> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Kurânı Kerîm eğitimi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kurânı Kerîm eğitimi  (Okunma Sayısı 1435 defa)
31 Ekim 2010, 15:53:34
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 31 Ekim 2010, 15:53:34 »



Kur’ân-ı Kerîm Eğitimi


Hayatta binbir imtihan hâdiseleriyle karşı karşıya olan insanoğlu, kendi iç âleminde ciddî bir şuur ve tefekkür iklîmine girmek zorundadır. İnsanın idrâk gücünü aşan ebediyet yolculuğunun muammâsını sırf âciz bir akıl ile çözmenin imkânsızlığı ise meydandadır. Bu yüzden hayatın bu girift imtihan yolculuğunda beşer idrâkinin, ilâhî beyanların irşadına şiddetle ihtiyâcı vardır.

Her şey beslenme ve terbiye kanununa tâbî olduğu gibi akıl ve hisler de din şuuru ve îmân feyzi ile beslenmeye, ilâhî terbiye altına girmeye mecburdur. Aksi hâlde akıl ve hisler, rehber olacağı yerde dumûra uğrar ve sâhibini felâkete yönlendirir. Bu hayat yolculuğunun meçhullerini mâlum kılan, sorularını çözüme kavuşturan, karanlıklarını aydınlatan; akıl ve kalb için her bakımdan tatminkâr delilleri ihtivâ eden yegâne ilâhî kitap, Kur’ân-ı Kerîm’dir.

Kur’ân-ı Kerîm, insanoğluna evvelâ; “Sen, Allâh’ın kulusun, Kur’ân beyyinesi (apaçık delilleri) ile yaşa, Kur’ân beyyinesi ile öl!” telkîninde bulunur. Ebedî huzûra kavuşmanın yolunu gösteren, yerin ve göklerin lisânını duyuran

Kur’ân-ı Kerîm, insanları zulmetten nûra çıkarmak için “kalb-i pâk-i Muhammedî”ye indirilmiş ilâhî bir kitaptır.

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve O’nun kalbinden âleme sergilenmiş olan Kur’ân-ı Kerîm, beşeriyetin en önemli iki nûr kaynağıdır.

Kur’ân-ı Kerîm, kâinâtın yaratılış gâyesini ve insanın varlık hikmetini beyân edip kâinattaki ilâhî nizâma âhenktar bir hayat yaşamamızı tebliğ eden bir fermân-ı ilâhîdir. Cenâb-ı Hak, âyet-i celîlelerde insan, Kur’ân ve kâinattaki ulvî mîzâna şu şekilde temâs buyurmaktadır:

“Rahmân olan Allâh, Kur’ân’ı öğretti. İnsanı yaratıp beyânı tâlim etti.” (er-Rahmân, 1-4)

Cenâb-ı Hakk’ın âyet-i kerîmede evvelâ Kur’ân’ı öğretip, sonra da insanı yaratmasından bahsetmesi, yaratılış hikmetinin diğer bir ifâdesidir. Bu ifâde, insanın sâir mahlûkâttan farklı olarak yaratılış gâyesinin “kulluk” olduğunu bildirmekte ve aynı zamanda Kur’ân karşısındaki mes’ûliyetimizi hatırlatmaktadır. Zîrâ insanın gerçek haysiyet ve şerefi Kur’ân ile yaşadığı ve onun ahlâkına büründüğü nisbettedir. Bunun için de Rahmân olan Allâh, insanlarla alâka kurma lutfunda bulunmuş ve bunun için de kullarına en büyük emâneti olmak üzere Kur’ân-ı Kerîm’i göndermiştir.

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Sizden birisi eğer Rabbinin kendisiyle konuşmasını arzu ederse Kur’ân okusun.” (Deylemî)

Cenâb-ı Hak, hidâyet rehberi olan Kur’ân’ı idrâk edebilmesi için de insanoğluna beyân kâbiliyeti vermiştir. Yukarıdaki âyet-i kerîmelerin devâmında şöyle buyrulur:

“Güneş ve ay bir hesapla (harekette). Yıldızlar ve bitkiler hep secdede. Semâyı bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu (ki siz de ders alıp) ölçü dışına taşmayasınız. Öyleyse siz de ölçüyü adâletli kullanın da (dünyâ ve âhiret) mîzânında zarara uğramayın.” (er-Rahmân, 5-9)

Bir başka sûrede de şöyle buyrulmaktadır:

“Yedi kat göğü bir biriyle tam uyum içinde yaratan O’dur. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Gözünü çevir de bak: Herhangi bir kusur görebilir misin? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak. Gözün, bir kusur bulamadığından eliboş ve bitkin bir hâlde geri döner.” (el-Mülk, 3-4)

Rabbimiz âyet-i kerîmelerde kâinattaki muazzam kudret akışlarını “akıl sâhiplerine” sergilemektedir. Düşünmek gerekir ki, uzayda dolaşan ve hızları, kütleleri, yörüngeleri farklı, milyarlarca gök cismi, pek ince bir nizâma tâbî olmasalardı, bu kâinât bir saniye bile varlıkta kalabilir miydi? Milyonlarca yıldan beri bu muazzam hareket ve faâliyete rağmen hiçbir aksaklık ve ârıza görülmüş müdür?

Cihânı, uçsuz-bucaksız semâyı, binbir nîmetiyle yeryüzünü mîzanlarla donatan ve idâre eden Cenâb-ı Hak, kâinât mîzânından sonra Kur’ân ile mîzân olmayı bildiriyor ki, mü’min, dünyâ ve âhiret mîzanlarına göre istikâmetlensin.

Cenâb-ı Hak bize Kur’ân-ı Kerîm’i bir hidâyet rehberi, şifâ ve rahmet olarak armağan etmiştir. Bir mü’min için de en büyük dünyâ ve âhiret nîmeti, Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’nin muktezâsına göre rûhânî bir hayat yaşayabilmek ve ömür boyu Kur’ân’ın hizmetinde bulunabilmektir.

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Kim, Kur’ân’ı öğrenir, öğretir ve içindekilerle amel ederse, Kur’ân ona (kıyâmet gününde) şefâat eder ve onu cennete götüren rehber olur.” (İbn-i Asâkir)

Ayrıca; “Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân, 21) buyuran Allâh Rasûlü

-sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ümmetine her hâlükârda Kur’ân’ın tâlîmine gayret etme husûsunda zirve bir numûne olmuştur. Nitekim Ebû Talhâ -radıyallâhu anh- diyor ki:

“Birgün mescide girdiğimde Peygamberimizin açlıktan karnına taş bağlamış olduğu hâlde, ayakta suffe ehline Kur’ân okuttuğunu gördüm.” (el-Hilye, 1/342)

Ebû Ümâme -radıyallâhu anh- da şöyle anlatıyor:

Birisi Peygamber Efendimize geldi ve:

“–Yâ Rasûlallâh! Falan oğullarının hisselerini alıp sattım, şöyle şöyle kâr elde ettim.” dedi.

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Sana bundan daha kârlı bir şeyi haber vereyim mi?” dedi. Adam:

“–Öyle bir şey var mı?” diye sordu.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Kur’ân’dan on âyet öğrenen, senden daha kazançlıdır!” buyurdu.

Bunun üzerine adam gitti ve hemen on âyet öğrenip geldi ve bunu Rasûlullâh’a bildirdi. (Taberânî, Heysemî: 7/165)

Âhiret kazancının dünyâ kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâveti içinde idiler. Çünkü nebevî terbiyesi altında bulundukları Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştu:

“Her ziyâfet çeken, ziyâfetine insanların gelmesini ister. Kur’ân da Allâh’ın ziyâfetidir, ondan uzak durmayınız.” (Beyhakî)

Ashâb-ı kirâm da Kur’ân husûsundaki bu nebevî hassâsiyeti hayat düstûru edinmişlerdi. Taberânî’nin nakline göre; Abdullâh bin Mes’ûd -radıyallâhu anh- birisine bir âyet okutur (öğretir) ve:

“–Bu âyet, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.” derdi. Sonra da bu sözünü Kur’ân’ın her âyeti için tekrar ederdi.

A

Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir:

a. Doğru Bir šekilde

Yüzünden Okuma;

Tilâvet ve Tecvid.



Âyet-i kerîmede buyrulur:

“…Kur’ân’ı tâne tâne oku.”

(el-Müzzemmil, 4)

Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel okumaya şöyle teşvik edilmektedir:

“Kur’ân’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’ân’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.” (Buhârî, Tevhîd, 52)

Yine birgün, Rasûlullâh

-sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“—šüphesiz insanlardan Allâh’a yakın olanlar vardır!” buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm:

“—Ey Allâh’ın Rasûlü! Onlar kimlerdir?” diye sorunca Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-şöyle buyurdu:

“—Onlar, Kur’ân ehli, Allâh ehli ve Allâh’ın has kullarıdır!” (İbn-i Mâce, Mukaddime, 16)

Küleyb bin šihâb anlatıyor:

Bir defasında Ali bin Ebî Tâlib -radıyallâhu anh-, Kûfe mescidinden yüksek sesler duyunca ne olduğunu sordu. Kendisine:

“–Birtakım kişiler Kur’ân okuyup okutuyorlar.” denildi.

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-:

“–Ne mutlu bunlara! Bunlar, Rasûlullâh nezdinde insanların en sevgilileri idiler.” dedi. (Taberânî, el-Evsat)

Görüldüğü üzere, Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenip öğretme hizmeti, Allâh ve Rasûlü’nün muhabbetini kazanmaya en büyük vesîlelerden biridir. Yine ehl-i Kur’ân’ın Allâh ve Rasûlü’nün nezdindeki şeref ve kıymetini bildiren şu târihî tablo da çok ibretlidir:

Uhud Harbi sonunda ashâb-ı kirâm:

“—Yâ Rasûlallâh! šehidlerimiz pek çok. Bize ne yapmamızı buyurursunuz?” diye sordular.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“—Derin ve geniş kabirler kazınız, her kabre ikişer, üçer koyunuz!” buyurdu. Ashâb:

“—Önce hangilerini koyalım?” diye sorunca Hazret-i Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm-:

“—En çok Kur’ân bileni önce koyunuz!” buyurdu. (Nesâî, Cenâiz, 86, 87, 90, 91)

b. Kur’ân-ı Kerîm’i

Anlayabilmek.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“And olsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27)

Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birinden fazlası peygamberler ve diğer bâzı zevâta âit kıssalardan ibârettir. Ebedî saâdetimiz için bu kıssalardan ibret alıp, bildirilen ilâhî tâlimatlara riâyet etmemiz ve bu ölçüleri hayatımıza yansıtmamız zarûrîdir.

Yine Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde kullarına sorar:

“And olsun Biz, Kur’ân’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?”

(el-Kamer, 17)

“Onlar Kur’ân’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalbleri kilitli mi?” (Muhammed, 24)

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’in gereği gibi idrâk edilip hâdiselerin Kur’ân mantığı ile tefekkür edilmesini emretmektedir. Bu bakımdan, saâdete de sefâlete de vesîle olabilen aklı, vahyin muhtevâsında istikâmetlendirmek şarttır.

Diğer bir âyet-i kerîmede de:

“Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (el-A‘râf, 204) buyrulmaktadır.

Yâni ilâhî merhamete nâiliyyet için Kur’ân’a edeb ile yaklaşmak, onu huşû ile dinlemek ve titizlikl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kurânı Kerîm eğitimi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 21:06:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kurânı Kerîm eğitimi rüya tabiri,Kurânı Kerîm eğitimi mekke canlı, Kurânı Kerîm eğitimi kabe canlı yayın, Kurânı Kerîm eğitimi Üç boyutlu kuran oku Kurânı Kerîm eğitimi kuran ı kerim, Kurânı Kerîm eğitimi peygamber kıssaları,Kurânı Kerîm eğitimi ilitam ders soruları, Kurânı Kerîm eğitimiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes