen dualar mekke canlı, Şifaya dönüşen dualar kabe canlı yayın, Şifaya dönüşen dualar Üç boyutlu kuran oku Şifaya dönüşen dualar kuran ı kerim, Şifaya dönüşen dualar peygamber kıssaları,Şifaya dönüşen dualar ilitam ders soruları, Şifaya dönüşen dualar önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes