> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği  (Okunma Sayısı 1619 defa)
07 Ekim 2010, 15:00:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 07 Ekim 2010, 15:00:44 »



Kur'an-ı Kerim'in Müteşabihan Mesani Özelliği

Kur’an-ı Kerim müteşabih ayetlerden iki yerde bahs eder.

Bunlardan birincisi:

"Bu Kitabı sana indiren O’dur. Onun ayetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. Ayetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. Halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu Allah’tan başkası bilemez (…)" ayetidir. (Al-i İmran 7) İki şeyin birbirine benzemesine teşabüh, birbirine benzeyen iki şeyden her birine de müteşabih denir. Birden fazla manaya muhtemel olduğundan, anlaşılması için başka bir delile ihtiyaç hissettiren, manası hakkında kesin hüküm verilemeyen ayet hakkında bu terim kullanılır.




Müteşabih teriminin varid olduğu ikinci ayet ise şudur:

"Allah sözlerin en güzelini müteşabih ve mesani özelliğine sahip bir kitap olarak indirdi. Rab’lerini tazim edenlerin onun etkisiyle tüyleri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikriyle yumuşar. (Zümer 23) Bu ayet Zümer suresindedir. Zümer suresinde pek dikkat çeken bir husus vardır. O da surenin ilk ayetinden itibaren ara ara Kur’anın üstün özelliklerinin vurgulanmasıdır. (Zümer 1: "Bu kitabın vahyolunup parça parça indirilmesi. Aziz ve hakim Allah tarafındandır."

Zümer 23 (meali az önce geçti) Zümer 27: "Gerçekten Biz, insanlar düşünüp akıllarını başlarına alsınlar diye bu Kur’anda her türlüsünden temsiller getirdik". Zümer 41: "Biz bu kitabı, insanların faydası için sana hak ve gerçek olarak indirdik (...).

Zümer 55: " (...) Rabbiniz tarafından size indirilen en güzel (kitaba) tabi olun!"

Zümer 59: "Hayır! Ayetlerim sana geldi de sen onları yalan saydın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin, büyüklük tasladın ve kafirler arasına girdin!") Kur’an’ın dikkat çeken bu özelliklerinin bu surede sık sık hatırlatılmak suretiyle muhatabın bu konuda uyanık tutulması sağlanmakta, sure içerisinde Kur’an hakkında önemli gerçeklerin hatırlatıldığı böylece çarpıcı olarak gösterilmektedir.

Makalemizde işte Kur’an’ın başlıca sıfatlarına vurgu yapan ve Kur’an’ın sadece bu pasajında yer alan bir hususiyet üzerinde durmak istiyorum. Bu konudaki ayetleri geniş bir tarzda tefsir eden nadir müfessirlerden M. Hamdi Yazır ile M. Tahir İbn Aşur’a dayanarak bu özellikler hakkında bilgi sunacağım. Önce Zümer Suresindeki ayeti tahlil edelim:
"Allahu nezzele ahsene’l-hadis” cümlesinin lafz-ı celal ile başlaması, O’nun indirdiği en güzel sözün şanını yüceltmeyi ve onu indirenin yüceler yücesi olduğunu ifade eder. Ayrıca hasr ve ihtisasa delalet edip: “Bu kitabı indirmek sadece Allah’a mahsustur, bu başkasının yapabileceği iş değildir!” manasını vurgular. (M. Tahir İbn Aşur, Tefsiru’t-Tahrir ve’t-Tenvir, c.23, s. 384) Bu ayet-i kerime Kur’anı başlıca yedi vasıfla nitelendirir: 1- Ahsene’l-hadis (en güzel söz) 2- Kitaben 3- Müteşabihen 4- Mesani 5- Muhataplarının tüylerini ürpertir 6- Sonra hem derileri, hem de kalpleri yumuşatır 6- Zikrillah.


Birinci vasıf:
Ahsene’l-hadis olup diğer vasıflar, Kur’anı en güzel kılma gayesini gerçekleştirme işlevini yerine getirirler. Onu Allah Tealanın indirdiğini açıkça belirtmek, olayları en güzel şekilde bilip ifade edenin Allah olduğunu vurgulamak içindir.


İkinci vasıf:
“Kitab” dır. Kitap vasfı: okunması, tilavet edilmesi, kendisinden istifade edilen sözleri toplayan bir özelliğe sahip olmasını gösterir. Keza bu vasıf, onun aynı zamanda yazılması ve tam bir ihtimamla elden gelen bütün gayretlerle korunması gerektiğini gösterir.

Üçüncüsü:
Müteşabihen, burada “onun cüzleri , lafızlarının fesahatinde ve manalarının üstünlüğünda birbirine benzer” demektir. Demek ki Kur’anın bütün lafızları şerefte, güzellikte birbirine denk olup tam bir ahenk içindedir, anlamındadır. Yani “Kur’anın manaları doğrulukta, hükümlerinde, sıdka ve hakka bina edilmesinde, delil olarak tam yerlerini bulmasında, muhaliflerini susturmada, insanlara faydalı ve onlara rehber oluşunda hep birbirine benzer, birbirine denktir. Lafızları da şerefte, fesahatte, hedefledikleri manalara isabet etmede hep aynı düzeydedir”.

Müteşabihen vasfında, Kur’anın bütün ayetlerinin, her bir ayetin iktiza ettiği duruma göre belagatta müsavi olduklarına işaret vardır. Birtakım özel durumlarda, ayetlerin birbirlerinden farklı olması, makamların farklılığına ve muktezaların değişikliğine tabidir. Çünkü kelamın belagati, muktezay-ı hale mutabık olmasındadır. Belagatın en ileri derecesi kelamın, halin gerektirdiği bütün durumlara mutabık olmasındadır. Şu halde Kur’an ayetleri, edebi zevk uzmanları nezdinde güzellikte birbirine müsavidir. Oysa diğer kelamlarda, bu çapta bir mutabakat bulunmaz. Mahir bir edibin sözü bile za’f noktalarından hali olmaz. Ediplerden herhangi birinin bütün sözleri aynı seviyede değildir. Aksine, güzellikte, belagatta ve mananın düzgünlüğünde farklı derecelerde pasajlar bulunur. İşte yaptığımız bu izahlardan anlaşılacağı üzere, bu ayette “müteşabih”in manası, az önce mealini verdiğimiz Al-i İmran 7 ayetindeki manadan başka bir manadır. (İbn Aşur, Tefsiru’t-Tahrir, 23, 386)


Dördüncü sıfat:
“Mesani” olmasıdır. Bu kelime “tekrarlanan” anlamına müsenna’nın veya “ikişerli” anlamına mesna’nın çoğuludur. Esasen dikkat edilirse, tekrar manasının menşei de “ikileme”dir. İkilemeden başlanarak mutlak surette tekrar yapılır. Bu vasıf, Kur’anın çifte yönü olan, maksatları tekrarlanan, çok okunan bir metin olduğunu ifade eder. Mesani sıfatı kitabullahın maksatlarının vicdanlarda iyice yerleşmesi veya daha önce onu işitmeyenlerin dinleme fırsatı bulması yönünden Allah Tealanın nimetini hatırlatmaktadır. Diğer taraftan bunun, Kur’anın mucizevî özelliğine işaret etmesi anlamına geldiği de tefsirlerde yer almıştır. Çünkü bu kadar çok tekrarlanmasına rağmen insanlar ondan usanmamakta, maksatlarından hangisi tekrarlanırsa muhataplar nezdinde hep kabul görmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) Kur’anı tavsif eden bir hadisinde “Ve la yahlukuhu kesretu’t-terdad” (çok tekrar edilmekle aşınmaz) buyurarak bu vasfını belirtmiştir. Böylece bu ayetteki mesani kavramının,
ayetindeki manasından farklı bir anlamda kullanıldığı anlaşılmaktadır. Tekil olan kitaben kelimesinin sıfatı olduğu halde bu kelimenin çoğul kalıbından gelmesi, Kitabın surelerinin, cüzlerinin veya ayetlerinin kasd edilmesi itibariyle olabilir. Zira Kur’anın her bir maksadı tekrarlanmakla çoğul vasfı kazanırlar.


Beşinci sıfat:
“Rab’lerinden korkanların tüylerini ürperten” özelliğidir. Bu, önceki sıfata yani Kur’anın mesani olmasına bina edilmektedir. Bu da onun, ikilenen, tekrarlanan olmasını ifade eder. Bundan maksat onu işitip anlamaktan ötürü ürperti duymaktır. Zira Kur’anın ilk nazil olduğu zaman yaşayan muhatapları Arap lisanına iyi vakıf olduklarından, işitme ile anlama birlikte cereyan ederdi. Derinin yani tüylerin ürpermesi, kalplerin korkmasından kinayedir.


Altıncı sıfat:
Ürpermeden sonra müminlerin kalplerinin yumuşamasıdır. “Yumuşama” kabul ve sevincin ifadesidir. Terhib (korkutma) ifadelerinin arkasından rahmet ve ümit bildiren ayetlerin gelmesi bu sürura vesile olmaktadır. Bu ayet sadece ürperti ve yumuşama olgusuna değil, -sümme telinu cüluduhum ve kulubuhum ila zikrillah cümlesinde beraber zikr etmenin delaletiyle- ayrıca üçüncü bir durum olarak o iki halin neticesini de bildirmektedir. Bu üçüncü hal, iki zıt etkinin, yani terğib ve terhib tesirlerinin sentezinden hasıl olan ahenktir. Bu zıtların ahengi sayesinde müminler Rab’leriyle olan muamelelerinde yerine göre O’nun celal ve azametinin, yerine göre cemal ve rahmetinin gereklerine göre hareket ederler. Bu üçüncü hal, tasrih edilen ürperme ile yumuşama cihetlerini birleştirmenin semeresidir. Zira bu iki durumla nitelendirilenler aynı gruptur. Şu halde maksat, terhib ayetlerinden sonra terğib ayetleri geldiğinde onları, ürperme ve yumuşamayı aynı anda yaşamakla nitelendirmektir.


Fahreddin Razi der ki: “Tahkik ehli şöyle demişlerdir: Allah’a vasıl olma yolculuğunda ilerleyenler, celal alemine nazar ettiklerinde dehşete düşer, adeta kendilerini kaybederler, onlara cemal aleminden tecelliler gelince de hayata dönerler”.

Burada şuna dikkat etmek gerekir: Ayet-i kerime onların bu iki durumunun, mesani sıfatından ileri geldiğini vurgulamaktaıdır. Yoksa “....Gerçek müminler ancak o kimselerdir ki yanlarında Allah zikr edilince kalpleri ürperir (...)” (Enfal 2) ayetinde olduğu gibi sadece “ürperme”den bahs ederdi. Buradaki (yani Zümer suresindeki) makam, müminlerin Kur’andan duydukları etkilenmeyi anlatma makamıdır. Orada (yani Enfal Sûresindeki;
ayetindeki makam ise Kur'an kıraati dışında Allah'a saygı dolu bir korku duyan müminleri nitelendiren bir makamdır. (İbn Aşur, Tefsiru't-Tahrir, 23, 390)

ayetindeki makam ise Kur’an kıraati dışında Allah’a saygı dolu bir korku duyan müminleri nitelendiren bir makamdır. (İbn Aşur, Tefsiru’t-Tahrir, 23, 390)

“Sümme telinu cüluduhum ve kulubuhum ila zikrillah” cümlesinde, işin bir tarafı ile yetinilmeyip hem derilerin hem de kalplerin zikredilmelerinde bir incelik vardır. Oysa az önce geçen tekşa’irru minhu cüludullezine yehşevne rabbehum cümlesinde sadece cilt ürpermesinden bahs etmekle yetinilmişti. Zira ciltlerin (tüylerin) ürpermesi ancak kalbin korkmasından hasıl olan ârızi bir durumdur. Dolayısıyla o korkuya “ürperme” kavramı ile kinaye edilmiştir. Ama ürpertinin peşinden derinin yumuşaması, onun ürpermeden önceki eski ha...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği
« Posted on: 18 Nisan 2024, 04:48:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği rüya tabiri,Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği mekke canlı, Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği kabe canlı yayın, Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği Üç boyutlu kuran oku Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği kuran ı kerim, Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği peygamber kıssaları,Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliği ilitam ders soruları, Kuranı Kerim in müteşabihan mesani özelliğiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes