> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Metafta bir ayet Makamı İbrahim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Metafta bir ayet Makamı İbrahim  (Okunma Sayısı 1661 defa)
13 Ekim 2010, 17:15:16
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Ekim 2010, 17:15:16 »



Metafta Bir Ayet: Makam-ı İbrahim


Makam-ı İbrahim, Hz. İbrahim (a.s.)’ın Kâbe’yi inşa ederken, örülen duvarın boyunu aşması üzerine, üstüne çıkıp inşaatı devam ettirdiği taş olarak bilinmektedir. Bu taş, Kâbe’nin inşası esnasında iskele olarak kullanıldığı için üzerinde zaman içinde Hz. İbrahim’in ayak izleri oluşmuştur. Bir görüşe göre de bu taş, Hz. İbrahim (a.s.)’in insanları hacca çağırmak için üzerine çıktığı taştır. Aslında Hz. İbrahim (a.s.)’in, her iki durumda aynı taşın üzerine çıkmış olması da muhtemeldir. Hatta bu konudaki başka rivayetlerin varlığı da gösteriyor ki Hz. İbrahim, başka zamanlarda da bu taşı kullanmış, onu bir kenara kaldırmamıştır. Bu mübarek taş, Hz. İbrahim’e bazen bir iskele bazen bir kürsü bazen bir minber olmuştur. Zira bu taş her ne kadar görünürde bir taş olsa da hakikatiyle Cennet’tendir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadislerinde şöyle ifade etmektedir: “Rükn (Haceru’l-Es’ad) ve Makam-ı İbrahim Cennet yakutlarından iki yakuttur. Eğer Allah onların aydınlıklarını gidermemiş olsaydı doğu ile batı arasını sürekli aydınlatırlardı.” (Tirmizi, Hac 49)

Bütün bu ve benzer rivayetler, o günden bugüne bölgede yaşayan halk tarafından buranın Hz. İbrahim’in makamı olarak tanındığını da göstermektedir. Bugün bu taş ve üzerindeki mübarek izler bir camekân içinde muhafaza edilmektedir. Kâbe’nin kapısının olduğu tarafta Kâbe’ye 15.40 metre uzaklıktadır. Hafif sarı ve kırmızı karışımı beyaza yakın bir rengi olan taşın kalınlığı 20 santimetredir. Kenar uzunluklarından biri 38, diğerleri 36’şar santimdir. Hz. İbrahim (a.s.)’ın ayak izlerinin bu taş üzerinde dünden bugüne devam ettiğini bir kasidede Ebu Talib şöyle dile getirmiştir:

“İbrahim’in taş üzerindeki ayak izleri hâlâ yeni,

Ayakları yalınayak, giymemişti hiçbir şeyi.”
1

Hz. İbrahim’in bu taş üzerindeki ayak ve parmak izleri daha net ve belliydi. Fakat insanların ona teberrüken dokunup ellerini sürmelerinden dolayıdır ki zamanla bu izler silinmeye yüz tutmuştur. Hâlbuki Hacer-i Esved’e dokunup öpmek tavsiye edildiği hâlde bu makama dokunmak veya el sürüp-öpmek tavsiye edilmemiştir. Dolayısıyla bugün Hz. İbrahim’in ayak izlerini taşıyan bu taşın muhafazası için yapılmış camekâna dokunmak veya onu öpmek doğru değildir. Bu kutlu makam da Hz. İbrahim’e karşı sevgi ve saygımızı, Efendimiz’le beraber ona da salât u selam getirerek ifade etmeliyiz.

Genel olarak bu bilgileri verdikten sonra şimdi şu hususları açıklamaya çalışalım. Makam-ı İbrahim, Kur’ân-ı Kerim’de nasıl geçmektedir ve Makam-ı İbrahim neresidir? “İbrahim’in makamını namazgâh edinin.” ayetinde geçen “Musalla” yani namazgâh kelimesiyle ne kastedilmektedir? Makam-ı İbrahim’de bulunmanın anlamı nedir ve bugün bizim için taşıdığı manalar nelerdir?

Kur’ân-ı Kerim’de Makam-ı İbrahim


Makam-ı İbrahim ifadesi Kur’ân-ı Kerim’de iki defa geçmektedir. Ayet-i kerimede Kâbe’nin yeryüzünde Allah adına inşa edilen ilk ev olduğu, insanlar adına bir hidayet, feyiz ve bereket kaynağı olduğu belirtilirken aynı zamanda orada Makam-ı İbrahim’in de bulunduğu özellikle nazara verilmektedir: “İbadet yeri olarak yeryüzünde yapılan ilk bina Mekke’deki Kâbe olup pek feyizlidir, insanlar için hidâyet rehberidir. Orada apaçık alametler, deliller ve ayrıca İbrahim’in makamı vardır…” (Âl-i İmran Sûresi, 3/96-97)

Burada, açıkça anlaşıldığı gibi Kâbe ve çevresinde Allah’ın varlığına, birliğine ve ibadetin sadece O’na yapılacağına ait pek çok deliller, apaçık alâmetler vardır. Aynı zamanda o deliller kadar önemli bir şey daha vardır. O da Makam-ı İbrahim’dir. Bir yönüyle Kâbe, tevhidin sembolü, Makam-ı İbrahim de kulluğun remzidir. Kâbe imanın, tevhidin, Makam-ı İbrahim de amelin sembolüdür. Ayağa kalkıp Allah huzurunda Hz. İbrahim gibi el pençe divan durmanın sembolüdür. Kıyamın en güzel örneklerine sahip Hz. İbrahim’in yanı başında ve onun iniltilerine şahit bu özel mekânda, İbrahim’ce bir duruş ortaya koyabilmenin pratiğinin yapılacağı hususi bir alandır. Bundan dolayıdır ki Hz. Ömer (r.a), bir gün Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselamla birlikte bu makamı ziyaretlerinde şöyle bir istekte bulunmuştur: “Ey Allah’ın Resûlü, bu atamız İbrahim’in makamı değil midir? Hz. Peygamber (s.a.s) ‘Evet’ cevabı­nı verdi. Hz. Ömer de: ‘Biz orayı Namazgâh edinemez miyiz?’ diye sorunca da Allah Resûlü (s.a.s): ‘Bununla emrolunmadım.’ dedi. O gün henüz sona ermemişti ki bu konuda şu ayet-i kerime nazil oluverdi: İbrahim’in makamını Namazgâh edinin.” (Bakara Sûresi, 2/125) (Buharî, Salat 32; Müslim, Fezailu’s-Sahabe 24) Bu ayet de Makam-ı İbrahim’le ilgili Kur’ân’da geçen ikinci ayettir. Şimdi ilk ayetimizde geçen “…Orada apaçık alametler ve deliller, İbrahim’in makamı vardır…” ayetini anlamaya çalışalım.

Kâbe’de Bulunan Aşikâr Deliller ve Makam-ı İbrahim

Kâbe’de bulunan apaçık deliller nelerdir ve bunların Makam-ı İbrahim’le bir ilişkisi var mıdır? Bu münasebetin tespiti için ayette geçen “ فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ - Orada apaçık alametler vardır…..” ifadesini tahlil etmek faydalı olacaktır. Ayetteki “apaçık alâmetler”, müfessirler tarafından iki şekilde anlaşılmıştır:

1- Alametlerden kastedilen; korkan kimsenin kendisini Kâbe’de emniyette hissetmesi, bazı hastaların Kâbe’de şifa bulması, ona saygısızlık edenin peşinen cezalandırılması ve orayı harap etmeye niyet eden fil ordusunun helak edilmesi vb. gibi hususlardır. Yoksa ayet-i kerimede, “âyât” kelimesinin izahı açıkça yer almamıştır. Buna göre ayetteki, “…Orada İbrahim’in makamı vardır…” tabirinin, “Âyatun beyyinat” ile yani “apaçık alâmetler” tabiriyle bir ilgisi yoktur. Bu taktirde ayetin manası şöyledir: “Orada apaçık ayetler vardır. Bununla beraber orası, Hz. İbrahim’in makamı, mekânı, seçtiği yer ve Allah’a ibâdet ettiği yerdir.” Çünkü bütün bunlar, kendisi ile şeref, saygı ve değer kazanılan özelliklerdendir.

2- İkinci görüş ise, ilk kanaatin tam aksine; “âyât” lafzının açıklaması bizatihi ayetin içinde yer almaktadır. Bu da “Makam-ı İbrahim” tabiridir. Yani, “O ayetler, Makam-ı İbrahim’dir.”

Evet, Makam-ı İbrahim, birçok ayeti ihtiva eder. Çünkü sert bir kayada ayağının iz bırakması bir ayet, ayağının bir taşa topuğuna kadar gömülmesi bir başka ayet, o kayanın bir kısmı yumuşarken diğer kısımlarının sertliğini muhafaza etmesi de diğer bir ayettir. Çünkü o taşın, sadece Hz. İbrahim’in ayaklarını koyduğu kısmı yumuşamıştır. Hem diğer peygamberlerin mucizelerinin değil de, müşrik ve mülhitlerin onca düşmanlığına ve tabii âfetlere rağmen binlerce yıl Makam-ı İbrahim’in Hz. İbrahim’e has bir yer olarak muhafaza edilmiş olması da bir başka ayettir.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki bu iki “ayet”in zikredilip ayetlerin daha çok olduğuna delâlet etmesi için diğer ayetlerin zikredilmemiş olması da düşünülebilir. Buna göre sanki şöyle denilmiştir: “Onda apaçık birçok ayet vardır: Makam-ı İbrahim, ona girenin emin oluşu ve bunların dışında daha birçok ayet.” 2

Makam-ı İbrahim Nerededir?

Makam-ı İbrahim, Kâbe’nin hemen yanı başındaki kubbemsi bir mahfaza içinde muhafaza edilen taş ve onun

bulunduğu yer mi yoksa farklı bir alan mıdır? Bu konuyu araştıran âlimlerimiz, Makam-ı İbrahim’in neresi olduğu hususunda çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir.

1- Hz. İbrahim’in (a.s.) üzerine çıktığı taşın yeridir. Allah (c.c.), taşın üzerine bu izleri bırakmayı, onun mucizelerinden biri olarak yaratmıştır.

2- Hz. İbrahim’in makamı, Harem bölgesinin tamamıdır.

3- Makam-ı İbrahim, Arafat, Müzdelife ve şeytan taşlama yerleridir.

4- Hac ibadetinin yapıldığı mekânların tamamı Hz. İbrahim’in makamıdır. Ancak bu konuda âlimlerin genel kanaati ise birinci görüşün daha isabetli olduğudur. 3 Zira kelime manası itibariyle de düşündüğümüzde “makam”, ayağa kalkılan, ayakta durulan yer manasına gelmektedir. 4 Kaldı ki bu isim örfte de bu belli yere hastır. Dünden bugüne bir insan, Mekke’de her hangi bir Mekkeliye Makam-ı İbrahim’i sorsa, o kimse ona, bu yerden başka bir yer göstermez ve başka bir şey de anlamaz. Uygulama olarak da Peygamber Efendimiz’in, tavafı bitirdikten sonra tam bu mekâna geldiğinde “وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى ” ayetini okuması, harem içinde özellikle bu mekânın ayette geçen “makam” olduğunu açıkça gösterir. Bundan dolayıdır ki Allah Resulü iki rek’atlık tavaf namazını da bu makamın arkasında kılmıştır. Hz. Ömer’in (r.a.) de Makam-ı İbrahim’in yanında, Peygamberimize: “burayı Namazgâh edinsek nasıl olur” demesi bu kanaati teyit etmektedir. Son olarak burada şu noktayı da belirtmek gerekir ki zaten bütün Mescid-i Haram, Namazgâh’dır. Her yerinde namaz kılınabilir. Dolayısıyla ayette geçen Makam-ı İbrahim’den maksat belli özel bir mekân olmasaydı, “Mescidi, mescid edinin.” denilmesinin bir anlamı olmazdı.


Musalla (Namazgâh)’dan Maksat Nedir?


وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى ayet-i celîlesinde gecen “مُصَلًّى” yani “Namazgâh” ifadesiyle neyin kastedildiği hususunda âlimlerimiz farklı açıklamalarda bulunmuşlardır. Razî bu görüşleri şöyle özetlemektedir:

a) Musalla, dua edilecek yer demektir. Bunu söyleyenler bu kelimenin “dua etmek” anlamında, “صَلَّى” lafzından geldiğini söylemektedirler. Nitekim Cenâb-ı Hak, bu manada,

“ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Metafta bir ayet Makamı İbrahim
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:59:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Metafta bir ayet Makamı İbrahim rüya tabiri,Metafta bir ayet Makamı İbrahim mekke canlı, Metafta bir ayet Makamı İbrahim kabe canlı yayın, Metafta bir ayet Makamı İbrahim Üç boyutlu kuran oku Metafta bir ayet Makamı İbrahim kuran ı kerim, Metafta bir ayet Makamı İbrahim peygamber kıssaları,Metafta bir ayet Makamı İbrahim ilitam ders soruları, Metafta bir ayet Makamı İbrahim önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes