๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 27 Ocak 2012, 02:25:11



Konu Başlığı: Affetmenin fazileti
Gönderen: Sefil üzerinde 27 Ocak 2012, 02:25:11
Affetmenin fazileti

Yüce Rabbimiz kitabında, "...affeder, hoş görür, "kusurlarını yüzlerine vurmaz" ve bağışlarsanız elbette Allah bağışlayandır, esirgeyendir" " Teğabün, 14" buyurur. Hazreti Peygamber affetmenin önemi üzerinde durmuş ve bunun müminler arasındaki kardeşlik duygularının gelişmesine katkı sağladığını ifade etmiştir. Onun hayatında kimseye kin yoktu ve hazreti Peygamber insanlara sevgiyle yaklaşırdı.

Modern insan affetmeyi bir zarar olarak gördüğünden intikam alma peşine düşüyor. Oysa yüce Rabbimiz kitabında, "...affeder, hoş görür, "kusurlarını yüzlerine vurmaz" ve bağışlarsanız elbette Allah bağışlayandır, esirgeyendir" " Teğabün, 14" buyurur. Hazreti Peygamber affetmenin önemi üzerinde durmuş ve bunun müminler arasındaki kardeşlik duygularının gelişmesine katkı sağladığını ifade etmiştir. Onun hayatında kimseye kin yoktu ve hazreti Peygamber insanlara sevgiyle yaklaşırdı. Tevazu sahibiydi ve tevazuyu şu sözleriyle tavsiye ediyordu: "Alçak gönüllü olmak insana yükseklikten başka bir şey getirmez. Alçak gönüllü olun ki, Allah sizi yükseltsin. Af ve bağışlama insanın ancak şerefini yükseltir. Affedin ki, Allah sizi izzetlendirsin"

Cömert insan kazanmıştır

Günümüz insanı kaybetme korkusuyla ikram etmekten, muhtaçları gözetmekten geri kalıyor. Yaptığı her şeyin karşılığını beklediğinden yoksullaşıyor. Oysa Müslüman varlıkta da yoklukta da insanlara ikram etmenin bir erdem olduğunu bilir ve hayatını buna göre düzenler. Rabbimiz Ali İmran süresi, 180. ayetinde şöyle buyurur:
"Allah'ın bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır bu onlar için şerdir, kıyamet günü cimrilik ettikleriyle tasmalandırılıcaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır."
Cömertlikle israf arasında fark vardır

Günümüz insanı, yaptığı her şeyi bir karşılık dahilinde yaptığından cimrileşiyor ve bencilliğinin esiri oluyor. İsraf ise almış başını yürüyor. Bir gün içinde çöplere atılan ekmek miktarıyla bir şehir insanı doyar. İsraf hayatımızın her alanını etki altına alıyor. İnsanlar, israfta yoksulların haklarının olduğunu düşünmüyorlar ve vermektense atmayı tercih ediyorlar. Yani, israf var ikram yok...
Cömertlik dinimizin övdüğü bir davranıştır. Ancak günümüz insanı bu vasfını çoktan kaybetmiş durumda. İsrafını bir cömertlik olarak görecek kadar da kör... Hazreti Peygamber bu konuda bizlere örnek olmuş ve tavsiyelerde bulunmuştur. Hazreti Ali onun cömertliğini şöyle açıklıyor: "O insanların en çok eli açık olanı sıkıntılara göğüs germe bakımından göğsü en geniş olanı, en doğru sözlüsü üzerine aldığı işi en güzel şekilde yerine getirendi. O en güzel ve yumuşak tabiatlı olup kabile ve akrabasına en çok ikramda bulunan bir kişi idi. Onu ilk gören ondan heybet duyar sohbetinde bulunanlar ise onu severlerdi. Ondan bir şey istendiğinde varsa verir bulma imkanı varsa bulmaya çalışırdı"
Hazreti Peygamberin cömertlikle ilgili sözleri

"Cömertlik cennet ağaçlarından bir ağaçtır"
"İki haslet vardır ki, Allahü Teala onları sever ve iki haslete de buğz eder. Sevdiği hasletler, cömertlik ve güzel ahlaktır. Sevmediği iki huy ise cimrilik ve kötü huydur"
"Bol yedirmek herkese selam vermek ve güzel konuşmak mağfireti gerektiren sebeplerdendir. Allahü Teala'nın bir takım kulları vardır. onlara kamu yararına harcamak üzere servet verilmiştir. Bunlardan cimrilik eden olursa onlardan alır ve başkasına verir"
"Cömert Allah'a yakın, insanlara yakın, Cennete yakın ve Cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzak, insanlardan uzak, Cennetten uzak fakat Cehenneme yakındır"
Genlerin doğuştan gelen kalp hastalıklarındaki rolü çözülüyor

Bilim insanları, genlerin doğuştan gelen kalp hastalıklarında oynadıkları rolü çözmeye bir adım daha yaklaştı.  Nature Genetics'de yayımlanan araştırmaya göre embriyonun oluşumu sırasında özel bir genin aktivitesinin doğru zamanda sona ermemesi, yaşamın ilerleyen yıllarında hastalığa neden oluyor. Tespit edilen genin "aktif" olarak bırakıldığı farelerin görünürde sağlıklı dünyaya geldikleri ancak daha sonra kalp kası sorunları yaşadıkları tespit edildi. Uzmanlar, gelecekte genetik müdahale yoluyla kalp sorunlarının çözülebileceğini belirtiyor. İnsanlar yaşam boyu aynı genleri taşısalar da; çevrenin etkisi, beslenme biçimi ya da ana rahmindeyken annenin sağlığı gibi faktörlerin bu genlerin aktivitesini etkileyebildiğini ve bunun da yaşamın ilerleyen dönemlerinde çeşitli hastalıklara yol açtığını gösteren kanıtlar giderek artıyor.

San Francisco Gladstone Enstitüsü uzmanları, iki gene odaklanarak bu genlerin kardiyomiyopati (kalp yetmezliğine neden olan kalp kası bozukluğu) oluşumundaki etkilerini inceledi. Bilim insanları, embriyonun kalbinin gelişmesinde önemli bir rol oynayan Six1 ve ihtiyaç kalmadığında genlerin "kapanmasını" sağlayan Ezh2 genleri izlendi. Araştırma sonucunda, genlerin doğru zamanda "kapanmasının", normal kalp gelişiminde hayati bir rol oynadığı belirlendi.

milli gazete