๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 22 Ekim 2009, 12:22:18



Konu Başlığı: Ruhunun katili olan
Gönderen: Ekvan üzerinde 22 Ekim 2009, 12:22:18
İnsan vücudu, üç temel unsurdan meydana gelmiştir. Bunlar; beden, ruh ve nefstir. Bedenin gıdası, topraktan yaratıldığı için topraktır. İhtiyacı, su, sebze, meyve, et ve hasılı bunların ihtiva ettiği şeylerdir. Bedenin ihtiyacı bunlarla giderilir. Eğer bunlar yeterli miktarda verilmezse, beden zayıf düşer, hiç verilmezse, ölmek zorunda kalır.

Ruh, alem-i emirden geldiği için, çok mübarek, mukaddes bir nurdur ve gıdası da, ibadettir, itaattir, zikirdir, tevbedir, duadır. Ruh, gıdasını almadığı zaman hastalanır. Ruhun hastalığı budur. Bu hastalığın tedavisi için ALLAH ü teâlâ, Peygamberler ve kitaplar göndermiştir. İnsan, inkâra saparsa, ruh, mecazen ölür. Ruhun ölmesi, o kimsenin kâfir olması demektir. Her şeyin cezası sınırlıdır ama küfrün cezası, Cehennemde sonsuz kalmaktır. İmanın mükafatı da, Cennette sonsuz kalmaktır.

Nefs de bir mahluktur ve kötülükler deposu olarak yaratılmıştır. Nefsin gıdası, inkâr, haramlar, günahlar ve vazifesi de, inkâr etmek, haram işlemektir. Bedenin ve ruhun gıdasını vermemiz, nefsin gıdasını ise vermememiz emredilmiştir.

Bedenin, ruhun çeşitli ihtiyaçları olduğu, din kitaplarında, yer almaktadır. Bütün duyu organlarımızın başka başka ihtiyaçları olduğu gibi, sinir sisteminin, hatta her organın ayrı ayrı ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların, ekmek, su gibi mühim olduğunu, aklı başında olan herkes delilsiz olarak anlar ve bilir.

İnsan, ruh ve bedenden yaratıldığı ve bedeninin hastalanmaması için ona iyi bakması, beslemesi gerektiği gibi, ruhuna da iyi bakması, onu da beslemesi gerekir. Ruhun gıdası, dini ilimlerdir. Bu ilimlerin kaynağı da, ehl-i sünnet âlimleridir yani onların kıymetli kitaplarıdır.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“Bir hükmün doğru veya yanlış olduğu ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olup olmaması ile anlaşılır. Çünkü ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uymayan her mana, her buluş kıymetsizdir, yanlıştır. Çünkü her sapık, Kur'an ve sünnete uyduğunu sanır, sapıklığının doğru olduğunu iddia eder. Yarım aklı, kısa görüşü ile, bu kaynaklardan yanlış manalar çıkarır. Doğru yoldan kayar, felakete gider. Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri manalar doğrudur, bunlara uymayan yanlıştır.”

ALLAH ü teâlâ, ruhun gıdasını, Peygamberlerin ve Onların vârisi olan İslam âlimlerinin, evliyanın ruhları vasıtası ile göndermektedir. Üzüm isteyen, bağa gidip asmadan koparır, erik ağacına gitmez. Su isteyen, kaynağa, çeşmeye gider. Buğday isteyen, tarlasını sürer, eker, biçer. Çocuk isteyen, evlenir. İlaç isteyen bir hasta, doktora ve eczaneye gider. Bakkala, avukata gitmez. Kalbin gıdasını, ruhun temizliğini isteyen de, Evliyanın kalbine, ruhuna başvurur.ALLAH ü teâlâ, bu nimetlerini, Evliyanın kalbinden göndermektedir. Her şeyi yaratan, gönderen, yalnız ALLAH ü teâlâdır. Fakat, her şeyi belli bir sebeple göndermek, Onun âdetidir. Onun nimetine kavuşmak isteyenin, Onun âdetine uyması, sebebi arayıp, bulup, öğrenip, Onun sebebine yapışması lazımdır. Sebepleri aramak ve öğrenmek istememek,ALLAH ü teâlânın âdetini bozmak olur.

Vücudun rahatı, az yani ihtiyaç kadar yiyip içmekte, ruhun rahatı ise, günah işlememektedir. Nefsin gıdası haramlardır, günahlardır ve nefs, harama, günaha doymaz, işledikçe işler. Ruhun gıdası ise, ilim ve iyi hâldir.

Bir kimse, dünyada zehir yer ve ALLAH rahimdir, zehrin zararından beni korur derse, hastalanır, ölür. Şeker hastası, tatlı ve hamur işi yerse, hastalıkları artar. Şehvete uymak, yani nefsin arzularını yapmak, kalbi hasta eder. Şehvete uymanın, günah olduğuna, zararlı olduğuna inanırsa, şehvete uyması, kalbini öldürmez. Zararlı olduğuna inanmazsa, kalbini öldürür. Çünkü, inanmayan kâfir olur. Küfür, inkâr ise, kalbin ve ruhun zehridir. İman etmek, peki demek ruhun, itiraz etmek ise, nefsin isteğidir. İtirazdan, her zaman inkâr, küfür kokusu gelir.

ALLAH ü teâlâyı seven, Onun kelamını yani Kur'an-ı kerimi okumayı da sever. Kur'an-ı kerim okumak ise, ruhun gıdasıdır.ALLAH ü teâlâyı seven, Onun bildirdiği ile amel eder, Onun Habibine, Peygamberine tâbi olur ve Resulullah efendimizi sever. Peygamber efendimizi seven de, Ona çok salevat okur ve sünnetine uyar.

Netice olarak; ruhunun katili olan yani onu öldüren, ahirette felakete uğrayacak, azap içinde olacak, ateşte yanacaktır. Ruhu öldürmemek için onu beslemek lazımdır. İnsanın, bedenini, sabah akşam yemek yiyerek beslediği gibi, ruhunu da beslemesi lazımdır. Ruhun gıdası ise; imandır, namazdır, oruçtur, Kur’an-ı kerimi, İslam âlimlerinin kitaplarını sözlerini, hayatlarını okumaktır. Çünkü ruhun manevi gıdaya ihtiyacı vardır.
 


Konu Başlığı: Ynt: Ruhunun katili olan
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Kasım 2016, 22:22:59
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri onun yolunda giden ve ona sonsuz tevekkul icinde ona inanan ve iman  kurtulusa eren kullardan eylesin inşallah.Rabbim razi olsun paylasimdan...


Konu Başlığı: Ynt: Ruhunun katili olan
Gönderen: Sevgi. üzerinde 24 Kasım 2016, 07:09:00
Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Bu ahir zamanda Allah ( Celle Celalühu ) hepimizinde yâr ve yardımcısı olsun inşaAllah. Amin