> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım  (Okunma Sayısı 1186 defa)
03 Ekim 2010, 15:53:41
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 03 Ekim 2010, 15:53:41 »



Kur'an'ın Evrenselliği ve Tarihselci Yaklaşım


Kur'ân-ı Kerim bütün insanlığa gönderilmiş ilâhi bir kitaptır. Bu Yüce Kitap, başları döndürecek ölçüde zengin bir kaynaktır ve her asra yetebilecek açılım gücüne sahiptir. O'nun mesajı evrenseldir. Kur'ân'da bir çok âyette "Ey insanlar" denilerek bu evrenselliğe işaret edilmiştir. Bunun yanında, özellikle şu âyetlerde Kur'ân'ın ve onun tebliğ ve temsilcisi Peygamber Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) evrenselliği vurgulanmıştır:
"Hayır ve bereketi ne muazzamdır o Zât'ın ki, bütün ins ve cinni uyarsın diye o has kuluna doğruyu eğriden ayıran Furkan'ı indirdi" (Furkan sûresi, 25/1). Bu âyet, Kur'ân'ın ve Peygamberimiz'in (aleyhissalâtü vesselâm) risaletinin belirli bir millet, dil ve coğrafya ile sınırlı olmayıp evrensel, yani bütün zaman ve mekânlar için geçerli olduğunu açıkça göstermektedir. (Mevdudi, Tefhim, 2:1882)

Şu âyette de net bir şekilde Kur'ân'ın evrenselliği vurgulanmıştır: "Kur'ân, başka değil, sadece bütün insanlar için bir derstir, evrensel bir mesajdır" (Yusuf sûresi, 12/104).

Başka bir âyette,"Buna karşı seninle münakaşaya kalkışanlara de ki: 'Ben yüzümü, özümü Allah'a teslim ettim. Bana bağlı olanlar da O'na teslim oldular. 'O Ehl-i Kitap'la, kitap ehli olmayan ümmîlere (müşriklere) de ki: 'Siz de teslim olup Müslüman olmaya var mısınız?' Eğer hakka teslim olup İslâm'a girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir. Allah, kullarını hakkıyla görür" (Âl-i İmran sûresi, 3/20).

Görüldüğü üzere bu âyette, Peygamberimiz'in ve O'na gönderilen Kur'ân'ın bütün insanlığa hitap eden evrensel bir tebliğ olduğu ifade edilmektedir. Şöyle ki; buradaki tasnifin dışında insan topluluğu yoktur. Ehl-i Kitap: Hıristiyanlar, Yahudiler gibi kutsal semâvi kitapları olanlar; ümmîler ise, genel olarak müşrikler, Arap müşrikleri gibi, herhangi semavî bir kitaba dayanmayan dinlere mensup olanlar veya hiçbir dine mensup olmayanlardır. Ayırım, Arap-Arap olmayan tarzında değil, böyle pek kapsamlı bir tasnif ile yapılmıştır (bkz. Elmalılı, 2:1066-1067).

Kur'ân evrensel olduğu gibi, onun tebliğ ve temsilcisi Peygamber'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) misyonu da evrenseldir. Bu hakikat, çok net bir şekilde şöyle ifade edilmiştir: "de ki: 'Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah tarafından gönderilen peygamberim'" (A'raf sûresi, 7/158).
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Kur'ân'da bildirilen bu evrenselliği değişik hadislerinde de ifade etmişlerdir: "Her peygamber sadece kendi kavmine gönderiliyordu; ben ise, bütün insanlığa elçi olarak gönderildim" (Buharî, salat 65; Nesâi, gusül 26). "Ben, kırmızı ve siyah (insanlar ve cinler) herkese Peygamber olarak gönderildim" (Müslim, mesacid 3; Darimi, siyer 28).

Misyonu evrensel olan Allah Resûlü'nün (aleyhissalâtü vesselâm) sözleri, beyanları da, sadece bir kişi, zaman, şahıs ve durumla ilgili olarak söylendiğine dair bir delil bulunmadığı sürece evrenseldir. Kur'ân'a getirdiği açıklama, yorum da evrenseldir. Allah Resûlü, Kur'ân'ı tebliğ etmekle vazifelendirilmenin (Mâide sûresi, 5/67) yanında tebyin etmekle de (Nahl sûresi, 16/44) görevlendirilmiştir. Sünnet, Kur'ân'ın mücmelini, tafsil, mutlakını takyid, âmmını tahsis etme gibi fonksiyonlarının yanında, bizzat Kur'ân'da bildirildiği üzere, müstakil teşri yetkisine de sahiptir. (A'raf sûresi, 7/157) Bu itibarla O'nun sünneti, Kur'ân'ın birinci derecede ve vahiy orijinli açıklayıcısı ve yorumcusudur.

Şimdi, evrensel olan Kur'ân'ın, onun evrenselliğiyle bağdaşmayan hattâ onunla taban tabana zıt olan tarihselci bir yaklaşımla yorumlanması üzerinde Usûl-ü Fıkıh açısından durmak istiyoruz. Aslında Kur'ân'a tarihselci yaklaşım sadece Usûl-ü Fıkıh ya da tefsir ile ilgili değil itikadî, kelâmî, felsefî pek çok İslâmî disiplinle de alâkalıdır ve her birisi başlı başına bir çalışma konusudur.

Kur'ân'ı Yorumlama ve Hüküm Çıkarmada Tarihselci Yaklaşım Günümüzde bazılarınca Kur'ân âyetlerinin yorumlanmasında ve hüküm çıkarılmasında tarihselci bir yaklaşım öne sürülmektedir. Öncelikle bu yaklaşımın Kur'ân'a, vahye bakışı üzerinde durmak yerinde olacaktır.

1. Tarihselci Yaklaşım ve Vahiy

Tarihselcilik ve/veya hermenötiğin, temelde Kur'ân'ın metnine yani "vahy" hakikatine bakışı çok farklıdır. Bu anlayışa göre Kur'ân tarihsel bir metin olup, Peygamber'in mücadelesi sürecinde meydana çıkan sorun ve durumlara bir cevaptır (İslâmî Yenilenme Makaleler, 1:58). Kur'ân âyetleri, hem Allah'ın hem de Peygamberin ifadelendirmeleri, örnekleri ve uygulamalarıdır. Onlar, vahyin ruhunun Peygamberin zihninde ve toplumsal şartlarda 'rengini aldığı' tezahürlerdir. Onlar da ilâhidir, ama peygamberliğin tarihselliği içinde oluştuklarından, başka tarihselliklerde başka şekillerde ifade edilebilirler veya uygulamaya dökülebilirler. Çünkü onlar, ilâhî de olsa, "ebediyen geçerli tek dışa vurum" olarak kastedilmiş olamaz" (Çiftçi, 81-84; Fazlurrahman, Ana Konularıyla Kur'ân, s. 186-2001). Bu iddialara göre, Kur'ân'ın metni ya açıkça "Peygamber (aleyhisselâm) tarafından yazılmış veya "kalbinde vuku bulan ilham ve yansımalar" onun tarafından lâfza geçirilmiştir. Yani ilhamlar O'na ait olmasalar bile, lâfız Peygamberimiz'e aittir ve O'nun dil bilgisi ve gücünün ürünüdür. Dil "kültüre ait" olduğundan, buna göre de tarihsel bir durum belirleyici rol oynamaktadır. Böyle olunca Peygamber, kendi bilgi, dil, eğitim düzeyi ve içinde yetiştiği sosyal çevre ve bu çevrenin kendisine sunduğu şartlar (tarihsel durum)ın etkisinde bu metni vücuda getirmiştir. Her iki durumda ortada, en azından lâfzıyla "Allah'tan bir melek aracılığıyla gelen vahiy" kabul edilmediğinden, (Bkz. Ana Konularıyla Kur'ân, s. 194-200) metnin bir beşer olan Peygamber'e ait olduğu varsayılmaktadır. Netice itibariyle bu iddialar, Asr-ı Saâdet'ten günümüze Müslümanların inandığı vahiy hakikatini inkâr etmektedir.

Öncelikle vahyi getiren, Kur'ân'da ifade edildiği gibi Cebrail'dir (aleyhisselâm). "De ki: 'Kim Cebrâil'e düşman ise iyi bilsin ki, bu Kur'ân'ı daha önceki kitapları tasdik etmek, inananlar için bir rehber ve müjde olmak üzere, Allah'ın izniyle senin kalbine o indirmiştir'" (Bakara sûresi, 2/97). "Kur'ân, değerli bir Elçinin, Cebrail'in getirip okuduğu sözdür!" (Tekvir sûresi, 81/19).

Kur'ân, çok net bir şekilde ifade edildiği üzere Peygamber Efendimizin sözü değildir: "Âyetlerimiz kendilerine, açık deliller hâlinde okunduğunda, âhirette huzurumuza varacaklarını ummayanlar, 'Bize bundan başka bir Kur'ân getir veya bunu değiştir' derler. De ki: 'Onu kendiliğimden değiştirmem asla olacak bir şey değil. Çünkü ben sadece bana vahyedilene tâbi olurum ve eğer sizin arzunuza uyar da Rabbime isyan edersem, o müthiş günün azabından korkarım'" (Yunus sûresi, 10/15). "Hayır, hayır! Kur'ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü değildir. O, Levh-i Mahfuz'da olan pek şerefli bir Kur'ân'dır" (Bürûc sûresi, 85/21-22).

2. Tarihselci Yaklaşımın Ahkâm Açısından Kur'ân'a Bakışı


Tarihselci yaklaşımın vahye bakışı üzerinde kısaca durduktan sonra, şimdi bu yaklaşımın Kur'ân'ı yorumlama ve ondan hüküm çıkarma yönünde ortaya attığı metod üzerinde durmak istiyoruz.

Bu yaklaşımın sahipleri, Kur'ân'ın lâfzını ve onun ifade ettiği ahkâmı nazil olduğu dönemdeki çevreye ve sosyo-kültürel şartlara hapsederek, onun lâfzî i'cazını ve hükümlerinin evrenselliğini görmezlikten gelmekte ve şöyle demektedirler: "Kur'ân'daki fiilî yasama o sırada mevcud olan toplumu, başvurulacak bir örnek olarak kısmen kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu açıkça demektir ki, Kur'ân'daki fiilî yasamanın bizzat Kur'ân tarafından lâfzî anlamda ezelî olduğu kastedilmiş olamaz" (Fazlurrahman, İslâm, s. 54; bkz. Çiftçi,s. 264-265). Buradan hareketle de, Kur'ân'da açık bir şekilde bildirilen bir erkeğin yerine iki kadının şahitliği (Bakara sûresi, 2/282), faizin haramlığını (Bakara sûresi, 2/275) gibi ve daha başka bazı ahkâmı o günkü şartlara vererek, uygulamanın, içinde bulunulan şartlara göre değişeceğini öne sürmektedirler (Fazlurrahman, Ana Konularıyla Kur'ân, s. 118; Çiftçi, s. 245-247). Kendileri açısından gerçekçi ve gelecek vadeden bir İslâm Hukuku ve İslâmî müesseselerin kurulması adına da şöyle bir metod teklif etmektedirler:
Önce Kur'ân'dan hareketle, onun genel ilkelerinin (genel sosyal ve ahlâkî ilkeler), değerlerinin ve uzun vadeli gayelerinin ortaya çıkarılıp sistemleştirilmesi gerekmektedir. İkinci olarak ise, çıkarılan bu ilkeler ve gayeler kendi zamanımızda formüle edilerek, içinde bulundukları şartlar muvacehesinde günümüz toplumlarına aktarılmalıdır. "Yani çıkarılan genel ilke, şu andaki somut toplumsal-tarihsel ortamla uyum sağlayacak bir şekilde bütünleştirilmelidir. (Fazlurrahman, Çağdaşlık, s.73-74; Çiftçi, s. 259-265; İslâmî Yenilenme Makaleler, 1:8)

Anlaşıldığı kadarıyla, bizzat Kur'ân'dan kaynaklananlar dahil, İslâm fıkhının bütün ana düstur, kaide v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:56:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım rüya tabiri,Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım mekke canlı, Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım kabe canlı yayın, Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım Üç boyutlu kuran oku Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım kuran ı kerim, Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım peygamber kıssaları,Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşım ilitam ders soruları, Kuran ın evrenselliği ve tarihselci yaklaşımönlisans arapça,
Logged
17 Ocak 2017, 20:06:02
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 17 Ocak 2017, 20:06:02 »

Esselamu aleykum.Kur ani kerim tum insanliga gönderilmiş evrensel bir kitaptır.Rabbim kur ani kerimi okuyan ve kendine rehber edinen kullardan eylesin bizleri inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes