> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Kuranı Kerim de temenni
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuranı Kerim de temenni  (Okunma Sayısı 928 defa)
05 Ekim 2010, 14:37:56
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 05 Ekim 2010, 14:37:56 »



Kur'an-ı Kerim'de Temenni

Keşke!...

Hayatı bir açıdan tereddüt ve şüpheler içinde geçen insanoğlu, çok defa kendini his, düşünce ve amelde bir yol ayırımında veya çatallaşan bir yolda bulur ve dolayısıyla acil bir seçim yapmak mecburiyeti duyar. Doğru ya da yanlış bir seçim yapıp yoluna devam ederse de, seçim ve davranışlarının rıza-i ilâhî’ye muvafık olup olmadığını, neticenin lehinde mi yoksa aleyhinde mi olacağını başlangıçta bilemeyebilir.

Doğru seçimlerin getirdiği hayır ve bereketlerin yanında, yanlış tercihlerin sebebiyet verdiği hatalar ve günahlar da vardır ki, bunların pek çoğu, kendi cinsinden tevbe ve istiğfar ile telafi edilmezse, nice gaileleri insanın başına açar ve onu çaresiz bırakır. Kader inancı çoğu kez yardıma koşar ve kul hatasından kaynaklanan üzüntü içinde, “Hayır ve bereket, Allah’ın takdir ettiği ve benim için seçtiği şeydedir.” der, teselli bulur. Fakat, iradenin hakkını verememe hüznüyle burkulduğu anlar olduğu gibi, beşeriyet muktezası olarak bazen de dudaklardan şu âh u vâh dökülür: Keşke!...

Keşke, bir temenni sözüdür.. Hazreti Âdem’den (a.s.) bize kadar dilden dile, gönülden gönüle dolaşıp duran ve bizden sonra da kıyamete hattâ öteki âleme kadar intikal edecek olan, belki sadece cennetliklerin Cennetin kapısında çıkarıp atacakları fıtratımıza yerleşmiş bir sözdür. “Keşke” demeyen yok gibidir. Kimisi çoğu zaman bir pişmanlığın akabinde “keşke” der inler. Bir başkası, henüz tahakkuk etmemiş olsa da gerçekleşmesini çok istediği şeyleri hatırlamakla telaffuz eder o hasret kelimesini. Bir diğeri, umduğunu bulamama, vaktini ve ömrünü değerlendirememe inkisarıyla dillendirir onu. Pek çokları, elindekilerle tatmin olmaz da daha iyi imkânlar, daha fazla dünyalık arzu ve isteğiyle refah, rahat ve lüks boyalı keşkeler seslendirir. Ve topyekün beşer, kıymetini bilemediği, elinden kaçırdığı nimetleri sonradan yâdeder; iç burukluklarını “keşke” hicranlarıyla mırıldanır.

Bu çeşit ifadelerin çoğu, İslâm nazarında, kaderi tenkit anlamı taşıyan ve hoş olmayan sözlerdir. Zira, istikbale irade ve sorumluluk açısından bakıp, gerekli plan ve programı yapmak gerekirken, maziyi kader yönüyle değerlendirmek uygundur. İstikbalde yolumuzu aydınlatmayacak, bizi sa’ye ve hayra sevketmeyecekse; geçmişle alâkalı her yakınma, kaderi tenkit, ef’âl-i İlâhiye’ye karışma ve haddi tecavüz manâsına gelir. Bundan dolayıdır ki, Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) bir hadis-i şeriflerinde “Eğer başına bir iş gelirse, Keşke şöyle yapsaydım; o zaman şöyle olurdu.’ deme. Allah’ın takdiri böyleymiş; O dilediğini yaptı.’ de. Zira, Keşke şöyle yapsaydım’ sözü, şeytanın vesvesesine yol açar.” buyurmaktadır. (Müslim, “Kader,” 34)

İradenin hakkını veremeyişten, kadere ve takdir-i İlâhîye itimadın eksikliğinden kaynaklanan sızlanışların yanında bir de Allah’ın rızasını celbeden, muhasebe ve murakabe buudlu, yapılan hayrın az görülmesi ve küçümsenmesinin neticesi olan, tevazu renkli “keşke” vardır ki, o, insanı bütün bütün kazanç kuşağında dolaştırır. Bu tür bir pişmanlık ve onun seslendirilişi, günah ve hatalardan dolayı tevbe ve istiğfarda bulunma, hayatın hesabını tutarak fevtedilenleri telafiye azmetme, istikbalde aynı vartalara düşmeme gibi hususları ihtiva ettiğinden dolayı yümün ve bereket yüklüdür.

Nitekim, Allah Rasulü (sallalahu aleyhi ve sellem), Rabbinden gelen üns esintileriyle nazarlarını ötelere yönelttiği bir anda buyurur ki; “Muhammed’in nefsi yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, ne kadar isterdim; keşke, Allah yolunda savaşsam ve öldürülsem. Sonra bana bir kere daha can nimeti bahşedilse ve yine cihadın hakkını versem, yine O’nun uğruna öldürülsem. Sonra yine savaşsam ve öldürülsem.” (Müslim, “İmare,” 103) Efendimizin bu sözleri de bir temenni ifadesidir. Fakat, kaderi tenkit, haddi aşmak yahut Meşîet-i İlâhiye’ye karışmak değil, Allah yolunda bulunmanın ve O’nun uğrunda şehadet şerbetini içmenin güzelliğinin beyanıdır. Kazanma kuşağına ait bu temenniyi Allah Rasulü’nü rehber edinen hak erlerinin beyanlarında da görmek mümkündür. Onlar da sürekli “هل من مزيد - Daha yok mu?” ufkunu göstermiş; iyiliğe asla doymamış ve “bu kadarı çok az; daha, biraz daha” gibi himmet u gayret hislerini dile getirmişlerdir. Bundan başka, Allah’a inkiyat ve teslimiyetin neticesi olarak, nefsi tenkit etme, benliği taşlama ve muhasebe şuuruyla gerilip hayır-hasenat adına yapılanı az görme duygusuyla iki büklüm olmanın işareti “keşke!”ler de vardır.

Lûgat Manâsıyla Temennî

Temenni, bir şeyi dilemek ve ummak manâsına gelir. Umulan, temennî olunan şeye اَلمِْنْيَةُ (minye/münye) ve اَلأُمْنِيَّةُ (ümniyye) denir. (M. Asım Efendi, Kamus Tercemesi, 3/39) Temennî, okuma ve yazma manâlarında da kullanılmıştır. İbn Manzur, tilâvete “ümniyye” de dendiğini, çünkü, Kur’an okuyanın rahmetle ilgili bir ayet geldiğinde onu temennî ettiğini, azap ayeti gelince de ondan kurtulmayı dilediğini söyler. Ayrıca, temennînin “aslı olmayan sözü söylemek” anlamında istimal edildiğini de belirtir. (İbni Manzur, Lisanu’l Arab, 157293-5)

Temennide, gerçekleşmesi istenen ve husulü arzu edilen o şeyin (mütemennâ) husulünün mümkün olması da şart değildir. Muhal şeyler de temennî edilir; “N’olaydı gençliğim avdet edeydi!” mısraında olduğu gibi. Adanavî Abdunnafi Efendi’nin ifadesiyle, temennî edilen şey ya imkânsızdır veya imkân dairesinde olduğu halde gerçekleşmesi çok uzak bir ihtimaldir; fakat, temennî sözleriyle, isteğin olması, istenilenin meydana gelmesinden daha çok mücerret muhabbetin açığa vurulması kastedilmektedir. Bundan dolayı, temenni edilen şeyin bizatihî mümkün olması gerekmeyip, gerçekleşmesi mümkün bulunmayan şeyler dahi temenni edilir. Çok kere vaki olur ki, insan, kendisi için elde edilmesi muhal olan bir şeye muhabbet duyar ve onu temenni eder. Hasılı, temenni edilen şey bazen mümkün, bazen de muhal olur. (Abdunnâfî Efendi, 278-282)

Türkçe’de temennî genellikle, geçmiş zaman için gereklilik kipinin rivayet ve hikâye sigalarıyla, gelecek zaman için de aynı kipin şart ve hikaye sigalarıyla ifade edilir. Diğer bir ifadeyle, gerçekleşmesi mümkün olsun veya olmasın bir dileği, bir arzuyu, bir isteği ortaya koymak için istek, dilek-şart ve gereklilik kipleri kullanılır ve bu şekildeki cümlelere de “istek cümlesi” denir. İstek cümleleri, “Allah analı babalı büyüte” ve “Aşkın şarabından içem / Mecnûn olup dağa düşem / Sensin dün ü gün endişem / Bana Seni gerek Seni” (Yunus Emre) örneklerinde olduğu üzere istek kipiyle kurulabildiği gibi; “Fırsat bulsam da köyüme gitsem”, “Herkes sevgiye koşsa, düşmanlıklar unutulsa” türünden dilek-şart kipiyle ya da “Kur’an’ı en az ayda bir hatmetmeliyim”; “Hareketlerime dikkat etmeli ve tebliğ vazifesiyle beraber temsilin de hakkını vermeliyim” şeklindeki gereklilik kipiyle de kurulabilir.

Fiil kiplerine ilaveten, bari, tek, n’olaydı ve keşke gibi edatlar da temennî bildirir. “Veda eyler iken bakdı, dedi hasretle ol mehru / N’olaydı olmayaydı beynimizde ülfet evvelden” mısraında olduğu gibi “n’olaydı”; “Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş / Tek zülfünü göreydim bahtım siyah olaydı” sözündeki “tek”; “Ateş-i aşkın hakikat pek tahammülsüz imiş / Olmayaydım kaşki sen bîvefaya aşina” beytindeki “keşke” ve “Hakkımdaki tegâfülüne sabreder idim / Ağyara bâri etmemiş olsaydı iltifat” mısralarındaki “bari” kelimeleri, temenni ifade etmek için kullanılır. (Tâhir’ul Mevlevî, 64)

Kur’an’da Temennî Edatları

İnsan, arzuladığı ve ardından koştuğu şeylere karşı istek, özlem ve hasretini çeşitli şekillerde ifade edebilir. Her dilde, bu anlamda bir temenni için kullanılan değişik lafızlar vardır. Arapça’da temenni denilince ilk olarak “لَيْتَ” akla gelir. هَلْ , لَوْ , لَعَلَّ ,َ أَلا edatları da, diğer manâlarının yanında temenni ifade ederler. هَلْ ve لَوْ edatlarının هَلاَّ ve لَوْلاَşeklinde temenni için kullanıldığı da olur.
“Bari, tek, keşke, n’olaydı, ne olurdu” gibi manâlara gelen “لَيْتَ”, Kur’an-ı Kerim’de ondört yerde değişik şekillerde kullanılmıştır. Meselâ:
وَلَوْ تَرَىَ إِذْ وُقِفُواْ عَلَى النَّارِ فَقَالُواْ يَا لَيْتَنَا نُرَدُّ وَلاَ نُكَذِّبَ بِآيَاتِ رَبِّنَا وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
“Onlar ateşin karşısında durdurulup da, ‘Ah n’olurdu, dünyaya bir geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, mü’minlerden olsak!’ dedikleri zaman bir görsen, neler olacak neler!” (En’am, 6/27)
يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَا
“Yüzleri ateşte gâh bu yana, gâh öbür yana çevrileceği gün: Ah!’ derler,ah ne olurdu! Keşke Allah’a itaat etseydik, keşke Peygambere itaat etseydik’!” (Ahzab, 33/66)
Genelde, gerçekleşmesi imkân dahilinde olmayan bir temenni için kullanılan edatlardan biri de “keşke olsaydı” anlamındaki “لَوْ”dir. Kur’an-ı Kerim’de çok yerde geçmekle birlikte, yaklaşık yirmi ayette temenni ifade etmektedir. Meselâ:
يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَعَصَوُاْ الرَّسُولَ لَوْ تُسَوَّى بِهِمُ الأَرْضُ وَلاَ يَكْتُمُونَ اللّهَ حَدِيثاً
“Dini inkâr edip Resûl’e isyan edenler, işte o gün yerin dibine girmek, yerle bir olmak isteyecekler. Onlar hiçbir sözlerini, hiçbir kabahatlerini Allah’tan gizleyemezler.” (Nisa, 4/42)
وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ أَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا فِي أَصْحَابِ السَّعِيرِ
“Ve ilave edecekler: “Keşke biz gerçeği işiten ve aklını çalıştıran kimseler...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuranı Kerim de temenni
« Posted on: 24 Nisan 2024, 15:18:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuranı Kerim de temenni rüya tabiri,Kuranı Kerim de temenni mekke canlı, Kuranı Kerim de temenni kabe canlı yayın, Kuranı Kerim de temenni Üç boyutlu kuran oku Kuranı Kerim de temenni kuran ı kerim, Kuranı Kerim de temenni peygamber kıssaları,Kuranı Kerim de temenni ilitam ders soruları, Kuranı Kerim de temenniönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes