> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı > Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) > Osman dededen nasihatler1
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Osman dededen nasihatler1  (Okunma Sayısı 1593 defa)
24 Haziran 2009, 18:08:20
imam hatiplim

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 363


« : 24 Haziran 2009, 18:08:20 »



Gönülleri Sevgi Dolu Yavrularım!
Her biriniz, cennet gibi güzel vatanımızın bir şehrinde, kasabasında veya köyünde bulunuyorsunuz. Birbirinizi göremeseniz de en içten sevgilerle, gülümseyen yüzlerle birbirinizle kaynaştığınızı görür gibiyim. Dünyanın her neresinde olursak olalım, kalplerimizi birbirimize açan; bizi, birbirimize bağlayan şeyin ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, Allah Teâlâ’nın kalplerimize yerleştirmiş olduğu kardeşlik sevgisidir.
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de “Müminler kardeştirler.” buyurarak birbirimizi çok sevmemizi istiyor. Her durumda birbirimize destekçi ve birbirimizden sorumlu olmamız gerektiğini bize bildiriyor. Sevgili Peygamberimiz ise: “Müminler, birbirlerini sevmekte, korumakta ve merhamet etmekte tek vücut gibidirler. Vücudun bir kısmı, bir organı rahatsız olduğunda diğer kısımların uykusuzluk ve rahatsızlık hissettiği gibi müminler de diğer müminlerin çektikleri sıkıntıdan dolayı acı çeker ve rahatsızlık duyarlar.” Zira “Siz birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız.” buyuruyor.
İslâm’daki bu kalp kardeşliğinin temelini bundan on dört asır önce Sevgili Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) kurmuştur. O, Müslümanların kendisi için canını verecek kadar çok sevdiği mükemmel bir örnek insan iken; düşmanlarını da kendisine hayran bırakacak bir şahsiyete sahipti. Meselâ, Bedir harbi başlamadan bir gün evvel, Müslümanların bulunduğu mevkideki sudan müşriklerden on beş kişi su içmek için izin istediler. Sahabeden bazıları, bu müşriklere su vermek istemedi. Ancak Efendimiz, kendilerine savaş açmaya gelmiş olan düşmanlarına bile merhamet göstermişti.
Güzeller güzeli Peygamberimiz, sahabeleri arasında dünyada bir benzeri daha olmayan muhteşem bir kardeşlik bağı oluşturdu. Onun önderliğinde ve örnekliğinde Medineli Ensar ve Mekkeli Muhacirler arasında öyle bir sevgi, fedakârlık, karşılıklı saygı ve hürmet meydana geldi ki, herkes kendisinden daha çok Mümin kardeşini düşünür oldu.
Muhacirler her şeyini Mekke’de bırakıp Medine’ye hicret ettiklerinde, evlerini, eşyalarını, bahçelerini, paralarını yani her şeyini kendileriyle paylaşan Ensar kardeşleriyle karşılaştılar. Medineli Müslümanlar, hem gönüllerini hem evlerini Mekkeli kardeşlerine sevgiyle, sonuna kadar açtılar.
Medineli bir Müslüman, hurma bahçesinin yarısını Mekkeli kardeşine veriyordu. Muhacir kardeşiyle birlikte bahçede çalışıyor ve hasat mevsimi gelip de hurmalar toplandığında, hurma öbeğini ikiye bölüyordu. Hatta Mekkeli kardeşine daha fazla düşmesi için, ikiye ayırdığı hurma öbeklerinin birine az diğerine fazla hurma koyup; az görünenin altına hurma dalları koyarak çok görünmesini sağlıyordu. Sonra Muhacir kardeşine: “Buyur kardeşim, dilediğini al.” dediğinde Muhacir, çok görüneni Ensar kardeşinin alması için az görünen öbeği tercih ediyordu; ama farkında olmadan fazla olanı kendisinin oluyordu.
Medineli Müslümanlar hem kalplerini hem evlerini ve mallarını Mekkeli kardeşlerine açarak cömertlikte yarıştılar:
—Kardeşim! İşte bütün malım! Dilediğinin yarısı senindir, dediler. Mekkeliler de aynı ince düşünce ve nezaketle:
—Malın, mülkün sana mübarek olsun kardeşim! Sen bana çarşının yolunu göster, yeter! dediler. Ensar ısrarla vermek istiyor, muhacirler ise gönüllerindeki kanaat zenginliği sebebiyle almak istemiyorlardı.
Böylece Muhacir ve Ensar arasında eşi görülmemiş bir kardeşlik, fedakârlık ve kanaatkârlık davranışları sergilendi.
Allah Teâlâ da onların bu güzel davranışlarından râzı oldu ve onları methederek şöyle buyurdu:
“Muhacirlerden önce Medine’yi yurt edinenler ve îmâna sarılan Ensar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verdikleri şeylerden ötürü gönüllerinde bir sıkıntı ve rahatsızlık duymazlar. İhtiyaç içinde olsalar bile, Mümin kardeşlerini kendi menfaatlerine tercih ederler.”

Merhametli Evlatlarım!
Bütün bunlar bize gösteriyor ki, İslâm’da kalp kardeşliği vardır. Bu kardeşlik bağı aynı anne babadan dünyaya gelmekle olan kan kardeşliğinin de önüne geçmiştir. Peygamber Efendimiz’in amcalarına baktığımızda bunu açıkça görürüz.
Peygamber Efendimiz’in amcası Abbas (Allah ondan razı olsun) yeğenini çok severdi. Hiçbir şeyin O’nu üzmesine ve O’na zarar vermesine gönlü razı olmazdı. Efendimiz’in gençlik devrinde, Kâbe’nin inşaatı sırasında birlikte taş taşıyorlardı. Efendimiz taşları, çıplak omzunun üzerine koyarak taşıyordu. Hazreti Abbas buna dayanamadı ve:
—Elbisenin ucunu omzuna koy da canın yanmasın, dedi.
—Fakat diğer taraftan amcası Ebû Leheb, yeğeninin sıkıntı çekmesi için elinden gelen zulmü yapıyordu. Peygamber Efendimiz, insanların toplandığı panayırda:
—Ey insanlar! “Lâ ilâhe illallâh, deyiniz de kurtulunuz!” diyerek herkesi tek tek dolaşırken amcası Ebû Leheb de arkasından yürüyor:
—Ey insanlar! Sakın O’na inanmayın! O yalancıdır! diyerek bağırıyordu.
Elinde topladığı taşları da öz yeğeninin arkasından acımasızca savuruyordu. Öyle ki attığı taşlar Sevgili Peygamberimiz’in mübarek ayak bileklerini kanatıyordu.
Diğer taraftan Peygamberimizle hiçbir kan bağı olmadığı halde onun için, göğsünü oklara ve kılıçlara siper eden ve canını feda etmek için yarışan sahabeler de vardı. Demek ki mühim olan bu kalbî kardeşliktir. Din kardeşliği de bu kalp kardeşliğine dayanır. Bu cennet vatanımızda bizi birbirimize bağlayan da işte bu kalbî kardeşliktir.

Evlatlarım!
Yürekleri müslüman kardeşlerinin muhabbetiyle dolu Allah dostları, kalp kardeşliğinin nasıl olacağını, kendileri yaşayarak bize göstermişlerdir.
Onlardan biri olan Dâ¬vûd-i Taî Haz¬ret¬le¬ri’ne bir gün bir talebesi, sevgisini ve hürmetini göstermek için et yemeği ikram etmek ister. Dâ¬vûd-i Taî Haz¬ret¬le¬ri, talebesine ve önüne konulan yemeğe bakar ve ona der ki:
—Şu yakınımızdaki yetim çocukların durumları nedir, bilgin var mı? Talebesi:
—Durumları bildiğiniz gibi kötüdür efendim, diye cevap verince hocası:
—O hâl¬de bu eti on¬la¬ra gö¬tü¬rü¬ver, de¬r. Hocasına ikramda bulunmayı çok isteyen Talebe:
—Efendim, siz de uzun za¬man¬dır et ye¬me¬di¬niz! di¬ye ıs¬rar ede¬cek ol¬ur. Fakat yetim çocuklar ihtiyaç içindeyken Dâ¬vûd-i Taî Haz¬ret¬le¬ri’nin bu yemeği yemeye gönlü el vermez. Talebesine nazikçe der ki:
—Oğlum! Bu yemeği ben yersem bir süre sonra hazmedilip vücudumdan dışarı çıkıp gidecek. Eğer o yetim çocuklar yerse, Rabbimiz’in hoşuna giden bir sevap olarak Allah katına çıkacak.

Altın Kalpli Yavrularım!
İşte kalp kardeşliği böyledir. Mümin kardeşlerimizin neşesini de hüznünü de paylaşmaktır. Onları hiç unutmamak, onlar için dua etmektir. Ecdadımız bu inceliğe o kadar dikkat etmişlerdir ki, evinde hasta olan aile, penceresine kırmızı bir çiçek koyardı. Geçtikleri sokakta evin penceresinde bu çiçeği gören satıcılar alçak bir sesle mallarını satarlardı. Mahallenin çocukları ise hastayı rahatsız edecek davranışlardan uzak durur, oynamak için başka bir sokağı tercih ederlerdi.
Bundan yaklaşık on beş yıl önce Bosna’da Müslüman kardeşlerimize karşı büyük bir katliam yapıldı. Binlerce kardeşimiz burada öldürüldü. Binlercesi vatanından sürüldü; yiyeceksiz, giyeceksiz, ilaçsız kaldı. O zamanlar, bütün dünya Müslümanları arasında bir yardım seferberliği ve bir iyilik yarışı başladı. Henüz sizin yaşlarınızda hatta belki daha küçük bir öğrenci, Bosnalı kardeşlerine gönderilmek üzere öğretmeninin eline kâğıt parçaları sıkıştırıp uzaklaşır. Öğretmen elini açıp bakar ki; elindekiler, otobüs biletleridir. Başta buna bir mânâ veremez. Sonra aynı soğuk ve yağmurlu günün akşamında o öğrencisini yolda yürürken görür. Öğrencisini arabasına alır ve gerçeği o zaman öğrenir. Öğrenci bir gecekonduda oturan çok fakir bir ailenin çocuğudur. Verecek başka bir şeyi olmadığı için, sahip olduğu tek şeyi Bosnalı kardeşlerine göndermiş ve her gün uzun bir yolu ıslanarak ve üşüyerek yürümeye razı olmuştur. Öğretmen bu biletleri alır ve belediye başkanının da bulunduğu, yardım için yapılan açık artırmada satılığa çıkarır. Başta bir işe yaramayacağı düşünülen fakat çok içten kardeşlik duygularıyla yani ihlâsla verilen birkaç bilet, o gün toplanan bütün yardımların miktarına yakın bir paraya satılır.
Bütün bunlardan anlıyoruz ki, biz birbirimizi sevdikçe aramızdaki kardeşlik bağlarını sıkı tuttukça, Allah’ın yardımı ve rahmeti bizim üzerimize gelir. Tarihte bunun en güzel örneklerinden biri, İstiklal savaşında, Çanakkale’de kardeşlik ve birlik duygularıyla Rabbimiz’in bize zafer ihsan etmesidir.
Rabbimiz, bizleri bir ucu Peygamber Efendimiz’in yüreğine kadar uzanan kardeşlik bağından ayırmasın, yavrularım!

Osman nuri topbaş...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Osman dededen nasihatler1
« Posted on: 19 Nisan 2024, 06:53:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Osman dededen nasihatler1 rüya tabiri,Osman dededen nasihatler1 mekke canlı, Osman dededen nasihatler1 kabe canlı yayın, Osman dededen nasihatler1 Üç boyutlu kuran oku Osman dededen nasihatler1 kuran ı kerim, Osman dededen nasihatler1 peygamber kıssaları,Osman dededen nasihatler1 ilitam ders soruları, Osman dededen nasihatler1önlisans arapça,
Logged
22 Mayıs 2018, 03:51:48
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2018, 03:51:48 »

Esselamu aleykum. Rabbim bizleri bu nasihatlar ışığında yasayan kullardan eylesin inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes