Abdullah Aymaz
   
Şefkatin hararetiyle

Dünya TV'den Remzi Ketenci Bey, e-mail ile bana ulaşarak, karşılaştığı enteresan bir olayı anlatıyor.

Remzi Bey'in tespitlerini sizlere aktarıyorum. Diyor ki:

Geçen perşembe günü, Uludere'de öldürülen 34 kişi için Cizre'de bir mevlit programı düzenledik. Operasyonun yapıldığı Ortasu (Roboski) köyünden de vefat edenlerin yakınlarını davet ettik. Karanlık çehreler, bu vatandaşların mevlit programına katılmamaları için yoğun baskı yaptılar.

Bu arada ölenlerden Selam Encü'nün annesi Semire Encü ilginç bir rüya görmüş. Bu hanım, saldırının ilk günlerinde örgütün televizyonundan etkilenerek (Fethullah Gülen fetva verdi, masum Kürtler bombalandı) propagandasına kapılıp Hocaefendi'ye beddua etmiş. Bizim mevlit programına davet ettiğimiz günün öncesi gecesinde vefat eden oğlunu rüyasında görmüş. Oğlu, üzerindeki nişanları annesine göstererek, "Anne bu katliamda Hocaefendi'nin bir suçu yok. Ben o güzel müesseselerde kaldığım için bu güzel nişanlar bana takıldı. Sakın beddua etme..." demiş. Annesi de bu rüyanın ardından bütün tehditlere rağmen mevlit programına katılmak için Cizre'ye geldi.

Arkadaşlarımız da kadınlar gelmeyebilir diye yer ayırmamışlardı. Bu gelişme üzerine hanımlar için de camide yer açıldı ve manevî atmosferi güzel olan bir program icra edildi Allah'ın izniyle. Kürtçe yapılan programı biz Dünya TV olarak canlı verdik.

Olayda vefat eden Semire annenin oğlu Selam Encü, fedakâr Anadolu insanının bursu ile liseyi Aydın Nazilli'de okumuş sonra Tatvan Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü'nü kazanmış. Ara dönemde "Hiç değilse yol parasını çıkarayım" diye ailesine yardım için sınırın öbür tarafına geçmiş...

Remzi Ketenci'nin verdiği bu bilgiden sonra, orada ölenler arasında daha başka 4-5 gencin yine Selam Encü gibi mezkûr müesseselerde eğitim aldıklarına dair bilgiler aldım...

Senelerdir Güneydoğu'da her türlü engelleme ve yıldırmalara rağmen fedakârca ve cefakârca bu kadar insan, muhterem M.Fethullah Gülen Hocaefendi'nin teşvikleriyle gayret gösterip, gençlerin ellerinden eğitimle tutmaya çalışırken, yapılan iftiralar ve kara propagandalar da sürüyor. Ama eğitime adanmış gönüller, her şeye rağmen Cenab-ı Hakk'ın inayetine dayanarak ihlas ve sadakatle hizmetlerine devam edeceklerdir. Lisan-ı hâl ile halledilemeyecek hiçbir problemin olmadığını bilen bu ulvî ruhlar; cehalet, zaruret ve tefrika karışımından ortaya çıkan kördüğümü şefkatin engin hararetiyle inşaallah çözeceklerdir.

Biliyoruz ki, her şeyin, her madenî cevherin bir ergime noktası vardır. Son araştırmalar en çetin maden olan demirin, dünyanın magma tabakasının ısısının, hatta güneşin hararetinin dahi oluşmasına yeterli olmadığını tespit etmiştir. Son araştırmalar bunun için ancak süper novaların hararetinin bunun için kâfî bir sıcaklık olduğunu ortaya koymuştur.

Bunun için şefkat kahramanı hizmet erleri, bu mesele için arzî ve arazî göstermelik şefkat yerine semavî, İlâhî, ihlaslı bir şefkat hararetiyle inşaallah problemi kökten çözücü gayretlere girişeceklerdir. Girişecekler ne demek? Zaten senelerdir bu ulu gayret ile ve dillerinde dualarla, oralarda bulunan yüce himmetli kanaat önderlerinin manevî destekleriyle yollarına devam ediyorlar. Cenab-ı Erhamürrâhimîn muvaffak eylesin... Âmin...

    Okumaktan çok mutlu oldum..Rabbim emeği geçenlerden razı olsun..