๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 16:04:16



Konu Başlığı: Hacla ilgili bir kaç kelime
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 16:04:16
HACLA İLGİLİ BİRKAÇ KELİME



Hac ve umre ibadetleri, ayrı ayrı yapılabileceği gibi, hac ayları içerisinde, birlikte de yapılabilir.
HAC AYLARI
Hac, ancak, “Hac Ayları” adı verilen belli zaman içerisinde yapılır. Hac ayları Şevvâl-i Şerîf ve Zi’l-ka’de ayları ile Zi‘l-hicce ayının ilk on günüdür. Bu aylar girmeden önce, hac ile ilgili menâsikten herhangi biri yapılamaz. Yine Zilhiccenin  9. günü olan Arefe gününde, Arafât’ta bulunmayan, vakfe yapmayan bir kimsenin haccı sahîh olmaz. Sonraki   senelerden birinde tekrar hac yapması gerekir.
Ömrenin belli bir zamanı olmayıp, bu ibadet, Arefe günü sabahından, Kurban Bayramının dördüncü günü akşam vaktine kadar olan beş gün müstesnâ olmak üzere, hac aylarında da, hac ayları dışında da, bütün yıl boyunca, her zaman yapılabilir. Zikredilen beş günde ömre yapmak tahrimen mekrûhtur. Çünkü bu günler hac günleridir ve izdiham fazladır.
Hac ayları girdikten sonra, önce ömre yapılıp yapılmaması, yapılacaksa ömre ve haccın aynı ihramla mı, yoksa ayrı ayrı ihramlarla mı yapılacağı durumuna göre üç nevi hac vardır. Bunlar İfrâd, Temettü’ ve Kırân haclarıdır. Hangi hac çeşidine niyet edilecekse, o hac nev’iyle ilgili bilgiler öğrenilerek hac ibadeti yerine getirilmelidir.
HACCIN HÜKMÜ
Hac, İslamın 5 şartından beşincisidir. Ya’ni, gücü yeten ve şartları haiz bir müslümanın, ömründe bir kerre, Kâ’be-i mu’azzamaya gidip, oraya mahsus ibadetleri yapması farzdır.  İkinci ve daha sonra yapılan haclar, nâfile olur. Hac, ıstılahda, belli bir yeri, belli bir zamanda, belli şeyleri yaparak ziyaret etmek demekdir. Bu belli şeylere “Menâsik” denir. Menâsikden herbirine “Nüsük” adı verilir. Nüsük ise, ibâdet demekdir.
ZEKAT VE HAC
Zekat ve hac farz olan kimse, önce hemen hacca  gider. Hacdan arta kalan paranın zekatını verir. Hacca gidemezse, hepsinin zekatını verir. Hac vakti geldikten, ya’ni farz olduktan sonra, hac parası ile, ihtiyacı olan eşyayı, yani ev, bir senelik yiyecek satın almak caiz olmaz. Hacca gitmesi lazım olur. Hac vakti gelmeden önce satın alması caiz olur. Çünki hac, vakti gelmeden önce farz olmaz.
Zekatı, nisaba malik olduktan bir hicrî sene sonra vermek farz olur. Zekat vermek farz olduğu bu zaman, herkes için başkadır. Bu zaman, hac zamanından evvel ise, malın, paranın hepsi için zekat verilip, geri kalan para ile hacca gidilir. Zekat vermek zamanı, hac zamanına rastlarsa veya hac zamanından sonra ise, önce hacca gidilir. Hacdan sonra, elde mevcud paranın zekatı verilir.
KADININ HAC VEKÂLETİ
Kadın, Hanefi Mezhebine göre, erkeksiz (yani yanında eşi veya ebedi mahremi olmadan) hacca gidemez. Giderse, haccı sahîh olur ise de, haramdır. Ebedi mahrem erkeği bulunmayan kadın, ihtiyarlayınca, göremez olunca veya iyi olmayacak bir hastalığa yakalanınca yerine vekil gönderir. Daha önce göndermez.
NAFİLE HAC SEVÂBI
Hacca giden fakir, Mekke’ye gidinceye kadar nafile ibadet yapmakta ve nafile sevâbı almaktadır. Mekke şehrine girince, hac etmesi farz olur. Zengin ise, memleketinden hac için çıktığı andan itibaren farz sevâbı kazanmaktadır. Farzın sevâbı, nafilenin sevâbından daha çoktur. Fakir, memleketinde ihrama girerek yola çıkarsa, yolda da farz sevâbı kazanarak, zenginin sevâbına kavuşur. Anası veya babası, kendisine muhtaç olmayan bir kimse, onlardan izinsiz farz olan hacca gidebilir, fakat nafile olan hacca gidemez.
İSLAMA HİZMET SEVÂBI
Cami’, Kur’ân-ı kerîm kursu ve benzeri, İslâma faidesi olan şeyler yapmak, nafile hacdan ve ömreden daha sevâbdır. Nafile hac ve ömre yaparken sarf edilen paralar, müslüman muhtaclara veriliyorsa, nafile hac ve ömre yapmak, kendi memleketinde sadaka vermekten efdal, daha faziletli olur. Çünki, hem mal ile, hem beden ile ibadet yapılmaktadır. Yazı (kitap, gazete, mecmua) ile, Radyo ve TV ile İslamiyyete hizmet etmek, nafile hacdan ve ömreden daha sevâbdır. Böyle cihad hizmeti olmayan kimse için, memleketinde fakir, muhtac ve salihlere yahut seyyidlere ve Ehl-i sünnet bilgilerini yayanlara yardım etmek, nafile hacdan ve câmi’, Kur’ân-ı kerîm kursu ve benzeri hizmetleri yapmaktan daha sevâbdır.
Farz olan hacda olduğu gibi, nafile hacda da, hiçbir farzı veya vacibi özürsüz terk etmemeli veya haram, mekruh işlememelidir. Aksi halde, nafile hac ve ömre yapmak, sevâb değil, günah olur.


RAMAZAN AYVALI