> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı > Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) > Bedduâya sarılmak fazilet değildir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bedduâya sarılmak fazilet değildir  (Okunma Sayısı 1439 defa)
04 Ekim 2012, 17:09:56
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ekim 2012, 17:09:56 »



Bedduâya sarılmak fazilet değildir

İbrahim Bey: “Bedduâ yapılmalı mıdır? Getirisi-götürüsü nedir? Bedduâ ile gelen belâ zulüm sayılır mı? Kişi zalim sayılır mı?”

Bedduâ etmek; tel’in etmek, lânetlemek, birisine kötü olması ve başına kötülük gelmesi için duâ etmek ve hakkında kötülük istemek demektir. Haksız yere bedduâ yapan kişi haddini aşmış ve hatta zulmetmiş olur. Ki bu haramdır. Çünkü haksız bedduâ ancak “su-i zan”dan beslenir. Su-i zan ise, haramdır.1 Haksız yapılan beddua kişiye geriye döner.

Haklı konumda yapılan bedduâya gelince, bu da zulümden hissesiz kalmaz. Haklı kişi eğer insaf sahibi ise bedduâya yol vermez, gerek duymaz. Ya ıslâhı için duâ eder. Ya da, çok rencide olmuş ise, sabrı ve insafı kalmamış ise, onu, Allah’ın adaletine, cezasına ve celâline havale etmekle, yani Allah’a ısmarlamakla yetinir.

Haklı olan kişinin böyle bir havalesini ise Cenâb-ı Hak çoğu zaman makbule şayan bulur, kabul eder ve onun hakkını ondan misli bir ceza ile alır.

Fakat buradaki havalenin dil ile çok galiz tâbirlerle, sövüp saymakla, bağırıp çağırmakla yapılmasına gerek yoktur. Esasen, böyle galiz tabirler, sövmek ve saymaklar kişiyi, Allah nezdinde haklı iken, haksız duruma da düşürebilir. Çünkü karşı tarafın el ile verdiği zararı, kendisi de dil ile vermiştir, hakkını dili ile kendisi almıştır, Allah’ın adaletine bırakmamıştır.

Bir kişinin haksız yere kalbinin incitilmesi, gönlünün kırılması, gözlerinin yaşarması esasen fıtrî bir bedduâ hâlidir. Ve asıl beddua dili de budur. Dilinin hiçbir biçimde tel’in ifadesi okumasına, yani bedduâ etmesine, yani “Allah kahretsin!” demesine gerek yoktur. Çünkü Allah, Ahkemü’l-Hâkimîn’dir; hâkimlerin Hâkim’idir. Erhamü’r-Râhimîn’dir; merhametlilerin en merhametlisidir. Masumların, mazlûmların, dilsizlerin, yavruların, çaresizlerin, kimsesizlerin, hayvanların hâl dili ile çaresizlik içinde yaptıkları bedduâlardan sakınmalıdır.

İnsanımız, yolunda gitmeyen işinde bedduâ izleri arar. Bunda haksız da değildir. İşimizin yolunda gitmeyişi bazen üzerimizdeki bir bedduânın eseri olabilir. Düşünürüz, hatamızı anlarız, pişman oluruz ve tövbe ederiz.

Haklı konumda olduğumuz halde bedduâ yapmamak ve muhatabımızın ıslâhını dilemek, hidayeti için duâ etmek ise, ahlâkımızın güzelliğini gösterir. Sünnet olan da budur. Yani zarar gördüğümüz birisinin, ıslâhı için duâ etmek sünnettir.

Hakkı tebliğ için Taif’e giden Peygamber Efendimiz (asm), burada hiçbir güler yüzle karşılaşmamakla beraber, Taiflilerin küstahça hakaretlerine, alaylarına, istihfaflarına, ağır sözlerine ve ezalarına maruz kalmıştı. Taifliler, ne kadar ayak takımı, sokak genci ve köle varsa, Fahr-i Kâinat Efendimiz’in (asm) üzerine saldırttılar. Gözü dönmüş kendini bilmezler, İki Cihan Güneşini (asm) taşa tuttular. Öyle ki, taşların acısından Peygamber Efendimiz (asm) yürümekte zorlanıyor, oturuyor; fakat vicdan yoksunları yeniden taşa tutuyorlar, Allah Resûlünü (asm) kalkmak ve uzaklaşmak zorunda bırakıyorlardı. Mübarek vücudu yara almıştı, ayakları kan içinde kalmıştı. Kendisini bir bağın içine attı ve Allah’a şöyle duâ etti:

“Allah’ım! Güçsüzlüğümü ve halk tarafından hor ve hakir görüldüğümü Sana arz ediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen, zaif olduğunu hissedip Sana sığınanların Rabb’isin. Sen, beni kötü huylu, asık suratlı ve yüzsüz bir düşman eline düşürmeyecek, hattâ işlerimi eline verdiğin akrabadan bir dosta bile beni bırakmayacak derecede üzerimde merhamet sahibisin. Allah’ım, eğer Sen bana karşı gazaplı değilsen, çektiğim mihnetlere, belâlara hiç aldırmam. Bununla beraber, Senin koruyuculuğun, bunları da göstermeyecek kadar geniştir. Senin gazabına uğramaktan, ya da hoşnutsuzluğuna düşmekten, Senin o karanlıkları yırtan, parlatan ve dünya ve âhiret işlerini yoluna koyan İlâhî nuruna sığınıyorum. Sen razı olasıya kadar affını diliyorum. Allah’ım, beni affet! Her kuvvet ve her kudret ancak Seninle kaimdir.”

Sonra Hazret-i Cebrail (as) ile birlikte dağlar meleği göründü. Hazret-i Cebrail (as);

“Şüphesiz Allah, kavminin sana neler söylediğini işitti. Sana şu dağlar meleğini gönderdi. Kavmin hakkında dilediğini yapmak üzere ona emredebilirsin” dedi. Dağlar meleği, emretmesi halinde, kaşla göz arasında müşriklerin üzerine Ebû Kubeys Dağı ile Kuaykıan Dağlarını yıkarak müşrikleri helâk edebileceğini belirtti. Fakat Rahmet Elçisi Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:

“Hayır, ben böyle bir şey istemem. İstediğim tek şey, Allah’ın, bu müşriklerin sulbünden, yalnız Allah’a ibadet eden ve hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayan bir nesil meydana çıkarmasıdır.” 2

Demek, haklı da olsak, bedduâya sarılmak fazilet değil, şeref değil, marifet değil, insaf değil, erdem değildir.

Dipnotlar:

1- Hucurât Sûresi, 49/12.

2- Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 9/1333; Tecrit Terc. 2/759.


süleyman kösmene

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bedduâya sarılmak fazilet değildir
« Posted on: 29 Mart 2024, 15:59:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bedduâya sarılmak fazilet değildir rüya tabiri,Bedduâya sarılmak fazilet değildir mekke canlı, Bedduâya sarılmak fazilet değildir kabe canlı yayın, Bedduâya sarılmak fazilet değildir Üç boyutlu kuran oku Bedduâya sarılmak fazilet değildir kuran ı kerim, Bedduâya sarılmak fazilet değildir peygamber kıssaları,Bedduâya sarılmak fazilet değildir ilitam ders soruları, Bedduâya sarılmak fazilet değildir önlisans arapça,
Logged
22 Mayıs 2018, 03:56:07
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2018, 03:56:07 »

Esselamu aleykum. Her durumda sabır eden ve haksızlık aninda allaha yönelip ondan hakkı dileyen dua ile tevekkul ile atlatan ve beddua gibi lanetlemek gibi günaha düşen davransidan kacinan kullardan olalim inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Mayıs 2018, 15:27:31
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 22 Mayıs 2018, 15:27:31 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Mayıs 2018, 02:52:36
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 23 Mayıs 2018, 02:52:36 »

Aleykümüsselam bir kimseye beddua etmek kötü söz söylemek doğru değildir o kimse suçlu değil ise bu kötü sözler bize döner Allah korusun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes