Konu Başlığı: Kurân a karşı mesûliyetimiz Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Kasım 2010, 17:28:24 Kur’ân’a Karşı Mes’ûliyetimiz İlâhî merhamete nâiliyet için Kur’ân’a edeple yaklaşmak, onu huşû ile dinlemek ve titizlikle yaşamak gerekmektedir. Ona dokunurken bedenî temizlik kadar kalbî temizlik de zarûrîdir. *** Kur’ân-ı Kerîm’den lâyıkıyla feyizyâb olabilmek için, onun kapağı, hürmet, tâzim ve edep ile açılmalı, onu insanlara Rahmân’ın öğrettiği şuuruyla okunmalıdır. Zîrâ âyet-i kerîmelerde buyrulur: “Rahmân, Kur’ân’ı öğretti.” (er-Rahmân, 1-2) “Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (el-A’râf, 204) *** Kur’ân, ilâhî bir anahtardır ki, açamayacağı kapı yoktur. *** Saâdetli bir ölüm, Kur’ân nurları ve îman feyizleri ile yaşanılan bir hayâtın mükâfâtıdır. *** Kur’ân’dan uzak bir hayat, mutlak bir ebediyet intihârıdır. *** Kur’ân-ı Kerîm’e karşı gösterilen ihmâlden daha ziyâde insanın mânevî hayâtını karartan bir hatâ yoktur. *** Kur’ân-ı Kerîm muhabbeti, çorak gönlümüze bereketli nisan yağmurları gibi yağmadıkça Muhammedî bir mevsimin zümrütlüğüne kavuşamayız. *** İnsan, gerçek kıymetini, ancak Rabbine kulluk istikâmeti üzere Kur’ân ve sünnet dünyâsında yaşamakla muhâfaza edebilir. Kur’ân-ı Kerîm’in ihmâlinden doğacak büyük musîbetleri ve ağır mahkûmiyetleri düşünüp ona göre davranmanın, her olgun gönül ve akıl sâhibi müslümanın birinci vazîfesi olduğundan şüphe edilemez. *** Toplumdaki anarşiyi önleyebilmek, ancak îman ve Kur’ân terbiyesiyle mümkündür. *** Dünyâ ve âhiret saâdeti, evlâtlarımızı Kur’ân iklîminden nasiplendirmekle mümkündür. *** Îmanlı zenginler servetlerini ilme, ahlâka ve bilhassa kendilerini Kur’ân hizmetine adayanlara seferber etmeli; muhtaç yoksullarla ilgilenip garip yaşayan çilekeş mü’minlerin yanı başında olmalıdırlar. *** Hakkı ve hayrı tebliğ gayretlerinin semereli olması için, gönül ve zihinlerin dâimâ Kur’ân’ın engin muhtevâsı ile meşgul olması ve Kur’ân istikâmeti ile istikâmetlenip onun ahlâkı ile ahlâklanması şarttır. *** Bir insan, Kur’ân-ı Kerîm’e ve sünnet-i seniyyeye tâbî olmadan, Rasûlullâh’ın örnek hayâtıyla istikâmetlenmeden kâmil bir mü’min olamaz, ebedî kurtuluşa kavuşamaz. *** Kur’ân-ı Kerîm, murâd-ı ilâhîyi ifâde ettiği için, ondan en iyi anlayanlar, Allâh’a yakın olanlardır. *** Zihnin Kur’ân’ı hıfzettiği gibi kalbin de onu hıfzetmesi zarûrîdir. Bu da davranışlarda ortaya çıkar. *** Ne mutlu, kalblerine îman vecdini, sadırlarına Kur’ân rûhâniyetini, ruhlarına hizmet neşesini, vicdanlarına güzel ahlâkın berraklığını yerleştirip ebedî saâdetin bitip tükenmez mânevî hazzı içinde ömür süren mü’minlere… Osman Nuri Topbas Konu Başlığı: Ynt: Kurân a karşı mesûliyetimiz Gönderen: Ceren üzerinde 15 Mart 2017, 15:17:54 Esselamu aleyküm.Kur ana karşı mesuliyetimiz onu korumak,okumak ,değer vermek ve onun rehberliğinde yaşamaktır.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla...
Konu Başlığı: Ynt: Kurân a karşı mesûliyetimiz Gönderen: Ruhane üzerinde 13 Nisan 2017, 16:08:58 Aleykum selam
Toplumdaki anarşiyi önleyebilmek, ancak îman ve Kur’ân terbiyesiyle mümkündür. Rabbim bu terbiyesine bizleri mahrum eyleme Amin |